Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Y ir süre önce Aras Yayıncılık’tan çıkan Ermeni Gümüş Ustaları adlı kitap, ülkemizde nerdeyse Ermeni ustalarla özdeşleşmiş gümüş işçiliği üstüne benzersiz bir kaynak oluşturuyor. Bu değerli incelemeyi gerçekleştiren Osep Tokat bir sanat tarihçisi değil, ama gümüşe duyduğu derin sevgi onu Ermenilerin bu alanda çok eskilere uzanan ustalığını, başka bir deyişle Ermeni gümüş işçiliğinin derin mirasını incelemeye yöneltmiş. Tokat, Kiğı ilçesinin Cermag (Zermek/Zermak) köyünde doğan, 1986’da Los Angeles’a yerleşen Osep Tokat, gümüş işçiliği üstüne çalışmaya başladığında, aklına öncelikle bu konuda çok özel bir yeri olan Van kenti gelmiş. Bu mirası oluşturan İstanbul, Kayseri, İzmir, İzmit, Trabzon, Erzurum, Diyarbakır gibi öbür önemli merkezleri de unutmadan. CİLTLİ, BÜYÜK BOY, RENKLİ Ermeni Gümüş Ustaları kitabı, temelde Van ve dolaylarındaki geleneksel Ermeni gümüş işçiliğini işlemekle birlikte, Türkiye sınırları dışında Vanlı ustaların katkılarıyla canlanan gümüş işçiliğini de kapsıyor. Osep Tokat’ın, Ermeni gümüş işçiliğini geçmişten bugünlere en yetkin örneklerinin zengin görselliğiyle sunduğu kitabın ciltli, büyük boy ve renkli olarak basılmış olması, bu denli incelikli bir zanaatın olanca güzelliği ve ayrıntılarıyla gözler önüne serilmesini sağlıyor. 8. yüzyılda Kilikya’da yapılmış gümüş ve altın kaplamalı mihrap haçı; Vanlı Garabed Hayrabedyan ustanın elinden çıkma, 1883 tarihli, gümüş ve bakırdan yapılma, yarı değerli taşlarla bezeli kutsal yağdanlık; bir başka Ermeni ustanın 19. yüzyılda Kafkas usulü hazırlayıp savatladığı gümüş kemer; Hayg Garabedyan usta tarafından yapılmış, Sasunlu Tavit tasvirli savatlı gümüş tabaka; Türkiye’de Balık ve Balıkçılık kitabının yazarı Karekin Deveciyan’ın ailesine ait olan, Ermeni manastırları tasvirli, savatlı gümüş şarap kadehleri ve daha pek çokları, Ermeni sanatının çeşitli okullarının tüm geleneklerini yansıtan Van gümüş işçiliğini örnekliyor. eryüzü Kitaplığı CELÂL ÜSTER [email protected] Osep Tokat’ın kitabı Türkçe ve İngilizce olarak Aras Yayıncılık tarafından yayımlandı Ermeni Gümüş Ustaları B kadehler, fincanlar, saç tokaları, mutfak aletleri, yüksükler, çay süzgeçleri, kemerler, yazı takımları, dolmakalemler ve kırtasiye, kâseler, sürahiler, kilise törenlerinde kullanılan çeşitli eşyalar ve bezekler üretiliyordu. Her yıl Van’da yapılan bin bir çeşit gümüş eşya İstanbul’da, Avrupa’da, Afrika’da, ABD’de ve dünyanın dört bir yanında satılırdı...” MİNE VE SAVAT TEKNİKLERİ Osep Tokat, Van gümüş ustalarının işlerinde çeşitli teknikler kullandıklarını, bunların başlıcalarının da mine (ardznagidum ya da ardznabadum) ve savat (sevad ya da sevadabadum) teknikleri olduğunu, savatın Ermeni sanat tarihinde özgün bir yeri bulunduğunu belirtiyor. 19. yüzyılda savat Van’dan Türkiye’nin Erzurum, Sivas, İstanbul, Adana, İzmir, Diyarbakır gibi kentlerine yayılmış, savat tekniği Kafkasya’ya ve daha sonra Rusya’ya kadar uzanmış. Van ve Tebriz’den ustaların imzalarını taşıyan çeşitli savat formülleri zamanımıza kadar gelmiş. Bunlar içinde yaygın olarak kullanılan, Hayg Garabedyan’ın formülü olmuş: “Bir ölçek has gümüş, iki ölçek has bakır ve üç ölçek kalay, bir çömlekte karıştırılarak eritilir. Bu karışıma eşit miktarda kükürt ilave edilir. Karışımı arıtmak için bir miktar boraks serpilir. Suda soğutulur ve dövülüp toz haline getirilir (böylece savat tozu ya da savat elde edilmiş olur). Bu toz kazınmış yüzeylere uygulanır. Bu uygulamadan önce yüzeyleri beş ölçü boraks, iki ölçü tuz ve bir ölçü suda eritilmiş potasyum karışımıyla sıvamak gerekmektedir. Obje ısıtılarak savat tozu eritilir, böylece oldukça düzgün bir savat ve gümüş yüzey elde edilir. İnce bir zımparayla yüzey temizlendikten sonra desen ortaya çıkar…” BEZEME SANATI Kitapta, gümüş ve altın işlerinde Ermeni bezeme sanatı konusunda kapsamlı bilgiler sunuluyor okuyucuya. Van’da Ermeni altın ve gümüş kuyumculuğu ise başlı başına bir bölüm oluşturuyor: “Van’da gümüş ve altın işiyle uğraşan kuyumcuların kimi din adamı, kimiyse sıradan insanlardı. Ustalar Vasburagan’daki manastırların çevresindeki atölyelerinde çalışırdı. Ayrıca köy köy dolaşıp çok sayıda müşteriye ulaşan gezgin ustalar vardı…” Vanlı ustaların pek azının adı sonraki kuşaklara kalmış. Bunlar arasında Der (Peder) Sahag ve Harutyun’u saymak olası. 20. yüzyıl başlarına gelindiğinde, Hovhannes Borozancıyan’ı; yaratıcı Ermeni sanatının doruğu sayılan gümüş “Küre”siyle ünlü Kevork Kuyumcubaşyan’ı; tepsileri, mektup kutuları, fincan zarfları, tatlı tabaklarıyla tanınan Dikran Avakyan’ı; semaverleri ve olağanüstü zarif işleriyle ünlü Markar Ğalamkaryan’ı görüyoruz. NİŞAN YÜZÜĞÜ ÇANTALARI Kitapta verilen örneklerin en inceliklileri arasında “savatlı gümüş nişan yüzüğü çantaları” hemen göze çarpıyor. Bu çanta ya da kutular, çok eskilere uzanan bir geleneğin objeleri: “Müstakbel güveyin aile papazı, gümüş bir kutuya yerleştirilmiş ipek mendile sarılı nişan yüzüğünü güveyin elinden alır ve yörenin ruhani kurulunun başkanı olan piskoposa götürürdü; piskopos yüzüğü kutsayıp müstakbel gelinin aile papazına verir, o da kutuyu götürüp kızın ailesine teslim ederdi…” Aras Yayıncılık’tan çıkan Ermeni Gümüş Ustaları, 2005’te Erivan’da Ermeniceİngilizce olarak basılan Hay Ardzatakordz Varbedner, Armenian Master Silversmiths adlı kitabın gözden geçirilmiş Türkçeİngilizce baskısı. Ben konunun uzmanı değilim, ama kitabı okurken hem ustaları gittikçe azalan bir zanaatın Anadolu’daki derinliklerine uzanma, hem de görsel bir şölenin zevkine varma olanağı buldum. ? Mercan tutamaklı, savatlı gümüş yumurtalık. Yeşim, mercan bezemeli gümüş kemer tokası. 17. yüzyıl. Van. HÜNERLİ USTALAR Osep Tokat, aslına bakılacak olursa gümüş işçiliğinin altın işçiliğinin bir kolu sayılması gerektiğini, ama Vanlı çoğu kuyumcunun daha çok gümüş işlerini yeğlediğini vurguluyor. Van’da altın ve gümüş işleri, hünerli ustalar eliyle, tüm öteki zanaatları geride bırakarak yetkin bir düzeye erişmiş, kusursuz bir sanat olup çıkmış: “19. yüzyılın ikinci yarısında Van’da 120 kuyumcu atölyesi dükkânı ve altın gümüş atölyesi vardı. Bu atölyelerde büyük çeşitlilik gösteren ve dünya çapında üstün bir Krikor Amira Balyan tarafından inşa edilen Selimiye işçilik eseri olan pipolar, kutular, Kışlası görünümlü, savatlı gümüş tabaka. 19. yüzyıl. SAYFA 6 Savatlı gümüş su kabı. Van. Garabed Hayrabedyan ustanın kutsal yağdanlığı. 1883. Van. Gümüş, bakır ve yarı değerli taşlar. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1059