25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mustafa Gazalcı’yla ‘AKP Döneminde Kadrolaşma Kıskacında Eğitim’ üzerine ‘Bugünün eğitim politikası dinselleştirme, özelleştirme ve partizanca kadrolaşmaya dayanıyor’ Mustafa Gazalcı, AKP Döneminde Kadrolaşma Kıskacında Eğitim adlı yapıtıyla okurlarla buluştu. Kitapta, AKP döneminde devletin kilit noktalarında ve özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki kadrolaşmayı, bunun için çıkarılan yasaları, yayımlanan yönetmelikleri ve toplu kıyımları sorulan sorular, sorulara verilen resmi yanıtlar, basın açıklamalarıyla ve TBMM kürsüsünden açıklanan gerçeklerle belgeli olarak anlatılıyor. Gazalcı’yla, eğitimdeki gelişmeleri ve son yapıtını konuştuk. Yaşayanlardan Reha İsvan, Kemal Anadol (CHP Zonguldak Mv.), Nurettin Yılmaz (Mardin Mv.), Ali Sirmen (Gazeteci), Ataol Behramoğlu (Şair), Erdal Atabek (TTB Gen. Bşk., Yazar) , Hüseyin Baş (Gazeteci), Orhan Taylan (Ressam), Aykut Göker, Uğur Kökden (Yazar), Gencay Şaylan (Akademisyen), Tahsin Usluoğu, Haluk Tosun (Akademisyen), Niyazi Dalyancı (Gazeteci), Ergun Elgin, Şefik Asan, Gündoğan Görsev (Yazar), Aybars Ungan. Aradan otuz yıl geçmesine karşı değişen pek fazla bir şey yok. Gazeteciler, akademisyenler, politikacılar, aydınlar yine tutuklu. Bu tabloya o zaman olmayan subayları da eklemek gerekli. Birkaç ay önce Silivri’de Mustafa Balbay’ı, Tuncay Özkan’ı ziyaretimde Barış Davası’nı anlatan Barış Zinciri kitabımı götürdüm. Ne kadar birbirine benziyor diye konuştuk. O zaman 12 Eylül vardı, şimdi AKP iktidarı. Barış Davası on yıl sürdükten, tutuklular bir ila üç yıl yattıktan sonra beraatla sonuçlandı. Zaten suçladıkları TCY 141. maddesi de yürürlükten kalktı. timlerine katılımı daha iyiydi. Giderek genel başkanların demokrasisi(!) geldi. O zaman Süleyman Demirel başkanlığında kurulan Milliyetçi Cephe hükümetlerine, Devlet Güvenlik Mahkemesi uygulamalarına, baskı yasalarına karşı savaşım vermiştik. Ama açık yüreklikle söyleyeyim küresel saldırıya, ülke değerlerinin yabancılara özelleştirme adıyla satılmasına, devletin cemaatlere, tarikatların etkisine girmesine, eğitimin laiklikten, öğretim birliğinden uzaklaşıp piyasaya açılmasına, yargının siyasallaşmasına, devlet kurumlarının hükümetin etki alanına sokulmasına tanık olmamıştık. 12 Eylül 1980 öncesinde CHP, siyasi partilerin yanında güçlü demokratik kitle örgütleri, işçi ve memur sendikaları vardı. Bu güçler ne yazık ki bugün yok ya da yeterli değil. 3 Kasım 20002’den bu yana AKP’nin dış güçlerle birlikte devletin, Cumhuriyet’in yeniden biçimlendirmesini yaşıyoruz. Kimilerinin ileri sürdüğü gibi daha demokratik daha ileri bir yapılanma değil bu. Küresel güçlerin ve içerideki işbirlikçilerin işine yarayan bir yapılanma. Hukukun siyasallaşması. Dilerim 12 Haziran 2011 seçimlerinde kırılır bu gidiş, hukuka, emeğe öncelik veren halkın iktidarı kurulur yeniden. Yoksa daha kötü günleri yaşamaya hazır olmalıyız. 2002’de tek başına iktidar olan AKP’nin eğitimde temel hedefleri nelerdi? Bunları nasıl gerçekleştirdi? AKP kendi dünya görüşlerine göre eğitim politikaları saptadı ve uyguladı. Bunlara ben kısaca eğitimi dinselleştirme ve özelleştirme ile paralı yapma politikaları diyorum. Bir de bu politikaları rahat uygulayabilmek için partizanca kadrolaşma. Siz bu süreçte nasıl mücadele ettiniz, nasıl çalışmalar yaptınız, ne gibi zorluklarla karşılaştınız? TBMM’deki çalışmaların çoğuna siz de tanıksınız. Birlikte çalıştık. Komisyonda, genel kurulda konuşmalar, soru, araştırma önergeleri, basın açıklamaları, basında, televizyonlarda konuşmalar. Hüseyin Çelik’in hukuk, kural tanımayan uygulamalarını adım adım izleyerek anında tepki verdik, önerilerimizi söyledik. Tepkimiz her zaman yanlış politikalara ve uygulamalara oldu. Ne yazık ki zaman bizleri haklı çıkardı. Eğitim bilimsellikten uzaklaşıp daha çok dinselleşti ve paralı oldu. Altmış yıllık okulaile birlikleri para toplayan kuruluşlar oldu, işi okul satışlarına kadar vardırdı. Bu politikaların kimilerini kamuoyunun tepkisinden gerçekleştiremediler. Direnmenin yararı oldu. Örneğin özele program yaptırma, okul duvarlarına ticari reklam alma, 10 bin çocuğun özel okullarda devlet parasıyla okutulması, akşam Kuran kurslarının açılması, okullarda ayrıca din eğitimi, öğretmenevlerinin satılması, bütün öğretmenlerin sözleşmeli yapılması AKP’nin isteyip de yapamadığı, zamana bıraktığı uygulamalar. “KİTAPLARIMLA AKP’NİN EĞİTİM POLİTİKASININ RÖNTGENİNİ ÇEKİYORUM” Yayımlanan son dört yapıtınıza 20022007 arasında verdiğiniz mücadelenin belgelenmesi diyebilir miyiz? Evet, son dört kitap bir bakıma bu politikaların belgelenmesi, tarihe tanıklık etme, not düşme çabası: Kuşatılan Cumhuriyet Eğitimi (2007), Eğitime Dinci Çember (2008), Paralı Eğitim Tuzağı (2010), Kadrolaşma Kıskacında Eğitim (2011). Bir bakıma son dört kitap eğitimde AKP politikalarının röntgenini çekme gibi. AKP’nin “eğitime öncelik veriyoruz, devrim yaptık” propagandasının, yalanlarının çürütülmesi, balonunun söndürülmesi de denilebilir. Son yapıtınız AKP Döneminde Kadrolaşma Kıskacında Eğitim’den söz edelim… Bu kitapta kadrolaşma yöntemle¥ ri, örnekleri var. Kişilerin oradan Ë Erdal ATICI ok genç yaşta Denizli’den milletvekili seçildiniz ve 1977’de parlamentoya girdiniz, 12 Eylül darbesiyle kesintiye uğrayan o süreçte ne gibi çalışmalar yaptınız? Darbeciler öğretmenliğe döndürmediği için Ankara Menekşe Pasajı’nda “Yeni Denizli Pazarı” adlı bir işyeri açtım. Bu işyerinde Denizli dokumalarını (havluçarşaf) satıp ekmeğimi kazandım, çocuklarımı okuttum. Öğretmenlerin yeniden örgütlenmesine ilişkin çalışmalara katıldım. Bir yandan da çoğu eğitimle ilgili kitaplar yazdım. Siyasi yasaklar kalkınca SODEP, SHP, CHP’de politik çalışmalar yaptım. 12 Eylül’ün hemen sonrasında tutuklandınız, bir süre tutuklu kaldınız, sonra Barış Derneği Davası başladı... 12 Eylül gecesi Dil İstihbarat Okulu’nda bir ay kadar gözaltı, sonra bir yıla yakın Türkiye Barış Derneği Davası’ndan tutukluluk... Kimi arkadaşların tutukluluğu üç yılı aştı. Barış Derneği Davası’nda kimlerle birlikte yargılandınız, dava nasıl sonuçlandı? Politikacılar, sanatçılar, gazeteciler, aydınlar vardı Barış Davası’ında. Önce yitirdiklerimizi sayayım, tümünü saygıyla anıyorum: Mahmut Dikerdem Büyükelçi, (Derneğin Başkanı), Orhan Apaydın (İst. Barosu Başkanı), Prof. Melih Tümer (Dekan), Ali Taygun (Tiyatrocu), Nedim Tarhan (KÖYKOP Genel başkanı ve CHP Adana Mv.), İsmail Hakkı Öztorun (CHP Adana Mv.), Prof. Metin Özek. SAYFA 14 15 EYLÜL Ç “12 EYLÜL ÖNCESİ PARTİLERDE PARTİ İÇİ DEMOKRASİ DAHA İYİ İŞLİYORDU” 19902002 yılları arasında, uzun sayılabilecek bir dönem Eğitimciler Derneği Genel Başkanlığı yaptınız, bu süreçte eğitimle ilgili önemli çalışmalarınız oldu… EĞİTDER’de arkadaşlarla birlikte güzel işler yaptık. Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitim çalışmaları, Her İlköğretim Okuluna 1000 Kitap Kampanyası (köy ve gecekondu okullarını 22 bin kitap verildi), EğitDer Eğitim Müzesi’nin açılışı, kitap yayınları, aylık abece eğitim dergisinin aralıksız çıkması, paneller, toplantılar, TÖBDER mallarının devri mücadelesi, çağdaş yurtların yapılması kampanyası. Büyük bir ekonomik kriz sonrası yapılan seçimler sonucunda 2002’de CHP Denizli Milletvekili olarak yeniden parlamentoya girdiniz, iki dönem arasında karşılaştırma yaparsanız, neler söyleyebilirsiniz? 12 Eylül öncesi partilerde parti içi demokrasi daha iyi işliyordu. Örneğin birçok milletvekili ön seçimle Gazalcı, eğitimde kadrolaşmanın yalnız ilk, orta öğretim halk tarafından seçiliyordu. Milletkurumlarıyla sınırlı kalmadığını, en çok yaşandığı yerlervekillerinin, partililerin parti yöneden birinin de üniversiteler olduğunu anlatıyor. ¥ ora Ör nolojile rin ele g lar. Kad liklerin çiğnenm alınan E nan De benzerl rının hi dönemi ğe” bağ Eğit öğretim halde? Y en çok versitele Elbe Bakanlı sınırlı d geçirme bir poli Örne mek iste versitele kümetç ri, kadr versitele TAK ar Cumhu zer yeri Sayın P Yusuf Z skandal Ünal Y türban Demir g her türl AKP’ye versitele madan kendile Tür sında ün nasıl yo San kadrola koyuyo öğretim madık b lerini an ği dövü züne, gö eğitim i Yine de şın cılız yükseliy mayınc madıkç beklem TÜB riyle an limsel b rolaşma Öze özerkliğ nerek k örnekti yip Erd rı çiğne madı. K tim kur ataması tirildi, ö TAK, sa ri bilim min yay önemli ğe, bilim luşun b istedi. N şarılı da Yap kadrola kıyımla yorsunu AKP 2011 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1126 CUMH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle