29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

K “Teoman Kerman İçin” Kültür 2376 açılmave sanatta dışa girişimlerini olumlu karşılıyorum da onların “ağırlığıyla” başa çıkabildiğimizi sanmıyorum. İstanbul’un “Avrupa Kültür Başkenti” nöbeti de doyurucu bulunmayan etkinliklerle bitti. Nitelik yerine nicelik ağırlıklı girişimler arasında, küresel anlamda ses getirecek bir kent tanıtım kitabı (monografi) bile yoktu. Sürecin dış medyada da benimsenmemesi sürpriz değildi. The Art Newspaper’de (Aralık, 2010), yirmi yıllık İstanbullu gazeteci/yazar Andrew Finkel, “İstanbul 2010’un hedeflerinden biri de UNESCO için tarihi anıtların bir envanterini çıkarmak ve tarihi yarımada için master plan yapılmasını sağlamaktı. Bu da becerilemedi” demişti. Finkel’in yazısında, İstanbul’un kültür başkenti seçilebilmesi için yoğun lobi yapan, eski AB parlamenteri Joost Lagendijk’in süreçle ilgili görüşüne de yer verilmiş: “Genel kanı yetersiz planlama, feci mali denetim, yolsuzluk ve kırık düşlerden ibaretti.” 2377 İstanbul’un kültür başkenti olması nedeniyle kurulan organizasyonun başına koordinatör bakan olarak Devlet Bakanı Hayati Yazıcı getirilmişti. Böyle keskin bir bypass’a uğrayan bir kültür bakanının yapacağı ilk iş istifa etmek değil midir? O koltukta, partisinden ihraç edildikten sonra iktidarın “mesaj mankeni” bakanı olma pahasına oturuluyorsa demek ki değildir. (Kültür başkentliği için bütçemizden yüz milyonlar aktı, akıyor. Bakalım ana muhalefet bütçe görüşmelerinde, dergilerin bu konuda gösterdiği duyarlılığı aratacak mı?) 2378 Politikacıların kavram kargaşası yaratmaktan hoşlandıkları iki başlık; “İstifa” ile “İstifade”. 2379 Aklıma küresel bir sergi önerisi geldi: Anadolu’nun –bence ilk “entegre” uygarlığı Hititler (M.Ö.2300 M.Ö.700), Mezopotamya ile Batı Anadolu’daki Yunan kökenli uygarlıklar arasında bir “köprü” işlevini de görmüştü. Moda deyimiyle, Batıdaki komşu devletlerin sanat ve zanaat “mentor”uydular. Yalnızca Çorum Müzesi’ni gezen bile, orada sergilenen dört bin yıllık objelerin tasarım zarafetinden etkilenir. Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri ile Çorum Müzeleri’nden seçilecek yapıtlarla ses getirecek bir sergi düzenlenebilir. Avrupa ve Kuzey Amerika’daki küresel müzeler böylesi özgün bir konuya salonlarını memnuniyetle tahsis ederler. Bu girişim ayrıca Hititlerin anısına gecikmiş bir özür anlamı taşır. 2013, Cumhuriyet’in 90. kuruluş yıldönümü olması açısından da uygun bir tarihtir. 2380 16.10.10, latif bir hafta sonu! Altın Portakal Festivali’nde en iyi film ödülünü kazandığını duyunca ÇOĞUNLUK’u izlemek üzere Nur’la birlikte Capitol AVM’ndeki sinemaya koşturduk. Venedik Film Festivali’nde de bir ödül kazanan filmi zevkle izledik. Ara için ışıklar yandığında, saydım, toplam yedi kişiydik. (Sığlıkistan’da ne iyiler ne de iyilikler cezasız kalmıyor.) SAYFA 10 3 ŞUBAT 2011 itap İçin... SELÇUK ALTUN XCVI ‘Ve horoz insafsızca kırmızı’ 2381 26.10.10 tarihli The Guardian’daki bir araştırmaya göre porno sektörünün küresel cirosu şimdilik 60 milyar Sterlin (93 milyar Dolar)! Bu rakam, ülkemizin cari açık tutarının iki katıdır. 2382 73 milyon nüfuslu Türkiye’de, ülke çapında dağıtımı yapılan 25 gazetenin günlük tirajı 4.5 milyondur. (Buna futbol gazeteleri de dahildir.) 62 milyon nüfuslu Büyük Britanya’nın 10 büyük gazetesinin tirajıysa 11 milyon Kırım’da, Vorontsov’un şatosu bahçesinde bir aslan terbiyecisi!.. dolayındadır. The Sun 3 milyon üzerinde satar. Pazar vadan Sudan var, Yerden Uganda niye yok? / günleri News of the World başlığıyla yayımlaFındıkkıran balesi var, Çekirdek çitleyen horonan gazetenin tirajı 3.5 milyona yaklaşır. nu niye yok? / Veee … Metin Üstündağ var Gazete de okumayan bir ülke olmaktan Çetin Altınova niye yok? öte, bana gazetelerdeki köşe yazarı sayısı da batmaktadır. Örneğin 10.12.10 tarihindeki 24 2386 Ebru hakkında bilgi topluyordum. Bir sayfalık Akşam’da 10; 22 sayfalık Cumhuriinternet kaynağına göre sözcük Farsça, “suyet’te 14; 13.12.10 tarihli ve 46 sayfadan müyun ruhu” anlamına gelen “abı ruh”tan devşirekkep Hürriyet’te 14 ve 40 sayfalık Sabah’ta rilmiş. 11 köşe yazısı vardı. “suyun ruhu”, ne güzel! Buna karşılık saygın İngiliz gazetelerinden 10.12.10 tarihli ve 64 sayfalık The Times’da 7; 2387 Kitap Önerileri (yıl sonundan): adanın Cumhuriyet’i bellediğim 13.12.10 taKaç Yıl Oldu, 2011 – Haz. Fırat Budacı, rihli ve 40 sayfalık The Guardian’da 9 köşe Mürekkep / 73 Söz – Kemal Sümer, Y Yayınyazısı saymıştım. cılık / Kanal Kentlerinde – Demir Özlü, SEL / İngiliz gazetelerindeki yazılar ortalama 500 Rüyalarıma Giren Kadın – Hamdi Koç, Doğan sözcükle sınırlanmışken, bizimkileri saymaya Kitap / 80’lerde Çocuk Olmak – Haz. Kadir üşendim. Aydemir, Yitik Ülke … Türkiye gazetelerinde değişik sıklıkta yazan 800 köşe yazarı bulunduğu tahmin ediliyor. 2388 “73 Söz” – Kemal Sümer’den Aforizİçimize sinerek Ulusal futbol takımına 11 futmalar: bolcu, bakanlar kuruluna 27 bakan ve vilayetKaç keşkeden sonra kendisi gibi olur bir lere 82 vali bulamazken bu sayı, standardiinsan? zasyon açısından düşündürücüdür. Gizem olmayanı saklayan örtüdür. Gazetelerdeki köşe yazısı yoğunluğu yüHerkes kendinin en büyük sırrıdır. zünden, okurların bir veya ikisini okuduktan Hayatın tek istisnası aşktır. sonra kalanlarına göz gezdirdiği veya hiç okuHayat yalnızca, Dünyanın herkes için aynı madıkları bilinir. Bu bağlamda köşe yazısı küsürede dönmesinde adil davranır. melerini, bir veya iki hit parçanın himmetine sığınmış CD’lere benzetiyorum. 2389 “Kaç Yıl Oldu?”dan – Haz. Fırat BuGazetelerin, fikirden önce haber için alındıdacı: ğı ıskalanıyor olamaz. Genel yayın yönetmenTansu Çiller, Sivas Katliamı’ndan sonra, lerinin genelde köşe yazarlarından seçilmiş “Otelin etrafındaki halkımıza bir şey olmamışolduğu göz ardı edilmemelidir. tır” açıklamasıyla halkı rahatlatalı 18 yıl… Hülya Avşar, programında konuk ettiği 2383 “Gazeteciler bir söylemleri olmadığı Ricky Martin’e pandik atalı 13 yıl… için yazarlar, yazdıkları için söylemleri vardır.” Galatasaraylı futbolcu Sabri, arkasında Gazeteci ve Yazar, Karl Kraus (18741936) “Sarbi” yazan bir formayla sahaya çıkalı 7 yıl… 2384 Kadın Argosu Sözlüğü’nden – Filiz Kibariye, “Entel de insandır,” diyeli 7 yıl… Bingölçe, Metis: Manken Sinem Güven, “Ben meme kanYoklama Kaçağı: Ereksiyona geçemeyen serine şahsen karşıyım” diyerek değişik bir erkeklik organı. muhalefete imza atalı 9 yıl olmuş… Yüklü: Hamile kadın. Zaplamak: Barda değişik erkeklerle bakış2390 Küresel Kültürazzi: mak. Kesişmek. “Tanrı’ya şükür hep bir atheist (tanrıtanıZımbayı basmak: Evlenmek. maz) olarak kaldım” diye şükrederdi yönetZotzot: Kaba saba, incelikten nasibini almen Luis Bunuel. / Doktorunun önerisiyle mamış erkek. dört yıldır sabahları ata binerdi Mozart. ParaZürafa: Lezbiyen. sız kalınca atını sattı, iki ay sonra da öldü. / Ilyada 16.696 dizeden mürekkep. / Hıristiyanlı2385 Tutuklanma ve tartaklanmadan muaf ğın bayraktarı ve isim babası Tarsuslu Aziz sorular: Paul mektuplarına tarih atmazmış. / Picasso, Ayvalık tostu var, İncirlik sandviçi niye yok? Joan Miro, Philip Guston ve Willem de Koo/ Aya Sofya var, Yıldıza Bükreş niye yok? / ning çizgi öykü severlerdi, özellikle de Krazy Yorum farkı var, Çorum farkı niye yok? / Ha Kat hayranıydılar. / Vladimir Nabokov’a göre Nobelist şair T.S. Eliot taklitçi ve sahtekârdı. / Paul Celan sekiz dilden çeviri yapabilirdi. / Aziz Francis ölüm döşeğine farelerin üşüşmesini eğlendirici bulmuş. / Toplum içinde Herman Hesse’nin “Magister Ludi”sini öven Thomas Mann, oğluna o kitabın neden bahsettiğini bile bilmediğini itiraf eder. / Anton Çehov’un (1860 – 1904) sekiz yüz kısa öykü yazdığı doğru mudur? / Bıçkın yazar Ben Jonson’un (15721637) yazdığı otuz kitap, sözcük sözcük hafızasındaydı. / Önemli yazar/şair John Berryman (19141972) Time dergisine iş başvurusu yapar. Yazdıklarından örnekler göstermesini söylerler. Okuduklarından sonra onu işe almazlar. / “Tabiatta beyaz rengi yoktur” kanısındadır Renoir… 2391 Sahaflardan eli boş dönmemek için kitap aldığım da olur. Maurice Vieyra’nın 1955 ürünü “Hittite Art”, bu tür bir sefer sonrasında kütüphaneme sığınmıştı. Cumhuriyet Bayramı tatilinde Hitit arkeolojik merkezlerine gezi fırsatı çıkınca yorgun yapıtı inceledim. Öncelikle kitapta, dolmakalemle atılmış bir şık imza vardı. (O imza mimarlık tarihçisi ve Mimar Sinan uzmanı Prof. Aptullah Kuran’a ait olabilir miydi?) Kendi kendime, “Van minit!” dedim. İmzanın Prof. Aptullah Kuran’a (19272002) ait olup olmadığını nasıl kontrol edeceğimi bulmuştum. O, Boğaziçi Üniversitesi’nin ilk rektörüydü, üniversite diplomamı yitirmemişsem imzaları karşılaştırabilirdim. Onu da buldum; kitap, beyefendi duruşlu Kuran’ın kitaplığından çıkmaydı. (UltraSerendipity?) 2392 “Tedirgin Yaz”dan – Yalçın Sadak Ovada Kararmış dam, çiğ ışık altında, köhne Gölgesiyle arındırıyor yamaçtan: Bağlı keçi, ot yığını, üç kovan ve horoz, insafsızca kırmızı. 2393 Rusya’nın Orhan Veli’si(?) Aleksander Puşkin (17991837), radikal söylemleri yüzünden Kırım’a sürgün edilir. Şair orada, sonradan mareşalliğe dek yükselen Prens Mikhail S. Vorontsov’un (17821856) karısı Elizabeth B. Vorontsov’a âşık olur. En ateşli aşk şiirlerini ona yazdığı söylenir. İlişkinin boyutları bilinmemekle birlikte söylentiden tedirgin olan ve Çar’dan sonra ülkenin en varsıl ve kudretli kişisi bellenen Vorontsov, onu St. Petersburg’a geri yollar. Puşkin 1831’de fettan Natalya Gonçarova ile evlenir. Fransız asıllı G.C. d’Anthes ile karısı arasında bir ilişki olduğu söylentisi yüzünden Puşkin, aynı zamanda bacanağı olan subayı düelloya davet eder. Keskin nişancı d’Anthes, acemi bacanağını ağır şekilde yaralar. Şair iki gün sonra ölür. Prens Vorontsov’un, perde arkasından düelloyu kışkırttığı da olasılıklardan biridir. (Kırım’ın Alupka kentinde Vorontsov şatosunu gezerken rehberin anlattıklarından) 2394 Nitelikli okur ve yayın yüzdemiz artmıyor ama bu, yayınevi ve yayın sayısının artmasına engel değil. Sonuçta, kitabevi raflarında nitelikli romanlara yer bulmak da zorlaştı. Çok satan ve klasik denilen kitapların raf sorunları olmayacağa benzer. Yazar adaylarının kitaplarını para karşılığında basan yayınevlerinin, onlara yalvar yakar yer istediklerini ve aldıklarını duyduk. (Galiba bir an gelecek, romanlarıma kitabevlerinde raf kiralayacağım.) 2395 Yerin 700 metre altında 69 gün kaldıktan sonra, 13.10.10 günü kurtarılan 33 Şilili madenciyi kuvvetli kılan, onların ortak yaşama sevinciydi. Yer üstüne en son (ç)ekilecek arkadaşlarına, “Çıkarken elektriği kapat” diye tembih etmişler. 2396 11.12.10! Çizginin heykeltıraşı Semih Poroy’un, “Artı 35 Yıl” başlıklı retrospektif sergisine müthiş ressam, renkli insan ¥ Sali Turan’la gittim. Galata’nın gizemli CUMHURİYET KİTAP SAYI 1094
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle