22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

gerçeğin bir felsefesi olsun istersin. Yaşamın içerisindeki amaçlı yürüyüş, dışarıdan bir savrulma olarak algılansa da sen; ikiyüzlülüğü bir erdem olarak gören ya da yetişmişliğin kanıtı kabul eden bir sufi olmayı yeğlersin. Doğru mu yaparsın yanlış mı yaparsın bilemeyiz: Ama yaşamının hiçbir anında ne kendini aldatırsın ne de satarsın.” Şimdi adaletli olmak gerek. Her yerde bulamayacağın kısa kurtarılmış alanlar karşına çıkacak çünkü. Aleviliğin süzgeci Kitap: Yol Rehberi, GülbanglarErkânlar karışmış bir dili dediğiniz gibi onarmaya çalışan bir kapıdır. Beden beden diye kendini arayan Aleviliğe gereken dil bu Kitap kitabında aranmış ve Alevilik için güncellenmiş. Aleviliğin güncel sorun ve beklentilerini en iyi alanda bulabileceğini bilerek, çalışma masasındaki ödevlerini aksatmadan, büyük eksikliğini duyduğu “alan araştırmalarına” yönelen Korkmaz, burada gördüğü kirlenme yanında, Aleviliğin yaşayan dilinin yaratıcılığını ve bazı noktalarda öncülüğünü yakaladı. Bu nedenle oradaki çalışmalarında öne çıkan bir soruna ses olmak ve geleneğin kirli yanlarına yeniden icatlar katmak gerektiğini sezdi. Sezdiği şeyin şehirlerde de karşılığı vardı, gittiği köylerde de: Asimilasyon. Her şeyin bir karşılığı vardı elbette. ¥ YAKICI SORUN... Alevilik kendisini yanardöner bir ortama, sürekli takıyye yapıyormuş durumuna bırakırsa, karşılaşacağı şey kendisini yetirmeye götüren diliydi. O dili yenilemek ve ne demek istediğini anlaşılır kılmak için Alevi gülbang ve erkânlarının onarılması gerekiyordu. Çoğu zaman insanların yanlışdoğru kâğıtlara yazarak cemlerde var etmeye çalıştığı gülbanglar ve ait oldukları erkânlarda büyük bir daralma ve kirlenme yaşanıyordu. Acısını duymak ayrı bir sorun, bu yakıcı soruna değinmek ve çözüm üretmek gerekiyordu. Aleviliğin “kitabı” yok diyenlere, nice kitap arasında sestir Korkmaz’ın diğer kitapları yanında Kitap. Çünkü bu her şeyden önce cesaretle alanda tespit edilmiş sorunlar karşısında oluşturulmuş bir “Yol Rehberi”dir. Alevi cemlerinin güçlü ancak içerik olarak sorunlu bir dönemde olması, böylesi çalışmalara ihtiyacı gösteriyor. “Saçmalama” hakkı kitapları yanında bu tür “onarma” kitapları da yine onun çalışmaları oldu. Olsun. Bir sufi her zaman her yerdedir. Bazı yerlerde deli denip kovulur, bazı yerlerde ise dâhi denip baş köşelere defter ve kitapları konur. O düşünü keşfetmiş ve düşlerini anlatıyor bize. Alevi gülbanglarını; sofra, aşure, cem, cenaze, dar, helallik, kurban, nikâh, ocak kazma, semah hizmet vs. hepsini bulmak mümkün bu çalışmada. Ya erkânlar. Onlardaki sorunları bilerek, geçmişi suçlamak yerine, neyi nasıl yapmak gerektiğine yol rehberi hazırlamanın daha doğru olduğunu düşünerek, Alevi kültür yaşamına, acıkmasına gereken ışığı tutuyor. ? Hiçlik Defteri1, 2, 3/ Esat Korkmaz/ Anahtar Kitaplar Yayınevi / 160 + 176 . + 144 s. Kitap Yol Rehberi: GülbanglarErkânlar/ Esat Korkmaz/ Demos Yayınları/ 304 s. da insan bilimciler için “utanç kaynağına dönüştüğünü” söylerken bu bozulmuşluğa işaret eder. Waters, “yok edici” olarak tanımladığı günümüzün sistemi ya da bireyin rolünün hiçe sayıldığı hâkim ortodokside, kişinin “gerek bilim insanı gerekse sıradan bir vatandaş olsun, sistematik şekilde yok edilmesini emredildiğini” belirtir. Sistem böyle olunca, hem akademinin hem de akademik yayıncılığın çözülüşü kaçınılmazdır. Kitaplar, hâlâ insanları değiştirecek güce sahip mi? Waters bu konuda umutlu. Pragmatistler, kelimeler ve kitapları “macuna” benzetir; bu ikisi ¥ onlar için “insanlara hükmetmek amacıyla şekillendirilebilecek şeylerdir.” Aynı pragmatistler eleştirel okumayı kişilerin, metinler ve insanlar üzerindeki iradesini denetlemek adına fırsat olarak görür. Waters, pragmatistlerin maskesini düşürmesinin ardından bilimin sessizliğini eşeler. Wittgenstein’ın “doğurgan sessizliği” değildir adını geçirdiği; kabulleniş ve bir anlamda yok oluştur: “Kadro alabilmek için ‘yüksek’ üretkenliğin kural ve hedeflerine itaat etmeli ve bağımsız bir zihin olmadığını ispatlamalısınız” (s. 79). Waters’ın nitelikli yayın ve piyasaya boyun eğen üniversiteler türünden sorunlara yalın bir çözüm önerisi var: İnsan bilimciler, yeniden yargı koyar hale gelmeli ve sistem karşısındaki mutlu yüz ifadesini değiştirmeli. Waters’ın, piyasaakademi ekseninde geliştirdiği eleştirileri ve akademik dünyanın piyasalaştığına dair yergileri, ABD’de sistem için üst düzey yönetici yetiştirme göreviyle tanınan (bu anlamda bir marka olan) Harvard Üniversitesi çatısı altında dillendirmesi kitabı daha da ilgi çekici kılıyor. Kısacası Waters, okuyucuya içeriden biri olarak sesleniyor. ? Akademinin Düşmanları/ Lindsay Waters/ Çeviren: Müge Özbek/ Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi/ 84 s. SAYFA 19 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1026
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle