28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ş E iir Atlası CEVAT ÇAPAN Svetlozar İgov/ Şiirler/ Çeviren: Kadriye Cesur ‘Hiç gitmediğin bir yerdeyim seninle...’ debiyat tarihçisi, eleştirmen, şair, deneme, fragmanlar ve roman yazarı Prof. Svetlozar İgov, 1945 yılında Sofya’da doğdu. Sofya Aziz Kliment Ohridski Üniversitesi’nin Slav Filolojisi bölümünden mezun oldu (1966). Akademik eğitimini Zagreb ve Belgrad üniversitelerinde sürdürdü (196768). Bir süre Sofya Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı. Daha sonra Literaturen Front gazetesi (196970), Sıvremennik (1973 1977) ile Dil ve Edebiyat dergilerinde yayın yönetmenliği yaptı. 1978 yılından bu yana Plovdiv Paisiy Hilendarski Üniversitesi’nde Slav edebiyatları okutmakta olan Prof.İgov, Bulgar Bilimler Akademisi’nin Sanat ve Edebiyat Enstitüsü’nde de çalıştı. Bulgaristan’ın önde gelen edebiyatçıları arasında yer alan Svetlozar İgov, özellikle İvo Andriç ve Slav Edebiyatları konusunda (özelde Sırp yazını alanında) akla gelen ilk ve en yetkin isimlerdendir. Uzun yıllar İvo Andriç, Vasko Popa, Yovan Hristiç, Duşan Matiç, Miodrag Pavloviç, İvan V.Laliç, Branko Milkoviç ve daha birçok eski Yugoslav şair ve yazarların eserlerinden yaptığı olağanüstü başarılı çevirilerle çevirmen kimliğini de kanıtlar. Roman, şiir, fragmanlar ve deneme kitaplarının dışında, Sv.İgov’un edebiyat teorisi, edebiyat tarihi ve eleştiri alanındaki çalışmaları yirmi cildi aşmaktadır. Sunduğumuz şiir çevirileri şairin Orada başlıklı şiir kitabından seçilen şiirleridir. (Tam/ Orada, Janet 45 Yayınevi, Plovdiv, 2005). Anılar Unutuyorum onları. Ancak bir çöl değil geriye kalan. Körpe tohumlarda seğiren havanın ergin boşluğudur dirim toplayan. An Yıldırım gibi kısa. Yetiler için bir nimet! Ama belleğin susuzluğuna yetmez. Sözcüklerle kaplarsın kalan boşluğu. Bir susuzluk an’ıysa eğerde ki, su birikintisine benzer yaz mevsiminde tüm gölgeler. Suya kanık bir an’sa eğer çölü çağırabilirsin demek. Eşelemek için kumunusözcükler gibi sivri ve ele gelmeyen o küçük, parlak zerrelerini. Oyalayacaktır uzun uzun seni ellerinde ışıldayan evren pulu ta ki altın bir an yakalayana değin. Yıldırım gibi kısa. Yetiler için bir nimet. Ve yetmez susuzluğuna belleğin. Çekiliyor bilinmeyen kıyılara Kabarıyor belleğimde Ağır ağır deniz Kapkara deniz Öpüyorum seni Öpüyorsun beni Ayrılıktan kalan boşluk gibi Senin olmayan anılardan Yükseliyor kıyılar Karanlık bir orman gibiyim Okşuyorum göğüslerini Okşuyorsun ğöğüslerimi Ve seniyor Kara çiçek gibi serpiliyor Tüm gece çiçekleri Eski ürpertilerim Çöküyor üzerime güneş alazlarıyla yanan gece Sönüyor yalnızlığım Hüzünlü bir türkü Ovalarında senin Tutturuyor bedenin Yankılanarak Yalnızlığımın içinde Orada Orada Yöneldiğimiz yanda Hiçbir şey yok Hiçbir şey Sadece Bir mum yanıyor Dipte Bakıyorum Uzun uzun Ve Yumuyorum Gözlerimi de SAYFA 23 İki Sesli Monolog Odiseus’un Şarkısı: Penelope’nin Şarkısı: Geldim Geldin Bir başıma kalmak için Bir başıma kalıyorum Kucaklıyorum seni Kucaklıyorsun beni CUMHURİYET KİTAP SAYI 1092
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle