25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA Scott Fitzgerald’dan ‘Kıyıdan Uzakta’ hmet Özer, ülkemizde hayli önemli yere sahip şairlerden. Politik kimliğiyle şairliği birleştirmiş bir isim. Aynı zamanda şiir yazarken, onun üzerine düşünen biri. Özer’le şiirden politikaya, eleştiriden şiir ve şairin neliği ve kimliği üzerine sohbet ettik. Çocuklara yönelik felsefe kitaplarının giderek çoğaldığını da saptayabiliriz. Bunlardan “Küçük Filozoflar” dizisinin ilk kitapları çocuklarla buluştu. Savaş Kılıç ve Semih Sökmen’nin yayıma hazırladığı dizinin ilk kitapları Descartes Amcanın Kötü Cini, Profesör Kant’ın En Çılgın Günü, Bilge Sokrates’in Ölümü ve Karl Marx’ın Hayaleti. “Küçük Filozoflar” dizisinin kitaplarını Mustafa Günay değerlendirdi. Muzaffer Özdemir yaşadığı dünyayı bir şair duyarlığı ile kavrıyor. Görsel ve yazılı halk kültürünü, çağdaş şiirimizi ve dünya şiirini öğrenerek oluşturuyor şiirini. Son derece dolambaçsız, etkileyici ve okurunu yakalamayı bilen bir şiir Özdemir’in şiiri. Mustafa Gazalcı, ‘AKP Döneminde Kadrolaşma Kıskacında Eğitim’ adlı yapıtında Eğitimimizin son yıllardaki halini anlatıyor. Kitapta, AKP döneminde devletin kilit noktalarında ve özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki kadrolaşmayı, bunun için çıkarılan yasaları, yayımlanan yönetmelikleri ve toplu kıyımları sorulan sorular, sorulara verilen resmi yanıtlar, basın açıklamalarıyla ve TBMM kürsüsünden açıklanan gerçeklerle belgeli olarak anlatılıyor. Gazalcı’yla, eğitimdeki gelişmeleri ve son yapıtını konuştuk. Bol kitaplı günler... A Okyanusun ortasında... F. Scott Fitzgerald, Kıyıdan Uzakta’da romantik bir “korsan”la kaçırdığı asi kız Ardita’nın kısa ama dolu dolu yolculuğunu anlatıyor. Öbür kitaplarına oranla gayet sakin bir hava esen öykünün sonunda, Fitzgerald’ın okura sürprizler hazırladığını da söyleyelim. Ë Ali BULUNMAZ Scott Fitzgerald deyince Amerikan edebiyatında “Caz Çağı”nın öncüsü bir yazar gelir akıllara. Çünkü Caz Çağı Öyküleri, bu anlamda kült ve kurucu bir kitap. Ama Minessotalı Fitzgerald’ı üne kavuşturan Cennetin Bu Yakası (The Side of Paradise) romanı. Sonra Muhteşem Gatsby, Geceler Güzeldir ve Son Patron. Fitzgerald hayatı boyunca, daha doğrusu edebi yolculuğunda, yüksek sosyetenin kepazeliklerini gözlemleyip Amerikan idealini, geniş ailelerin çocuklarının sınır tanımaz bencillikleriyle karşılaştırır. Bunların yanı sıra iki savaş arasında beliren “Yitik Kuşak”ın dramını da anlatır. Fitzgerald’ın ele avuca sığmaz kitabı Muhteşem Gatsby’deki Jay Gatsby karakterinin, Fitzgerald’la benzer yanları bulunduğu da gözden kaçırmamalı. Gatsby, gençlik aşkı Daisy Fay’in dikkatini yeniden çekebilmek adına kendi başarısını fazlasıyla abartır. Bu durum Gatsby’i, masumları harcayan kokuşmuş bir toplum ya da grubun züppeliğiyle yüzleştirir. Kahramanımız, zenginliğin, Amerikan idealizmini ya da rüyasını tek başına taşıyamayacağını kavrayan bir kişi olarak karşımıza çıkar. Kısa yaşamına üç aşağı beş yukarı benzer ama vurucu temalı romanlar sıkıştıran Fitzgerald’ın, pek dikkat çekmese veya romanları kadar ses getirmese de ıskalanmaması gereken bazı öyküleri var. Bunlardan biri Kıyıdan Uzakta. TURHAN GÜNAY eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr İKİ ASİNİN YOLCULUĞU Fitzgerald’ın yaşadığı dönem dikkate alındığında “Amerikan rüyası” başta olmak üzere, o zamanın “yükselen” pek çok “değerine” karşı çıktığı biliniyor. Kısacası uyumsuz bir yazar. Romanlarında bu uyumsuzluğu fazlasıyla hissettiren Fitzgerald’ın öyküleri de aynı izleri taşıyor. Kıyıdan Uzakta da bunlardan; güzeller güzeli ve ailesiyle çatışma halindeki Ardita’nın hikâyesi. Fitzgerald, öykünün öznesi Ardita’yı hayli ayrıntılı şekilde anlatıyor: “Ardita çok bencildi (…) bencilliğini asla sorgulamıyordu, bu durumu tam bir doğallık içinde, cazibesinden hiçbir şey kaybetmeden sürdürüyordu. Daha on dokuzunda olmasına rağmen erken büyümüş olgun bir çocuk izlenimi uyandırıyordu; gençliğinin ve güzelliğinin ışığında tanıdığı herkes, ruhunun dalgalarında sürüklenen ağaç dallarıydı sanki. Başka bencillerle de karşılaşmıştı ona göre bencil olmayan insanlar bencil insanlardan daha sıkıcıydı ama onlardan, henüz alt edemediği, ayaklarına getiremediği biri olmamıştı.” Tekne gezisi sırasında rastladıkları ve teknelerini ele geçiren “korsana” karşı konulamaz bir hayranlık duymaya başlayan ve onca züppeliğine rağmen, aslında o korsanın gerçekten asi ruhuna sahip olmak istediğini anlayan bir kız dikilir önümüzde. “Korsan” Carlyle’ın da “Yitik Kuşak” temsilcilerinden biri olduğunu (en azından romanın sonuna dek Fitzgerald’ın bize böyle tanıttığını), anlattığı hayat hikâyesinden anlıyoruz. Aslen müzisyen ama hem büyük kentin şaşaası hem de savaş tüm yaşamını altüst etmiş. Ardita ise elinin altındaki tüm imkânlara rağmen hep bir şeyler arayıp duruyor. Carlyle’la Ardita’yı Caz Çağı Öyküleri ve Muhteşem Gatsby gibi unutulmaz kitapların yazarı F. birleştiren, asiliğin Scott Fitzgerald, hep “Amerikan ideali” ya da “rüyası” denen aldatmacaya yanında arayış. Öyyönelik eleştrileriyle dikkat çekti. Kıyıdan Uzakta da bu yolun yolcusu ve künün ve tekne yolöbürleri gibi yine uyumsuz bir yapıt. F. culuğunun yelkenlerini, bu saf mutluluk arayışı şişiriyor. Bu arada Ardita’nın kendini “savrulan”, “ne istediğini tam bilmeyen” ve “her istediğinin hemen gerçekleşmesini bekleyen” biri biçiminde tanımlaması yani, itiraflarda bulunması ilginç. MUTLULUK VE YALANLAR… Ardita’nın “korsan”la denize açılması ve tanımadığı birine hayatını açması, tek kelimeyle ifade edilebilir, o da cesaret. Zaten kendisi de hayatının esas ilkesinin bu olduğunu söylüyor: “Benim için cesaret inançtır, sonsuz dirence duyduğum inanç; hazzı, umudu, doğallığı geri getirecek inanç.” Fitzgerald’ın hikâyede, gerçeklerle yalanları birbirine karıştırdığını, bu tekniği kullanarak okura kimi sürprizler hazırladığını (buna okuru ters köşeye yatırma da denebilir) söylemeli. Öykünün sonunda hayal kırıklığı ve doğrular, mutluluk ve yalanlar arasında tuhaf bir bağ ortaya çıkıyor. Carlyle’ın kim olduğu, Ardita’nın ne istediği ve neyle karşılaştığı, Fitzgerald’ın genel anlatım biçimiyle koşutluk gösteriyor. Öyküde hepi topu iki doğru olması (Carlyle’ın ya da artık her kimse, Ardita’yı sevmesi ve yanındaki çantalarda taşıdığı çamur), anlatılanları sonunda daha da ilgi çekici kılıyor. Dikkatini yoğunlaştıran okur, gerçeklerin farkına önceden varabilir elbette. Fitzgerald’ın Kıyıdan Uzakta’sı, alt metinleri olan kısa ama yoğun bir öykü. Çabucak bitiveren yolculuk, Ardita’nın özlemlerini, cesaretini ve kendini tanıyışını; “korsan” Carlyle’da kendini buluşunu ustaca işliyor. Bir bakıma Fitzgerald, roman ve öykülerindeki o buğulu havanın ötesine geçip okyanusun uçsuz bucaksızlığında yaşama sevincinin rüzgârını estiriyor. alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr http://bulunmazali81.blogspot.com Kıyıdan Uzakta/ F. Scott Fitzgerald/ Çeviren: Nazire Ersöz/ Kavis Kitap/ 70 s. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Turhan Günay Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 Yerel süreli yayın Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1126 15 EYLÜL 2011 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle