Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Handan İnci ve Elif Türker’den bir anma Oğuz Atay için... Türk edebiyatının en önemli kalemlerinden biri olan Oğuz Atay, ölümünün otuzuncu yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi oditoryumunda yapılan bir sempozyumla anıldı. Bu kitap, sempozyumda Oğuz Atay için bir araya gelen eleştirmen, akademisyen, yazar ve sanatçıların Atay ve yapıtlarıyla ilgili saptama ve değerlendirmelerinden meydana geliyor. Ë Eray AK andan İnci ve Elif Türker’in uğraşlarıyla, 1314 Aralık 2007 tarihinde, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Ölümünün 30. Yılında Türk Edebiyatının Oyun/ Bozanı: Oğuz Atay” sempozyumu, Atay okurları ve edebiyat çevrelerinden yoğun ilgi görmüştü. Sempozyumu izleyen biri olarak, sempozyumun düzenlendiği tarihlerde salonun hıncahınç dolmasına ve dinleyicilerin kendilerine merdiven basamaklarında yer aramasına tanık olmuştum. Bu olay beni şaşırtmakla beraber bir o kadar da sevindirmişti. Çünkü ölümünün otuzuncu yılında bile bir yazarın peşinden koşabilen, onunla ilgili birkaç söz duyabilmek için kilometrelerce yol kat edebilen insanlarla tanışmak beni heyecanlandırmıştı. İnsanı asıl heyecanlandıran ise sempozyum katılımcılarından İbrahim Yıldırım’ın deyimiyle bir “okur hareketi” içinde bulunmaktı. Okurların bu yoğun ilgisi, ilk olarak, sempozyum konusunun Oğuz Atay olmasındandı ama onun hakkında değerlendirmelerde bulunmaya, konuşmaya gelenlerin isimleri de hiç yadsınacak gibi değildi. Onu konuşacak kişiler, Oğuz Atay’ın dostlarından, ünlü eleşOğuz Atay tirmen ve akademisyenlerden seçilmişti. Cevat Çapan’dan Selim İleri’ye, Murathan Mungan’dan Elif Şafak’a, Murat Belge’den Jale Parla’ya, Füsun Akatlı’dan Nursel Duruel’e kadar uzanan birçok isim vardı sempozyumun katılımcıları arasında. Sempozyuma katılan bu isimler ve diğer katılımcılar Atay’ın yapıtları, yaşamı, romancılığı, öykücülüğü ve tiyatro oyunu üzerine incelikli değerlendirmeler yaptı. Hem kendileri ağladı hem de dinleyicileri Oğuz Atay’la birlikte yaşadıkları zamanlara götürüp duygulandırdı ve sempozyum, “okuruyla mektuplaşmayı seven” yazarı adeta selamlarcasına, Oğuz Demiralp’in mektubuyla açıldı; Murathan Mungan’ın mektubuyla da son buldu. sempozyum gibi beraberce yayına hazırladıkları Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum kitabı da bu zorunluluk doğrultusunda ortaya çıktı. Kitap, Oğuz Atay’ı sevip de sempozyum heyecanına ortak olamayan diğer okurlara, sempozyumda konuşulan, tartışılan her şeyi görme fırsatını sunmak için hazırlandı. Sözlerin uçup yazılanların bâki kaldığı bir gerçek. Bu kitabın da Atay için düzenlenen sempozyumda söylenenlerin bir belgesi, matbaaya girerek mürekkep kokusuyla okura sunulmuş halleri olarak kabul edilmesi gerek. Handan İnci, sempozyum sırasında kaydedilen konuşmaların deşifre edildikten sonra sahiplerine gönderildiğini ve yazıların ufak tefek düzeltmelerle sempozyumda sunulduğu şekliyle iade edildiğini belirtiyor. Bu haliyle kitapta yer alan yazılar, “sempozyumda sunulan bildirileri ve konuşmaları” yansıtıyor. Kitapta ayrıca, sempozyumda sunulan metinlerin yanına ek olarak, yine değerli eleştirmen ve yazarların Oğuz Atay üzerine yazdıkları metinlerden oluşan, “Bize Göre Oğuz Atay” (Fotoğraf: İsa Çelik) bölümü bulunuyor. Kitabın bu ek kısmında Vüs’at O. Bener, Beşir Ayvazoğlu, Haydar Ergülen, küçük İskender, Murat Gülsoy ve Semih Gümüş gibi isimler ilk bakışta dikkati çekiyor. Nursel Duruel’in TRT İstanbul Radyosu’nda, Oğuz Atay’ın ilk ve tek öykü kitabı Korkuyu Beklerken üzerine, 1974 yılında yaptığı röportaj da çözümlenerek kitaba koyulmuş. O da kitabın bu ek kısmında yer alıyor. Türk edebiyatına çok kısa bir sürede derin bir iz bırakarak aramızdan ayrılan Oğuz Atay’ın yazdıklarının, okur ve yazar kesiminden birçok kişiyi etkilediği tartışılmaz bir gerçek. Bir “gen” gibi kuşaktan kuşağa aktarılan ve aktarıldığı kuşakta daha da büyüyerek ilerleyen Oğuz Atay’ın anısına düzenlenmiş olan bu sempozyum kitabı, yazarın bilinmeyen birçok yönünü ortaya çıkarıp geleceğe daha da büyüyerek ilerlemesini sağlıyor. ? Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum/ Hazırlayan: Handan İnci, Elif Türker/ İletişim Yayınları/ 296 s. SAYFA 19 H SÖZ UÇTU YAZI KALDI Sempozyuma katılamayıp Atay okuru olan birçok insan vardı ve sempozyumun tam olarak amacına ulaşabilmesi için diğer okurlara da uzanabilmek kaçınılmaz bir zorunluluk oluşturuyordu. İşte, Handan İnci ve Elif Türker’intıpkı CUMHURİYET KİTAP SAYI 1039