24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhur Canbazoğlu’yla ‘Kentin Türküsü: Anadolu PopRock’ Ë Ali Deniz USLU ‘Müziksiz hayat da onu okumamak da hata’ avuç kentsoylu gencin yüzlediği gerçeği lerini Anadolu’ya çede yadsınamaz. virmesine, binlerce Japonların bir yıllık kültürü, gelafı vardır; “18 lenekseli evrenkez dinlerseniz sele taşıma severseniz” diçabasına ye. İşte bunu saygı duyTürkiye’de çok mamak eliyi başardılar. de değil. Empoze edeÖte yanrek, zorlayarak, dan Anamaruz bırakarak tuhaf öğredolu tileri kanımıza soktular. Rock’ın “KENTLİ MÜZİĞİN Haluk LeCem REFERANSI İSTANBUL” vent’le başKaraca ladığını sanan“Kenti Türküsü”de enteresan lara, dünya müzibir tanımlama, “İstanbullu Müzik” de ğinin yeni keşfedilöyle. İstanbullu müziğin Türkiye’nin bir diğini savunanlara ve bilinçsiz fotoğrafı olarak pop kültürün etkisi almüzik yazarlarına doğruları tında, “piyasa” aktörleriyle ilişkisi magöstermek istedim. Anadolu lum. Elbette müzik eleştirmenliğini ve Rock müziğin önyargılı algısı müzik yazarlığını alt başlıkları altında da popüler ve elitist yaklaşımın müzik medyasını, tüm bunları buluştusonucu. ran “İstanbullu Müzik” kavramını da Türkiye’de “Müzik Medyası” kavramı aynı potada eşzamanlı yorumlamak olaüzerine daha önce de konuşmuştuk. Dusı. Siz burada nasıl bir organik bağ bulurumun pek de iç açıcı olmadığını düşüyorsunuz? nüyorduk. Fikirleriniz değişti mi? Kentli müzik referansı elbette İstanTürkiye’de iyi kötü bir müzik medyabul. Burası pazarın merkezi. Türkiye İssından bahsetmek mümkün. Bu medyatanbul’dur, dolayısıyla müziğin sentezi nın temelleri ise 60’lı yıllardan sonra atılburada başlıyor. Zira Türk müziği ilk dı. “Hey” ve “Ses” dergisinin yayım habaşlarda, Cumhuriyet’ten önce azınlıklayatına başlaması da bu dönemi başlattı. rın elindeydi. Cumhuriyet’ten sonra da Müzik kritikleri ve müzik yazıları da bu yeni bir kültür inşa edildi. Halk müziği dönemde başladı. Elbette güncellik ilişhalkın, sanat musikisi ise saray müziği kisi yoktu. Yazı az, resim çoktu. Şimdi de olarak kabulleniliyordu. O dönemde öyle aslında. birçok müzik adamı Anadolu’ya göndeMüzik artık güncel tüketiliyor yani parildi. Çünkü müziğin temellendirilmesi zarlamanın belli bir süresi var. Onu gegerekiyordu. Bu da müziğin melezliğine çerseniz olay bitiyor. Şimdi müziği pazarve ağır bir kültür yükü taşımasına neden lamak için sansasyon da gerekli. Müziği oldu. İstanbul müziği ise arabesktir. tüketmek için de kısa ve insanı yormayaHem enstrüman seçimi hem de sözel ancak haberler kullanılıyor. Belki buna latımı buna yönelik. Son yıllarda elek“müziğin magazini” de denebilir. Türkitronik buna eklemlendi ama bu da geçiye’de müziği, magazin muhabirlerinin izci. Müziğin günümüzde bir kültür tercihi olarak algılanıyor olmasının önüne geçmek ise mümkün değil. Etiketlendirme, zümreleştirme kaçınılmaz. Elbette müzik statü simgesi değil. Yani Müslüm Gürses alt, İdil Biret üst dediğiniz zaman insanları kutuplara çekersiniz. Yine de bunu toplum zihniyetinden silmek kolay değil. Türkiye’deki esas problem her şeye hazırlıksız yakalanıyor olmak. “Ben her türlü müzikten hoşlanırım”, lafı doğru değil. Çünkü edinilen kültürle daha rafine şeylere ihtiyaç duyar insan. Mesela 90’larda bir “Top 10” yapılırdı. İçinde Yonca Evcimik de, Müslüm Gürses de, Fahir Atakoğlu da, Ferdi Tayfur ve Ebru Gündeş de bir arada olurdu. Belki de İstanbullu müzik dediğimiz bu, yani karışık, karmaşık, melez... Bu da kaos demek. Bir keresinde caz müzik yazarı dostum gelmişti İtalya’dan. Tüm dünyayı gezmiş biriydi. Bana şöyle dedi: “Fransız Konsolosluğu’ndan Tünel’e gidene kadar tüm dünyanın müziğini, seslerini duydum”. Bu, Türkiye’nin yalnızca müzikteki karakteri de değil. Yemekten sosyal ilişkilere kadar her şey Cumhur Canbazoğlu, günümüzde de sanatın sermaye ¥ üzerinden sınanmaya devam ettiğini söylüyor. melez. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1016 Kentin Türküsü: Anadolu PopRock içinde geçen isimlere bir teşekkür. Cumhur Canbazoğlu’nun kitabı müzikseverler için olduğu kadar Türkiye gibi sosyal sarsıntıların bitmediği bir ülkede kültürel değişimin sanata nasıl yansıdığını göstermesi açısından da herkes için fazlasıyla okunabilir. Aynı zamanda da geçmişten bugüne unutulmuş pek çok ismi yeniden hatırlatacak bir zaman makinesi. Friedrich Nietzsche, “Müziksiz bir hayat hatadır” derken elbette onu anlamanın, anlamlandırmanın okuyarak çok daha doğru olacağının farkındaydı. Şimdi ise okumayı bırakın müzik görsel olarak tüketilir hale geldi. Neyi, niçin dinlediğini bilmek belki çok da gerekli değil diyenler olacaktır ama duyduğunuzun taşıdıklarını bilirseniz ondan alacağınız keyif de tat da başka olur. İşte müzik yazarı, film eleştirmeni, gazeteci Cumhur Canbazoğlu da Kentin Türküsü: Anadolu PopRock kitabında Anadolu Rock’ın serüveninin peşinden gidiyor. Müziğin dinlendiği kadar okunabilir de olduğunu gösteriyor. SAYFA 16 entin Türküsü: Anadolu PopRock, Türkiye’deki rock müziğin rotasını, devinimlerini ve kırılmalarını anlatan bir başucu kitabı. Peki, bu kitabı yapmaya nasıl başladınız? Cumhuriyet gazetesinde yedi yıl müzik haberleri, yorumları kaleme alırken, müzik sayfası hazırlarken, özellikle yerli sanatçılarla, akımlarla, olaylarla ilgili doğru, güvenilir kaynak sıkıntısı çektiğim günleri unutamadım. Var olan bilginin de doğruluğu konusunda ciddi tereddütlerim vardı. Zaten yakın tarihe dair müzik bilgisini tutan yoktu. Geçmişi yalnızca yarım yüzyıla uzanmasına karşın yerli popla, rock’la ilgili işe yarar bilgiye ulaşmak epey emek istiyordu. Ben de bu işi yapmayı kafaya koydum. Rock müzik ile başlamamın nedeni de tamamen duygusaldı, çünkü rock müziği seviyordum. “Gazeteciyseniz ne yaparsınız; gidip doğruyu insanlara, kaynağın kendisine sorarsınız değil mi?” diyorsunuz. Hem sizin ciddi bir de arşivcilik alışkanlığınız da var. Bu kadar bilgiyi derlemek kolay olmasa gerek. Evet, elimden geldiğince bunu yaptım. Zaten müzik yazarlığı dönemimde de çok fazla görüşme yaptığım için elimde epey malzeme vardı. Ama dediğim gibi bilgileri doğrulatmak çok zaman aldı. Yerli pop ve rock bu anlamda çok zayıftı. Yorucu olmasına rağmen keyifli bir çalışma oldu. Sanırım tadını aldım ki bu kitabın ardından da hemen “Orkestralar Tarihi” kitabıma başladım. Günümüzde müzik izlenir halde tüketiliyor. Biz müzik yazarlarının da hep iddia ettiğimiz, istediğimiz şey müziğin okunması. Günümüz müzik medyasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Müzik artık tüm dünyada izlenerek tüketiliyor, çünkü her şey böyle pazarlanıyor. İnsanlar müziğin “haber” değeriyle ya da “magazin” değeriyle ilgilenmeye başladı. Rafine işler yapılmıyor, hem kimse de beklemiyor. Müzik dergilerinin de bütçeleri ve anlayışları belli. Demek ki olmuyor. İnsanlar müziği okumayı tercih etmiyor. Müzik eleştirisi, medyası bu yüzden yok. Üretimin pazarlanması var, okunması değil. “Kentin Türküsü”, “Anadolu Rock” kavramı üzerinden yol alıyor. Ama “Anadolu Rock” kavramı pek çok çevrede tatsız bir anlam taşıyor. Zira moda müziği yönettiği için daha çok alternatif ve dünya müziği tanımlamaları tercih ediliyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Anadolu Pop/Rock’a müziksever olarak, bu işe emek vermiş isimlere borçlu hissettim kendimi. Aslında Barış Manço hepimiz de borçluyuz. Bir K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle