20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Okuduğum Kitaplar METİN CELÂL sa, ne yapıp ettiğini bildiğimden değil. Aslında ilk şiirlerinden beri geliştirdiği söylemini sürdürüyor. Lirik, imgeci… Temalarında da pek değişiklik yok. Şehirli bir gencin yaşadıkları, düşündükleri, izlenimleri... Hayatta varoluş çabası... Bir süredir düzyazıya yoğunlaşmanın etkisini ise olabildiğince önlemiş. Ama yer yer uzayan dizelerde bunu hissediyorsunuz. Yine, anlamın peşine düşüp sesi ihmal ettiğini hissetiğiniz dizeler, bölümler de var. Şiiri Şiirle Ölçmek kalktı” cümlesi büyük tartışmalara neden oluyor. Kitabı yayına hazırlayan şair ve akamedisyen Devrim Dirlikyapan, Şiiri Şiirle Ölçmek’te (Şubat 2009, Yapı Kredi) Edip Cansever’in bütün yazılarını, söyleşilerini ve soruşturmalara verdiği cevapları bir araya getirmiş. Ortaya 375 sayfalık bir kitap çıkmış. Kitap, Cansever’in hayat hikâyesini anlattığı yazılarla başlıyor. Onu, Cansever’in beş yıl boyunca Erdal Öz’e yazdığı mektuplardan geriye kalan otuz ikisinden parçalar izliyor. Dirlikyapan, hepsi de şiir üzerine olan 26 yazıya ulaşmış. Sadece bir yazıyı bulamamış. Cansever’in söyleşilerinin sayısı 21, soruşturma cevaplarının sayısı 20. Kırk yıllık şiir hayatına bakıldığında Cansever‘in oldukça ketum davrandığını, yazmayı olduğu kadar konuşmayı da pek arzu etmediği sonucunu çıkartabiliriz rahatlıkla. Cansever az konuşmuş ama hep kayda değer sözler etmiş. Şiirle ilgili olarak bugün hâlâ tartışılan çok önemli konulara değinmiş. Ciddiyetini hissettirmiş. Şiiri Şiirle Ölçmek, hem Edip Cansever’i ve şiirini tanımak, hem de Çağdaş Türk Şiiri’ni ve İkinci Yeni’yi daha iyi kavramak açısından önemli bir çalışma. BEYAZ SAVUNMA Osman Konuk, 80’li yıllarda çıkış yapan şairlerdendi. 1982’de yayımlanan ilk kitabı Seni Yalnız Ben Anlarım ile hemen dikkatleri üzerine çekmişti. Ama şiiri sürdürmedi, şiir yayınlatmadı. Yirmi yılı aşkın bir süre adına dergilerde rastlamadık. İkinci kitabı Tehlikeli Belki’nin yayın tarihi 2006. 2000’li yıllar Osman Konuk’a hız vermiş görünüyor. Üçüncü kitabı için de çok bekletmedi. Beyaz Savunma (Ocak 2009, Pan/Heves), ikinci şiiri Tehlikeli Belki ile önceki kitapla da bağ kuruyor. Osman Konuk şiiri açısından bu bağ manidar. Zira, bu bağı 27 yıl önce yayınlanan ilk kitapla da kurmak mümkün. Osman Konuk, ilk şiirinden itibaren imgeci, ironik, kara mizahı kullanan bir şiir yazıyor. Turgut Uyar’la, Cahit Zarifoğlu ve İsmet Özel’le belli belirsiz bağlar kuran, doğru deyişle onlarla aynı aileden bir şiir. Çok daha atak, hınOsman Konuk Ç ağdaş Türk Şiiri’nin büyük ustalarından Edip Cansever, her zaman ve öncelikle şairdi. Şiiriyle anıldı, şiiriyle sevildi. Onun şiirini var ederken verdiği mücadele ise pek görülmedi ya da geçen zamanla birlikte hatıralardan silindi. Geriye olması gerektiği gibi şiir kaldı. Daha ilk şiirini yayımlattığında diliyle, işlediği temalarla, yönelişleriyle dikkati çekmiş. 50’li yılların sonlarından itibaren de kendine has şiirin temellerini atmış. Orhan Velilerin, Garip Şiir anlayışının hâkim olduğu bir dönemde kişinin yalnızlığından yola çıkan, imgeci, kolayca nüfuz edilemeyen bir şiir anlayışını yerleştirmek, benimsetmek kolay olmuyor. Bu mücadelede sadece eser, yayımlanan şiirler yeterli değil, onları düşünsel bir planda temellendirmek de gerekiyor, bu da yazarak, tartışarak oluyor. Edip Cansever, yazmayı çok sevmeyen bir şair. Şiiriyle anılmak, bilinmek istiyor. Ama bu varolma savaşı sürecinden ister istemez eline kalemi almış. 1967’ye kadar Yeditepe, Yeni İnsan gibi dergilerde sık sık yazıları yayımlanmış. Cansever bu yazılarda poetikasını oluşturuyor, şiire bakışını belirginleştiriyor ve güncel şiir tartışmalarına katılıyor. “Tek Sesli Şiirden Çok Sesli Şiire”, “Şiiri Bölmek”, “Düşüncenin Şiiri”, “Soyut Somut”, “Tragedya Üzerine Notlar” gibi yazılar başlıklarıyla bile bize çok şey anlatıyor. İkinci Yeni’nin temellerini atarken, Cemal Süreya’nın “Folklor Şiire Düşman”, Turgut Uyar’ın “Çıkmaz’ın Güzelliği” ile Cansever’in “Tek Sesli Şiirden Çok Sesli Şiire” yazıları temel tartışma metinleri oluyor. Cansever’in “Mısra işlevini yitirdi; şiiri şiir yapan birim olarak yürürlükten SAYFA 12 zır, alaycı. Beyaz Savunma’da da bu çizgisini sürdürüyor. Ama artık daha durmuş oturmuş. Biraz hüzne bürünmüş. Olgun. Eskisinden daha huzursuz ama hayatı değiştiremeyeceğinin de farkında. Şehirli insanı, ona verili hayat biçimini eleştiriyor ama onlar gibi yaşadığını da biliyor sanki. Yazdığı “herkesle beraber herkesten nefret etmenin” şiiri. Eskisine göre daha kapalı bir şiir yazıyor. Göndermelerini, işaret ettiklerini kolayca kavramak mümkün değil. Emek istiyor. Tabii okurun vardığı ile şairin kast ettiği aynı şey midir, merak ediyoruz. “iyiydik penyelere inanıyorduk” diye başlayan ve biten kitabın ilk şiiri Penye ve Hakikat buna iyi bir örnek. Güncelle de oldukça haşır neşir. “papermoon’da emekli bir darbeci haberinde” dizesinde olduğu gibi, zamanla bazı imgeler ve dizeler günündeki anlamını yitirecek, hatta anlamsızlaşacak gibi görünüyor. Şiirler kendine yeni anlamlar bulacak. Osman Konuk’un Beyaz Savunma’sı okunmayı, üzerinde düşünmeyi, konuşmayı gerektiriyor. YAZ TARİFESİ Onur Caymaz, yazmaya şiirle başlasa da zamanla roman ve hikâyeye yoğunlaştı. Şiiri biraz geri plana bırakmış izlenimi verdi. Tabii ki bu düzyazı deneyiminden birtakım kazanımlar elde etti. Ama şiir açısından yitirdikleri de olmuştur kuşkusuz. Onur Caymaz’ın yeni şiir kitabı Yaz Tarifesi’ni (Ocak 2009, Metis) bu ön düşüncelerle okumaya başladım. Onur Caymaz’ın heyecanlı, çok şey söylemek isteyen bir şiiri vardı. Gençliğin sabırsızlığı dizelerine yansıyordu. Yaz Tarifesi’ndeki şiirlerinde bu delidoluluk geride kalmış gibi. Şimdi duygularını gürül gürül akan dizelerle ifade etmiyor. Daha sakin ve çok daha hüzünlü. Ne de olsa otuz yaşını devirmiş. Gençlik hoş bir anı gibi geride kalmak üzere. Yaşam deneyimi artmış. Hayattan birçok şey öğrenmiş ve yaşamış. Biraz kendiyle hesaplaşmak, geçmiş günlerin bilançosunu çıkartmak, geleceğe öyle bakmak istiyor gibi. Tüm bunları kitapta yer alan şiirlere yansıyan ruh halinden çıkartıyorum. Yok Azad Ziya Eren Onur Caymaz ÖZENLE UNUTULMUŞ PARÇALAR Azad Ziya Eren, ilk şiirini yayınladığı 1997’den beri yakından takip ettiğim bir şair. Yeni kitabı Özenle Unutulmuş Parçalar’ın (Şubat 2009, Yapı Kredi yay.) arka kapağında bir önemli eleştirmen (Orhan Koçak) ve iki usta şairin (Haydar Ergülen ve Gültekin Emre) cümleleri var. Anlaşılan kitabı yayımlanmadan önce okumuş, görüş bildirmişler. Orhan Koçak tek cümle etmiş, “Özenle Unutulmuş Parçalar; Kendini bir zorluk içinden çağıran, kışkırtan bir kitap” demiş. Haydar Ergülen ise “Yalnızca Türkçe şiire değil, dünya şiirine de açıklığını belli eden şiirleri, onun bütün okumaları ve etkilenmeleri erken bir ustalıkla özümseyip dönüştürerek, buradan Azad Ziya Eren’e özgü bir şiirle çıkmasının eşsiz örnekleri; mitolojinin, söylencelerin içinden geçerek süren yolculuğunda Azad Ziya, bir nesneler müzesinden topladıklarını doğal tarihle buluşturuyor, şiiriyle can veriyor adeta” demiş. Gültekin Emre de “Azad Ziya’nın yaşadığı coğrafyanın büyük payı var onun şiirlerinin derinleşmesinde. O da, bir şair olarak yörenin kültür ve tarihinden payını alıyor ve bunları şiirlerine ustaca ağdırıyor: O, çağdaş destanlarla el sıkışıyor sanki” diyerek övmüş. Arka kapaktan bu alıntıları yapmamın nedeni, kitabı okurken benim de benzer düşüncelere kapılmam. Azad Ziya’nın Türk ve Dünya edebiyatını ciddiyetle okuduğu, onlardan kaynaklandığı daha ilk dizelerde anlaşılıyor. Çalışkan, araştıran, okuyan, yazdığıyla yetinmeyip yeniyi bulmaya çalışan bir yapıda. Özellikle mitoloji üzerine çalışmış. Okumaların tortusu şiirlerinin hemen hepsinde ağırlığını hissettiriyor. Mitolojiden birçok ada, olaya sürekli göndermeler yapıyor. Bir süre sonra şiirler mitolojinin öykülerinin içinde boğulacak hissine kapılıyorsunuz. Toplanan bilginin yeterince özümsenmediğini düşünüyorsunuz. Dizeler alabildiğine uzun, yoğun. O da yetmiyor, birçok dizeye birden çok imge, kavram ve gönderme yığıyor. Ve kitap bir şiir kitabında alışılmadık ölçüde kalın; 182 sayfa. Bir süre sonra, bu ustalık gösterisine hayran oluyor ama okumaktan yoruluyorsunuz. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 997
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle