Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hazırlayanlar: Mavisel Yener, Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. Ë Meh sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com ÇOCUKGENÇLİK Ç OKUMA Lili ve Yedi Çocuğu Ë Mavisel YENER kulöncesi dönem bireyin kendini gerçekleştirmesi için ilk tuğlaları koyar. Bu dönemdeki sağlıklı eğitim ve çocukların iyi kitaplarla buluşturulması, üretken, yapıcı, iletişime açık, grupla beraber uyum içinde çalışabilen, becerileri gelişmiş, üretken, estetik duyguları gelişmiş, daha önceden bildiklerini, daha sonra öğreneceklerini keşfedebilen, hayal gücü gelişmiş, demokrasiye gönül vermiş bireyler yetiştirir. Onlara verdiğimiz değer geleceğe verdiğimiz değerdir. Okulöncesi dönem için kitaplar üretmek farklı bir bakış ve deneyim gerektirir. Tülin Kozikoğlu’nun metinlerini yazdığı, Banu Taylan’ın resimlediği Lili ve Yedi Çocuğu dizisi böyle bir deneyimin ürünü. Lili’nin yedi çocuğunu tanıdığımız, okuma sürecinde eğlendiren, eğlendirirken düşündüren yedi kitap da yaratıcı okuma çalışmaları için biçilmiş kaftan. İçerik, söylem, mekân, anlatıcı yönünden öyküleri yeniden yorumlatarak okulöncesi eğitmeni, yaratıcı okuma çalışmaları yaptırabilir. Lili ve Yedi Çocuğu dizisi, dil, yaratıcılık ve düşünce arasındaki bağı vurgularken çözülmesi pek güç gibi görünen sorunların üstesinden gelebilmenin ipuçlarını veriyor. Sorunların çözümlerini kahramanların kendi kendilerine üretmeleri, çözümün bir büyük tarafından gösterilmemesi dikkat çekici. Öykülerin anne Lili’nin dilinden yazılmış olmasının metne katkısı büyük. Banu Taylan’ın şirin çizimleri, başarılı tasarımı ile nitelikli baskı birleşince çocuk okuru sanata yönelten kitaplar ortaya çıkmış. Sekiz yaşındaki Itır Kozikoğlu, altı yaşındaki Zeynep Doğa Ünelli, altı yaşındaki Pelinsu Uzuncagil de şirin çizimleriyle öyküleri güzellemişler. Bize de okuyup gülümsemesi kalmış… Kitabın çizeri Banu Taylan bu süreci şöyle anlatıyor: “2009 Temmuz’da Tülin Kozikoğlu’dan bana bir mektup (mail) geldi. Hep kendi masallarımı çizmiştim. Hiç bir yazarın kitabını resimlemek gibi bir isteğim olmamıştı. Hikâyeleri sevdim ve içimden resimlemek geldi. Foli’nin en oyuncaklı sahnesini çizdim ilk. Sonra Lili’nin diğer çocukları onun arkasından hoplayıp zıpladılar. Sevdim Lili ve Yedi çocuğunu; Dali’nin her yere resim yapmasını, Foli’nin gökkuşağını, Veli’nin hayvanlar karşısındaki şaşkınlığını, Loli’nin kıskançlığına kendiliğinden çözüm bulmasını, Mali’nin televizyon tutkusunun mutlu sonla bitmesini, Ali’nin oyuncaklarını uyutacak kadar inadına rağmen her şeyin kendiliğinden çözülmesini, dondurma delisi Peli’yi ve Lili’nin Peli yemek yesin diye garip icatlar peşinde bir anne olmasını. Lili ve Yedi Çocuğu hep vardılar sanki; uzun uzun düşünmedim tipleri nasıl olsun diye bir anda ortaya çıkıverdiler. Beni en çok mutlu eden, çocukların çizdiklerini kitaplarımıza koymamın aklıma gelmesiydi. Hayranım çocukların çizdiği resimlere. Loli’nin hikâyesini çizerken bir anda Pelinsu’nun çizdiği koyun aklıma geldi ve Loli’nin rüyasına giriverdi. Pelinsu uçan bir koyun çizmişti ve buluttan buluta uçan bir koyun harika olacaktı. Zeynep Doğa’nınkiler Ali’nin kitaplarında ne güzel olur diye düşündüm. Doğa benim için bir resim çizmişti yıllar önce, harika olacaktı Ali’nin okuduğu kitapta. Hem çocuk kitaplarını çizerken o çocukların okuduğu kitaplarda çocukların çizimlerinin olması benim için mutluluk vericiydi. Bu fikri bulduğum için çok heyecanlandım vee Itır’dan kaçırmış okumuş bugünle tapları a madıkla kaplıyor re ait se ilk kitap Uçan O Tülin Kozikoğlu Tülin Kozikoğlu, Lili ve yedi çocuğu ile tanıştırıyor okurları. Ali, Dali, Loli, Veli, Foli, Peli, Mali’nin iç dünyasına sızıp onlarla birlikte eğleniyor, kitap sevgisini çoğaltıyoruz. yeni yeni çizimler istedim, Veli’nin okuduğu kitabın kapağına yerleştirmek için. Sonra da Mali’nin giydiği tişörte Itır’ın kurbağasını koymak geldi içimden.” Yedi kitaptan oluşan dizinin her kitabında Lili’nin çocuklarından biriyle tanışıyoruz. Hiç Uykum Gelmedi adlı kitapta Ali gülümsüyor bize. Ali uyumamak için her gece bin dereden su getiriyor. Uyku saati gelince susayıveriyor, sonra biraz daha oyun, biraz daha kitap… Ali’ye sorarsanız uyku zaman kaybı. Sanıyor ki o uyurken oyuncakları eğlenceye devam ediyor. “Oysa bilse ki herkes uyur geceleri. Anneler, babalar, kuşlar, tırtıllar… Çiçekler, böcekler, saatler ve bulutlar… Herkes gözlerini kapar ve rüyaya dalar.” (s,17) Herkes uykuya dalınca Ali tek başına yapacak bir şey bulamıyor, sıkıntıdan patlıyor, hiç de uykusu yok. Ama çözümü hazır; uyumayacak sadece gözlerini kapatacak! Bir Çizgi Film Daha, Lili’nin yedi çocuğundan biri olan Mali’yi anlatıyor. Mali televizyon izlemeyi öylesine seviyor ki yemek yerken, arkadaşlarıyla oynarken, çiçek koklarken, böcek incelerken bile gözünü ekrandan alamıyor. Bir gün olanlar oluyor, Mali çizgi filmi bulanık gördüğünü fark ediyor. Televizyonun bozulduğunu düşünse de bozulan televizyon değil, başka bir şey… Onun ne olduğunu öğrenmek için sayfaları çevirmeniz gerekecek. Foli, dizinin Hepsi Benim adlı kitabının kahramanı. Foli, Lili’nin paylaşmayı sevmeyen tek çocuğu. Oyuncaklarını, kitaplarını, giysilerini, yiyeceklerini kardeşleriyle de başkalarıyla da paylaşmıyor. Paylaştıkça çoğaldığını fark etmesi kolay olacak mı bakalım. Bu Ne Tatlı Şey Böyle, kardeşi yeni doğan çocuklar için iyi bir armağan! Loli, küçük kardeşi Foli’yi kıskanıyor. Dedesi, ninesi, dayısı, halası, Foli’yi sevdikçe aklından tuhaf şeyler geçiriyor. Bu tuhaf şeyler metinde anlatılmıyor ama resimlerde görünce çok eğleniyoruz doğrusu. Nasıl ki çocuklar kıskançlık duygularını her zaman dile getirmezlerse Tülin Kozikoğlu da öyle yapmış ve bu duyguları resimler aracılığıyla aktarmayı yeğlemiş. Örneğin Loli pastasını kardeşinin kafasına attığını hayal ederek kıskançlığını okura duyumsatıyor. Eğlenirken düşünüyor, düşünürken biraz daha kitabın içine giriyoruz. Loli kardeşinden daha tatlı olabilirse büyükleri onu daha çok sevecek. Kendi kendine karar veriyor: “Kardeşimden daha tatlı olabilmek için dünyadaki bütün dondurmaları, bütün pastaları, bütün elma şekerlerini, bütün çikolatalı sütleri, bütün şekerleri, bütün karamelaları, bütün pamuk helvaları ve bütün lokumları yemeliyim.” (s, 19) Bu kararın ardından olanları ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Dizinin Dondurma Yok mu? adlı kitabında yemek seçen birileri var! Onlar hepimizin pek yakından tanıdığı birileri aslında! Peli dondurmayı öylesine seviyor ki, annesi ne pişirse dondurma istiyor. Tavuk, balık, pırasa yemeye ne gerek var? Her gün dondurma yesek ya… Lili her annenin yaptığını yapıyor, kızı yesin diye yeni tarifler denemeye başlıyor. Tavuklu dondurma, dondurmalı pırasa… Peli bunları da yemiyor işte! Sonrasında neler olduğunu siz tahmin edin. H “Hayvanları Çook Seviyorum”da tanıştığımız Veli, Lili’nin yedi çocuğundan biri. Hayvanları severken onlara eziyet ediyor. Bunu metinden değil ama resimlerden anlıyoruz. Veli bir gün hayvanat bahçesine gidiyor, o gezi sonrasında hayvanlara bakışı değişiyor. Karşıtlıklar vurgulanarak hayvan sevgisi kitabın yüreğine iliştirilivermiş. Lili, resim yapmayı çok seven çocuğuna Dali adını koymuş. Ben Bir Ressamım, Dali’nin öyküsüyle buluşturuyor minik okurları. Dali renkleri, çizgileri öylesine seviyor ki kimi zaman duvarlara, camlara, annesinin eteğine, kedisinin tüylerine bile resim yapıp onları boyuyor. Bir gün coşup tavanı, koltukları, vazoları, kapıları, masaları, çiçekleri, sepetleri, meyveleri, sebzeleri boyayıveriyor. Hızını alamayıp kendini de boyamasın mı… Kitabın komik sonu minik ressamları çok da yüreklendirmesin, her anne Lili gibi sabırlı olmayabilir! Yazıyı Tülin Kozikoğlu’nun sözcükleri bitirsin: “Bu kitapları okuyunca çocukların daha az televizyon seyretmesini, sağlıklı beslenmeye başlamasını veya erkenden yatağına gitmesini beklemiyorum. Öyle yapmalarını da istemiyorum zaten. Ben okurların Lili’nin çocuklarıyla arkadaş olup, onların maceralarını kıkır kıkır kıkırdayarak okumalarını istiyorum. Bir de annebabaların daha sık çocuklarıyla beraber dondurma yemelerini, çizgi film seyretmelerini, resim yapmalarını, hayvanat bahçesine gitmelerini, oyun oynamalarını, çocuk kitabı okumalarını ve en önemlisi çocuklarına biraz daha az ‘Yeter artık!’ demelerini ümit ediyorum. www.maviselyener.com G Öyle y mutlu malıyı üzerin cuklar Ë Çiğd *Lili Ve Yedi Çocuğu Dizisi (7 kitap)/ Tülin Kozikoğlu/ Resimlemetasarım: Banu Taylan/ İletişim Yayınları/ 30s./ 2010/ 5+ Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No: 1 D: 1 Balçova zmir www.maviselyener.com sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com SAYFA 24 15 EYLÜL 2011 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1126 Çizgil arasına cukluğu denk ge yeni bir ama hiç yorgun, çalışma Bruno b rili bahçe Ama ç leyen çit cuk vard çizgili bi atar çoc arkadaş Pek kon şına. Ark bunları v Bir çeşit Bir gü masum Shmuel’ ye onca önüne g zamank lar vardı tirmek iç leyim, bi öncesin Shmuel’ başkalar iki çocuk CUMH