02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKUMA! Gençlik Tiyatrosu sorununa sağlam bir yaklaşım örneği: ÇOCUKGENÇLİK Ë Mavisel YENER Bir gençlik şarkısı B Ë Nilay YILMAZ ğustos böceklerinin sesi tarlaları inletiyor. Karıncalar telaş içinde yuvalarına girip çıkıyor, uykucu sincaplar kovuklarında uyuyor… Çocuklar tatilin keyfini çıkarıyor; hangi kitabı isterlerse onu okuyor. Bu hafta okuma önerilerimiz tatili ve kitapları çok sevenler için… Renk Sihirbazımız Gökçe Akgül ve gençler için oyunlar yazan Doç. Dr. Hasan Erkek sayfalarımızın konukları. Sevim Ak’ın dünya çocuklarına “merhaba” diyen kitapları hepimize göz kırpıyor. Kimimiz en yüksek dalgaların sırtına çıkıyor, kimimiz güneşe pek yakın oturuyor... Bu hafta yine kitaplar ve çocuklar söylüyor sevinç şarkılarını... ? A (iletişim:[email protected]) irkaç yıl önce yaptığımız dil gelişimi, sanat ve çocuk başlıklı bir sormaca çalışmasında “İnsan niçin tiyatroya gider?” sorusunu ilköğretim birinci kademedeki öğrencilere yönelttiğimizde çok farklı yanıtlar almıştık. Yarıya yakını “eğlenmek için”, yarıdan biraz azı “öğrenmek için”, %12’si de “okul toplu bilet aldığı için” diye yanıtlamıştı. “Çocukluk bir ilkbahardır. Yaşamanın çiçek süremidir; ileride her tohum, her yemiş, kişiliğin ürünü, bu ilkbahardan gelişecektir” diyor Ceyhun Atuf Kansu. Çocuğun okudukları ile kişilik gelişimi arasındaki bağı kurarken onun ilgilendiği diğer sanat dallarını da işin içine katıyoruz her zaman; bu minik sormaca çalışması bile çocuk tiyatrosuna çocuğun bakışı konusunda hepimizin biraz daha düşünmeye gereksinimi olduğunu ortaya koyuyor… Ya gençlik tiyatrosu? Turgut Özakman’ın Devlet Tiyatrosu Genel Müdürlüğü sırasında Devlet Tiyatrosu bünyesi içinde oluşturulan “Gençlik Tiyatrosu” birimine ne oldu? Neden bu sorunun yanıtını aramaktan, çözümleri bulmaktan kaçınıyoruz uzun zamandır? Bu sorunları bir yana bırakıp, bireyin tiyatro sanatına bakışında geleceğe yönelik bakış açısını genişletmeyi amaçlayan; gençlerin sorunlarını, yaşamın diyalektiğini farklı boyutlarda onlara aktarabilecek, tiyatro izlemenin keyfini yaşatabilecek oyun sayısı oldukça az, diyenler için bir gençlik oyunu önerim var. Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Erkek’in “Bir Gençlik Şarkısı” adlı gençlik oyunu kitap olarak Mitos Boyut tiyatro/oyun dizisinden yayımlandı. Kitapları yurtdışında da okuruyla buluşan Hasan Erkek’in on dördüncü kitabı bu. Önsözde, Prof. Dr. Murat Tuncay, oyunu “Gençlik Tiyatrosu Repertuvar Sorunu’na sağlam bir yaklaşım örneği” olarak nitelendiriyor ve “Bir Gençlik Şarkısı’nı özlediğimiz bir repertuvarın güzel örneklerinden biri olarak selamlıyorum” diyor. 1990’da Çankaya Belediyesi Gençlik Oyunu Ödülü alan Bir Gençlik Şarkısı Devlet Tiyatroları Edebi Kurulu tarafından Devlet Tiyatroları Genel repertuvarına kabul edilmiş. Hasan Erkek’in, tiyatro bölümünde öğrenciyken yazdığı ilk oyun olma özelliği taşıyan Bir Gençlik Şarkısı’nın okurla kitap olarak buluşmasının epey gecikmiş olması yayınevlerinin oyun basma konusundaki çe kincelerinden kaynaklanmış olmalı. Tiyatro edebiyatı alanına emek veren Mitos Boyut Yayınları’nı tiyatro adına yaptıkları bütün çalışmalar için yürekten alkışlamak ve desteklemek gerek. Hasan Erkek’in iki oyununu daha okumuştum: Eşik (Mitos Boyut Yayınları) ve Çiçek Prenses. Onlarda da kendini duyumsatan hoşgörü, barış, umut ve “insan”a güven bu oyunda da kendini gösteriyor. Tartışmaları, çözümleri, sınavları, aileleri, sorunları ile genç gerçekliğini bu yapıtta görebiliyoruz. Çoğu kez sorduğumuz “hangi genç?” sorusunun yanıtı da gizli oyunda. Selim, Kenan, Murat ve Şenol aynı öğrenci evinde birlikte yaşamak zorunda olan dört genç. En küçükleri Selim on dokuz yaşında, psikoloji bölümü öğrencisi. Kenan Tıp Fakültesi, Murat Felsefe Bölümü öğrencisi. Yirmi yaşındaki Şenol’un onlardan önemli bir farkı var, o öğrenci değil. Simit satarak geçimini sağlıyor ve voleybol takımında oynuyor. Arkadaşıyla tavla oynarken, “Hayat aceleye gelmez… Ama önce sağlama alacaksın kapılarını… Yoksa yaşatmazlar… Tavlada da hayatta da yenilirsin… (s, 23)” diyecek kadar gerçekçidir. Okuyamamış olmanın verdiği hüzün sezilir onun sözlerinin derinliklerinde. Oyun kişileri arasındaki karşıtlıklar tam da gerçek yaşamdaki gibi kurgulanmış Bir Gençlik Şarkısı’nda. Aralarından biri, Selim, kırgınlıklarını çoğaltıp gitmeye karar verince oyun başlar! Murat, felsefe öğrenimi görmekle birlikte tiyatroya gönül vermiştir. Selim’in bu kararından sonra evin içinde yaşadıkları sorunları oynayarak, yaşayarak, bir kez de bu aynada görmeleri için arkadaşlarına öneri getirir. Öneri kabul edilir ve yaşadıkları olayları oynamaya, oynarken de yeniden üzerinde konuşma olanağı sağlamaya karar verirler. Selim bu “oyun”dan sonra evden ayrılıp ayrılmamak konusunda kesin kararını verecektir. Murat yö netmen olur, kimin nereye geçeceğini anlatır; gitarıyla müzikleri yapar. Karşılarında seyirciler bulunduğunu ve bir tiyatro sahnesinde olduklarını hayal ederler. Tablo tablo oynayacaklardır. İlk tablo tanıştıkları gündür. Oyun içinde oyun tekniği, “ey genç seyirci, bu bir oyun sonuçta; haydi sen de aynana bak! Eleştir!” dedirten bir yabancılaştırma öğesi olarak kullanılmış. Bir Gençlik Şarkısı gençleri hem yalnızlıkları hem de toplumsal sorumlulukları içinde değerlendirir. Birlikte yaşayan gençlerin iletişim kazaları yaşamalarıyla, Selim’in evden ayrılma kararı alması arasında geçen sürede yaşananlar hüzün ve gülmecenin iç içe geçtiği tablolarda oynanır. Tiyatronun aynasında kendilerini gören gençler, her konuda anlaşmaları gerekmese de birbirlerinin temel haklarına saygı gösterme gereğini fark ederler. Selim’in izinsiz okunmuş günlüğü ise oyunun felsefe damarına vardırıyor bizi. Sonunda Selim kalır mı, gider mi; son dakikada gelen sürpriz konuk kimdir, akışı nasıl değiştirir… bunların yanıtları kitapta. Çocuk ve gençler için yazılan oyunlarda yazarın didaktik yaklaşımla işaret parmağının görünmesi, tiyatro sanatı adına bir kayıptır. Bunu iyi bilen Hasan Erkek, her gencin kendinden bir şeyler bulup çıkarması için olanaklar vermiş ve gerisini seyirciye/okura bırakmış. İletileri seyircinin gözünün içine sokmayacak bir alçak gönüllülükle veriyor metin. Gençlerin birbirlerine en ağır eleştirileri, en sert, keskin suçlamaları yaptığı sahnelerde iç oyundan çıkılması ve yüzleşme sahnelerine geçilmesi etkileyici. Bir Gençlik Şarkısı, “gençlik tiyatrosu nedir?” diye soranlara kendiliğinden yanıt verir gibi. Gençliği ve sorunlarını konu alan bu oyunların kapılarının 14 yaş üstü herkese açık olduğu, gençleri anlamak isteyen yetişkinlere de çok şey söyleyebileceği konusunda iletiler veriyor. Bu oyun yazılalı neredeyse yirmi yıl olmuş, ancak hâlâ gençlik tiyatrosunda önemli sorunlar var. Sevda Şener’in kitabının adını ödünç alarak diyelim ki; “Oyundan Düşünce”ye uzanan bu yolda gençlik tiyatrosu hak ettiği ilgiyi görsün, gençlik oyunları birilerinin dikkatini çeksin ve seyircisiyle/ okuruyla buluşturulsun! ? Bir Gençlik Şarkısı, Hasan Erkek, Mitos Boyut Yayınları Tiyatro/ Oyun Dizisi, s.72, 2008, 14+ www.maviselyener.com Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. SAYFA 24 CUMHURİYET KİTAP SAYI 961
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle