24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Takılar üretildiği çağın duygu ve estetik anlayışını yansıtmada yetkin göstergeler kuşkusuz. Oktay Belli, Urartu Takıları adlı kitabında 27002800 yıl önce Urartu toplumundan, üzerinde hayli emek verilmiş takıları sunuyor okurlara. Urartu tarihinden bu bağlamda kesitleri, sanat ve insan algısını, Urartu takı emekçiliğinin, üretim tekniklerinin ve toplumunun gösterdiği ilginin geldiği boyutları irdeliyor. Urartu Krallığı’nın o zamanki coğrafi konumunu, uzandığı sınırları, siyasi ve ekonomik tarihini ve Kral İşpuni, Kral Menua gibi en önemli krallarını icraatlarıyla birlikte ele alıyor. Urartu Krallığı neden Anadolu ve eski Önasya dünyasının en büyük “Hidrolik Uygarlığı” olarak anıldığı sorusuna yanıt veriyor. Kazılarda gelinen noktayı değerlendiriyor. Belli ile Urartu Takıları adlı kitabını konuştuk. Belli söyleşimizde, editörlüğünü yaptığı “V. Uluslararası Van Gölü Havzası Sempozyumu” ve “I. Uluslararası Doğu Anadolu Bölgesi Geleneksel Mutfak Kültürü ve Yemekleri Sempozyumu” adlı kitapları da değerlendirdi. Ë Gamze AKDEMİR akılar üretildiği çağın duygu ve estetik anlayışını yansıtmada yetkin göstergeler kuşkusuz. Bu bağlamda konusunu 27002800 yıl önce Urartu toplumunda üretilmiş takılarından alan kitabınızı anlatır mısınız? Urartular, Doğu Anadolu Bölgesi’nin ilk kuyumcu toplumu. Urartu takılarının ilk örnekleri de, Erken Demir Çağı’na ait. Urartu öncesini oluşturan Erken Demir Çağı’nda Hurri kökenli boy ve budunların birleşmesiyle Beylikler dönemi oluşmuş. Beylikler dönemine ait kale ve yerleşim merkezlerinin gömütlüklerinde sürdürülen kazılarda ortaya çıkarılan değerli ve yarı değerli taşlardan yapılmış boncuklar, gümüş, kurşun, antimon ve demirden yapılan küpe, saç halkası, yüzük, gözlü iğne ve bileziklerin, Urartu kuyumcularının esin kaynağı olduğu anlaşılıyor. Urartu Krallığı’nın kurulmasından itibaren kurulan güçlü kalelerin içindeki, atölyelerde üretimini sürdüren kuyumcular, hem çok daha zengin malzeme üzerinde çalışmış hem de üretimlerini doruk noktasına taşımış. Kuyumcuların ürettikleri birbirinden güzel takılar, sanatsal yönden yetkin biçimini almış ve kendisinden sonra Doğu Anadolu’da yaşayan topluluklar için bir esin kaynağı olmuş. Öncelikle Urartu Krallığı’nın o zamanki coğrafi konumunu, uzandığı sınırları ve Kral İşpuni, Kral Menua gibi en önemli krallarını başlıca icraatlarıyla beSAYFA 4 Oktay Belli’yle ‘Urartu Takıları ve yeni çalışmaları üzerine Anadolu ve Eski Önasya’nın hidrolik uygarlığı! ları birbirini dik kesen ızgara planlı modern kentler, Urartu krallarınca kurulur. Depreme karşı bir önlem olarak kayalıklar üzerine kurulan büyük kaleler ve bunun içinde planlanarak yapılan tapınaklar, saray ve harem odaları, atölyeler, büyük depo odaları, su sarnıçları, mutfak, kiler ve tuvaletler, küçük bir kasabayı anımsatır. Bunlardan da önemlisi, Doğu Anadolu, Kafkasya ve Kuzeybatı İran Bölgesi’nde yaşayan topluluklar, ilk kez Urartu Krallığı sayesinde çivi yazısı ile tanışır. Urartu Krallığı neden Anadolu ve eski Önasya dünyasının en büyük “Hidrolik Uygarlığı” olarak anılır? Urartu Kralları tarafından Doğu Anadolu Bölgesi’nde çok sayıda kurulan baraj, gölet ve sulama kanalları, küçük ova ve vadilerde yapılan tarıma hayat verir. Sulama ile ilgili inşa edilen tesisler şiddetli deprem kuşağı bölgesinde olmasına karşın, alınan bilinçli önlemler ile depremden fazla etkilenmeden varlığını günümüze değin sürdürür. 1987’den günümüze kadar sürdürmekte olduğumuz sistemli arkeolojik yüzey araştırması sırasında, şimdiye kadar toplam 127 baraj, gölet ve sulama kanalının varlığı saptanır. Bunlardan 125 tanesi Doğu Anadolu Bölgesi’nde, 2 tanesi de Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti topraklarında bulunur. 2 bin 7002 bin 800 yıldan beri kesintisiz olarak çalışan çok sayıdaki baraj, gölet ve sulama kanalının benzerine, şimdiye kadar ne Anadolu, ne de dünyanın öteki ülkelerinde rastlanır. Bu yüzden haklı olarak Urartu Krallığı Anadolu ve eski Önasya dünyasının en büyük “Hidrolik Uygarlığı” olarak tanımlanır. Eserlerinde sıklıkla görüldüğü üzere altın, gümüşün, antimon, akik, fanyans, firit ve değerli taşların yanı sıra yanı sıra demir, çelik ve tunç da Urartuların vazgeçilmez enstrumanları olmuş. Erken Demir Çağı’nda Doğu Anadolu Bölgesi’nde egemenliğini sürdüren Beylikler döneminde kuyumcular altın, gümüş, kurşun, antimon ve demirden çeşitli takılar yapmış. Bu dönemde kalay, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki yerleşim merkezlerine gelemediği için kuyumcular tunçtan çeşitli eşya ve takı üretememiş. Kuyumcular bu eksikliği gidermek için, elde edilmesi ve işlenmesi diğer metallere kıyasla çok zor olan demirden çeşitli takılar üretmiş. Demirden dövme tekniği ile yapılan binlerce gözlü iğne, saç halkası, yüzük ve özellikle bilezik, toplumda demir takı kullanma modasının çok yaygın olduğunu gösterir. Erken Demir Çağı’nda demirden üretilen ilginç takıların benzerine, diğer uygarlıklarda rastlanılmaz. Erken Demir Çağı kale ve yerleşim merkezlerinde kuyumcular yalnızca demir takı üretmemiş, altın, gümüş, kurşun ve antimondan da çeşitli takılar üretmiş. Özellikle kurşun ve antimondan yapılan küpe, giysi düğmesi, zincir halkaları ve boncuklar kuyumcuların sürekli olarak yeni arayışlar içine girdiklerini ve el becerilerini geliştirmek için çaba harcadıklarını gösterir. Bilindiği gibi antimon ve kurşun çabuk eriyen ve çok kolay işlenen metaller olduğu için, kuyumcularca el becerilerini geliştirmek için çok daha fazla tercih edilmiş. Urartu Krallığı’nın kurulup gelişmesinden sonra kuyumcuların takı üretimindeki en önemli değişikliği, Erken Demir Çağı’nda demirden dövme tekniği ile yapılan takıların yerini artık tunç almaya başlamıştır. Tunçtan seri olarak üretilen iğne, yüzük, fibula, pektoral, gerdanlık, madalyon, giysi apliği, düğme ve özellikle panter başlı bileziklerin yüzlerce benzeri, diğer uygarlıklarda görülmez. Urartu kuyumculuğu ve üretim teknikleri hakkında nasıl bilgiler mevcut? Kitabınızdan öğreniyoruz ki mesela Ayanis Kalesi’nin bir özelliği de diğer Urartu saraylarından farklı olarak kuyumcuların kaplama üzerinde başarılı çalışmalarıyla bezeli olması gibi... Urartu kuyumcuları oldukça farklı teknikler üzerinde çalışmış. Örneğin giysi iğnesi, fibula ve bilezikler, kum veya bal mumu kalıplarda massiv döküm tekniği ile; küpe, yüzük, saç halkaları da, dövme tekniği ile üretilmiş. Zor ve zahmetli işçiliklerden biri olan granülasyon (güherse) tekniği, kuyumcular tarafından takılar üzerine çok büyük bir başarıyla uygulanmış. Öyle ki, granülasyon tekniği uygulanmamış altın ve gümüşten yapılmış Urartu takısı hemen hemen yok gibidir. Altın ve gümüş gibi değerli metallerin zor bulunduğu dönemlerde ise Urartu kuyumcuları çeşitli eşya ve takıların üzerini ince altın levhalar (varaklar) ile kaplamış. Erzincan Altıntepe ve Ayanis Kalesi’nde sürdürülen arkeolojik kazılarda, çok sayıda eşya ve takının altın levha ile kaplandığı görülmüş. Özellikle Ayanis Kalesi’ndeki kuyumcu işliklerinde bulunan altın varaklar, kaplama tekniğinin M.Ö. 7. yüzyılda çok daha yaygın olduğunu gösterir. “DOĞU’YU CENNETE ÇEVİRDİLER” Göçebe Kimmer yıkımının yanı sıra ezeli düşmanları Asurlular nedeniyle yıkılmanın eşiğine gelseler de II. Argişti döneminde toparlanan Urartular sonrasında hız kesmiyor. Her alanda özellikle savunma amaçlı kaleler ve yağmalanan tapınakların yerine daha görkemlilerini yapıyor. Urartular, yaşamış olduğu Doğu Anadolu Bölgesi’ni gerçek anlamda cennete çevirmiş. Özellikle Kafkasya, Fırat Havzası ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden sürülerek getirilen yüz binlerce insan, Doğu Anadolu’ya çok büyük bir güç kazandırmış. Bu yüzden Kimmerlerin ve Assurluların yağma ve yıkım seferleri, bu dinamik topluma fazla bir şey kaybettirmemiş. Yağmalanan ve yıkılan kalelerin yerine, çok daha büyük ve güçlü kaleler, kentler, sulama tesisleri ve kült merkezleri kurulmuş. Sürülerek getirilen halklara sağlanan olanaklar ve onlar için kurulan yeni kentler ve tapınaklar, bu toplulukların ekonomik gönenç içinde yaşamalarını sağlamış. Urartu uygarlığını Anadolu ve dünyanın diğer coğrafi bölgelerinde kurulan uygarlıklardan ayıran en önemli özelliğin başında, yapay ve durağan bir özelliğe sahip olmaması gelir. Örneğin Urartuların ¥ kara ulaşım ağı, kaya tünelleri, Van Oktay Belli T lirtmenizi rica ediyorum. Kitapta yer alan takılar nerelerde gün yüzüne çıkarılmış, hangi başat kazı çalışmalarından önemli sonuçlar alındı? M.Ö. 96. yüzyıllar arasında çekirdeğini Van Gölü çevresinin oluşturduğu Urartu Krallığı, kuzeyde Transkafkasya’ya, doğuda Kuzeybatı İran içlerine, batıda Fırat Irmağı’na ve güneyde de Güneydoğu Toroslar’a kadar yayılmıştır. Bugünkü Türkiye yüzölçümünün yarısı kadar bir coğrafi bölgede egemenliğini sürdüren Urartu Krallığı, bir kara devleti. Devletin sınırlarının genişletilmesi, Kral İşpuini’den başladı ve II. Sarduri’ye kadar devam etti. Doğu Anadolu’nun engebeli coğrafi yapısında, Anadolu’nun en eski ve düzenli kara ulaşım ağının gerçekleştirilmesi, Kral Menua döneminde olur. Kurulan çok sayıdaki baraj, gölet ve birbirinden ünlü sulama kanallarının yardımıyla, sulamaya dayalı modern tarım yine aynı kral döneminde gerçekleştirilir. Altın, gümüş ve tunçtan yapılan zengin metal takılar ile çeşitli boncuklardan yapılan kolyeler, Doğu Anadolu Bölgesi’nde Patnos Giriktepe Sarayı, Erzincan Altıntepe, Van Toprakkale, Çavuştepe, Karagündüz, Ayanis ve Yoncatepe Sarayı’nda ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca halkın Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Urartu gömütlüklerinde yapmış olduğu kaçak kazılarda ele geçirdiği takı ve boncukların sayısı, bilimsel kazılarda ortaya çıkarılanlardan çok daha fazla. TARİHE URARTU ARMAĞANLARI Urartu Krallığı’nın siyasi ve ekonomik tarihi, çeşitli sınırları dolayısıyla kültürleri egemenliği altında toplaması yapıtlarına da farklı esin kaynakları sağlamış. Başkentliğini bugünkü Van Kalesi’nin yaptığı Urartu Krallığı, 250 yıl boyunca Doğu Anadolu Bölgesi’ne altın çağını yaşatır. Doğu Anadolu’nun en eski ve düzenli karayolları, kaya tünelleri, Van Gölü kıyılarındaki ilk limanlar, cadde ve sokak CUMHURİYET KİTAP SAYI 1086
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle