Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ bir rekabet içinde çaba harcayarak, insanların mutluluğu için bir araya gelerek neler yapabileceği görülür. Ama iktidar ve güç bir tarafa, bilgi ve bilgelik diğer tarafta ayrı ayrı kaldıkça bilginler önemli şeyleri pek az düşünürler, hükümdarlar büyük işleri pek az başarırlar ve halklar yoksulluk içinde yaşlanmaya ve mutsuz bir halde yaşamaya mahkum olurlar.” Birinci söylevin bu iki çarpıcı pasajı Rousseau’nun temel kaygılarını yansıtmakta. “Bilimler ve Sanatlar Üzerine Söylev”, Rousseau’nun yapılan eleştirilere verdiği yanıtlarla bir bütünselliğe ulaşarak gerçek anlamını kazanıyor. sel dönüşüm projelerini satmak isteyen yerel yönetimlere aracılık eder. Kimlik, farklılık, melezlik, “sınırların aşılması” gibi temalar etrafında örgütlenen bienaller de, yeni dünya düzeninin gösterilerinden biri olmaktan öteye gidemez; diğer sanat kurumları gibi, zamanla şirketlere özgü bir kurumsal yönetim disiplininin, “sanat yönetiminin” etkisine girer. Julian Stallabrass’ın kaleminden “Sanat A.Ş.”, küreselleşmiş dünyanın kültürel çoğulluk görüntüsünün ardındaki Batı merkezli homojenliği, “sınırsız serbestlik” şiarıyla maskelenen sansür ve dışlama mekanizmalarını açıklıyor. Çağdaş sanatın, devletlerin ve şirketlerin güdümündeki seyrini izliyor. Hiçler Kitabı/ Ayşegül Tercan/ Hayal Yayınları/ 78 s. “Ağzımda mızıkalı geçişler/ şiirli kadın, uğultu niyetine/ dalıp giderken yeniyetme göz/ bağır gürültü/ çırpın şehir/ açıl kapan gün/ açılıp kapanırken kapılar/ bulmalarda yitiyor yol/ karmaşıklaşıyor sisle bulut, çatıyla kumru/ harcamalık aşkları yazıyor hâlâ kalem/ kurşunlu kurşunsuz/ olmadı sil baştan/ nasıl yetsin söz/ neye yetsin.” Ayşegül Tercan “Hiçler Kitabı”yla şiirseverlerin karşısına çıkıyor. Şifreler Kitabı/ Yayıma Hazırlayan: Paul Lunde/ Çeviren: Duygu Akın/ NTV Yayınları/ 280 s. Tarih boyunca dillerin, toplumların ve sembollerin gizemini gözler önüne seren bu kitapta şifreleri oluşturmanın ve kırmanın gizemli dünyasına girecek ve bu şifrelerin hem insanlığın gelişimine hem de insanların kötü emellerinin maskelenmesine nasıl katkıda bulunduğunu göreceksiniz. İlk insan topluluklarının geliştirdiği karmaşık şifrelerden günümüzün dijital şifreleme sistemlerine kadar her türden şifrenin kullanım yönteminin incelendiği kitapta yer alan bazı şifreler şunlar: Hiyeroglifler Mors Alfabesi İlk Petroglifler Para Birimi ve Sahte Paralar Bayrak İşaretleri Hayvanların İzini Sürmek Çivi Yazısı Dini Semboller Alfabeler Sayı Sistemleri Phaistos Diski Maya Bilmecesi Da Vinci Şifresi Zodyak’ın Mirası Kafiyeli Cockney Argosu Askeri Haritalar. İmparatorluktan Cumhuriyete Mimar Kemalettin/ Yıldırım Yavuz/ Mimarlar Odası ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Ortak Yayını/ 600 s. İki yıllık bir çalışmanın ürünü olarak ODTÜ Mimarlık Fakültesi emekli öğretim üyesi Yıldırım Yavuz tarafından hazırlanan “İmparatorluktan Cumhuriyete Mimar Kemalettin” isimli kitap, mimarın tüm yapılarını ve görüşlerini kapsayacak bir katalog özelliği taşımanın yanı sıra, mimarın özel yaşamı ve yaşadığı dönemin özellikleri hakkında detaylı bilgi içeriyor. Yazarın uzmanlık alanı olan Mimar Kemalettin ve Ulusal Mimarlık Akımları izleğinde kitap, Ankara ve İstanbul’daki Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün çeşitli arşivlerinde ve Başbakanlık arşivlerindeki özgün belge ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş, güncellenmiş ve kitaba, Kemalettin Bey ile ikinci eşi Sabiha Hanım arasında, 1925–1927 yılları arasında yazılmış mektupları içeren ikinci bölüm eklenmiştir. “Mimar Kemalettin” başlıklı birinci bölüm mimarın gerçekleşmiş ve gerçekleşmemiş 71 adet yapı ve tasarımını; 220 adet özgün belge, 20 adet rölöve ve 203 adet fotoğraf eşliğinde sunmaktadır. “Mimar Kemalettin ve Sabiha Hanım” başlıklı ikinci bölümde ise Kemalettin’in ailesi ve yaşamını anlatan bilgilere; eşi Sabiha Hanım’a yazdığı özgün mektuplar, Türkçe çevirileri ve Kemalettin’in kendi kamerasıyla çektiği fotoğraflardan oluşan albüm eşlik etmektedir. Mimarlar Odası ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün “Mimar Kemalettin’i Anma Programı” dizisi içinde Afife Batur’un yayıma hazırladığı Mimar Kemalettin Proje Kataloğu” ve Ali Cengizkan’ın editörlüğünü üstlendiği “Mimar Kemalettin ve Çağı” isimli kitaplar da okuyucuya sunuluyor. Nasıl Birlikte Yaşanır/ Roland Barthes/ Çeviren: Necmettin Sevil/ Sel Yayıncılık/ 184 s. Yirminci yüzyılın önde gelen denemeci, eleştirmen ve göstergebilimcilerinden Roland Barthes, Collège de France’ta 19761977 yıllarında verdiği derslerde “birlikte yaşama”nın farklı biçimlerini çözümlemişti. Özellikle de birbirlerinin özgürlüğünü kısıtlamadan bir arada olmayı deneyen insanların yaşadıkları deneyimleri mercek altına almıştı. Yazılarında edebiyatın özgürleştirici gücünden beslenen Barthes, “Nasıl Birlikte Yaşanır”da önemli romancıların kurmaca dünyalarında inşa ettikleri “birlikte yaşam” alanlarının yapısını meraklı okurlar için bozuyor ve yeniden kuruyor. Böylece de André Gide, Daniel Defoe, Thomas Mann ve Emile Zola’nın romanları Barthes’ın benzersiz bakış açısının sağladığı farklı bir yorumla zenginleşiyor. Shakespeare Para İçin Yazdı/ Nick Hornby/ Çeviren: Didar Zeynep Batumlu/ Sel Yayıncılık/ 132 s. Nick Hornby, her ay satın alınan ve okunan kitaplarını listelerken, edebiyat eleştirmenliğini de bilinen kalıplardan çıkarıp farklı bir bakış kazandırmaya çalışıyor. İnce esprilerle yoğrulmuş bu metinlerde bilimle futbol, ebeveyn psikolojisiyle müzik, sinemayla politika kitaplar aracılığıyla iç içe geçip okura farklı bir lezzetle ulaşıyor. Hornby’nin köşe yazılardan oluşan “Shakespeare Para İçin Yazdı” isimli bu derleme, dünya edebiyatından seçkin örnekler ve yazarları hakkındaki fikriyatınızı zenginleştirirken, Türkçeye kazandırılanları edinme isteği ve ihtiyacı doğuruyor. Bölgesel Politikalar/ Yayıma Hazırlayan: Hasret Çomak/ Umuttepe Yayınları/ 496 s. Dünya politikası içerisinde önemli küresel ve bölgesel güç merkezleri olarak kabul edilen ülkelerin politika anlayışları ve gelecekteki olası politik açılımları gittikçe önemlerini arttırmaktadır. Uluslararası ilişkiler disiplininde; ekonomik, politik, sosyal ve kültürel anlamda sorun halini almış veya alma potansiyeli olan; azınlıklar, çevre, enerji vs... gibi konuları özellikle bölgesel odaklı olarak inceleme gereği duyulmaktadır. Bu bölgeler Türkiye’nin yakından ilintili ve ilgili olduğu Ortadoğu, Orta Asya, Kafkaslar, Avrupa Birliği ve Uzakdoğu gibi coğrafyalar daha ön plana çıkartılarak işlenmeye çalışılmıştır. Türkiye’nin bölge ülkeleri ile tarihsel, iktisadi, kültürel, sosyal ve politik bağları ayrıca ¥ gözetilerek bu bölgelerin araştırılması üzerine CUMHURİYET KİTAP SAYI 1024 Türkiye İktisat Tarihi 19082007/ Korkut Boratav/ İmge Kitabevi/ 232 s. Korkut Boratav “Türkiye İktisat Tarihi 19082007” adlı kitabının önsözünde, eserine ilişkin şöyle diyor: “Bu çalışma, 20. yüzyıl Türkiye iktisat tarihini kuşbakışı inceleyen bir ‘el kitabı’ olarak kaleme alındı. Amacım, meslekten iktisatçı olmayan ancak Türkiye’nin bugünkü sorunlarına bir tarih perspektifi içinde bakmak gereğini duyan, farklı bir deyişle, tarihi anlamadan bugünü anlamanın mümkün olmayacağını sezen okuyucuya da hitap eden bir inceleme ortaya koymaktı. Böyle bir çalışmanın rahat okunması gerektiğini; yöntem ve kaynak açıklamalarının ve iktisat kuramına ilişkin polemiklerin ağır yükünden mümkün olduğu kadar arındırılmasının yararlı olacağını düşündüm.” Eldivenler, Hikâyeler/ Murathan Mungan/ Metis Yayınları/ 160 s. “Babası kentin ikinci diş tabibiydi. Dişçilik mektebini bitirdikten sonra gururla baba memleketine dönmüş, kentin anacaddesinde yeni yapılmış binaların birinde açtığı muayenehane için iki adet tabela yaptırmıştı. Tabelaların daha geniş ve uzun olanı, binanın ön yüzeyine, muayenehanenin bulunduğu ikinci katın sırasına çakılmış; daha küçük olanı ise caddeden gelip geçenlerin rahatlıkla görebilecekleri biçimde binanın giriş kapısının biraz üzerindeki bir demir boruya asılmıştı.” Murathan Mungan’ın yaşama dair derin ve incelikli gözlemlerle zenginleştirdiği bu öyküler, kadınlar hakkında, erkekler hakkında, ilişkilerin gerilimi hakkında, ebeveynler hakkında, zamanın geçiciliği ve bazen de “oturup kalması” hakkında, tesadüfler hakkında, kısacası hayat hakkında belirlemeler içeriyor. “Eldivenler, Hikâyeler” on öyküden oluşuyor. Sanat A.Ş.: Çağdaş Sanat ve Bienaller/ Julian Stallabrass/ Çeviren: Esin Soğancılar/ İletişim Yayınları/ 194 s. Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından devreye giren yeni dünya düzeni, sınır tanımayan bir serbest ticaret rejimini uygulamaya koyarken, çağdaş sanatı da derinden etkiler. Sermaye ile birlikte dolaşımı serbestleşen sanat, giderek dev küresel şirketlerin, korporasyonların denetimine açılır. Bu süreçte, sanat da, sanat kurumları da temelden dönüşür: Başka başka kentlerde şubeler açan müzeler giderek mağaza zincirlerini andırır; dev şirketlerin logoları ile müzelerin logoları, sanatçı isimleri ile marka isimleri, pazarlama stratejileri çerçevesinde birbirine karışır. Dev sergiler, imajlarını tazelemek isteyen devletlere, kentSAYFA 28