19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SİHİRLİ DEĞNEK Nilay YILMAZ SİHİRLİ BİR HABER SİHİRLİ ETKİNLİKLER VE TOPLANTILAR İzmir Kukla Günleri Başlıyor (1121 Mart) Festival Yöneticisi Selçuk Dinçer’in kaleminden Kukla Günleri Manifestosu: “Yaşatmalıydık denizkızlarını. Düşlerimizin en güzel süsü olarak kalmalıydılar. Oysa yok ettik onları. Hatırlamayarak artık, isimlerini anmayarak ve en önemlisi bir gün Ege’nin maviliklerinden çıkıp geleceklerine olan inancımızı yitirerek yok ettik onları. Artık eskisi kadar zengin değil düşlerimiz. Yeni masallar bulduk elbette ama hiçbiri bir denizkızı kadar güzel, bir denizkızı kadar düş dolu değil. Keşke yaşatsaydık denizkızları. Kuklalar da denizkızları gibidir. Ancak inanırsak gerçek olduklarına, anarsak isimlerini ve sevgiyle bağlanırsak onlara var olabilirler. Yaşamın kendisi kadar gerçektir kuklalar ve bir o kadar hayal. İhtiyacımız var kuklalara; yaşamı zenginleştirmek için ihtiyacımız var, düşlerimizi süslemek için ihtiyacımız var, çocuklarımız sevgiyle, barışla büyüsünler diye ihtiyacımız var. Bu yüzden yaşatıyoruz kuklaları İzmir’de. Bundan böyle kuklalar denizkızlarını çağrıştırsın, denizkızları kuklaları. Birlikte anılsınlar bundan böyle, hiç değilse İzmir’de, denizkızlarının doğduğu yerde. Kim bilir, belki de yaşıyordur denizkızları, kuklalarla birlikte İzmir’de”. (Festival programı için bakınız: www.izmirkuklagunleri.com) İstanbul, Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu Çocuk Atölyeleri (327 Mart) (810 yaş) Yaratıcı Drama Yöntemiyle Kitap Okuma Atölyesi (20 Mart, 27 Mart) Etkinliklere katılmak ve bilgi almak için iletişim: 0212252 47 00/503 Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yaşayan Yazarlar Sempozyumu: Gülsüm Cengiz, 2830 Nisan 2010, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü, Türk çocuk ve gençlik edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmak, bu alanda hizmet vermiş ve vermekte olan çocuk ve gençlik edebiyatı yazarlarını onurlandımak amacıyla 2001’den beri sempozyumlar düzenliyor. Gülten Dayıoğlu (2001), Muzaffer İzgü (2005) ve Ayla Çınaroğlu (2007) adına düzenlenen sempozyumlarda yazarların yapıtları incelendi, tartışıldı. Bu yılki sempozyumun konusu Gülsüm Cengiz ve yapıtları olarak belirlendi. Daha fazla bilgi almak için: “www2.ogu.edu.tr/~komparatistik/Kongre%202009/amac.htm” adresine bakabilirsiniz. Çocuk Edebiyatında Ekoloji ve Çevre Sempozyumu (29 Mayıs 2 Haziran), İstanbul Doğa Eğitim Kurumu Beykoz Kampüsü 1. Uluslararası Beykoz Doğa Koleji Çocuk Edebiyatında Ekoloji ve Çevre Sempozyumu düzenliyor. Sempozyumda sadece yetişkinler değil 813 yaş grubu çocuklar da bildiri sunabilir. Sempozyum hakkında bilgi almak için: [email protected] adresine yazabilirsiniz. Bildiri için son başvuru tarihi: 31 Mart 2010. ? Nilay Yılmaz İstanbul Bilgi Üniversitesi İnönü Cad. No: 28 Kuştepe/ İstanbul Tel: 0216 381 17 50 www.nilayyilmaz.com [email protected] CUMHURİYET KİTAP SAYI 1047 SAYFA 29 Sedat Sever Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi Kuruldu G elişmiş ülkelerde, üniversitelerin içinde bilimsel bir inceleme alanı olarak kökleşen çocuk ve gençlik edebiyatı çalışmaları için, ülkemizde de Ankara Üniversitesi bünyesinde 28 Aralık 2009 tarihinde, Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruldu. Türkiye’de bir üniversite yapılanması olarak ilk olan, çocuk ve gençlik edebiyatının ülkemizde bilimsel bir çalışma alanı olarak kurumsallaşmasına önemli katkılar sağlayacağı düşünülen merkezin müdürlüğüne Prof. Dr. Sedat Sever atandı. 28 Aralık 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin yönetmeliğinde, merkezin; çocuk ve gençlik edebiyatıyla ilgili olarak yurtiçinde ve yurtdışında araştırmalar yapmak, görsel ve dilsel birer uyaran olarak çocuğa göre olan kitapların, çocukların gelişim süreçlerine ve onların okuma kültürü edinmelerine katkıları konusunda toplumu aydınlatıcı bilimsel çalışmalar yapmak amacıyla kurulduğu belirtilmektedir. Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetmeliği’nde, belirlenen amaçlara ulaşabilmek için, merkezin gerçekleştireceği etkinlikler şöyle sıralanmış: “a) Yurtiçinde ve yurtdışında çocuk ve gençlik edebiyatıyla ilgili her konuda araştırma, inceleme yapmak, yaptırmak, bilimsel ve sanatsal etkinlikler düzenlemek, bu tür faaliyetlere katılmak ve desteklemek. b) Nitelikli çocuk ve gençlik edebiyatı eserlerinin, çocuk ve gençlerin duygu ve düşünce eğitimindeki önemi konusunda kamuoyunu bilgilendirmek, c) Türkiye’deki çocuk ve gençlerin, okulöncesi dönemden başlayarak nitelikli kitaplarla buluşabilmesi ve ilköğretim sürecinde okuma kültürü edinebilmeleri için aileye, okula ve kitle iletişim araçlarına düşen sorumlulukları bilimsel bir yaklaşımla belirlemek; elde edilen sonuçları kamuoyuna açıklamak. ç) Amaçları doğrultusunda yayınlar yapmak, yaptırmak. d) Çocuk ve gençlik edebiyatıyla ilgili kitaplık, arşiv oluşturmak. e) Amaçları doğrultusunda, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, bunların çalışmalarına katılmak. danışmanlık yapmak, bilgi alışverişinde bulunmak.” Prof. Dr. Sedat Sever, merkezin kurulmasını şöyle açıklıyor: Düşünen, duyarlı, yaratıcı bireylerin yetiştirilebilmesi için, çocukların, bir yaşından başlayarak duyu algılarının uyarılması, düşüncelerinin geliştirilmesi gerekir. Sanatçılar tarafından, çocuk gerçekliğini önceleyerek hazırlanmış öğreticiyazınsal yapıtlar, çocukluk ve gençlik döneminde duygu ve düşünce bilinçlenmesinin en etkili araçlarıdır. Diyorum ki çocukların okulöncesi dönemden başlayarak sanatsal nitelikli görsel ve dilsel uyaranlarla etkileşime yönlendirilmesi gerekir. Bu etkileşim, çocukların kendi duygu ve düşünce birikimiyle yaşamlarını yönetebilen bireyler olabilmesi için gereklidir. Çocukların yaşam alanına sanatçılar tarafından hazırlanmış kitapların katılması demek, onların okuma kültürü edinmiş, yaşamı ve insan gerçekliğini anlama çabası gösteren bireyler olarak yetiştirebilmesi demektir. Bunun için çocuğun eğitiminden sorumlu kişilerin, çocuğun okuma kültürü edinebilmesi için neler yapılması gerektiği konusunda sürekli bilgilendirilmesi gerekir. Dil ve anlam evrenine uygun olarak çocuklara duyma ve düşünme sorumluluğu veren, başka bir söyleyişle “çocuğa göre” kurgulanan yazınsal metinler, hem çizginin ve dilin güzelduyusal (estetik) beğeni uyandıran olanaklarıyla hem de yarattıkları özdeşim örnekleriyle çocukluk evresinin en etkili duyarlılık kazandırma ve düşünce geliştirme araçlarıdır. Çocuğun okuma kültürü edinme sürecinin de ilk ve en önemli uyaranlarıdır. Bu uyaranların, çocuğun gelişimine, okul türü öğrenmesine olan katkılarının bilimsel bir yaklaşımla kamuoyuna sunulması; ailelerin bilgilendirilmesi, nitelikliniteliksiz kitap kavramının belleklere yerleşmesi için, sürekli ve yoğun bilimsel çabalara gereksinim duyulmaktadır. İşte, Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi, böyle bir sorumluluğu üstlenecektir. Merkezin Yönetim Kurulu’nun; çocuk ve gençlik edebiyatı, eğitim psikolojisi, psikolojik danışma ve rehberlik, eğitim hukuku, özel eğitim, dil ve edebiyat öğretimi alanında uzmanlaşmış kişilerden oluştuğunu bildiren Prof. Dr. Sedat Sever’in yaptığı açıklamaya göre; Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin Yönetim Kurulu aşağıdaki isimlerden oluşmaktadır: Prof. Dr. Sedat Sever, Prof. Dr. Binnur Yaşilyaprak, Prof. Dr. Figen Çok, Doç. Dr. Yasemin Kepenekçi, Y. Doç. Dr. Berrin Baydık, Y. Doç Dr. Canan Aslan, Öğr. Gör. Zekeriya Kaya. Ülkemizde, çocuk ve gençlik edebiyatıyla doğrudan ilgili, “Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği”, “Çocuk Vakfı”, “Çocuk ve İlkgençlik Kültürü ve Edebiyatı Araştırmacıları Derneği (ÇİKEDAD)”, “Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı” gibi sivil toplum kuruluşlarının, alanla ilgili önemli çalışmalar yaptığına işaret eden Prof Dr. Sedat Sever, Türk çocuk ve gençlik edebiyatının bilimsel bir çalışma alanı olarak gelişmesinde üniversitelere de önemli sorumlulukların düştüğünü söyledi. Sever, Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin Danışma Kurulu’nun otuz kişilik bir uzmanlar grubundan oluşacağını, bu kurulda; Eğitim Bilimleri Fakültesi, Tıp Fakültesi (Psikiyatri Anabilim Dalı, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı) öğretim elemanları, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü öğretim elemanları, Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğretim elemanları, çocuk kültürü alanında çalışmaları bulunan öğretim elemanları, çocuk ve gençlik edebiyatı yazar ve çizerleri, çocuk ve gençlik edebiyatı alanında çalışan akademisyenler, çocuk ve gençlik edebiyatı yayıncıları, çocuk ve gençlik edebiyatıyla ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile kitle iletişim araçları temsilcilerinin görev yapacağını söyledi. Merkezin, çocuk ve gençlik edebiyatıyla ilgili tüm değişkenleri (yazar, çizer, araştırmacı, alan uzmanı, yayıncı…) bir araya getirme, nitelikli bilgi üretme vb. konularda önemli bir gereksinimi karşılayarak zamanla çocuk ve gençlik edebiyatı konulu çalışmalar için öncü kuruluş olma işlevini de üstleneceğini belirten Sever, “Bir ülkenin çağdaş ve yaratıcı olabilmesi için, o ülkenin öncelikle çocuklarının duygu ve düşünce eğitimine yatırım yapması gerekir” dedi. Sever bu konuyla ilgili şunları da söyledi: Duygu ve düşünce eğitimi sürecinin en etkili aracı görsel ve dilsel uyaran olarak adlandırılan “çocuk edebiyatı yapıtlarıdır.” Çocuklar erken dönemden başlayarak çizgirenk ve sözcüklerin kılavuzluğunda anlam oluşturmaya yönlendirilmelidir. Bu yönlendirmede kullanılan çeşitli türdeki resimli kitaplarının sanatsal ve çocuğa göre olması beklenir. Başka bir söyleyişle, görsel ve dilsel uyaranların (kitapların), çocukların bilişsel, dilsel, toplumsal ve kişilik gelişimine katkı sağlayabilmesi için, onların dil ve anlam evrenlerine uygun bir duyarlıkla hazırlanmış olması gerekir. Bu duyarlığın, çocukların ve gençlerin yetişkinler dünyasına okuma kültürü edinmiş bireyler olarak katılabilmelerinde belirleyici olduğu bilinmelidir. Başlangıçta, çocuğun kavramları tanıması, kendini gerçekleştirmesi, düş kurması, düşünmesi ve eğlenmesine olanak sağlayan kitaplar, gittikçe çocuğa, dilin olanaklarını sezmesi, anlaması bağlamında sezinletici dönütler sunmalı; çocuk ile yazılı ve görsel ürünler arasında bir duygu ve düşünce köprüsü oluşturmalıdır. İlköğretime gelinceye değin, çocukların nitelikli yapıtlarla kurduğu etkileşim, çocuğa yaşam ve insan gerçekliğini sanatçı duyarlığı ile anlama olanağı sağlar. Bu olanak, çocuğun kültürel çevresini geliştirir. Çevreden edinilen konuşma becerisinin ölçünleşmesini kolaylaştırır. Bu özellikleriyle de anadili öğretimi için bir temel atılmış, ilk evre do ğal, kendiliğinden oluşan bir etkileşimle tamamlanmış olur. Çocuk ve kitap ilişkisi, ilköğretim sürecinde duyarlı çabalarla desteklendiğinde, çocuk için okuma alışkanlığı becerisi de yapılanmaya başlar. Çocuk edebiyatı, ilköğretim süreciyle birlikte; okuma kültürü edinmiş, düşünen, duyarlı bireylerin yetiştirilmesinde sorumluluk üstlenir. Bu evrede, çocuk duyarlığını kavramış, onun ilgi ve gereksinmelerini önceleyen, dilin ve çizginin ustaca kullanıldığı kitaplarmetinler, çocuğun hem yaşam ve insan gerçekliğini tanıma ve anlamasına hem de okul türü öğrenmelerine estetik nitelikli iletileriyle katkı sağlar. Özellikle, masal, öykü, roman ve anlatılardaki kahramanların duygu, düşünce ve eylemleri, sorunlara karşı geliştirdiği çözüm yolları, çocuk ve genç okurlar için öykünebilecekleri karakter çerçeveleri yaratır. İlköğretimin ilk yıllarıyla birlikte, çocuklar Türkçenin kurallarını sezmeye ve uygulamaya başlar. Temel dil kurallarının davranışa dönüştüğü bu evrede, dilin acemice kullanıldığı, kurallarının yok sayıldığı, dilsel savruklukların gözlendiği; kuru, yapay bir anlatımın egemen olduğu kitaplarla çocukların okuma kültürü edinmeleri olanaksızdır. Çünkü, duyguyu ve düşünceyi taşıyan, aktaran araçtır dil. O aracın, bir yandan özensizliği, öte yandan çocukta duygu ve düşünce devinimi yaratmayan niteliksizliği, çocuğu okuma eyleminden soğutacağı, koparacağı bilinmelidir. Son yıllardaki, çocuğun ve gencin gerçekliğine uygun, çeşitli türsel özellikler gösteren, nitelikli telif ve çeviri yapıtlardaki sayısal artışının sevindirici olduğunu; ancak bu artışa koşut olarak bilimsel çalışma ve etkinliklerin de süreklilik kazanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Sedat Sever, Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin önümüzdeki yıllarda uluslararası ya da ulusal ölçekli “Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu”;“çocuk ve gençlik edebiyatı konulu” seminer, çalıştay, konferans vb. bilimsel etkinlikler ile alandaki usta sanatçıların ve yapıtlarının tanıtılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştireceğini söyledi.?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle