24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ öğretmen olmalarını, aynı zamanda onların her yönden özgürleşebilecekleri bir eğitimden geçmelerini de sağlıyor. Kütüphaneleri arı kovanı gibi işleyen enstitülerde öğrenciler yerelden evrensele dünyanın en önemli yazarlarına ulaşmış, o yazarların yapıtlarındaki özsuyu içerek aydınlanmıştır. Köy Enstitülerinde verilen bu aydınlanmacı eğitim sonucu yoksul köy çocukları, deyim yerindeyse yaşamda her şeyi merak edip sorgulamaya başlamıştır. Köyde karabilisizliğe karşı savaşım verebilecek her türlü bilgi ve donanıma sahip olarak Köy Enstitülerinden mezun olan Adnan Binyazar’ın da içinde olduğu köy çocukları, yaşamı boyunca Cumhuriyet aydınlanmasını köye taşıyabilmek, aydınlanma ateşini söndürmemek için uğraşmış, bu yolda çok acı çekmelerine, çok kıyımlara uğramalarına karşın hiçbir güç, Köy Enstitülü öğretmenleri yolundan döndürememiştir. SINIR TANIMAYAN DENEMELER Adnan Binyazar’ı son yıllarda ülkemizin en üretken yazarları arasında sayabiliriz. Edebiyata öykü, deneme, eleştiri yazılarıyla başlamış olan Binyazar; deneme ve eleştirilerini Toplum ve Edebiyat, Ağıt Toplumu, Ozanlar Yazarlar Kitaplar, Ayna, Duyguların Anakarası, Edebiyatın Dar Yolu adlı yapıtlarda toplamıştır. Halk yazını ile ilgili kitapları: Dede Korkut, Kan Turalı, Halk Anlatıları, On Beş Türk Masalı, Elif İle Mahmut, Kerem ile Aslı’dır. İlk öykülerinden “Tohum”la 1965 yılında ödül almasına karşın Binyazar, 61 yaşına kadar öykü yazmaz. Masalını Yitiren Dev (2000), Ölümün Gölgesi Yok (2004), Şairin Kedisi Yok (2005), Şah Mamet (2009) yıllarında yayınlanan kitaplarıdır. 2005 yılında, Ölümün Gölgesi Yok adlı yapıtı, Orhan Kemal Roman Armağanı’na değer bulunur. Binyazar’ın Ardında Leke Bırakmamalı Sevgi adlı deneme yapıtı şu bölümden oluşuyor: “KavramlarSorunlarYazarlar”, “KitaplarGözlemlerİzlenimler.” Yapıtta toplam 78 deneme yer alıyor. Bu denemelerin bir bölümü Cumhuriyet gazetesinde “Pazar Yazıları”nda yayınlanmış. Yapıtta konu olarak bir sınırlama yok, yaşamın her alanına, her konusuna dair yazılara yer verilmiş. Binyazar denemelerinde sık sık bilgelerin, yazarların, şairlerin saygın kişilerin sözlerine yer veriyor. Özellikle “YazarlarKitaplar” bölümündeki denemeler, kitap aydınlığının, yalnız ülkemiz için değil, tüm insanlığın geleceği için ne kadar önemli olduğunu duyumsatıyor bize: “Yazının başlığına bakıp (Kitabın Işığını Söndürenler) kitabın ışığı nasıl söndürülür, diye sormayın; tarih boyunca bilgi ışığına duyulan hınç hiçbir nesneye duyulmamıştır. Çünkü kitap, insanı bulunduğu durumdan alır, insanlığıyla buluşturur. Bunu gerçekleştiren Homeros’tan Thomas More’ye, Cervantes’e, Marx’a, Heinrich Heine’ye, Freud’a, Seghers’e, Brecht’e, Thomas Mann’a, Remarque’a... nice yazarın kitabı, iktidarı baskı aracı yapanlarca yasaklanmış, meydanlarda yakılmıştır. Yakma şenliğinde (!) kendi kitaplarının alevi yüzüne vuran Heine, ‘Bugün kitapların yakıldığı yerde yarın insanları da yakarlar’ demiş. Çok geçmemiş, Alman faşizmi, başta Yahudiler, Çingeneler olmak üzere, kendi deyimleriyle ‘Ari ırkı’ndan olmayan milyonlarca insanı gaz odalarında diri diri yakmışlardır (...) İnsanlık belki kitapla açmadı gözünü, ama insanın gözünü kitap açmıştır. Aydınlanma kitap uygarlığıdır. Aydınlanmacılar, insanca değerleri ölçü alıp geleceği yaratmayı düşündüklerinde o zaman değin yazılmış bütün kitapları didik didik ettiler (...) Yazmak, sözcükle boğuşmaktır. Sybille Bedford’un bir toplumun batışını bireyin çürümesine bağladığı Miras’ı yazarken neler çektiği yalnızca şu tümceden bile çıkarılabilir: ‘Panjurları kapalı bir odada, sözcükleri yol yapımına taş taşır gibi dürtükleye dürtükleye çalışırdım (...) ‘Yazar aç milyonlar için yazmadıkça hep bir tedirginlik duygusu altında ezilecektir’ diyor, Sartre (...) Başa dönelim, Ovidus’un ‘Gençlerini kitapla beslemeyen ulusların sonu acıdır’ sözünün üzerinden yirmi yüzyıl geçti. Kitap, aklın besinidir, yüreği duyarlıklı kılan da odur.” İnsan, Ardında Leke Bırakmamalı Sevgi’deki denemeleri okurken, yaşam denen uzun yolda yeni bir yol gösterici edindiği duygusuna kapılıyor ve yine yapıtın sayfaları arasında dolaşırken daha çok bilgilendiğini, daha çok aydınlandığını, daha çok hüzünlendiğini, daha çok mutlu olduğunu hissediyor. İyi bir yapıtın da görevi bu değil midir? ? Ardında Leke Bırakmamalı Sevgi/ Adnan Binyazar/ Pupa Yayınları/ 272 s. Binyazar ve Binyazar gibi yoksul köy çocuklarının gerçek kurtuluşu, üretim içerisinde aydınlanmacı bir eğitim uygulayan Köy Enstitülerinde gerçekleşiyor. Su, artık geleceğimizin belirlenmesinde daha da önemli bir rol oynayacak! • Dünyanın su sorunu olan bölgelerinde silahlı çatışmalar mı olacak? • Ortadoğu bir 'su savaşı'na zorunlu mu? • “Su Savaşları” Yükselen Bir Hegemonya Kavramı mı? • Gerçekten görülebilir bir gelecekte su konusunda çıkacak büyük savaşlara doğru giden bir dünyada mı yaşıyoruz? • Yoksa yaşadığımız dünya; su sorunuyla savaşmak yerine “Su'dan Savaşlar” çıkartmaya çalışan bir dünya mı? Hiçbir şey göründüğü gibi değildir www.truvayayinlari.com CUMHURİYET KİTAP SAYI 1069 SAYFA 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle