04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ yerini aldı. İnce, bu yapıtlarıyla şiirseverlerin karşısına tekrar çıkıyor. Kaybolan Meslekler ve Son Ustalar/ Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu/ İstanbul Ticaret Odası Yayınları/ 304 s. İstanbul Ticaret Odası Yayınları, şapçılık’tan haratçılık’a, derbağcılık’tan taş yontuculuğu’na, köşkerlik’ten külekçilik’e kadar otuz sekiz kaybolan mesleğin son ustalarını “Kaybolan Meslekler ve Son Ustalar” kitabında bir araya getirdi. Kitabı yazan ve resimleyen Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu, bu çalışmasıyla kültür tarihine de ışık tutuyor. Çalışma, Anadolu’nun zengin bir mozaiğe ev sahipliği yaptığını kanıtlıyor; aynı zamanda kitapta yer alan her meslek, geleneksel ticari yapı ve ticaret örgütlenmeleri yani Anadolu’ya hâkim olan Ahilik ve lonca sistemlerinin izlerini de anlatıyor. Boğaziçi’nde Bir Gezinti/ Dionysios Byzantios/ Çeviren: Mehmet Fatih Yavuz/ Yapı Kredi Yayınları/ 100 s. Bugüne kadar Türkçeye çevrilmemiş yapıtları kendi dillerinden yapılan çevirilerle Türkçeye kazandırmayı hedefleyen Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi kapsamında bu kez, Byzantion’lu epik şair Dionysios’un “Boğaziçi’nde Bir Gezinti”si okuyuculara sunuluyor. Bu yapıt okuyuculara, iki bin yıllık bir klasiğin ışığında, pırıltılı bir Boğaz yolculuğu yaşatıyor. Hakkında neredeyse hiçbir bilgi bulunmayan şairin yapıtından, M.S. 1. veya 2. yüzyılda yaşadığı anlaşılıyor. Hafif Metro Günleri/ Murat Yalçın/ Notos Kitap/ 96 s. “İnsan hiç değilse avucunu yalamalı ki bir yeri temiz kalsın” türünden özlü sözler etme sevdasıyla yaşayan, çevresini usanmaksızın yorumlayan, sıkıntılarını küçük filozofluk oyunlarıyla karşılayan, yaşadıklarından sürekli pay çıkaran ama içindeki karaderin kuyudan çıkıp yaşama katılamayan, yalnızlığıyla ikiz kardeş olmuş, kendi fanusunun içinde yaşayan bir “marjinal”in içinden geçenler...” “Hafif Metro Günleri”nde Murat Yalçın, ister ironik bir dram, ister kaotik bir güldürü olarak okunsun, ya sıradanlıklarla alay ederek ya da kimi cinsel dürtüleriyle uğraşarak saçmalık çukurundan çıkmaya, kendini durultmaya çalışan birinin yaşamından parçalar sunuyor okuyucuya. Artık Ayrılsak Diyorum/ Neslihan Acu/ Doğan Kitap/ 298 s. “Onların evliliği tuzaklarla dolu, tehlikeli bir yoldu. Birbirlerini defalarca öldürdüler ve sonra defalarca yeniden doğdular.” Neslihan Acu’nun yeni romanı “Artık Ayrılsak Diyorum”, büyük umutlarla evlenen; ama farklı düşler ve beklentiler nedeniyle evlilikleri kısa sürede çatırdamaya başlayan bir çiftin öyküsünü anlatıyor. Neslihan Acu’dan okuyucularına yıkıSAYFA 32 lan hayallere, evliliğin imkânsızlığına, aşkın uçuculuğuna karşın hâlâ umut etmeyi, şarkı söylemeyi, düş kurmayı ve mucizelere inanmayı sürdürenlere dair bir roman “Artık Ayrılsak Diyorum”. Birleşmeyen Sentez/ Ali Akay/ Yapı Kredi Yayınları/ 248 s. Sosyolog ve küratör Ali Akay’ın, aralarında Baudrillard, DidiHuberman, Bourriaud ve Damisch’in bulunduğu önemli düşünürlerle yaptığı söyleşiler “Sanat Tarihi: Sıradışı Bir Disiplin” başlıklı kitapta yayımlanmıştı. Bu kitapta ise Ali Akay ile yapılmış söyleşiler bir araya getiriliyor. Bireyleşme, görsel kültür, görsel sosyoloji, sanatsal yaklaşımlar, sergiler ve sanatçıların işleri gibi felsefi, sanatsal ve sosyolojik kavramlar da bu konuşmalarda ifade buluyor. Kabuğunu Kıran Hikâye/ Jale Özata Dirlikyapan/ Metis Yayınları/ 196 s. “Kabuğunu Kıran Hikâye”, Bilge Karasu Edebiyat İncelemeleri Dizisi’nin ikinci kitabı. Jale Özata Dirlikyapan’ın doktora tezinden kitaplaştırılan bu yapıt, ‘1950 kuşağı öykücüleri” diye anılan bir grup yenilikçi edebiyatçının ürünlerine odaklanıyor. 195060 arasında yazan ve yayımlayan bu kuşak sorgulayıcı ve yenilikçi bakışlarıyla Türkçede modernist edebiyatın ilk örneklerini vermişlerdi. Özata incelemesini, o dönemde büyük bir siyasaltoplumsal dönüşüm yaşayan Türkiye’nin kültürel ve edebi ortamını arka plan alarak yürütüyor. “Kabuğunu Kıran Hikâye”, ‘hikâye’nin ‘öykü’ye dönüşümüne tanıklık ediyor. Martin Eden/ Jack London/ Çeviren: Yiğit Yavuz/ İletişim Yayınları/ 438 s. Jack London, “Martin Eden”da yarıotobiyografik bir roman kurgular ve yazar olabilmek için yaşamını ortaya koyan ve başına gelen tüm trajedilere karşın bu yoldan asla dönmeyen Martin’in şaşırtıcı hikâyesini anlatır. Yazar olmaya karar verdiği andan itibaren bitmek tükenmek bilmeyen bir azimle yazar ve yazdıklarını yayıncılara gönderir. Martin, yanıt olarak yalnızca tekrar ve tekrar reddedildiğini bildiren mektuplar alır. Asla pes etmez, inancını yitirmez ve Jack London, kahramanı Martin’e romanın sonunda bu azmin hakkını verecek bir sürpriz ve beklenmedik bir final hazırlar. Bu dünyaca ünlü klasik başyapıt “Martin Eden”, bu kez Yiğit Yavuz’un çevirisiyle okuyuculara sunuluyor. Dijital Fotoğrafta Yaratıcı Teknikler/ Özer Kanburoğlu/ Say Yayınları/ 166 s. “Dijital Fotoğrafta Yaratıcı Teknikler”, sadece fotoğraf makinesiyle fotoğraf çekmeyip, yaratıcı çekim teknikleriyle ya da çekim sonrası görüntü işleme programlarıyla fotoğraflarını başkalaştırıp “fotoğraf yapmaya” çalışan amatör fotoğrafçılar için hazırlanmış. Bol örneklerle ve açıklayıcı bilgilerle desteklenen ki tapta yer alan her teknik, çekim sırasındaki ve sonrasındaki işlemleri de içeriyor. Ayna Kırılmış Baksana/ Saba Kırer/ Kavis Kitap/ 148 s. Saba Kırer kitabında, edebiyatın mihenk taşı metinlerinin bir bölümü üzerinden, kurguda imgeyi, kurgunun çözülüşünü ve bağlanışını sorguluyor. ‘İç Seyahat’, ‘Dış Seyahat’ ve ‘Çocukluğumuz’ olarak üç bölüme ayrılan bu kitapta, Hasan Ali Toptaş, Bilge Karasu, Metin Kaçan, Vüs’at O. Bener, Ömer Seyfettin, Haldun Taner, Nursel Duruel, Füruzan, Sevgi Soysal ve Özen Yula ile birlikte yeri geldiğinde başka birçok ismin metinleri üzerinden edebiyatın temellerine bir yolculuk yapılıyor. Aydınlanmanın Diyalektiği/ Theodor W. Adorno, Max Horkheimer/ Çeviren: Nihat Ünler, Elif Öztarhan Karadoğan/ Kabalcı Yayınevi/ 390 s. “Aydınlanma’nın Diyalektiği”, Frankfurt Okulu’nun en etkili olmuş yayını. Theodor W. Adorno ile Max Horkheimer bu yayınlarıyla, Batı tarihinin doğuşunu ve mitlerde temsil edildiği üzere öznelliğin doğaya karşı mücadelede kendisini tanımlamasını, bugünün en tehdit edici deneyimleriyle bağlantılandırırlar. AdornoHorkheimer’e göre Batı aklının bahsedilen özyıkımı, toplum ile doğaya egemen olmanın tarihsel diyalektiğinden kaynaklanıyor. Bu ayrımı ideoloji haline getiren AdornoHorkheimer, aydınlanmanın izini söylencesel kökenlerine kadar sürüyorlar. İlahî Kapitalizm/ Hazırlayan: Marc Jongen/ Çeviren: Mesut Keskin/ Avesta Yayınları/ 70 s. “İlahî Kapitalizm” Boris Groys, Jochen Hörisch, Thomas Macho, Peter Sloterdijk ve Peter Weibel ile para, tüketim, sanat ve tahribat üzerine söyleşilerden oluşuyor. Çağın bu beş öncü teorisyeni kitapta, tüm dünyayı ilgilendiren çeşitli tezler üzerine tartışıp, akademik bir söyleşiden çok, şu anki kapitalist kültüre dair çeşitli seslerden ve açılardan oluşan bir felsefi yorum ortaya koymaya çalışıyorlar. Benim Bütün Günahlarım/ Sibel K. Türker/ Turkuvaz Kitap/ 206 s. “Benim Bütün Günahlarım”, birbirinden habersiz iki genç kadının Toros’un kırılgan dünyasını hem çoklaştırıp hem de hiçleştirerek giriştikleri amansız savaşı anlatıyor. Sibel K. Türker, önceki anlatılarında olduğu gibi insana olabilecek en yakın mesafeden bakmayı deniyor bu romanında da. Trajik olanın komik ve saçma olanla uzaklığını yeniden ölçüp biçerek bir romanın kahramanı olmanın zorluğunu, o romanın yazarı olmanın zorluğuyla barıştıran dili kurmayı deniyor. Kahramanından korkmayıp, onu hep ¥ odağına alarak, kimi kez güçlenmesini, kimi kez CUMHURİYET KİTAP SAYI 1063
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle