Katalog

2315 Küresel kültürazzi: Hollywood’un ağası Samuel Goldwyn’e göre psikiyatr Sigmund Freud (18561939) dünyanın en önemli aşk uzmanıydı. Ona bir romantik aşk senaryosu yazması veya denetlemesi karşılığında 100 bin dolar önerdi. Öneriyi derhal reddeden Freud’un o sırada vizitesi 20 dolar eşitiydi. / James F. Cooper yazdığı otuz romanda Shakespeare’den 1100 alıntı yapmış. / Kendisine Hıristiyan, Yahudi veya tanrıtanımaz mı olduğu sorulunca, Samuel Beckett, “Üçü de değilim” diyecektir. / Dostoyevski’ye, “Tımarhanelerin Shakespeare’i” diyen Fransız eleştirmen kimdi? / Bir kitap yazabilmek için bin beş yüz kitap okunmalıdır” buyurmuş Gustave Flaubert (18211880). (Ben bu tüyoyu okuduğumda beş romanım basılmıştı. İlk romanımı yazmadan önce dört bin kitap okumuştum. Peki, Flaubert’in döneminde okunacak nitelikte bin beş yüz kitap var mıydı?) / Leonardo da Vinci’nin kütüphanesinde yalnızca 37 kitap vardı. / Sinoplu Diyojen’i bir heykelden dilenirken görmüşler. Nedenini sormuşlar, “Reddedilmeye alışmak için” buyurmuş… 2316 Newsweek dergisi yaşam kalitesine göre ülke sıralaması yapmış. İlk on: 1. Finlandiya / 2. İsviçre / 3. İsveç / 4. Avustralya / 5. Lüksemburg / 6. Norveç / 7. Kanada / 8. Hollanda / 9. Japonya / 10. Danimarka. Listede ABD 11., Almanya 12., İngiltere 14., Fransa 16., İtalya 23., Türkiye 52. ve Burkino Faso 100. (2009 Temmuzu’nda Bizans Sultanı için üç günlüğüne Stockholm’e gittim. Caddelerde gürültü yoktu, trafik yoktu, pislik yoktu, kalabalık yoktu. İkirciklendim. Canım Boğaz Köprüsü girişinde, yirmi dakika otomobilimin içinde hapsolmayı çekti. Türk milletinin cennette canının sıkılacağını düşünmeden edemedim.) 2317 KİTAP İÇİN 2’nin İzmir’de korsan baskısı görülmüş. İki bin adet basılan ve herhalde ikinci baskısı yapılmayacak bir kitaba korsanlar neden mi tenezzül ederler? Çünkü ellerinde kalan stoku en kötü olasılıkla, Selçuk Altun’a kakalayacaklarını varsayıyorlardır. 2318 “Aşkta olduğu gibi edebiyatta da başkalarının tercihlerine şaşırırız.” Andre Malraux (18851967) 2319 Küresel çizerimiz Selçuk Demirel’in YKY’den çıkan yeni kitabının adı Gösteri, kahramanı ise Göz’dü. Ben onu GÖZTERİ diye benimsedim. 2320 “Ertuğrul Özkök’ün öngördüğü siyasete ilişkin gelişmelerin hiçbirinin gerçekleşmediğini hatırlamakta yarar var… Bir de kitap çıkarmış “Tuhaf” diye; onu da okudum. Batı’da da örnekleri olan, 5 dakikada okunan gariplik öyküleri… Kendine has bir kişi ama ¥ bu ilginçliğinin yanı sıra, ‘gazetecilikte haber önemli değildir’ gibi son derece gülünecek tezler öne sürmüş bir isim… Ona benzemeye çalışan insanlar çıkmıştır ama toplumsal ve siyasal açıdan bakıldığında medyadaki herhangi bir yönetici, kendi deyimiyle tanrıyazar, staryazar vs’nin öyle uzun süreli, kalıcı ve tüm toplum üzerinde etkili olabilecek; hele hükümet değiştirecek bir gücü yoktur.” (22.08.10 tarihli Akşam’daki Ragıp Duran söyleşisinden) 2321 Ulusların Zenginliği ve Uygarlığı’ndan – Oktay Yenal Fatih’ten sonra dış dünyaya ve yabancı eserlere yüzeysel ilgi bile fazla sürmedi ve Osmanlı ülkesi özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminden sonra, 16. yüzyılın sonuna doğru düşünce alanında içine kapalı bir toplum olmaya başladı. Giderek, hepsine “kefere” sözcüğü altında toptan bakılan Avrupa halklarına ve devletlerine karşı beslenen üstünlük duyguları (eskiden Bizans’ta olduğu gibi) çok aşırı ölçülere vardı. Baskı makinesinin, Avrupa’da icadından kısa bir süre sonra Yahudiler, Ermeniler ve Rumlar tarafından Osmanlı ülkesine getirilip bu dillerde yayınlar yapıldığı halde ilk Türk matbaası ancak 279 yıl sonra 1729 yılında kurulmuştur. Bu tarih bile yanıltıcıdır çünkü İbrahim Müteferrika’nın matbaayı işlettiği ilk 17 yılda 17 kitap basılmış, bunu izleyen 36 yılda ise bir tek kitap yayımlanmıştır. Bunun da yarıdan çoğu lügatler ya da din ve askerlik konularındaki kitaplardır. 2322 Diyojen (M.Ö. 412313) ne zaman bir öğrencisinin küfür ettiğini duysa, gider onun babasını tokatlarmış. 2323 Ramazan Bayramı tatilinde Türk ve AngloAmerikanlardan mürekkep seçkin bir grupla Kırım’ı gezdik. Sivastopol, Yalta, Simferopol, Bahçesaray, Feodosia (Kaffa) gözlemlerimi yıl sonu yazımda özetleyeceğim. Yanıma, yüzüncü yaş yılı da ıskalanan yazar Paul Bowles’un (19101999) gezi yazılarının (19501993) toplandığı Travels’ı almıştım. Geziye katılan şair ve akademisyen Mel Kenne ise meğer onun bir öykü kitabını yeğlemiş. (1953’te İstanbul’a da gelen Bowles macera olsun diye, kaldığı otellerde önceden rezervasyon yaptırmazmış. Bence bu tutumu şike kokmaktadır. Bir bayram tatilinde geldiği İstanbul’da da ortada kalır. Sonunda, Tarabya’da bir otelde yer bulur. Adını vermediği mekân bugünün Tarabya Oteli olmalıdır. Odasına kavuşma süreci komiktir. Resepsiyonist ona banyolu bir oda mı istediğini sorar. Evet yanıtını alınca ama bizim öyle bir odamız yok diye terslenecektir. Yaşamının altmış yılını Fas’ta geçiren Paul Bowles Türklerin laik duruşunu benimser. Sultanahmet Camii’ni Ayasofya’ya yeğler.) 2324 Kitap önerileri : Yeşil Peri Gecesi – Ayfer Tunç, CAN / Çağrışımlar, Tanıklıklar, Dostluklar – Şakir Eczacıbaşı, Remzi / Al Gözüm Seyreyle, Yaşar Kemal Fotoğrafları (19562010) – Güneş Karabuda, YKY / DoğuBatı Divanı 3Enis Batur, Kırmızı… (Yeşil Peri Gecesi’nde bitik ailesinin kurbanı olan bir genç kadının; sığ toplum değerlerine tepkisi şiirsel bir şekilde yansıtılmış. Ayfer Tunç, romanın antikahramanlarını okurun belleğine kanırtıyor. Bu yapıtı, Thomas Bernhard Usta da benimserdi kanısındayım.) 2325 19.08.2010! Ne 60. yaşımı mı devirdim? Ama ben 6000. kitabımı henüz bitirmiştim. Daha çabuk Selçuk Altun daha çabuk! (BİR DUYURU: 0212244 75 34 No.lu faksa adını ve açık adresini yollayan 60 okuruma kurye ile KİTAP İÇİN 2’yi imzalayarak yollayacağım. İstekli sayısı 60’ı aşarsa, kitaplarıma ulaşmanın daha zor olduğu Anadolu adreslerini yeğleyeceğim.) ? SAYFA 13 Yalta’da iki Çehov karakterinin heykeli arasında iki akademisyen yazar (Mel Kenne, Belma Ötüş Baskett)ile bir akademisyen okur (Selçuk Altun) CUMHURİYET KİTAP SAYI 1081