Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ nında anlatmadıklarını onun gözünden, onun dilinden anlatıyor. Aşkale Yolcuları Varlık Vergisi ve Kamp Çalışmaları/ Rıdvan Akar/ Doğan Kitap/ 230 s. Türkiye tarihinin en tartışmalı olaylarından olan ‘Varlık Vergisi’ne ve sonuçlarına eğilen “Aşkale Yolcuları”, o vahim noktaya gelininceye kadar azınlıklarla ilgili hangi politikaların geliştirildiğini sıralayan, Varlık Vergisi’nin münferit, konjonktürel bir istisna olmadığını göstermeyi amaçlayan bir çalışma. Azınlıkların dili, kültürü ve ülküsü tek toplum projesinin dışında tutulduğunu vurgulayan gazeteciyazar Rıdvan Akar, “dolayısıyla onların nicel ve nitel etkilerinin azaltılması kimi Cumhuriyet yöneticilerinin stratejik öncelikleri arasında yer alıyordu” diyor. Varlık Vergisi öncesi kehanetler ve bu konuyla ilgili akla gelen birçok soruya yanıt arıyor Akar yapıtında. Özgürlük Zanaatı/ Peter Bieri/ Çeviren: Türkis Noyan/ Kitap Yayınevi/ 388 s. Peter Bieri, bu yapıtında felsefe tarihinin önemli bir konusunu irdelerken, bağımsız düşünmeyi de öğretiyor okura. Bir filozof tarafından yazılan bu kitap, bir akademik araştırma olmaktan çok, istenç özgürlüğü sorunu için çeşitli çözümlerin, tartışılmak üzere ortaya konduğu bir sahne durumunda ve yazar, kısa skeçlerle, özgürlük hakkında adeta kendini zorla kabul ettirmiş olan tasavvurları birbiriyle ilişkilendiriyor. Çelişkilerin içinden gerçek özgürlüğün ilkelerini çıkarıp gözler önüne seriyor. Peter Bieri‘nin açık ve berrak bir üslupla yazdığı kitabı, bir roman kadar sürükleyici ve gözlemlerden edinilen fikirlerle yüklü bir yapıt. 21. Yüzyılda Kültürel Antropolojiİnsanın Doğadaki Yeri/ Daniel G. Bates/ Çev.: Suavi Aydın/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay./ 552 s. Bu yapıt, dinsel ve siyasal inanç ve uygulamaları, hatta akrabalık sistemlerini bir bütün içinde ele alarak, modern dünyada insan uyarlanmasını anlamaya dair bir başlangıç sunuyor. Yapıtın Türkiyeli okur için önemi ise yazar Daniel Bates’in önemli bir antropolog olmanın yanı sıra, Türkiye’yi çok yakından tanıyan bir bilim insanı ve ilk olarak 1959’da geldiği Türkiye’de aralıklarla bulunmuş ve birçok alan çalışması yapmış bir araştırmacı olmasından kaynaklanıyor. Yazarı tarafından güncellenerek Türkiye’ye uyarlanan bu çalışmanın çevirisini antropolog Suavi Aydın başkanlığında bir grup antropolog gerçekleştirdi. Ali KuşçuÇağını Aşan Bilim İnsanı/ Yavuz Unat/ Kaynak Yayınları/ 158 s. On beşinci yüzyılın önemli bilim insanlarından olan Ali Kuşçu, Osmanlı’da fen bilimlerinin yerleşmesine ve gelişmesine büyük katkıda bulunmuş bir isim. Matematik ve astronomi üzerine çok sayıda yaCUMHURİYET KİTAP SAYI 1036 pıt kaleme alan Kuşçu hakkında birçok araştırma yapılmış olmasına karşın, onun bilimsel kişiliği tam olarak ortaya konamamasının sebebi, şimdiye kadar sadece beş eseri incelenebilmiş olması. Bu çalışma Ali Kuşçu hakkında şimdiye kadar yapılmış olan araştırmalardan yararlanılarak Kuşçu hakkında yeni bir portre çizmeyi hedefliyor. Çalışmanın ilk kısmında Kuşçu’nun hayatı, eserleri ve bilimsel çalışmaları ortaya konulurken, ikinci kısmında şimdiye kadar üzerinde çalışılmış yapıtlarından örnekler veriliyor. Tille’nin Gelini/ Rıfat Mertoğlu/ İlya İzmir Yayınevi/ 268 s. “Hava soğuktu. Güneş bir görünüyor, bir kayboluyordu. Siyah bulutlar Nemrut’tan kopuyor, birbirine dolanıyor, gelip Tille’nin üzerine çöküyordu. O zaman da insanın iliklerini donduran bir rüzgâr esiyordu. Toprak buza kesiyor, tahta gibi kuruyordu.” Rıfat Mertoğlu, “Tille’nin Gelini”nde gelenekle kadının eşitsiz mücadelesine pencere açıyor. Okuru, ortaçağ kalıntısı eşkıyaların, kaçakçıların, zikir yapan dervişlerin, madunlaştırılmış kadınların egzotik atmosferine çeken roman, trajik bir hikâyeyi konu ediniyor. Yazıklar Çıkmazı/ Üstün İnanç/ Babıâli Kültür Yayıncılığı/ 256 s. Basın, sanat ve edebiyat dünyasının tanınan isimlerinden biri olan Üstün İnanç, zengin dili ve akıcı üslubuyla bezenmiş bir roman ile okurlarının karşısına çıkıyor. “Yazıklar Çıkmazı”, insanını ve kültürünü tüketen İstanbul’un 19501960’lı dönemlerini işlerken siyasal ve sosyal çekişmeler üzerinden bir insanın, bir ailenin ve bir milletin nasıl etkilendiğini anlatarak bugünün Türkiyesi’ne ışık tutuyor. Son Nefes/ George D. Shuman/ Çeviren: Ergin Kaptan/ April Yayıncılık/ 320 s. “Son 18 Saniye”nin başkahramanı, polis araştırmaları danışmanı Sherry Moore, görmeyen gözleri ve çarpıcı güzelliğiyle bie kez daha dehşet dolu cinayetlerin soruşturmasında görev alıyor. Serinin bu ikinci kitabında, acımasız bir seri katil kadınları kurban olarak seçiyor, işkence ve erotik oyunlarla öldürüyor ve ardında hiçbir ipucu bırakmıyor. Ancak bu seferki görev hiç de kolay olmayacak; çünkü seri cinayetlere imza atan katil Moore’un son on sekiz saniyeyi görebilme yeteneğinin farkında. Cinayetleri çözmenin tek yolu ise Moore’un bu korkunç cinayetlerin bir parçası haline gelmesi... Bu heyecan dolu macera, okurlarıyla buluşuyor. Hadice Turhan Sultan/ Lucienne ThysŞenocak/ Çeviren: Ayla Ortaç/ Kitap Yayınevi/ 388 s. Hadice Turhan Sultan, yaşamı boyunca Osmanlı Sarayı’nın siyasal ve kültürel pek çok gündemini biçimlendirdi; saltanatın iktidar ve serveti ile geleneksel ayrıcalıklarının çoğunun sahibi oldu. Bu ayrıcalıkların biri de Osmanlı’nın hem başken tinde, hem de vilayetlerinde büyük ölçekli mimarlık çalışmalarının korunmasıydı. Bu yapıtta, yanıtı aranan sorulardan en önemlisi de, mimarlığın Osmanlı saray kadınlarınca kendilerini temsil ve ifade etmekte nasıl kullanıldığı. Türkiye’de Devletin Toprak Üzerinde Örgütlenmesi/ Nuray Ertürk Keskin/ Tan Kitabevi Yayınları/ 608 s. Çeyrek yüzyıldır uluslararası sermayenin hareketliliğine uygun olarak devlet biçimleri köklü bir dönüşüme uğruyor. “Türkiye’de Devletin Toprak Üzerinde Örgütlenmesi” de içinden geçilen bu değişim sürecini açıklama çabasının ürünü olarak sunuluyor okura. Yapıt, “devlet egemenlik kurduğu toprak üzerinde nasıl örgütlenir, neden o şekilde örgütlenir, bu örgütlenme hangi dinamiklerin etkisiyle değişir” sorularını irdeliyor. Kitapta devletin toprağa dayalı örgütlenme tarzı toplum biçiminin bağımlı değişkeni olarak ele alınmış; devlet ve toprak ilişkisi bir iktidar sorunu olarak tanımlanmış. Yapıtın yazılışı ise güncel kamu reformları sürecine bilimsel bir bakış geliştirmenin yanında, yönetim kuramına da katkı sağlayabilme amacını taşıyor. Hollywood Sinemasında Oryantalizm/ Hilal Erkan/ Kırmızı Kedi Yayınevi/ 268 s. “Hollywood Sinemasında Oryantalizm”, Doğu’nun Hollywood sinemasındaki kültürel temsilini ve bu temsil biçimlerinin oryantalist söylemle olan etkileşimini inceliyor. Yapıtta, “Raiders of the Lost Ark”, “Mummy” ve “Mummy Returns” gibi filmlerden yola çıkılarak Hollywood’un oryantalizmin kültürel varsayımlarını, anlatısal ve görsel geleneklerini nasıl miras aldığı ele alınıyor. 17. ve 19. yüzyıllar arasında Şark gezileri yapmış Batılı seyyahlar ve onların gözlemleri sonucunda ürettikleri gezi metinleri içindeki oryantalist imgeler, yapıttaki film çözümlemeleri için bir mihenk taşı kabul ediliyor. Bilmem Hatırlar mısın?/ Ali Çolak/ Kapı Yayınları/ 132 s. “O küçük ve değerli an’ın etrafını temizler, havalandırır, beklersin. Bir yerlerden hayal meyal belirsin, sonra yavaş yavaş görünür olsun, şekillensin istersin. Olmaz, öylece kararıp kalır. Kederlenirsin... Bir an’ın, bir hayatın yaşanmamış gibi olması ne kadar ürkütücü! Ama gerçek... Ne çok an, ne kadar çok hayat yaşanmamış gibi oluyor; zamanın hoyrat ellerinden kurtarılabilen yaşamaklar ne kadar az!” Yazdığı denemelerle tanınan Ali Çolak’ın yeni kitabı “Bilmem Hatırlar mısın?” Kapı Yayınları tarafından okurlara sunuluyor. Tutunma/ Durali Yılmaz/ Kapı Yayınları/ 152 s. “... ulaşacak ve kendini yenileyecekti. Göremediği Kâbe’ye doğru koşmaya başladı yeniden. Nefes nefeseydi, ha bayıldı ha bayılacak. Ayağı takıldı ve sendeledi. Tam düşecekti ki acı acı ıslık çalan silah sesleri geldi kulağına ve düş ¥ SAYFA 27