22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T 1 EKİM PERŞEMBE ıp terimlerini Türkçeleştirme konusunda en etkili çalışmaları yapan kurumlardan biri de Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’dir. Bu fakültenin hazırladığı “Türkçe Tıp Dili Kılavuzu” yeni basımlarıyla büyüyor, genişliyor. Bu öğretim yılında tıp eğitimine başlayan öğrenciler için düzenlenen, “Açılış, Tanışma ve Uyum” programı çerçevesinde, ben de “Hekimin En Büyük Gücü: Türkçe” başlıklı bir konuşma yapmak için dün aralarındaydım. Sadık okurum, artık dostum Ayşe Özyağcılar’ın, “Tıp dilinin de Türkçesi olmalı.” diyen mektubundan kimi alıntılar aktardım. Sözgelimi, sizin için hazırlanan dosyada “FASİAL PARALİZİ” yazdığını görseniz ne hissedersiniz? İşte onu hissetmiş Ayşe Hanım. “Tek taraflı sabit baş ağrısı, skalpta parestezi ve hipotezi ile karakterizedir.” gibi örnekler veriyor; “‘Anterior boyun ağrıları’ yerine ‘boynun üst kısmındaki ağrılar’ dense ne kadar anlaşılır olacak herkes tarafından.” diyordu. Bir ilaç kutusunun üstünü, bir başka kutudan çıkan “prospektüs”ü okudum. Genç öğrenciler de şimdilik benim durumumda: Anlamıyorlar. Ama şimdilik. Hekim olduklarında aynı sözcükleri kullanacaklar, biz yine anlamayacağız. Daha önce günlüklerde yer vermiştim; ama o kadar içime dokunan bir örnektir ki bu, tıp dilinin anlaşılmazlığı konusu açıldığında, yine aynı okulda duyduğum bu olayı anlatmadan edemiyorum. Çocuğunu hastaneye yatırıp köyüne dönmek zorunda kalan aile, ertesi gün telefon etmiş. Çocuklarının sağlık durumunu öğrenecek. “Çocuğunuz eks oldu” denmiş hastaneden. Karşı tarafta ses yok. Sonraki gün yine telefon: “Dün eks olmuştu, bugün nasıl oldu acaba?” “Eks olma”nın “öldü” anlamına geldiğini nereden bilsin o insanlar? “Manyetik rezonans” sözcüklerinin kısaltması “MR”yi niye “em ar” diye okutuyoruz? “Tomografi” nedir? İlaç kutularının içine ve üstüne yazılanlar kime seslenmektedir? Tıp dilini öğrenmeden hastalanmak yasak mıdır? “Hastalığın geri dönmesi” anlamında, “nüksetmek” derken kullandığımız “nüks” sözcüğünü “nüx” diye yazan asistanlar olduğunu da bu gidişimde öğrendim. Tıp dilinin Türkçeleşmesi alanında pek çok çaba olduğunu biliyorum. Bu çabaları birleştirecek ve sonuçlarını geçerli kılacak kurum, Türkiye Bilim ürkçe Günlükleri ler Akademisi (TÜBA) midir, Türk Dil Kurumu mudur? Üniversitelerle yapılacak işbirliği midir? Tıp terimlerinin Türkçeleştirilmesi yetmez; biliyorum. Genç öğrencilere tıp bilgisinin Türkçe terimlerle aktarılması gerekir. Bu da yılların alışkanlığından vazgeçmek zorunda kalacak hocalara düşen zorlu bir görev… FEYZA HEPÇİLİNGİRLER T 2 EKİM CUMA Kocaeli Üniversitesi’nin yayımladığı “Prof. Dr. Baki Komşuoğlu Günlüğü” çok şık, çok güzel bir kitap olmuş. Emin Sami Arısoy’la bu gidişimde görüşemedim; selamlarını üç kitabıyla iletmiş. İlki, başta Türk Solu olmak üzere çeşitli gazete ve dergilere yazılmış yazıların toplandığı bir kitap: “Çünkü Biz Şayak Kalpaklı Sarışın Bir Kurdun Çocuklarıyız” (İleri Yayınları). İkincisi bir şiir kitabı: “Engini Buldu Gönül” (İleri Yayınları). Üçüncü kitap ise Zeynep Karakaş ve İnci Yıldız’la birlikte hazırlanmış bir kılavuz: “‘Febril Nötropeni’ Terimleri Kılavuzu”. 3 EKİM CUMARTESİ Attilâ Şenkon, TRT ile ortak bir çalışma içinde, “Mürekkep Kokusu” adlı bir dizi program hazırlıyor. Ankara’dan, İstanbul’da yaşayan yazarlarla görüşmek üzere gelmiş. Dün buluştuk; söyleştik. Uzun bir röportaj oldu; büyük olasılıkla iki bölüm halinde yayımlanacak. “Sustum Duydun mu?” (Turkuvaz Kitap) adlı yeni kitabına bu buluşma sayesinde ulaştım. Bu çarpıcı adı taşıyan kitap, aldatılmış bir erkeğin duyduğu kolay tanımlanamayan acıyı anlatan üçlemenin son kitabı. İlki “Ten Yükü” 1995’te yayımlanmıştı; 2002’de “Bıyık İzi Yalanları” çıktı. “Sustum Duydun mu?” hep “ihanet” ve “intikam” temaları çevresinde dolandığı halde, yinelemeye düşülmeden, ince, duyarlı bir biçemle yazılmış yedi öyküden oluşuyor ve bir solukta okunuyor. dir?” de aynı yayınevinden çıktı. Güler Meriçkan Güleç’in kısacık dizelerden oluşan etkileyici şiirleri, son kitabı “Ten Makamı” (Cinius Yayınları) ile doruğa ulaşmış. Minyatürler eşliğinde sunulan şiirler “ten”i ateşle sınayıp müziğe dönüştürüyor: “çin’de açan / maçinli / erguvanım / tende / tellal”. “Nisan Dönencesi” (Karşı Yayınlar) ve “altyazısız” aynı duyarlı kalemden çıkmış; ama içeriğine uygun farklı tatlar taşıyan şiir kitapları. Hikmet Altınkaynak ile aynı bölümdeyiz; zaman zaman kitaplarımız karışıyor. “Hep Gözlerinden Öptüğüm” de Güleç’in Hikmet Altınkaynak’a gönderdiği; bana gelenlerin arasına karışmış kitabı. Altınkaynak’a vermeden onu da okudum. Bu kitapta da ayrı bir tat, ayrı bir lezzet var. Zafer Yalçınpınar’ın “Kelimenin Yüzü” (Çekirdek Sanat Yayınları), her şeyin bir sonu olmadığını kanıtlarcasına sondan başlayan, sözcüklere yepyeni ve düşündürücü tanımlar getiren bir sözlük. İlk sayfadaki son bölümden tanımlar: ”Kül: Gri tüy / Cümle: Kelime gemisinde harf denizi / Denge: Araf / Buz: Suyun tutsaklığı / Paragraf: Cümlenin limanı”. “Meydansız” kitabında, kimi zaman gizli, kimi zaman açık bir eleştirellik içeren dizelerden de küçük bir örnek: “siz yoksunuz, ama biz var sayalım şimdi. / size ne desek ne yapsak / yokluğunuzun içinden geçecek gibi.” 6 EKİM SALI Toprak için, “kazma, kazılma” anlamındaki Arapça “hafr” sözcüğünün çoğulu “hafriyat” dilimizde kullanılıyor; ama çoğu kez yanlış kullanılıyor. Bir işyerinin penceresine özenle şöyle yazıldığını görmüş Ergün Özkan: “MERT HARFİYAT /Kum, Çakıl, Çimento, İnşaat İşleri” Bir başka yerden; üstelik bir orman mühendisinin yazısından bir alıntıda da aynı sözcük şöyle geçiyormuş: “Orman alanlarında plansız programsız yapılan harfiyat işlerindeki yanlışlıklar...” Arapçada “harfiyat” diye bir sözcük yok. Olsaydı “harflerle ilgili işler” anlamına gelirdi herhalde. Anlaşılan, “hafriyat”ın kökü olan “hafr” sözcüğü kullanılmadığı için onun yerine daha iyi bilinen “harf” yerleştiriliyor. Harflerimize de pek iyi davranmıyoruz; ama hiç değilse kazma ile üstlerine varmıyoruz şimdilik. ? 4 EKİM PAZAR Şiir kitaplarını ne zamandır ihmal ediyorum. Metin Cengiz’in 1988’den 1998’e, on yıllık sürede yayımlanmış ilk altı şiir kitabını topladığı “Sonsuzluk Çiseler Büyük Sularda” 263 sayfalık bir kitap olarak Şiirden Yayınları arasında çıktı. İlk şiirlerden tadımlık birkaç dize: “Dalgalara dönüşür kimliği sözcüklerin / Eyleme taşınır umutlar, defterler / Kitaplar yapraklar açık kalır / Resimler oluşur zamanın köpüklerinde / Düşlerin düşlerimle birleşir kalır”. Cengiz’in bir başka kitabı, şiir ile bütünleşmiş bir kavram olan imgeyi anlattığı “İmge Ne www.feyzahepcilingirler.com / feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız/İst. B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri romanın adını ve çıktığı yayınevinin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı roman ve yazarın adı ortaya çıkacaktır. 1 E 2 I 3 A 4 K 5 C 6 B 7 D 8 E 9 C 10 F 11 B 12 L 13 L 14 K 15 B 16 E 17 H 18 A 19 L Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU H. İlhan Berk’in de salatasını çok sevdiği bitki. 49 77 70 17 61 56 20 B 21 B 22 B 23 B 24 F 25 L 26 E 27 C 28 I 29 K I. “Al ...” (Orhan Alkaya’nın bir şiir yapıtı). 30 C 31 K 32 I 33 E 34 B 35 D 36 D 37 A 38 D 39 B 40 A 2 74 28 32 69 C 41 A 42 B 43 B 44 A 45 A 46 B 47 G 48 J 49 H 50 D 51 J. “Mahmut ...” (“Bizim Köy”ün yazarı). 52 B 53 E 54 L 55 J 56 H 57 G 58 D 59 B 60 J 61 H 62 D 55 60 67 48 80 K. “Haberin var mı taş duvar? / Demir kapı, kör pencere, / Yastığım, ranzam, zincirim, / Uğruna ölümlere gidip / ...mdaki mahzun resim / Haberin var mı?” (Ahmet Arif). 63 B 64 B 65 B 66 F 67 J 68 D 69 I 70 H 71 G 72 C Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “... Elleri” (“ne zaman bir duman çıkarsa / okuduğun bir şiirden / hatırla kızım sıvas’ı / de ki: / yanıyor / metin altıok’un uçsuz sigarası” dizlerinin de yer aldığı, Salih Mercanoğlu’nun şiir kitabı). 73 C 74 I 75 D 76 B 77 H 78 E 79 A 80 J 81 G 4 29 14 31 C. “...nin evvelinde ey yâr / Hatmoldu bu kısa ol haberdar” (Sevdai, XVI. yy.) F. “Sahba değil o şevk ile zehr olsa ... eder.” (Recaizade Ekrem Bey). L. “Halli ...i tılsımati umuri mülke / Etmiş üstadi ezel lutfunu miftahi meram.” (Nabi). 41 37 79 44 45 18 3 40 B. “... ... ... bu merdıvenlerden, / Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak, / Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak” (Ahmet Haşim). 30 51 72 9 5 27 73 D. Hermann Hesse’in bir romanı. 66 10 24 G. “Sıtkı ...” (27 Mayıs döneminde MBK üyeliği ve Ulaştırma Bakanlığı yapan, kurucu meclis döneminde Devlet Başkanlığı görevine getirilen, seçimlerden sonra senatör olarak TBMM’ye giren, anılarını “Harbiyeli Aldanmaz” adlı bir kitapta toplayan asker). 25 19 13 12 54 ZEBUR, C. ABİDEVİ, D. KEBED, E. KİD, F. AYIN EN, G. DÜRTÜ, H. ITRİ’YE ESKİLER DERLER, I. KÜBİZM, J. ÖNCE İNSANIM SONRA, K. YD. Metin: “uzundu yol öyküleri ve sanki zaman büyüyen bir aydı terk ederdi kendini bir mısraı bercesteden”. SAYFA 31 1025. sayının çözümü: A. UYUYAN, B. 38 68 36 7 50 75 35 62 58 E. İvan Gonçarov’un tanınmış romanı. 65 43 63 46 34 76 15 21 52 23 22 20 59 42 6 64 39 11 8 16 33 78 26 53 1 81 47 71 57 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1026
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle