Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ rak Gandi’den medyum Madam Blavatsky’e, Amazon kadınlarından kaptan Swing’e kadar uznan bir yelpazedeki birikime ulaşılabiliyor. Elimizdeki sözlük, kaynak bir kitap ya da olanaklara dair örnekler içeren bir liste olarak da düşünebilir. Tanrıların İntikamı 1 İnsan Avı/ Christian Jacq/ Çev.: Yaşar İlksavaş/ Doğan Kitap/ 300 s. Milattan önce 528 yılında Nil Deltası’nın batısında bulunan Sais kentinde Mısır’ın kaderini belirleyecek korkunç bir dram yaşanır. Genç yazıcı Kel, tüm çevirmenler bürosu çalışanlarını katledilmiş bulur. Paniğe kapılan Kel, büronun üzerinde çalıştığı şifreli papirüsü de alarak kaçar. Artık bir devlet meselesinde ideal suçlu durumuna düşmüştür. Bu uğursuz atmosferde birileri yazıcı Kel’e büyük bir oyun oynamıştır. Bu, genç yazıcıyı çok aşan bir komplodur ve kâh polisin kâh komplocuların hedefindeki Kel masumiyetini kanıtlamak için gizemli papirüsün şifresini çözmek zorundadır. Mısırbilimci ve romancı Christian Jacq, Antikçağ’da geçen bu polisiyeyle okuyucuların karşısına çıkıyor. Çimen Türküsü/ Truman Capote/ Çeviren: Filiz Karabey Ofluoğlu/ Sel Yayıncılık/ 118 s. “Çimen Türküsü”, bir ‘tutunamayanlar’ romanı olarak anılıyor. Truman Capote’nin şiirsel ve hüzünlü anlatımında bu kez Amerika’nın küçük bir Güney kasabasında yaşayan birbirinden ilginç kahramanlar, yaşamın anlamını doğanın seslerinde ararlar. On bir yaşındaki Collin Fenwick annesinin ölümü üzerine babasının iki yaşlı kuzininin yanına gönderilir. İki kardeş, Verena ile Dolly büyük çiftlik evlerinde hizmetçileri Catherine ile birlikte yaşarlar. Bu eve adım attığı ilk günden itibaren ise Collin’in yaşamında yeni ve unutulmaz bir dönem başlayacaktır. Feminizm ve Tiyatro/ SueEllen Case/ Çev.: Ayşan Sönmez/ Boğaziçi Üniversitesi Yay./ 198 s. Feminizmin, toplumsal bir hareket olarak halen kamusal bir varoluşa ve görünürlüğe sahip olduğu bir dönemde kaleme alınan “Feminizm ve Tiyatro”, şimdi, feministpolitik geçmişten daha belirsiz olan ‘postfeminist’ bir anda ortaya çıkıyor. SueEllen Case’in bu çalışması feminizm ve tiyatro arasındaki ilişkiye dair önemli bir giriş niteliği taşıması ve genel bir bakış geliştirmesi açısından günümüzde kendi alanının bir klasiği olarak görülüyor. Yazar yapıtında, kadın oyun yazarlarının ve oyuncuların tarihsel olarak dışlandığı veya görmezden gelindiği tiyatro geleneğini sorguluyor ve tiyatro alanında alternatif bir kadın tarihi yazmaya girişiyor. Tiyatro tarihindeki ilk kadın oyuncuları ve oyun yazarlarını tanıttıktan sonra, kadınların tiyatro geleneklerinin tarihsel olarak ne tür değişimler gösterdiğini ve birbirinden nasıl beslendiğini de örneklerle ele alıyor. Sanat Hayatı: Resim Sergisinde Otuz Gün/ Malik Aksel/ Haz: Beşir Ayvazoğlu/ Kapı Yay./ 266 s. 27 Ekim 1941 tarihinde açılan Üçüncü Devlet Resim ve Heykel Sergisi’ne, Gazi Eğitim Enstitüsü Resimİş Bölümü’nde hoca olarak görev yapan ve daha çok suluboya resimleriyle tanınan Malik Aksel de üç resimle katılır. Ancak o, resimleri sergilendiği için değil, Ankara’nın sanat havasını koklamak ve sergide neler konuşulduğunu anlamak için bir ay boyunca her gün Sergievi’ne gider. Ressamların ve sergiyi gezmeye gelenlerin kendi aralarında konuştuklarını not eder. İronik bir üslupla konuşma tarzından yazılan ve 1942’de “Ülkü” dergisinde tefrika edildikten sonra, hemen ertesi yıl kitap olarak yayımlanan bu notlar, sanat çevrelerinin iç dünyasına ışık tutuyor. Yayımlandığı tarihte yankı yaratan “Resim Sergisinde Otuz Gün”, içeriğiyle hâlâ tazeliğini koruyor. Yaşanmamış Sayılan Anılar/ Mehmet Tepebaşı/ Dipnot Yay./ 362 s. “12 Eylül her şeyi öyle savurmuş, öyle dağıtmıştı ki, yaşanan şeylere, toplumun en politik insanları bizler bile şaşkınlıkla bakıyorduk. Her mahalle, işyeri 12 Eylül tarafından resmen örgütlendiriliyordu...” “Yaşanmamış Sayılan Anılar”, 12 Eylül sonrasının en karanlık günlerini olanca çıplaklığıyla anlatan sarsıcı bir tanıklık. 12 Eylül’e dair merak edilen birçok konu yer alıyor Mehmet Tepebaşı’nın bu kitabında. Tepebaşı 12 Eylül’ü, yirmili yaşlarda devrimci bir gencin psikolojisinden Türkiye’deki “askeri diktatörlüğe karşı” bir şeyler yapabilmek için toplanmış devrimcilerin Suriye’de kurduğu kampa, Filistinlilerle ilişkilere kadar geniş bir çerçevede ele alıyor. ? SAYFA 29 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1066