Katalog

KİTAPÇI Pullar Savaşı Ülkü Tamer/ Resimleyen: Oğuz Demir/ Çınar Çocuk/ Basım yılı: 2009/ 48 s./ 812 “Yanılmıyordu. Pullar gerçekten canlıdırlar. Kımıldarlar, konuşurlar. Tıpkı insanlar gibi. Sadece yemek yemezler. Bir de, kendilerine bakılmadığı zaman kımıldarlar.” Cem’in düşünceleri bunlar. Ninesi olsa, çok saçma olduğunu söylerdi tabii; pullar canlı değil ki kımıldasın… Oysa Cem, garip bir olayla karşılaşmıştı bir gün… Pullardan birini, başka pulların yanında görmüştü. Az önce orda değildi, Cem bundan emindi; peki ama pul kendi kendine nasıl gelmişti oraya? Pul toplama isteği Cem’e doktor olan babasından geçmişti. Dört yüz on sekiz pulu vardı. Hepsini bir albümde sıralamıştı. En güzel pul hangisiydi acaba? Bunu merak eden ve Pul Güzeli seçen Cem değil.. babası da değil! Kim o zaman? Evet evet, inanmasanız dapullar yirmi yılda bir kendi aralarında güzellik yarışması düzenliyorlar. Pul Güzeli’ne verilen ödül de çok ilginç. Pul Güzeli, kendi üzerinde dilediği değişikliği yapma hakkına sahip oluyor. Böylece kendi üzerinde bir eksiklik ya da yanlışlık yaparak, çok değerli bir pula dönüşebiliyor. Yaratıcı bir öykü içinde yalnızca pullarla ve pulculukla ilgili değil, ait oldukları tarihsel dönemlere ait bilgiler de aktararak, çocukları pul toplamaya heveslendirecek sıra dışı bir kitap… Kitabın tüm resimleri, çeşitli pullardan oluşuyor. Hem de hepsi gerçek pullardan… Karda Ayak İzleri Mei Matsuoka/ Resimler: Mei Matsuoka/ Çeviri: Aslı Motchane/ Kırçiçeği Yayınları/ 2007/ 24 s./ 57 yaş Hep kötü mu olar kurtlar? Öykümüzün kahramanı kurt, evinde oturmuş kitap okurken, aklına düşmüş birden. Neden hep kötü oluyormuş kurt kahramanlar? Bir kez de Bay İyi Kurt’un masalı yazılamaz mı? Almış kalemi eline, başlamış yazmaya. Ne dersiniz Kurt, masalı bitirebilecek mi? Hele ortalarda semiz bir tavşan, bir sincap, bir kurbağa, bir ördek dolanırken? Kimin dersiniz, kardaki ayak izleri? Hem çocuklar hem yetişkinler için tasarımı ve resimlemesi özel, şirin mi şirin bir öykü. Sözcük Sihirbazı Ayfer Gürdal Ünal/ Tudem Yayınları/ Resimleyen: Saadet Ceylan/ 7+/ 35 s/ Kasım 2008 Dilara annesi ve kardeşi Alara ile yaşayan küçük bir kızdır. Annesi ve kardeşi ne denli sevecen ve tatlı dilliyse Dilara da o denli kaba ve sert bir kızdır. Arkadaşlarıyla, ailesiyle konuşurken hatta bir bardak su isterken bile hep buyurgan bir tavır sergiler. Herkesi kırdığının, üzdüğünün de farkında değildir üstelik. Annesi ne yaptıysa Dilara’ya insanlarla nazik ve kibar konuşmayı öğretemez. Son çare olarak ormanda yaşayan ve ünü kulaktan kulağa yayılan, Sözcük Sihirbazı’na danışmaya karar verir. Söylenenlere göre Sözcük Sihirbazı öyle tatlı dilli biriymiş ki, yılanı bile deliğinden çıkarırmış. Ormanın derinliklerinde Sözcük Sihirbazı ile karşılaşan kadın bir süre bu yaşlı adamın çevresindeki hayvanlarla nasıl konuştuğunu izler. Kendi gözleriyle gördüklerinden sonra da adama derdini anlatır. Yaşlı adam Dilara’ya yardım etmeyi kabul eder ama bir koşulu vardır; Dilara bir süre onun yanında kalacak bu süre içinde de ne annesini ne kardeşini görecek. Zavallı kadın için bu zor bir karar olsa da kızının iyiliği için bu koşula razı olur. Dilara bundan hiç hoşlanmaz elbet. Annesini vazgeçirmek için ağlar, odasına kapanır ama kadın kararından dönmez. Ertesi gün Sözcük Sihirbazı’nın ormandaki evine giderler. Annesiyle vedalaşan Dilara uyuyup dinlenir. Ertesi gün Sözcük Sihirbazı Dilara’yı bir tayla tanıştırır ve ona bir görev verir; küçük kız bu tayla dost olacaktır. Ne ki pek kolay bir görev değildir bu, çünkü yavru at henüz insanları tanımadığı için fazlasıyla ürkektir. Dilara o gün ve her sabah… Yok yok, gerisini anlatmayalım, siz kendiniz keşfedin Dilara’nın izlediği yöntemi. Sözcük Sihirbazı, tatlı dilin yılanı deliğinden çıkaracağı atasözünü pekiştiren bir kitap. Bu anlamda önemli bir işlevi var. Ne ki, masaldaki kişi konuşturmaları biraz abartılı bir incelik taşıyor. Çocuk sadeliğinden uzak bir anlatım olmuş... Kitap, kalın kapağı ve şık tasarımı ile dikkat çekiyor. Sözcük Sihirbazı’na çizimleri ve renkleri ile can veren Saadet Ceylan çok canlı etkileyici resimler yapmış. Özellikle, o kızıl kahve tay dörtnala koşuverecek gibi geliyor insana. İyi okumalar… Maymun Kral Sara Şahinkanat/ Öykü ve Resimler: Feridun Oral/ Yapı Kredi Yayınları/ Okul Öncesi/ 12 s/ 2009 Ormanda sıcak bir gün. Minik maymun Muni’nin canı sıkılmaktadır. Biraz meyve yer, gölde yüzer ama ne yapsa can sıkıntısı geçmez. Kendini oyalayacak ilginç bir şeyler bulma umudu ile ormanda kısa bir gezintiye çıkar. Dallar arasında gezinirken arkadaşlarına rastlar. Ondan habersiz bir araya gelmiş oyun oynamak için heyecanla konuşan arkadaşlarına kulak kabartır. Bugünkü oyun; ormana yeni bir kral seçmektir. Öyle ya orman olur da kralsız olur mu hiç! Ne ki bir türlü kimin kral olacağına karar veremezler. Derken içlerinden biri, ormana gelecek ilk yabancının kral seçilmesini önerir. Sevinçle kabul edilir bu öneri. Muni’nin aklına geleni tahmin ettiniz değil mi? Bu öykünün devamını az çok bilenler kendini sınasın, bilemeyenler çözümü kendi bulsun diye daha fazla anlatmayalım. Sürprizi bozmayalım. A. Akal, M. Yener, Ç. Gündeş, N. Yılmaz Çok yönlü sanatçı Feridun Oral hem kendi kitaplarını hem de başka yazarların kitaplarını resimleriyle şenlendiriyor. Maymun Muni de Feridun Oral’ın olağanüstü çizimleriyle okul öncesi çocuklarının ilgisini çekecek. Maymun Muni’nin öyküsü de Feridun Oral’a ait. Sara Şahinkanat bu güzel öyküye şiirsel bir dille değer katmış: “Karar verdi biraz gölde yüzmeye./ Azıcık ferahlayıp serinlemeye./ Bu da yetmedi./ Belki ilginç bir şey bulurum diye/ başladı ormanda gezinmeye./ O da ne?” (s 6). İyi okumalar… Pırtık Tekir Julia Donaldson/ Resimler: Axel Scheffler/ Türkçeleştiren: Ali Berktay/ İş Bankası Kültür Yayınları/ 2009/ 32s./ 57 yaş Pırtık Tekir’in öyküsü de resimleri de pek hoş. Kim mi Pırtık Tekir? O, bir çalgıcının kedisi. Ama tam da kendisine uygun bir eşle karşılaşmış. Pırtık onunla sohbet ederken, çalgıcının başına neler geliyor dersiniz? Koşarken bağcığına basıp düşüyor ve güm! Hiç de komik değil, gülmeyin! Çünkü çalgıcı gözlerini uzak bir hastane köşesinde açıyor. Pırtık Tekir ise geri döndüğünde, çalgıcı Hüsnü’yü bulamıyor. Pırtık Tekir yapayalnız kalmıştır… Hüsnü’nün kaybolduğu süreç içinde Pırtık Tekir kendisine bir yuva kurar, hatta çocukları olur. Ya Hüsnü ne yapar dersiniz? O da hastaneden çıkar çıkmaz kedisini aramaya başlar; ama Pırtık Tekir kayıptır… İki arkadaşın buluşması ve yaşamı herkes için mutlu sürdürecek bir çözüm bulmalarıyla öykü biter. Çalgıcı Hüsnü mutludur, Pırtık Tekir mutludur, okur da öyküyü okurken ve resimlerine bakarken mutludur. Hele Cimcim Tekir pek mutludur. Cimcim Tekir kim mi? Eh artık, o kadarını da kitabı okuyanlar öğrenece? Hazırlayan: Mavisel YENER Cumhuriyet Çocuklarından Mektuplar... Bu hafta Turhal Sınav Dershanesi öğrencilerinin mektupları gülümsüyor bize. Mektupları bize ulaştıran öğretmenleri Emrah Cira’ya teşekkür ederiz. Armağanları çoktan kuşların kanatlarına yüklendi bileeee… Yaren Çağlar Sonsuz sevgilerimle merhaba. Size ben son okuduğum kitabımı tanıtmak istedim. Bu kitabın adı “Yalnızlığı Seven Kırlangıç”. Yazarı: Emin Özdemir, Yayınevi: Kök Yayınları. Okuduğum bu kitabı dershanede öğretmenimiz önermişti; önce adını sevdim daha sonra kitabı. Çünkü içinde değişik öyküler var ve her öykünün sonunda okuduğumuz öyküyle ilgili bir atasözü bulmak çok eğlendirici ve eğiticiydi. Kitaptaki öyküler de ilgimi çekti, atasözleri gibi ders vericiydi. Kitaptaki resimler de öyküleri tamamlıyordu. Kitapta değiştirmek istediğim bölüm yok Aynı zamanda en sevdiğim öykü kitaba adını veren öyküydü. Tüm öykü seven arkadaşlarıma bu kitabı okumalarını öneriyorum. Özge Balcı Merhaba Cumhuriyet Kitap, size tanıtmak istediğim kitabın adı Günışığı Kitaplığı’ndan yayımlanan Mine Soysal’ın “Odada Yalnız” adlı kitabı. Kitap, her yaşa ve ruha hitap edebilecek türden değişik öykülerden oluşuyor. Kitapta en beğendiğim öykü, Odada adlı öyküydü. Çünkü; tamamen gençlerin karşılaştığı sorunları anlatıyor. Bu öyküde kendimi buldum desem yeridir. Kitabın adını yazarın yerinde olsaydım Her Nefeste Yalnızlık adını koyardım. Çünkü; kitapta “yalnızlık”, özellikle ön plana çıkıyor. Bu öykü kitabında değiştirmek istediğim bölüm yok, başlangıcı ve sonuyla çok etkileyici. Kitabı bitirdiğimde kendime kitaptan şu sonucu çıkardım. İnsan zaman zaman kendini yalnız hissedebilir, hayatta yorulduğumuz zamanlar olabilir. Bu gibi zamanlarda her şeyde tamamen ümidimizi kesmemeliyiz, yola devam etmeliyiz. Kitabın yazarı Mine Soysal’a bana bu kadar hayat dolu bir kitabı okuma fırsatı verdiği için teşekkür ederim. Tüm hayat dolu arkadaşlarıma bu kitabı okumalarını öneririm. Doğan Can Arslan Merhaba Cumhuriyet Kitap. Öğretmenimin önerisiyle beğenerek okuduğum kitabımı size tanıtmak istedim. Kitabın adı: “Gülibik”. Yazarı: Çetin Öner, Yayınevi: Can Çocuk. Bu kitap, hayvanların da insanlar kadar önemli varlıklar olduğunu anlatıyor. Bir horozla arkadaş olan çocuğun, onun satılmasına, horoz dövüşlerine katılmasına gönlü razı olmuyor ve tek dertleştiği dostu da o. Bu kitapta sadece insanlardan değil, hayvanlardan da çok iyi bir dost olduğunu gösteren bir arkadaşlık örneği var. Ben yazarın yerinde olsaydım, kitabın sonunda Gülibiği öldürmezdim. Gülibiği girdiği tüm dövüşleri kazandırır ve aileyi zenginleşir şekilde mutlu bitirmek isterdim. Kitabın adı ve resimlemeleri güzel olmuş. Anlatımı yazarın akıcıydı, çok hızlı şekilde kitabı bitirdim. Aynı zamanda filmi çekilmiş bu kitabı tüm arkadaşlarıma öneriyorum. ? Çocuklar ve gençler, siz de bize yazar mısınız? · Okuduğunuz kitapta en çok hangi karakteri sevdiniz? Neden? · Öyküde sizi en çok düşündüren bölüm neresiydi? Neden? · Öyküde size alışılmadık gelen, aklınıza yatmayan yerler var mı? Neden? Mektup yazarak bize ulaşmak isteyenler için mektup adresimiz: Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No: 1 D:1 Balçova, İzmir Elektronik posta göndererek bize ulaşmak isteyenler için: [email protected] Anımsatma: * Mektubunuzda adresinizi, yaşınızı, okuduğunuz kitabın adını, yazarını ve yayınevini belirtmeyi unutmayın. Size bir sürprizimiz olacak! * Mektubunuzda kitabın özetini yazmayın, olur mu? Biz, anlatılanlar hakkında sizin ne düşündüğünüzü çok merak ediyoruz. Nilay Yılmaz İstanbul Bilgi Üniversitesi İnönü Cad. No: 28 Kuştepe/ İstanbul Tel: 0216 381 17 50 www.nilayyilmaz.com [email protected] CUMHURİYET KİTAP SAYI 1035 SAYFA 25