Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T 6 OCAK PERŞEMBE ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER r. Pelin Ongan Torunoğlu, çok sevdiği yeğeninin okuma yazma öğrenme serüvenini izlerken öğretimin ne kadar değiştiğini fark etmiş. Okumayazma artık “Ali topu at” diye hecelemeyle değil yalnızca harf olarak öğretilmekteymiş. Açıklamayı ve devamını kendisinden dinleyelim: “Örneğin çocuklar sürekli abuk bir şekilde ‘rrrr’ sesi çıkarıp sonra r harfi ile başlayan sözcüğün tamamını bir anda öğreniyorlar; ama sonucu ne oluyor biliyor musunuz? Bugün yeğenime bir yazıyı okutmaya çalışırken şahit oldum. Türkiye’de yeni yaşamaya başlamış yabancı bir çocuk gibi ya da (sakın yanlış anlamayın küçümsemek için söylemiyorum) Türkiye’de yaşayan Rumlar gibi okumaya başladı! Çıldırıyordum. Örneğin ‘Yere elma düştü’yü şu şekilde okumakta: ‘Yerre ellma düşşt’!!! Çoçuğun hiçbir günahı yok. Sadece harfi öğrendiği, hecelemeyi öğrenmediği için, yabancılar gibi Türkçe okumaya başlamış! Ona şu an elimden geldiğince hecelemeyi öğretmeye ve bugüne kadar çok güzel olan konuşmasını düzeltmeye çalışıyorum; ama koca sistem ile nasıl başa çıkacağım bilemiyorum.” Bu konuda yalnız olup olmadığını merak ederken endişesini de dile getiriyor Torunoğlu: “Bence kesinlikle kültür yaşamımız ve bizi biz yapan dilimizi köreltmek için değiştirilmiş bir öğretim biçimidir bu. Belki güleceksiniz; ama son derece programlı uygulamaya konduğunu düşünüyorum. Bizi yabancılaştırmak ve güzelim İstanbul Türkçesini bozmak için.” İlköğretimde görev yapan arkadaşlarıma danıştım. Torunoğlu’nun endişesini pek paylaşmadılar; ama bir başka noktaya, bu uygulamayla çocukların parçadan bütüne geçişlerinin zorlaştığına dikkat çektiler. D 8 OCAK CUMARTESİ Hazır okuldan söz etmişken Elma Yayınlarının “iade garantisi” ile sunduğu iki yeni kitabı da anayım: Biri, 11 yaş ve üzeri için, Mehmet Erkan’ın yazdığı kişisel gelişim kitabı: “Arzavul Tepesi”; öteki, Banu Özdemir’in yazdığı, “uygulamaya hazır, ilk ve ortaöğretim sınıf rehberlik etkinlikleri” kitabı: “Yaşamı Sınıfa Taşımak”. Gereksinme duyanlara anımsatma… 11 OCAK SALI Senih İnal, “Nice zamandan beri biriktirdiğim, şu kelime veya kullanım yanlışlarını, Kitap ekinde çıkan son yazınız üzerine biraz fazla ukalâca olsa da yazmak istedim” diyerek sıraladığı yanlış kullanım örneklerini göndermişti. Üzerinden aylar geçti, bir türlü yer veremedim. On maddenin beşini bu hafta ele alalım, beşini önümüzdeki haftaya bırakalım. (Ayraç içindeki adları da Senih İnal eklemiş. Bu yanlışları yapanlar olsa gerek.) Ceberrut (Emre Kongar) Doğrusu “Ceberut” değil midir? Öyle görünüyor. “Ceberrut” diye bir sözcük yok. Şimdi yazarken fark ettim; “ceberrut” yazdığınızda bilgisayar da otomatik düzeltip “ceberut” yapıyor sözcüğü. “Ceberut” sözcüğünün anlamlarını Kubbealtı Lügatı’ndan yazıyorum: 1. Allah’ın her şeyin üstünde olan büyüklüğü, kudreti, ululuğu. 2. (Anlam kaymasıyla) Zorbalık, merhametsizlik. 3. Zorba, merhametsiz. Asgarî müşterek (Emre Kongar ve Mehmet Barlas) Doğrusu “Asgarı müşterek” olmıyacak mı? Senih İnal’ın da benim ukalalığımı hoş göreceğini umarak önce “olmıyacak”ı “olmayacak” diye düzelteceğim. Sonra da doğrusu değil de kökeni diye açıklamayı daha uygun bulduğumu söyleyeceğim. “Çok küçük” anlamındaki Arapça “asgar” sözcüğünün aldığı Farsça tamlama eki (i) zamanla kalıplaşmış ve nispet i’si denen, uzun okunan i’ye dönüşmüş. Yani Senih İnal’ın söylediği “asgarı” tam lananı zamanla “asgari” olmuş. “Doğrusu” demekten özellikle kaçındım; çünkü sözcüklerin asıllarının değil, dilin dönüştürdüğü biçimlerinin esas alınmasından yanayım. “Azami” karşıtı kullanılagelen “asgari” sözcüğünü yanlış saymak, “asgari geçim indirimi”, “asgari ücret”, “asgariye indirmek” gibi kullanımları da yanlış saymayı gerektirir. Bu da doğru olmaz. Sözcüğün aslı ile doğrusu her zaman çakışmak zorunda değil. Nema (R. T. Erdoğan ve pek çok kişi) Doğrusu Nemâ değil mi? Doğru. “Artma, çoğalma; büyüme, uzanma ve faiz” anlamlarına gelen “nema”nın a’sının uzun söylenmesi gerek. (Uzatmaları göstermek için Dr. Mesut Ersönmez’in bir önerisi var. Konuyu dağıtmamak için değinmeyi sonraya bırakıyorum.) Sözcüğü “yama” der gibi kısa a ile söyleyenlerin yanıldığını şimdilik söyleyebiliyorsak da bu söyleyiş yaygınlaşır da sözcüğün aslını unutturursa bunu da doğru saymamız gerekebilir. Eşgal (Bir reklâm) Doğrusu Eşkâl değil midir? “Eşgal” ve “eşkal” diye ki ayrı sözcük var. Eşgal: (Arapça “şugl: iş”in çoğulu) işler, güçler, uğraşacak şeyler, meşguliyet Eşkal: (Arapça “şekl”in çoğulu) şekiller; bir kimsenin tanınmasını sağlayan dış görünüşü Reklamda hangisinin kullanılmak istendiğini bilemiyorum. Her iki sözcüğün de Türkçesi var ve bıkmadan yinelemek zorundayız: Türkçelerinin kullanılması yanlış yapma olasılığını azaltır. “Yekpâre sengine Acem...(Prof. Dr. Mahir <Aynı yazısında, iki kez>) Doğrusu “Her sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır” değil mi? Adı tam verilmeyen profesör dizeyi anımsayamamış demek; ama Senih İnal da anımsayamamış. Nedim’in İstanbul Kasidesi diye bilinen şiirinin ikinci dizesi “her” sözcüğüyle değil, “bir” sözcüğüyle başlar. Şiirin birkaç beyiti ile Nedim’i de anmış olalım: Bu şehri Stanbul ki bimisl ü bahadır Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadır Bir gevheri yekpare iki bahr arasında Hurşidi cihantab ile tartılsa sezadır Altında mı, üstünde midir cenneti âlâ Elhak bu ne halet bu ne hoş ab u havadır feyzahep@gmail.com feyza@feyzahepcilingirler.com BULMACA Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şair ve yazarın adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, yazarın Cunda Öyküleri adlı yapıtından bir alıntı ortaya çıkacaktır. 1 N 2 C 3 L 4 G 5 C 6 J 7 A 8 F 9 M 10 M Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 11 I 12 E 13 I 14 O 15 I 16 A 17 J 18 D 19 B 20 H 21 I 48 25 17 8 22 B 23 H 24 A 25 J 26 A 27 B 28 I 29 F 30 B 31 I 32 L K. Kirli sarı renk. 33 A 34 M 35 I 36 E 37 I 38 I 39 I 40 M 41 L 42 K 42 67 47 77 54 57 L. Bir ticaret gemisinnin içindeki yükü, bordasına yanaşan başka bir gemiye aktarma işlemi. 43 B 44 D 45 D 46 I 47 K 48 J 49 I 50 I 51 N 52 I 53 I Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “Çağırsalar çağırsalar, sürgüne gideceğim ... etmek için çağırırlar.” (Attilâ İlhan). 54 K 55 M 56 A 57 K 58 I 59 G 60 M 61 M 62 N 63 H 3 72 32 8 41 M. Anne Bronte’nin bir romanı. 64 74 C 65 E A 66 75 A G 76 67 I 77 K 68 K 78 I 69 I D 70 79 M N 80 71 C 81 M 72 I 82 L 73 M E 16 66 33 25 7 56 B. Konuşmada ard arda gelen sözcüklerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi. 34 10 70 55 40 71 61 60 82 E. Hayriyye ve Hayrabad adlı mesnevilerle tanınan divan şairi. olun dedi / Ey dil / haraplar için... olun dedi” (Yahya Kemal Beyatı). N. “... Nuri İleri” (Atatürk ve Komünizm TKP Gerçeği, Mıhli Belli Olayı, TİP’te Komünist Merkeziyetçilik ve 27 Mayıs Menderes’in Dramı adlı kitapları da olan yazar ve araştırmacı). 43 30 22 19 27 C. Belli bir sınıfa bağlı bireylerin hepsini içine alan; bütün kapsamıyla alınmış bulunan önerme. 12 30 73 74 F. “Reşo ...” (Bekir Yıldız’ın öykü kitabı). 63 23 20 65 I. Gabriel Garcia Marquez’in tanınmış romanı. 51 79 1 9 62 1091. sayının çözümü: A. SIKI SIKI, 24 76 29 80 14 5 2 64 D. Andre Malraux’nun bir romanı. 49 11 78 28 31 58 16 50 15 G. “Aladağlı ...” (Ömer Polat’ın bir oyunu). 21 61 52 68 38 46 37 53 35 J. Türk halk şairlerinin etkisinde kalmış olan Ermeni saz şairlerine verilen ad. 39 4 59 75 H. “cem bezmi camı kurduğu gün şad 69 44 45 18 Şiir: “baktım gökte bir kırmızı bir uçak bol çelik bol yıldız bol insan bir gece sevgi duvarını aştık” B. EBABİL KUŞLARI, C. VONOZ, D. GEÇGEÇ, E. İBİBİKLER ÖTER, F. DİK, G. ULM, H. VYDK, I. ATILIM, J. RİBOT, K. IRAZCANIN. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1092 SAYFA 31