Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ Kitaplar Kitabı”nda kendine yer buluyor. YürümekEvet/ Thomas Bernhard/ Çev.: Sezer Duru/ YKY/ 148 s. Thomas Bernhard’ın iki anlatısı, “Yürümek” ve “Evet” bir arada okuyucuyla buluşuyor. Bernhard, “Yürümek”te, ‘yürüme’ ve ‘düşünme’ kavramlarının birlikteliğini yazınsal bir birliktelikle, düşünmenin ve yürümenin iç içe geçen ritmiyle kurgularken, anlatının bütününde tekrarın sınırları zorlayan vurgusunu kullanarak, tekdüzeliğe sıkışmış, olağanüstülüğü ve dehayı boğan yaşam karşısındaki çaresizliği, bir insanın delirmesinin bütün kişisel temeline karşın kaçınılmaz bir sona işaret edişiyle kesiştiriyor. “Evet” anlatısında, hem yazar hem okur yine ‘felaket’le yüzleşirken, benanlatıcının süreklilik halini alan bunalımdan kurtulma uğraşı bir insanın kendini feda etme hikâyesi ile kesişiyor. Hırsız ve Köpekler/ Necib Mahfuz/ Çeviren: Avi Pardo/ Turkuvaz Kitap/ 114 s. Necib Mahfuz’un “Hırsız ve Köpekler” isimli romanı, en yakınlarının ihanetine uğrayıp hapse düşmüş Said’in intikam hayalleriyle hapisten çıkışını konu alıyor. Kendisini ele veren karısını ve âşığını öldürmek, kızı Sena’yı yanına almak isteyen Said, geçmişiyle hesaplaşmak isterken daha da güç bir duruma düşer. Said hem peşinde polis köpekleri olan bir suçlu hem de siyasi fikirlerinden sapıp onu aldatan insanların kurbanıdır. Sokaklarda Dans/ Barbara Ehrenrich/ Çeviren: Nil Erdoğan, A. Ekim Savran/ Versus Kitap/ 362 s. Barbara Ehrenreich, “Sokaklarda Dans”ta kolektif eğlencenin ve haz almanın görmezden gelinerek hasıraltı edilen kökenlerini aydınlatırken, aynı zamanda Avrupa’nın dansa ve esrimeye karşı verdiği uzun mücadelenin tarih boyunca izini sürüyor. Mağara duvarlarına resmedilen ilk festivallerden,1960’ların rock isyanına, futbol maçlarındaki kalabalıklardan muhalif hareketlerde boy gösteren karnavalesk unsurlara kadar geniş bir zaman dilimini kapsayan ça lışmasında, dans etmenin yalnızca melankoli gibi kişisel rahatsızlıklarla değil, Amerikalı kölelerin maruz kaldığı türden toplumsal rahatsızlıklarla da başa çıkmanın bir yolu olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Diplomasinin Evrimi/ Hüner Tuncer/ Kaynak Yay./ 288 s. Hüner Tuncer, “Diplomasinin Evrimi”nde genellikle “kapalı kapılar ardında” yürütülmekle ün yapmış olan ve birçok “bilinmeyen”i içeren “diplomasi” konusunda ayrıntılı bilgiler sunmayı amaçlıyor. Kitapta, tarih içerisinde diplomasi yönteminin geçirdiği evrim, ayrıntılarıyla ele alınmaya çalışılmış; sırasıyla, “ad hoc diplomasi”, “eski” diplomasi, “yeni” diplomasi, “parlamenter” diplomasi ve “doruk” diplomasisi yöntemlerinin başlıca özellikleri üzerinde durulmuştur. Fiyonklu İstanbul Dürbünü/ Gül İrepoğlu/ Doğan Kitap/ 320 s. Giysilerin her biri kullanıldıktan sonra yaşamdan çıkıp gider mi? Yoksa bir süre de olsa severek kuşanılan bir kabuk gibi hep sahibinin bir parçası kalarak, iz bırakarak, hoş kokulu bir hatıralar demetini mi kucaklar? Gül İrepoğlu, “Fiyonklu İstanbul Dürbünü”yle giysilerin penceresini aralıyor. Böylesi Bir Günde/ Peter Stamm/ Çev.: Ogün Duman/ İthaki Yay./ 168 s. Yanılsamalarla dolu gündelik yaşamlarımız, bir gün, aniden ölümcül bir hastalığın pençesine düştüğünde ne olur? Her şeyi sorgulamaya, eski defterleri karıştırmaya, kapanmamış hesapları kapatmaya çalışırız delicesine. Kaçıp gitmekte olan zamanı durdurabilmek için debelenip dururuz, çare geçmişte, yitip giden anlarda, anılardadır sanki. Aslında kısa süre sonra sadece bir anı olarak yaşayabileceğimizi bildiğimizden midir nedir, anılara fazlasıyla değer vermeye başlarız, bir anı olarak da olsa yaşayabilmek için. Ama geçmiş bir kurgudur sadece, ve gerçekle yüzleştiğinde tuzla buz olur ve kala kala elimizde kaçmak istediğimiz bir ‘şimdiki zaman’ kalmıştır sadece. Bir de aşk! Sahici aşk! Peter Stamm, “Böylesi Bir Günde”de böyle bir aşkın peşinden gidiyor. ? SAYFA 29 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1007