Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
V TR NDEK LER Süryaniler/ Seastien de Courtois/ Fotoğraflar: Douchan Novakovic/ Çeviren: Ersel Topraktepe/ Yapı Kredi Yayınları/ 160 s. “Türkiye’nin güneydoğusunda Turabdin adında bir yer vardır. Süryanice bir kelime olan Turabdin, ‘Tanrı’nın Hizmetkârları Dağı’ anlamına gelir. Bu yöredeki antik manastırlar Havarilerin, Pavlus’un ve Petrus’un mirasçısı olan eski bir Hıristiyan cemaatinin hazinelerini ve gizlerini barındırır. Bu Süryani cemaat, iki bin yıl önce Filistin’de İsa’nın konuştuğu dili konuşmaya devam ediyor. Süryaniler ve Turabdin birçok bakımdan kültürel köklerin de tanıkları aynı zamanda.” Sébastien de Courtois’nın bölgeye yaptığı yolculuğun sonucunda, bu çok yönlü yapıt ortaya çıktı. Gezi notlarına, röportajların, tarihi ve arkeolojik bilgilerin iç içe geçtiği “Süryaniler”, kadim olduğu kadar zengin de bir kültüre gönderilen selam gibi adeta. Kitapta ayrıca, Douchan Novakovic’in objektifinden çıkmış Süryanileri ve kültürlerini anlatan birçok renkli fotoğraf da bulunuyor. Kaçakçı Şahan/ Bekir Yıldız/ Everest Yayınları/ 80 s. Edebiyatımızın yetkin kalemlerinden Bekir Yıldız, “Kaçakçı Şahan”da Anadolu halkının sonu gelmez yoksulluğunu, ezilişini ve bunlara rağmen kaybetmediği umudunu anlatıyor. Kitapta yer alan öykülerde; ağalık sistemine baş kaldırıştan erkek egemen toplumlardaki kadın imgesine, ekmek parası için vatanını ve ailesini terk edip yabancı topraklardan medet umulmasına kadar çeşitli olaylarla kırsal kesimin hayatta kalma mücadelesi gözler önüne serilip okuyuculara adeta ibretlik yaşam kesitleri sunuluyor. Kitaba adını da veren ‘Kaçakçı Şahan’ adlı öyküde ise fakirliğin ölüm korkusuna nasıl üstün geldiği gözler önüne seriliyor. Bekir Yıldız ayrıca bu kitabıyla ‘Sait Faik Hikâye Armağanı’nı da kazanmış. Yıldız’ın kitapları şimdi yeni baskılarıyla okuyucuların karşısına tekrar çıkıyor. nsanlar/ Robert J. Sawyer/ Çeviren: Okan Özler/ Abis Yayınları/ 384 s. Robert J. Sawyer’ın dünya ve insan türünün yok olup baskın zeki tür olarak Neanderthalerin ortaya çıktığı paralel evren arasındaki ilişkileri inceleyen üçlemesi The Neanderthal Parallax’ın ikinci kitabı “İnsanlar” bilimkurgu meraklılarının karşısına çıkıyor. Serinin ikna edici bilimsel temeli ile incelikli bir hikâye olmasının yanında, bilimkurgunun özünde olan o toplumsal eleştiri amaçlı kullanımının da bir yansıması görülüyor. “İnsanlar”, Sawyer’ın vizyon ve kavrayışı, bilimsel vargılarının gerçeğe yakınlığı ve toplumsal eleştirelliğinin derinliğinden ötürü okunmaya değer bir kitap. Jorge Luis Borges/ Jason Wilson/ Çeviren: Yonguç Çulhaöz/ Yapı Kredi Yayınları/ 158 s. Latin Amerika Edebiyatı profesörü olan Jason Wilson, Borges’in Buenos Aires sokaklarında ve kafelerinde hırgür içinde geçen yazarlığının ilk yıllarını keşfederek, onun edebiyat çevresiyle dostluklarını, SAYFA 26 4 AĞUSTOS 2011 gönül ilişkilerini, yolculuklarını anlatıp çözümlüyor bu biyografi denemesinde. Biyografiyle kurmacalar arasındaki bağlantıları gözler önüne seren Wilson, Borges’in her zaman, hayatını yapıtında yeniden üreten, ama bunu yaparken asla itirafçılığa kaçmayan bir şair olduğunu hatırlatmakla birlikte, onun Arjantin’deki köklerini bulup çıkarıyor. Bu biyografi, şair, denemeci, kısa öykü yazarı Jorge Luis Borges’in 20. Yüzyıl Dünya Edebiyatı’nın klasikleri arasında sayılan yapıtlarını hazine olarak gören herkes için önemli bir kaynak. ki Şehrin Hikâyesi/ Charles Dickens/ Çeviren: Meram Arvas/ Can Yayınları/ 462 s. Önemli klasik yapıtlarından “İki Şehrin Hikâyesi”, Charles Dickens’ın ustalığını bir kez daha kanıtladığı romanı. Paris ve Londra arasında gelişen olay kurgusu ise tarihin en hareketli anlarından birinin, Fransız Devrimi’nin ekseni etrafında biçimleniyor. Suçsuz olduğu halde Paris’teki bir hapishanede on sekiz yılını geçiren ve eski bir dostunun yardımıyla kurtulan Dr. Manette, Londra’ya dönüşü sırasında Fransız Charles Darnay’le tanışır. Darnay, doktorun sekiz yıl önce İngiltere’ye gönderdiği kızını görür görmez âşık olur ve evlilikleri herkes için yeni bir hayatın başlangıcını işaret eder. Ancak öngörülememiş bir sorun sadece onların hayatını değil tüm ülkeyi kaosa sürükleyecektir… Venedik’te Bin Gün/ Marlena de Blasi/ Çeviren: Aslı Özarpacı/ Doğan Kitap/ 240 s. “Kalp kırıklıklarının ilacını lezzetli yemekler yapmakta bulan bir kadın… Onu Venedik’te, sokakta yürürken gören ve ‘Seni tanımadan önce bile âşıktım ben sana’ diyen bir adam… Hayata en başından, ta başından başlama cesaretini verecek kadar güçlü ve gerçek bir aşk…” Amerikalı yazar Marlena de Blasi “Venedik’te Bin Gün”de tutku dolu bir aşk hikâyesi anlatıyor okuyuculara. şte Böyle Dedi Zerdüşt/ Friedrich Nietzsche/ Çeviren: Ahmet Cemal/ Pinhan Yayınları/ 400 s. “İşte Böyle Dedi Zerdüşt” Friedrich Nietzsche’nin dünyaya damgasını vurmuş başyapıtı. Ünlü filozofun bu başyapıtı daha önce de birçok defa Türkçeye çevrildi, okuyucularka buluştu. Yapıtın özenli yapılan bu yeni baskısında ise çeviri dümenine bu kez Ahmet Cemal oturmuş. “İşte Böyle Dedi Zerdüşt”ü bir de Ahmet Cemal çevirisiyle okumak isteyenler için... Siyaset Yazıları/ smail Cem/ Türkiye ş Bankası Kültür Yayınları/ 434 s. “Milliyetçi Cephe olayı, 1973 seçimiyle oluşan siyasal üstyapının özellikleriyle ve Türkiye sağının geçirdiği değişimle yakından ilişkilidir. 1973 seçim sonrasının genel görünümü şöyledir: Sağın büyük partisi AP, bir yandan Demokratik Parti’ye öte yandan kendi kişiliğine özgü nitelikler de taşıyan MSP’ye büyük ölçüde oy kaybetmiştir. CHP, en radi kal dönemini yaşamaktadır; gelişmektedir, ancak tek başına hükümet olacak gücün uzağındadır. 12 Mart döneminin kalıcı etkileri sonucunda sosyalist sol, Parlamento düzeyinde temsil edilmemektedir.” İsmail Cem eserlerinin yayımlanması “Siyeset Yazıları”yla devam ediyor. Cem bu kitabında, 197580 arasındaki siyasi olayları içeren yazılarına yer veriyor ve doğal olarak özellikle de Milliyetçi Cephe hükümetleri yazıların ana eksenini oluşturuyor. Osmanlı Ancien Regime’i/ Ariel Salzmann/ Çeviren: Ayşe Özdemir/ letişim Yayınları/ 310 s. “Ancien Régime tarihçisi ve modern devlet uzmanı Alexis de Tocqueville’in sessizce yanından geçip Başbakanlık Arşivi’ne girdiğini fark etmedi. Bir önceki araştırmacı, masanın üzerinde bir yığın kırmızı ciltli defter bırakmıştı. Tocqueville merakla en üstte duran evrakı açtı...” Alexis de Tocqueville İstanbul’u da arşivleri de elbette ziyaret etmedi. Salzmann, bu oyunbaz ve garip görünen varsayımdan yola çıkarak, onun ünlü klasik eseri “L’ancien régime et la Révolution”daki düşüncelerini Osmanlı devlet yapısını inceleyerek irdeliyor. Zekice yazılmış ve mukayesesinin hakkını veren bir tarih çalışması elimizdeki. Gurebâhânei Laklakan/ Ahmet Haşim/ Hazırlayan: Nâzım Hikmet Polat/ Yapı Kredi Yayınları/ 134 s. “Gurebâhânei Laklakan Kimsesiz Leylekler Yurdu” üç düzyazı kitabından biri Ahmet Hâşim’in. Şairin şiir lezzetindeki denemelerden oluşuyor bu kitap. Satırlarının ancak dikkatli okurlarca kazılıp bulunacak köşe bucağına dize tadında cümleler gizlenmiş, zıtlıklar için alışılmış güzellikleri değil de umulmadık izlenimlerle çirkinlikleri irdeleyen bir zihnin ürettiği yazılar bu kitapta yer alanlar. Nâzım Hikmet Polat’ın eleştirel basımını hazırladığı “Gurebâhânei Laklakan”; arayışın, düşünme denemelerinin, güzel anlatma gayretlerinin, yüz yıla yakın bir süre önce yazılmış olsalar da bugüne uzak durmayan örneklerini sergiliyor. Son Yağmur/ Jale Nur Yurgut/ Yankı Yayınları/ 220 s. “Son Yağmur”, Türkiye’nin en genç yazarının kaleminden çıkmış bir roman. 1998 doğumlu olan Jale Nur Turgut, henüz on iki yaşında başladığı ilk kitabı “Son Yağmur”u tam kırk yedi günde yazmış. Kırk yedi günün sonunda da yazarlığa ilk adımını attı. Edebiyata meraklı bu türden gençlerin teşvik edilmesi ve genç bir yazarın hayal gücünün fark edilebilmesi adına “Son Yağmur” okunmaya değer bir roman. Engellenemeyen Zihin/ Takuan Soho/ Çeviren: Ceren Palaz/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 92 s. 17. yüzyılda yaşayan Takuan Soho savaş sanatlarının Zen Budizmi’yle kaynaşmasını sağlayarak strateji kavramının Japonya’daki algılanışını kökten değişti¥ rir. Zen ve kılıç sanatı onun sayesinde gerçek bir CUMHURİYET KİTAP SAYI 1120