03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA Orhan Tüleylioğlu, “Neden Öldürüldüler?” adlı araştırma dizisinin dördüncü kitabı Neden Öldürüldüler?Kurşunlar Hepimize’de; yakın tarihimizde aydın, yazar ve gazetecilere yönelik öldürümlerin içyüzünü gözler önüne sermeye devam ediyor. Onat Kutlar, Metin Göktepe, Ahmet Taner Kışlalı, Gaffar Okkan ve Necip Hablemitoğlu cinayetlerinin arka planını ortaya koyuyor. Kitabı Gamze Akdemir değerlendirdi. Usta karikatürist, feylezof, şair Metin Üstündağ, kısa adıyla Met Üst, bugünlerde yeni kitabı, Şiyir Sevişgenleri’yle gündemde. Editörü olduğu Penguen dergisinde çizdiği Pazar Sevişgenleri’nin takipçisiyken, şimdi de bizi Şiyir Sevişgenleri’nin müdavimi yapıyor. Yasakmeyve şiir dergisindeki karikatürlerinden bir seçme olan bu yeni kitabında Met Üst, mürekkep yalamış karakterlerinin üzerinden memleket sorunlarına getiriyor sohbetleri. Biz de bu sohbetlerden nasiplenmek için, Met Üst’le yeni kitabı, sevişgen kahramanları, ülkemiz ve mizah üzerine söyleştik. Vincenzo Ruggiero’nun, suça iştirak eden edebiyatı değerlendirdiği kitabı Edebiyat ve Suç’un finalindeki tema Alessandro Manzoni’nin Stroia della colonna infame (İnfame Sütunun Hikâyesi) adlı kitabı. Bir veba salgınının perde arkasında dönen dolaplar ve ahlakahlaksızlık arasındaki o ince çizgi anlatılıyor kitapta... Edebiyat ve Suç’u en çok edebiyatı suç olarak gören zihniyet okumalı. Bol kitaplı günler... P eçen hafta oturaklı bir belgesel izledim televizyonda: ClayFrasier arası yaşanmış kıyasıya rekabetin anatomisi; çok iyi hazırlanmış işti. Ben ağır siklete, erken yaşta Floyd Patterson’un şampiyonluğu sırasında ilgi duymaya başladım, en son Paris’te, 1975 ya da 1976 olmalı, Clay’in havlu attığı maçla perdeyi çektim. Ara sıra izlediğim olur kimi boks maçlarını ama takipçisi değilim. ervasız Pertavsız Profesyonel Spor G O günlerde, herkeste Clay tutkusu vardı, bende hayır: Beğendiğim iki boksör Frasier ve Foreman oldu, ikincisinin kariyerini hâlâ müthiş bulurum ayrıca. Döğüş stillerini hep Clay’inkine tercih ettim. Belgesel, küçük çapta bir Yunan tragedyası çizdi. Malum Clay, özellikle Frasier’dan ‘son maç’ta aldığı darbelerin bedelini Parkinson’vari bir rahatsızlıkla ödedi, ödüyor. Ama, Frasier’in durumu daha az acıklı değil: O kırk yıl geçmiş, bugün de ‘son maç’ın ‘sonuç’una kilitlenmiş biçimde yaşamayı sürdürüyor ve Clay’den nefret ediyor: Asıl, yazgısından. Boks meraklısı için, unutulması olanaksız bir maçtı. Daha önce iki kez karşılaşmış, biribirilerini yenmiş iki boksörden birinin üstünlüğünün onaylanması sözkonusu olduğu için gerilim doruktaydı. Boks tarihinin en zorlu, en amansız, vandallığa teğet karşılaşması oldu. İlkyarıda Frasier’ın tartışılmaz üstünlüğü vardı, gövdesi üstünde kesintisiz çalıştı Clay’in, içorganlarını tarumar etti. İkinci yarıda yoruldu ve direnmeyi başaran Clay, yüzüne yönelerek iki gözünün de kapanmasına yolaçtı. 14. raunda, Frasier’ın büyük itirazlarına karşın antrenörü havlu attı ve onun kariyerini noktalamış oldu. Bütünüyle haklıydı: Düpedüz körleşmişti Frasier, son raundda yere ölüsü serilebilirdi. Tragedyasının düğümü aynı noktaya denk gelmişti oysa: Antrenörü havlu atmamış olsaydı, Clay de bütünüyle tükendiği, ayağa kalkamayacak hale geldiği için, o köşede de maçı bırakma kararı alınmak üzereymiş. Frasier antrenörünü hiç bağışlamamış, hayata küskün biçimde yaşamasına yolaçmış bu bilgi. Echénoz’un, Zapotek’le ilgili son romanını okumadım. İzlediğim belgesel, ‘son maç’tan hareketle derin, dramatik bir kitap yazılabileceğini düşündürdü bana. Spor tarihi, ayrıca, benzeri olaylarla doludur. Montherlant da boksla ilgilenmişti, onu da okuma fırsatım olmadı. İnsan dalmaya kalkışsa, birkaç raf dolusu kitabın ortasında birkaç yılını geçirebilir rahatlıkla. Aynı hafta, düpedüz rastlantı, Kusturica’nın Maradona filmini izledim. Ken Loach’un Cantona filmini görebilirdim, olmadı. Sporun, profesyonel düzlemde, büyük sporcu figürü bağlamında trajik bir final hazırladığı kesin. Baştan uca utkuyla bezeli bir spor yaşamı bile, bittiğinde, olağanüstü bir boşluk yaratıyor besbelli. Hüsranla sonuçlananlarda katmerli bir Floyd Patterson Muhammed Ali (Cassius Clay) TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] Joe Frasier yük kalıyor olmalı geriye. Genç insanlar bunlar: Birikisi dışında, performans sorunu, sporun her dalında, 40’ına varmadan kronometrenin durdurulması zorunluluğunu dayatıyor. Geriye, çoğu kez bir star posası bırakarak. İkinci kariyere geçebilenlerde, sıkı antrenör olan futbolcularda sözgelimi, hâlâ gölgesinin kovaladığı, peşini bırakmadığı birinin beklediğini gözlemliyebiliyoruz. Profesyonel spor, özünde yanlış aslında; üstelik birkaç yanlıştan oluşan büyük bir yanlış. Gövdesi üzerinden ruhun yaralanmasına, örselenmesine, yenik düşmesine, sık sık da çökmesine yol açıyor. Oysa, kadim Yunan’dan başlayarak, tam tersi bir sonuç hedeflenmek istenmiş, genelde başarılamamıştır: Yarışma mantığı zamanla, bütün proesyonelleri ergeç mutsuz kılacak bir çarkın dişlilerini yaratmıştır. Her spor dalının etrafını kenelerin, vampirlerin doldurması bundan. Giderek dev bir keder endüstrisi yaratıldı: Arenaya sürülen kurban gladyatörlerden, boğalardan, horozlardan farkı kalmadı profesyonel sporcuların. Hep kazanarak emekliye ayrılan büyük şampiyonların hayatını anılar, kupalar, madalyalar zehir eder aslında. Ne şimdiki zamanları kalmıştır, ne gelecekleri: Geçmiş zaman, yorulmak bilmeyen bir inatla çekim alanında hapseder herbirini. Bir keresinde, Spaziani’nin Jeanne d’Arc yaklaşımı üzerinden, genç yaşta, bir daha geri dönemeyeceği doruk noktasına çıkan, bu sonucun bütün geri kalan yaşamını tutsak kıldığı hazin kahraman modeline değindiydim. Bu ‘kahraman’ tipolojisinin en yaygın alanı spor: Edebiyat, Sanat, Bilim, Felsefe, Siyaset yaş sınırı tanımaz, bir tek gövdenin odak noktasında kaldığı alan ve durumlar (spor, güzellik, vb.) için geçerli bir varoluş açmazı çıkıyor burada karşımıza. “Gövde’m” için uzun hamiş. ? İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Reklam Müdürü: Eylem Çevik?Tel: 0 (212) 25198 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1039 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle