23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

adığı eye ve siyasal . Siyailerdeçizgiyş güçdurakk gerimız son ği” olaÇağrı” ın gele Etem Oruç’tan ‘Çakıcı Dağdan nmiyor’ Bize de derler Çakıcı William Shakespeare “Yere oturalım ama kralların ölümünün hüzünlü öykülerini anlatalım” der. Anlatılacak hüzünlü bir öykü varsa, onu anlatacaklar da olacaktır. Etem Oruç da bu anlatıcılardan biri. Çakıcı Dağdan İnmiyor, Oruç’un yine efeleri ve efeliği anlattığı ikinci belgesel romanı. Ë Halit PAYZA akıcı Mehmet Efe, hüzünlü bir türkü: “Selvi senden uzun yok/ yaprağında düzüm yok/ kamalı da Zeybek vuruldu/ yar fidan boylum/ Çakıcı’ya sözüm yok.” Çakırcalı namı diğer Çakıcı, 1872 ÖdemişTürkönü doğumlu. AydınNazilli Karıncalıdağ’da zaptiyelerle girdiği çarpışmada, 17 Kasım 1911’de öldürülüyor. Başka bir söylenceye göre bu çarpışma sırasında serseri bir kurşunla öldürülür. Söylenceler bitmez, bir başkasında da Hacı Mustafa’dır Çakıcı’yı öldüren. Kızanlarına ölmeden vasiyet eder. Tanınmaması, yakınlarına eziyet edilmemesi ve söylencenin kendisinden sonra da yaşaması için başını kesecekler, kimliğinin bilinmesini engelleyeceklerdir. Osmanlı, böylelikle Çakıcı’yı öldürdüğünü bilmeyecektir. Kafası kesik cesedi köyde tanılanmak için sergilenir. Cesedi karısı Iraz Raziyetanır. Başsız cesedi, özgürce dolaştığı Karıncalıdağ’da gömülüdür. Ne var ki, Çakıcı’nın vurulması söylenceyi bitirmez, türkülerde, yüreklerde yaşar, bugünlere gelir. Osmanlı kazandığını sandığı anda yitirir. Şimdi Osmanlı yok ama Çakıcı’ya da sözümüz y(ç)oktur. Çakıcı’dır, yakar yıkar konakları. Öldürülüşünden otuz yedi yıl sonra en küçük kızı Hatice Akkaş, babasının kemiklerini Karıncalıdağ’da gömüldüğü yerden çıkartır, doğduğu köyün topraklarına, Ödemiş’e taşır. HÜZÜNLÜ ÖYKÜLER e üncel kitabın ngi İnve rini iyi bildiğini, kırk beş yıldır Çakıcı’nın dolaştığı köyleri, dağları, yöreyi dolaştığını, Çakıcı’nın ve Hacı Mustafa’nın yaşayan akrabalarıyla konuştuğunu, bilgi ve belge topladığını yazıyor. Kitabını bu bilgilerle sınayarak yazdığını belirtiyor. Bu oldukça iddialı bir savdır. EFELİK DESTANI Oruç, Çakıcı hakkında kitap yazmış olan Şeref Üsküp’ün kitabını da yetersiz bulur, hiç değinilmeyen olgular olduğunu, aynı yörenin insanı olan Halil Dural’ın “Bize Derler Çakırca” kitabının gerçeğe en yakın kitap olduğuna değinir. Diğer yapıtlarla birlikte, kaynakça’da bu üç yazarın Çakıcı ile ilgili yazdığı kitapları da kaynak olarak gösterir. Oruç, önceki kitabı Nazilli Cumhuriyeti’nde değindiği gibi, efeliği ve efeleri anlatmaya devam ediyor. Osmanlı’ya başkaldıran Aydınoğulları’nı, Karamanoğulları’nı, Şeyh Bedrerttin’i, Börklüce Mustafa’yı, Sinanoğlu’nu, Atçalı Kel Mehmet’i, Mustafa Kemal’in sürdürdüğü efelik destanını Çakıcı Dağdan İnmiyor’da anlatıyor. on iki ma sasorun bile gereka yanıt çok, e bu nmeürekli Etem Oruç, önceki kitabı Nazilli Cumhuriyeti’nde değindiği gibi, efeliği ve efeleri anlatmaya devam ediyor. m kafaarı yeor endiriaşmarumlasiniz iğine bilinp bir lıyorçıplak almaz Türkiitab Kelatım takarn topnlamışlığıumduğuaması lannedeğer Derı irderinin ört ile erine ” adlı ünü uşlu iç ko/ türların yle alkışleştikutlu raca Zeki Beydağlı Çoban “Sanmayın ki Çakıcı Efe Karıncalıdağ’da vuruldu” der, “Belki vuruldu ama hiç ölmedi. Açıkçası Çakıcı dağdan inmedi. Onun kafası hâlâ Karıncalıdağın en yüksek doruğunda haksızlığa başkaldırır, ruhu şu dağların zirvelerinde dolanır durur. Türkmen düğünlerine konuk olur.” Beydağlı Çoban’a göre tüm yurtseverlerin ortak adıdır Çakıcı. Shakespeare’in söylemiyle, yalnız kralların değil, bütün yurtseverlerin anlatılacak hüzünlü öyküleri var. Çakıcı’nın başı kesilerek Karıncalıdağ’a gömülüşü de anlatılması gereken hüzünlü öykülerden. Çakıcı’yı daha önce pek çok yazar kitaplaştırdı. Yaşar Kemal de bunlardan biri. Ancak Etem Oruç, kitabında Yaşar Kemal’in ellili yıllarda Ödemiş’e geldiğini, Rüştü Kobaş’ın anı defterinden yararlanarak yazdığı kitabının tarihsel gerçeklerle örtüşmediğini yazıyor. Çakıcı Dağdan İnmiyor’un önsözü de sayılabilecek “Çakıcı Dağdan İnmedi” adını verdiği ilk bölümde, Çakıcı’nın yaşadığı toprakları, oturup kalktığı insanları, tarihsel verileri, yörenin coğrafi yapısını, ne yiyip ne içtiklerini bilmeden, yalnızca tek bir kişinin gözlemlerine dayanarak Çakıcı’nın yazılamayacağını söylüyor. Bu topraklarda yetişen Çakırcalı namı diğer Çakıcı, 1872 ÖdemişTürkönü doğumlu. AydınNabiri olarak, dilini, zilli Karıncalıdağ’da zaptiyelerle girdiği çarpışmada, 17 Kasım 1911’de töresini, karakteöldürülüyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1128 Ç Oruç, efelerin ekonomik kaynaklarını, onları var eden ve dağlara çıkmalarının gerekçelerini, kimlerin koruculuğunda varlıklarını sürdürebildiğini, efeliğin ortaya çıktığı toprakların, bu kahramanların yetişmesinde etkisinin olup olmadığını da yazıya döküyor. Kitabın yayım tarihi, Çakıcı’nın 100. ölüm yılına geliyor. Yüzyıllık bir söylence, bir kez daha Çakıcı Dağdan İnmiyor’la yeniden ve ilk kez yaşanıyormuş gibi gözler önüne seriliyor. Çakıcı Dağdan İnmiyor/ Etem Oruç/ Berfin Yayınları/ 294 s. 1128 29 EYLÜL 2011 SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle