Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Türkçe Günlükleri ki görgü kitabı var önümde: Nevin Meriç’in yazdığı, “Osmanlı’da Gündelik Hayatın Değişimi (1894 1927)” alt başlığını taşıyan “Âdâbı Muâşeret” (Kapı Yayınları) ve Nevzad Sudi’nin yapıtı: “Çağdaş Görgü Kuralları ve Protokol”. İkisi de hem öğrenmek hem eğlenmek amacıyla okunabilir. İki de tiyatro yapıtı önerebilirim: Serdar Atmaca’nın manzum yapıtı: “Athenasız Roma (Promete Yayınları) ve Yakup Almelek’ten “İş Adamı” (Arion Yayınları). Tiyatroyu seyretmek kadar, okumaktan da hoşlananlara… Yazın tarih okunmaz diye bir kural yok. İşte tatilde de okunabilecek tarih kitaplarından kimileri: İÖ 15 000’lerden günümüze dünya tarihinin önemli olaylarını kapsayan resimli zaman çizelgeleri ile insanları, tarihleri ve olayları anlatan “Dünya Tarihi” (Alfa Yayınları) “Ortaçağ İslam Dünyasında Siyasi Düşünce”, yazan: Patricia Crone, Çeviren: Hakan Köni (Kapı Yayınları) “Osmanlı’da Köle Olmak” Ömer Şen (Kapı Yayınları) “Osmanlı’nın Gerçeklerle Yüzleşmesi”ni anlatan “İmparatorluğu Kurtarmak” Ömer Şen (Kapı Yayınları) “II. Abdülhamid Döneminde Sansür”, Fatmagül Demirel (Bağlam Yayınları) “Eski ve Yeni Arasında SULTAN III. SELİM Yönetiminde Osmanlı İmparatorluğu”, Yazan: Stanford J. Shaw, Çeviren: Hür Güldü (Kapı Yayınları) “Babil’den Dragomanlara”, Yazan: Bernard Levis, Çeviren: Ebru Kılıç (Kapı Yayınları) “Dünyayı Sarsan Yıl 1968” yazan: Mark Kurlansky, çeviren: Zehra Savan (Everest Yayınları) Atatürk kitapları da eklenebilir bu listeye: “Anılarla Mustafa Kemal Atatürk” İsmet Kür (Alfa Yayınları) “Çağların Önderi Atatürk” Mehmet Demirağ (Barış Gazetesi Yayınları) “Bandırma Yolcuları Mustafa Kemal ile Kurtuluş’ Destanını Başlatanların Öyküsü”, Önay Yılmaz (Alfa Yayınları) FEYZA HEPÇİLİNGİRLER İ 1 Temmuz Salı “Mustafa Kemal’in Yollarında (19 Mayıs 1919 – 23 Nisan 1920), Prof. Dr. A. Ali Küpelioğlu (Afrodisyas Sanat Yayınları) Birkaç da İstanbul kitabı: “Konstantiniyye Dünyanın Arzuladığı Şehir”, Yazan: Philip Mansel, Çeviren: Şerif Erol (Everest Yayınları) “İstanbul Cehennemi Tarihte Büyük Yangınlar” Niyazi Ahmet Banoğlu (Kapı Yayınları) “İstanbul Evliyaları” Aysel Okan (Kapı Yayınları) “İstanbul’un Tadı Tuzu Saray Sofralarından Sokak Yemeklerine” İlhan Eksen (Everest Yayınları) Gündüz yapılan otobüs yolculuklarında çok rahat kitap okunabiliyor. Hele kimi otobüslerdeki tek kişilik koltuğa kurulma şansınız varsa oh, gel keyfim gel! Yaz yolculuklarımın ilki, kısa süreli bir Ayvalık turu olacak. Yanımda gazeteler, dergiler ve dumanı üstünde bir roman. Özcan Karabulut’un ilk romanı: “Amida, Eğer Sana Gelemezsem”. Bir an önce başlamak için heyecanlanıyorum. 3 Temmuz Perşembe Tahmin ettiğim gibi, gidişte ve dönüşte, üstelik notlar alarak okundu Karabulut’un romanı, bitti. Özel bir yazı yazmalıyım bu roman hakkında. Burada söyleyeceğim, bir öykücünün ilk romanını okumanın özel bir tadı olduğu. 7 Temmuz Pazartesi Dr. Necdet Tuna’nın epeyce beklettiğim sorularını yanıtlamaya ancak sıra geldi. İlki “tüketmek” ile ilişkili. “Bu fiilin medyada sık sık, özellikle besinlerle ilgili olarak” kullanıldığına dikkat çekiyor Dr. Tuna. Falan besin maddesini ya da sıvıyı şöyle tüketin, böyle tüketin şeklinde 8 Temmuz Salı tavsiyelerde bulunulduğunu söylüyor ve “Şu sebzeyi ya da bu meyveyi şu miktarda yiyin ya da suyu ya da falan sıvıyı şu miktarda için demek varken tüketmek fiilinin kullanılması sizce doğru mudur? Tüketmek, bir şeyin sonuna kadar kullanılması, bitirilmesi anlamına gelmez mi?” diye soruyor. Doğru soru! Eski Türkçedeki tükemek (bitmek) eyleminin oldurganı olan tüketmek için, sözlüklerde, “kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak” anlamları verilmiş. Hatta Ali Püsküllüoğlu, “sonunu getirmek, hiç kalmamasını sağlamak, hiç bırakmamak” sözlerini de ekleyerek sözcüğün bu anlamını pekiştirmiş. TDK ve Dil Derneği’nin sözlüklerinde, “yürüyerek aşmak” ile “güçsüzleştirmek, bezdirmek” anlamları da verilmiş; ama hiçbir sözlükte yemek, içmek anlamında kullanıldığı söylenmemiş. Yemek, içmek sözcüklerinin sıradanlığından uzaklaştırıp daha biçimsel bir söyleyiş kazandırılmaya çalışılmış olmalı; ancak sözcüğün temel ve mecaz anlamlarının dışına çıkıldığı da ortada. “İkincisi, ulaşım merkezlerinde yapılan uyarılarda, araca gelmenizi ya da acele etmenizi rica ederiz, ya da lütfen araca geliniz, acele ediniz demek varken niçin her yerde ‘rica olunur’ deniyor?” diye soruyor Necdet Bey. “Bu uyarıyı yapan bilinmeyen, meçhul bir kişi ya da makam mıdır ki pasif kullanılıyor? Yoksa özenti olarak İngilizceden aynen çevrildiği için mi? Türkçesini kullanmak bu kadar zor mu?” Bu söyleyişte İngilizcenin etkisinden çok, yarı resmi bir söyleyiş çabası var gibi. Kişisel bir istek değil de karşı çıkılması söz konusu olamayacak yetkili bir makamdan gelen “rica” gibi sunulduğunda, isteğin daha etkili olacağı düşünülüyor sanki. Son soru da şu: “Önermek, sözlüklere göre teklif etmek demek olduğuna göre, salık vermek ya da tavsiye etmek yerine kullanılması o denli yaygınlaştı ki, bunu sözcüğün anlam değiştirmesi olarak mı kabulleneceğiz?” Galiba öyle olacak. Ali Püsküllüoğlu, “Kabul edilmesi dileğiyle bir görüş, bir aday, bir şey öne sürmek” dedikten sonra, “son yıllarda yanlış kullanım olarak” notunu ekleyip “salık vermek, tavsiye etmek” anlamlarını da vermek zorunda kalmış. ? www.feyzahepcilingirler.com feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı34349 Yıldız / İst. B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Albert Camus’nün “Kıyı Günlüğü”nün başlığını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse bu bölümden bir alıntı ve muhteşem betimlemelerle yüklü deneme yapıtının adı ortaya çıkacaktır. 1 H 2 J 3 D 4 F 5 L 6 K 7 F 8 A 9 I 10 M 11 E 12 B 13 K 14 D 15 B 16 D 17 C 18 M 19 G Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 55 9 71 72 52 J. Mutfakta musluk altında bulaşık yakamaya yarayan tekne. 20 F 21 G 22 A 23 K 24 G 25 M 26 A 27 K 28 D 29 L 30 K 2 74 60 61 39 31 H 32 B 33 A 34 F 35 K 36 E 37 F 38 G 39 J 40 K 41 H 42 E 43 D 44 A 45 H 46 K 47 A 48 D 49 A 50 K K. “Kadınlar Kitabı”, “Uzun Sürmüş Bir Yaz” ve “Boğazkesen” adlı yapıtları da yaratan yazar. 51 F 52 I 53 D 54 D 55 I 56 L 57 E 58 C 59 L 60 J 55 9 71 72 52 61 J 62 A 63 L 64 D 65 A 66 E 67 K 68 E 69 M 70 E 71 I Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “Karagözlüm efkârlanma gül gayri / .. öter ötmez ordayım.” (B. S. Erdoğan). 72 I 73 K 74 J 75 D 76 G 77 M 78 M L. “... Yasar” (Ayşe teybi çalıştırdı. Ay, arkamızda kalan tepelerin ardında batmak üzereydi. Bu tür müziği bilirim. Çalgılar, uysallıkla, hep birlikte gelir, sonra trompet, yalnız başına gözlere dolar, acıyla kıvranırken o, dinleyici de teslim olmuştur bütünüyle. Ciddi olarak dinliyor musun? dedi Ayşe. Her şey umutsuzca yeniden başlar gibi! –Evet, dedim, bunun adı böyle olmalı.) 49 8 33 26 62 47 22 44 65 cim işçileri” demiş olan, şimdi ne dediğini duyamadığımız şairi simgeleyen harfler. B. Çivit rengi (yalnız ünsüz harflerini yazacaksınız). 7 34 51 37 4 20 29 59 5 56 63 58 17 G. Issız, sessiz ve göze çarpmayan yer. M. Burçlar kuşağı. 32 15 12 D. Jack London’ın bir romanı. 19 24 76 38 21 78 18 69 10 77 25 C. “her şeyi bıraktın havayı bile / erkenden / memureler bacaklarını tıraş ederken / her şeyi bıraktın – güle güle / yüzünün anısı tabutluklara ve yüreğimize işlendi / yüksek voltajlara alışık gövden / yırtarak geçiyor içimizden / avluların yağlı sessizliğini / köpek gezdiriciler ve onların sahipleri / suna acımıyorlar rahat uyu / ipeklerle örüyor incinmiş boynunu / tüm ip halat urgarı ve si 14 54 53 48 64 88 75 43 16 3 E. Franz Kafka’nın tanınmış bir yapıtı. H. “İç ... iç şarabını / Ko bir yana hicabını (Recaizade Ekrem). 960. sayının çözümü: A. KRAL ÜBÜ, B. 66 36 57 11 42 70 68 41 45 1 31 F. Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleşmesini hayal eden Yunan ideolojisi. I. “Bir ... Gecesi” (Adalet Ağaoğlu’nun bir romanı). ALPAY, C. DADALOĞLU, D. İGAPO, E. ROBER, F. AYVA SARI, G. YÜZÜMDEKİ KUYU, H. DÜRRENMATT, I. EYTİŞİM, J. MK, K. İMBİK, L. RİPLEY. Şiir: “Yaprak düşüyor,/ Kalbimi tutuyorum./ Eylül bir kadın?/ Yüzümde/ Sokaklar/ Veremediğim papatyalar gibi...” SAYFA 31 CUMHURİYET KİTAP SAYI 961