23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hazırlayan: Mavisel YENER Cumhuriyet Çocuklarından Mektuplar Selin Gören, İstanbul, 8 Yaş Abdi İbrahim İlköğretim Okulu Merhaba, son olarak okuduğum kitabın adı “İsmail ve Babamın ’68 Kuşağı”, kitabın yazarı: Necdet Neydim, yayınevi Mavibulut. Bu kitapta hoşuma giden kahraman İsmail oldu. Çünkü, bütün çocuklar derslerden bunaldığı halde o hayal gücünü kullanarak deniz kıyısında kendi dünyasını kurmuştu. Öyküde beni en çok düşündüren bölüm, çocuğun babasının sürekli anlattığı ’68 Kuşağı oldu. Acaba bu kuşak neydi? Aslında ’68 Kuşağı demek İsmail’in babasının gençlik yıllarında yaşadığı dönemmiş. Ama, İsmail bunu bele 68 kez bağlanan bir kuşak olduğunu sanıyordu. Öyküde bana alışılmadık gelen, aklıma yatmayan şey, İsmail’in annesini ve babasını umursamayıp kendi hayal dünyasına kaçmasıydı. Neden mi? Çünkü, normalde hiçbir çocuk büyüklerinden izinsiz okuldan kaçmazdı. Ben bu kitabı okuduğumda kendimi sanki öykünün içindeki bir kahraman gibi hissettim. Bu nedenle bu kitabı bütün çocukların okumasını öneririm. İyi okumalar… Melis Beril Aydın, Yalova, 12 yaş Piyalepaşa İlköğretim Okulu Kitap okumayı çok seviyorum. Gülten Dayıoğlu’nun Mo’nun Gizemi ve Mo’nun Gizemi 2 Otran adlı kitaplarını severek okudum. Kitaplarda; Mo adlı canlıdan,son evrimden ve klonlama teknolojisinden bahsediliyor. Mo canlısı hem sürüngen hem balık hem de kuş. Ne kadar garip değil mi? Benim gibi macera romanları okumayı seven arkadaşlarımın da beğenerek okuyacağını düşünüyorum. Her sayfasında acaba sorusuyla kuşatılıyorsunuz. İşte bu yüzden bu kitapları arkadaşlarıma tavsiye ederim. Ulus Özel Musevi İlköğretim Okulu 3. sınıf öğrencileri, Turgut Denizer’in ‘Kulaktan Kulağa’ adlı öykü kitabını okumuş. Kitap Pencere Sey Yayınevi tarafından yayımlanmış. İşte değerlendirmeleri: Riella Toledo: Bu öyküde en çok boyacı çocuğu sevdim. Çünkü o çocuk çok güzel bir fikir buluyor. Ayrıca iki arkadaşın boyacı çocuğu benimsemesi, düşüncelerine değer vermesi bana çok güzel geldi. Sessizliği sağlayabilmeleri de iyi bir iş. Bütün çocuklara nasıl duyuracakları beni en çok düşündüren bölüm. Çünkü herkesin nerede oturduğunu bilemezler. Bir de boyacı çocuğun arkadaşlarının verdiği parayı kabul etmemesi beni çok düşündürdü. Öyküde bana alışılmadık gelen, aklıma yatmayan yer çocukların “Susun!” diye bağırdığında herkesin susması. Çünkü susmayabilirlerdi. Talya Sitomati: Benim en sevdiğim karakter boyacı çocuktu. Çünkü boyacı çocuk çok duygusal, yardımsever ve çabuk arkadaşlık kuran bir çocuk. Aynı anda onun babası hastanede yatarken hem sesten dolayı şikâyet ediyor hem de tüm kentteki sesten kendisi şikâyetçi oluyor. Kendi iyiliği için ve çevredeki insanların iyiliği için kendi mantığını kullanarak fikirler üretiyor. Öyküde beni en fazla düşündüren bölüm boyacı çocuğun okula gitmeyişiydi. Ama sonunda onun da okullu oluşu ne güzel oldu. Ethel Tavaşi: En çok sevdiğim karakter boyacı çocuk oldu. Çünkü o bütün içini döken bir çocuk. Mesela babasının hastanede olduğunu saklamadı ve söyledi. Beni en çok düşündüren bölüm kâğıtları yerden alıp düzelttiler ve üzerine duyurularını yazdılar. Çünkü çevreyi temiz tutmak istiyorlardı. Benim aklıma yatmayan bölüm ise hastanedeki gürültü oldu. Çünkü hastanede hiç ses çıkmaz. Benim gittiğim hastaneler hep çok sessiz. Betsy Görüşük: En çok boyacı çocuğu sevdim. Çünkü bir şey kazanacağını bilmeden onlara yardım etti. Beni en çok düşündüren bölüm hastanede bu kadar çok ses çıkmasıydı. Çünkü hastaneye gittiğim zaman hiçbir ses yoktu. Bana alışmadık gelen bütün çocuklar halkın sesiz hale gelmesini istiyordu. Ama bütün halk susamaz yani sessiz olamazdı. İlker Rodrig: Öyküde en çok boyacı çocuk karakterini sevdim. Çünkü bir düşünüyor ve süper fikirler buluyordu. Çocukların bütün şehri susturması beni çok düşündürdü. Çünkü onlar daha çocuktu. Bunu nasıl başardılar? Öyküde şoförlerin hastanenin önünde korna çalmaları aklıma yatmadı. Çünkü hastanenin önünde korna çalınmaz. İzak Haleve: Öyküde en çok boyacı çocuğu sevdim. Çünkü o çok akıllı ve hoşgörülü bir çocuk. Beni öyküde en çok düşündüren bölüm hastaneydi, çünkü hastaneden geçerken çok sessiz olunur. Öyküde bana alışılmadık gelen bölüm var, çünkü burada çocuklar bağırıyor herkes susuyor. Bence burada annelerin ve babaların çocuklarına kızması gerekiyor. Meyzi Ojalvo: Boyacı ve arkadaşlarını sevdim. Çünkü her yerin sessiz olmasını başardılar. Öykünün beni düşündüren bölümü hastanenin önündeki gürültü. Çünkü hastanelerin önünde hiç ses olmaz. Bana alışılmadık gelen bölüm var. Herkesi susturmak. Çünkü çocuklar “Susun!” diye bağırsa bile birkaç gün sonra yine sesler olacak. Sevgili Cumhuriyet Çocukları, armağanlarınız güvercinlerin kanatlarına çoktan yüklendi bileeee…? Çocuklar ve gençler, siz de bize yazar mısınız? · Okuduğunuz kitapta en çok hangi karakteri sevdiniz? Neden? · Öyküde sizi en çok düşündüren bölüm neresiydi? Neden? · Öyküde size alışılmadık gelen, aklınıza yatmayan yerler var mı? Neden? Mektup yazarak bize ulaşmak isteyenler için mektup adresimiz: Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No: 1 D:1 Balçova, İzmir Elektronik posta göndererek bize ulaşmak isteyenler için: [email protected] Anımsatma: * Mektubunuzda adresinizi, yaşınızı, okuduğunuz kitabın adını, yazarını ve yayınevini belirtmeyi unutmayın. Size bir sürprizimiz olacak! * Mektubunuzda kitabın özetini yazmayın, olur mu? Biz, anlatılanlar hakkında sizin ne düşündüğünüzü çok merak ediyoruz. SAYFA 25 CUMHURİYET KİTAP SAYI 997
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle