Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ den alıp, değişimi tetiklemek ve “dönüşümü gerçekleştirmek” gibi çağdaş ve etkin bir role taşımayı hedeflemektedir. Çok Uzaklarda Bir Yaz/ Mehmet Açar/ Turkuvaz Kitap/ 272 s. Asıl geçmiş hatırladıklarımız mı, yoksa gerçekte yaşananlar mı? Geçmiş çok uzak bir ülkedir ve o uzak ülkede, 1977’de, Hümeyra’nın Altınoluk’a ilk kez gelmesiyle başlar her şey. Genç adam belleğinin kapılarını açınca gençlik anıları sayfalara birer birer dökülür: Ali, Mustafa, yaz aşkları, İstanbul, üniversite yılları, tiyatro çalışmaları, roman taslakları, filmler, Kafka ve Nilüfer. Mehmet Açar üçüncü romanı “Çok Uzaklarda Bir Yaz”da hem modern bir aşk masalı yazıyor hem de ‘80’lerin toplumsal yaşamının güncesini tutuyor. Ruhumu Öpmeyi Unuttun/ İnci Aral/ Turkuvaz Kitap/ 158 s. İnci Aral “Ruhumu Öpmeyi Unuttun”daki öykülerinde insanlığın ortak belleğindeki en tekinsiz yakaya çeviriyor bakışını. Hem gidenlerin hem de kalanların o büyük yalnızlığına, ‘ölüm’e eğiliyor. Aral ölümü bir başlangıç ya da son değil, salt bir geçiş anı olarak kurguluyor. Öykülerin odağına direnmeyi, ayakta kalmayı yerleştiriyor ve ‘ölüm hali’nin ortak kodlarıyla uğraşmak yerine bireylerdeki karşılıkları sınıyor. Bunu yaparken kalemini kamera gibi kullanıyor, her öykünün kendine has atmosferini, olağanüstü ayrıntı zenginliğiyle destekleyip bir duygular şölenine dönüştürüyor ve okurunu bir yalnızlıklar evrenine sürüklüyor. Şark Seyahati/ Le Corbusier/ Çeviren: Alp Tümertekin/ Türkiye İş Bankası Kültür Yay./ 186 s. 1911 sonlarında Balkanlar üzerinden Osmanlı İmparatorluğu’na gelen Le Corbusier’nin yol boyunca tuttuğu notlar ve eskiz defterleri “Şark Seyahati” adıyla kitaplaştı. Bu seyahatinde İstanbul, Bursa ve Atina’da tanıştığı mimari biçimler ve çözümler, mimarlık anlayışının temel taşları oldu. “Şark Seyahati”, Le Corbusier’in söz konusu gezisi ve bu gezide gördüklerine ilişkin bilgileri içeriyor. Düşe Kalka Büyümek/ Yankı Yazgan/ Doğan Kitap/ 222 s. Çocuklu hayat, çocuklarla bir şekilde karşılaşan herkesin içinde olduğu hayattır. “Düşe Kalka Büyümek”te, Yankı Yazgan çocuklu hayatın gerekli ayrıntılarına değiniyor. Çocuklu hayata bilimin kılavuzluğundan, ama gerçeklikten kopmadan, ayağı yere basarak baktığı yazılarda, bu hayatın iniş çıkışlarını, düşe kalka büyümenin çeşitli yanlarını ele alıyor. Nesli Ahîr/ Halid Ziya Uşaklıgil/ Özgür Yayınları/ 618 s. Halid Ziya Uşaklıgil’in II. Meşrutiyet’ten sonra kaleme aldığı “Nesli Ahîr”, yazarın ağır sosyal eleştirileri de içeren son romanıdır. II. Abdülhamid döneminde uygulanan aşırı baskı ve hafiye teşkilatıyla insanların nefes alamaz noktaya geldiği, kayırma ve kollamalarla bozulan sosyal koşullar altında ezilen halkın yaşamı ve bunalan gençliğin yaşama, geleceğe ilişkin kaygıları bu romanda gözler önüne serilir. Bütün bu özellikleri ve geniş kadrosuyla “Nesli Ahîr” bir ‘devir romanı’dır. Rus Devrimi/ Rosa Luxemburg/ Çev.: Cangül Örnek/ Yazılama Yay./ 62 s. Rosa Luxemburg, Rus Bolşevikleriyle güçlü polemiklere girişen Marksistler arasında Sovyet iktidarına dost kalmayı becerebilmiş ender devrimcilerdendir. 1919’daki erken ve trajik ölümü nedeniyle son haline getiremediği bu önemli notlarda da görüldüğü gibi Rosa, Rus Devrimi’ni değişik yönlerden ele alıyor, Bolşevik deneyin evrensele nasıl taşınacağı sorusuna yanıt arıyor ve gelişmiş kapitalist ülkelerde devrimci mücadelenin Rusya’dakinden farklılaşacağı noktalar üzerinde duruyordu. “Rus Devrimi”, Rosa Luxemburg’un devrim notlarının toplamından oluşuyor. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1003 SAYFA 29