05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Meghnad Desai’den ‘Marksist İktisat Teorisi’ Marksist iktisadı öğrenmek gerekli mi? Meghnad Desai’nin Marksist İktisat Teorisi adlı kitabı toplam 178 sayfa. On dokuz bölümden oluşuyor. Yazar, Marksist iktisat kuramının bütün temel konularını (Değer Kuramı, Değerler ve FiyatlarDönüşüm Sorunu, Genişleyen Yeniden Üretim), sadece Marx’ı değil, ondan sonra önemli katkı yapmış düşünürleri de kapsayarak ele almış. Hem Marx’ın analitik çerçevesini sağlam bir biçimde özetlemiş, hem de bunu yaparken ileri matematik kullanmamayı başarmış. Dolayısıyla daha geniş okuyucu kitlesine hitap edebilmiş. Ë Hasan ERSEL ostadan, Meghnad Desai’nin Marksist İktisat Teorisi (Çeviren: Nail Satlıgan, Ankara: Eflatun Yayınevi, 2. Basım. 2009; [İlk Baskı Birikim Yayınları, 1977]) kitabı çıkınca, eski bir tanıdıkla karşılaşmış gibi oldum. İngilizce orijinali 1974’te basılmış; [Meghnad Desai: Marxian Economic Theory, London: Gray Mills Publishers, 1974], ben de 28 Ocak 1975’te almışım; hâlâ saklıyorum. Üzerine aldığım notlara bakılırsa bu kitap üzerinde epeyce de çalışmışım. Sonra bugüne döndüm ve aklıma şu soru geldi: Bu kitabın yazıldıktan 35, Türkçeye çevrildikten 32 yıl sonra tekrar basılması iyi oldu mu? Yoksa, genç okuru da, bundan 30 küsur yıl önceye götürüp orada bırakıyor mu? Bu soruya kendimce yanıt verebilmek için kitabı tekrar okudum. Desai’nin bu yapıtı, basıldığı tarihte Marksist iktisat kuramına ilişkin olarak Paul A. Samuelson ve Michio Morishima’nın öncülüğünde başlamış olan tartışmaları, matematik güçlüklerinden arındırarak okuyuculara anlatan, sanırım, ilk kitap idi. Bu açıdan bir öncü idi. Bugün artık bu özelliği taşıdığı söylenemez. Doğal olarak, kitap yayımlandıktan sonraki tartışmaları da içermiyor. Bu da, bugünün genç okuru için bir eksiklik olarak görülebilir. Ama kitabın zamanla aşınmayan bir özelliği var: Marksist iktisadın temel konularını, derli toplu anlatıyor ve bu alanlarda derinleşmek isteyenler için sağlam bir altyapı oluşturuyor. karşılaşmadan iyi bir okuldan iktisat derecesi almak olanaklı. Tabii işin bir de siyasalideolojik boyutu var. Marx’ın görüşlerine sempati duymayanlar onu dışlayabiliyor. Bu durumun bazen de kişisel tercih olmanın ötesine geçip, fikir özgürlüğünü tehdit eden düzeye ulaştığını hem ülkemizi hem de “gelişmiş” ülkelerin tarihlerinden görmek olanaklı. Galiba bu açıdan ilginç bir farklılık gösteren ülke Japonya. Geçmişte, bu ülkenin iktisatçılarının aldıkları eğitim onları Marx’çı olsalar da olmasalar da Marx hakkında ciddi bilgi sahibi kılacak türden olmuş. Bu nedenle, Marx’çı olmayan pek çok Japon iktisatçısının Marx’ın iktisadı ile ilgili tartışmalara önemli katkılar yaptığını görüyoruz. Tabii tersi de geçerli. Japonya’da bu eğilim devam ediyor mu, bilemiyorum. Oysa, Marx’ın yönteminden öğrenecek çok şey var. İktisat, Marx’ın düşünce sisteminin bir bölümünü oluşturuyordu. Dolayısıyla, onun yaklaşımı içinde iktisadi olayların, bugün sosyoloji, siyaset bilimi gibi alanlarda ele alınan olaylarla karşılıklı etkileşimlerinin ele alınması bir zorunluluktu. Oysa, özellikle neoklasik iktisat, bu açıdan farklı bir yol izliyor. Herhalde aklı başında hiçbir neoklasik iktisatçı, iktisadi olayın boşlukta gerçekleştiğini düşünmüyordur. Ama iktisadi yaşamı etkileyen bu tür olayları incelemeyi kendi alanı dışında görüyor. Bir anlamda, diğer alanlarla iktisadın nasıl eklemleşeceği sorununu bir tarafa bırakıyor. Oysa Marx’ın benimsediği yaklaşım bu etkileşimin kanallarını ve biçimini açıklığa kavuşturmayı hedefliyor. BİR ÖRNEK: SÖMÜRÜ OLGUSU Marx bir rekabetçi kapitalist ekonomide “sömürü” adını verdiği bir eşitsizliğin ortaya çıkacağını göstermişti. Oysa, tanım gereği, böyle bir ekonomide kimsenin tekelci gücü yoktur. Bilgi eksikliği de söz konusu değildir. Mal ve işgücü piyasalarının düzgün çalışmasını engelleyecek unsurlara da yer verilmemiştir. Bu durumda, kimsenin bir başkasına istemediği bir şeyi kabul ettirmesi ya da kandırması söz konusu değildir. Ancak Marx görünürdeki bu sonucun, özde yatan temel bağıntıları yansıtmadığı kanısındadır. Sorduğu şudur: Kapitalist toplumda bazı insanların çalıştıran bazılarının ise çalışan olarak sınıflara ayrılmasına yol açan nedir? Bu ayrıma yol açan toplumsal ilişkiler nelerdir? Üretim araçlarının sahipliğinin bazı insanların tekelinde olması bu insanlarla işçiler arasındaki ilişkinin biçimlenmesini nasıl etkilemektedir? Marx bu tür soruların yanıtlarının aramak için “değer” kuramını geliştirmiştir. Marx’ın değer kuramı çerçevesinde yaptığı çözümleme, onu kapitalist ekonomide toplumsal sınıflar arasında eşit olmayan bir ilişki olduğu görüşüne götürmüştür. Marx bunu “sömürü” kavramı içinde ele almaktadır. Marxist iktisadın ünlü “dönüşüm sorunu” ise bu temelde yatan toplumsal ilişkiler ortamında olup bitenlerle, bunların piyasa düzeyine yansıması (yani ekonominin işleyişi) arasındaki bağıntıyı kurmaya yöneliktir. Dikkat edilirse, Marx’ı değer ve fiyat sistemi gibi iki ayrı uzamda tanımlanmış yapılarla uğraşmaya zorlayan, yönteminin özünü oluşturan bütünsel bakış açısıdır. Marx üretim ilişkileri ve sınıfların konumlarını veri alıp, sadece bunun fiyatlar dünyasında ne sonuç verdiğini incelemenin, siyasal iktisadın sorunsalı açısından eksik ve yanıltıcı olduğunu düşündüğü için bu yola gitmiştir. Oysa neoklasik iktisadın (örneğin genel denge kuramının) benzer sorunlara yaklaşımı “başlangıç koşullarını veri almak” biçiminde olmaktadır. Ulaşılan sonucun değerlendirilmesine gelince, neoklasik iktisat burada çok daha çekingen, bu nedenle de toplumsal sorunlara neredeyse duyarsız bir tutum sergilemektedir. Toplumun tüm üyelerinin oydaşmasını gerektiren Pareto ölçütünün işe yaramadığı durumlarda (kolaylıkla çıkarılabileceği gibi epeyce çoktur), neoklasik yaklaşımın sessizliği, örneğin, toplumsal adalet başlığı altında toplanabilecek konulara bu yaklaşımın duyarsız olduğu eleştirisine haklılık kazandırmaktadır. Çağımızda pek çok kuramsal iktisatçının, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere gelir eşitsizliği, sefalet, cinsiyet ayrımı, ırkçılık, göç gibi konularda politikalar oluşturmaya çalışan kuruluşların, bu çerçevenin dışına çıkma arayışları da bu eksiklikten kaynaklanmaktadır. Bunun son çeyrek yüzyılda Marx’ın düşünsel çerçevesine olan ilginin de artmasına yol açtığı söylenebilir. Kanımca, bu tür çalışmaları yapanların, farklı araçlar ya da kavramlar geliştirmekte ya da kullanmakta olmaları bu yargıyla çelişmemektedir. P UZMANLAŞMA VE MARKSİST GÖRÜŞ İktisatta, akademik alanda, uzunca süredir, genel sayılabilecek gözlenen bazı eğilimlerin bir sonucu da iktisatçıların Marksist iktisada ilgi duymamalarına ya da ilgilerinin çok sınırlı kalmasına yol açması. Bu eğilimlerden birisi uzmanlaşma. Rekabet, kişileri giderek dar alanlara hapsediyor. Bu durumda iktisatçıların ilgi alanları sadece bir iktisat okuluyla, hatta onun da alt okullarından biriyle sınırlanmış oluyor. Kişiyi bu noktaya getiren süreçte de bir terslik var. İktisatçı, öğrenimi sırasında geniş bir yelpazeye yayılmış iktisat okullarını inceleme fırsatını pek bulamıyor. Çünkü ders aldıkları hocaları da bu akademik yarışmanın içinde. İlgilendikleri konuları anlatmakla yetiniyorlar. Dolayısıyla, çoğu kez, kişinin hangi alanda uzmanlaşacağı, bilerek yaptığı bir tercih sonucu olmuyor. İkinci bir eğilim de dersin saygınlığının kaynakçasının “güncelliği” ile ölçülmesi; “çağdaşlığı” ile bile değil. Bu durumda, sadece Marx değil, Adam Smith, David Ricardo, John Stuart Mill ve Leon Walras da tarihin derinliklerinde unutuluyor. Bu düşünürlerin çalışmalarıyla doğrudan hiç SAYFA 10 [LORD] DESAI VE KİTABI Meghnad [Jagdishchandra] Desai, 10 Temmuz 1940’ta Hindistan’ın Gujarat eyaletindeki Vadodara’da (eski adı Baroda) doğdu. Mumbai (eski adı Bombay) Üniversitesi’ndeki öğrenimini tamamladıktan sonra 1960 yılında gittiği ABD’de Pennsylvania Üniversitesi’nde iktisat alanında doktorasını 1963’te tamamladı. Daha sonra Londra İktisat Okulu’nda hocalık yapmaya başladı. 1970’lerde, tümüyle farklı iki alanda (Marksist iktisat ve ekonometri) yayınladığı kitaplar ile tanındı. Desai’nin, bu kitabının gözden geçirilmiş biçimi olan, Marxian Economics [Oxford: Basil Blackwell, 1979] adlı bir kitabı daha var. Ekonometri alanındaki kitabı ise o yıllarda epeyce popüler olan Applied Econometrics idi [New York: McGraw Hill, 1976]. Akademik dünyadaki çalışmalarının yanı sıra siyasal olarak aktif bir yaşam süren Desai, 1980’lerde Thatcherisme karşı olan sert tutumuyla belleklerde yer etti. İngiliz İşçi Partisi saflarında siyasetle uğraştı. M. Desai’ye, 1991 Nisanı’nda St. Clement Danes Baronu unvanı verildi ve Lordlar Kamarası’na girdi. M. Desai’nin yayımlanan son iki kitabı Marx’s Revenge: The Resurgence of Capitalism and the Death of Statist Socialism, [London: Verso, 2002] ve Rethinking IslamismThe Ideology of the New Terror, [Lonon, I.B. Tauris, 2006.]. Desai, akademik çalışmalarında parasal iktisat ile çok uğraşmış bir iktisatçı. İki ciltte toplanmış seçilmiş yazılarının ilk cildi bu konuda ve makroiktisatta yaptığı katkılara ayrılmış. [The Selected Essays of Magnad Desai Vol. 1: Macroeeconomics and Monetary Theory, Cheltenham: Edward Egar, 1995]. Ayrıca da parasalcı kuramın ekonometrik olarak nasıl sınanabileceğini tartışan bir de kitabı var [Testing Monetarism, Houndmills: Palgrave Macmillan, 1982.]. Buna rağmen bu kitapta kapitalist ekonomide mali sistemin rolüne hiç yer verilmemiş. Herhalde bunun temel nedeni, kitapta ele aldığı daha önceki çalışmalarda bu konu pek işlenmemiş olmalı. Son yıllarda ise bu konuya olan ilginin arttığı görülüyor. [Örneğin, Fred Moseley (Der.): Marx’s Theory of Money, Houndmills: Palgrave Macmillan, 2005.]. Herhalde yaşadığımız son krizden sonra bu ilgi daha da artacaktır. ? Marksist İktisat Teorisi/ Meghnad Desai/ Çeviren: Nail Satılgan/ Eflatun Yayınevi/ 178 s. Desai’nin kitabının zamanla aşınmayan bir özelliği var: Marksist iktisadın temel konularını, derli toplu anlatıyor ve bu alanlarda derinleşmek isteyenler için sağlam bir altyapı oluşturuyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1026
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle