Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kısa Kısa... Kısa Kısa... Kısa Kısa... Ë Engin TURGUT en ne zaman oğlumun gitar çalışına baksam hep gökyüzünden yeryüzüne hemencecik iniverecekmiş gibi nota kılığında melekler düşer aklıma! Üstelik bilirim ki dünyada notalar bellidir; onlardan çıkacak ses de bellidir ama ses çok zengin ve ele avuca sığmayacak kadar değerlidir! Düşünsenize; kadın çok güzel şiirler yazıyor, ödüller alıyor ve ilk şiir kitabını çıkarıyor. Ben bu kadar cesur bir şiir kitabı görmedim. Sanki üzerine yıllar devrilmiş de, sanki üzerine “susuz rakı” dökülmüş de bütün şiirlerini aşk tutulmasıyla yazmış! İddia ediyorum, yarına kalacak şairlerimizden birisidir o! Üstelik kimse bilmez sesinin de güzel olduğunu! Ben onun kendine ait bestelerini de dinledim. Ve ilk kitabı hakkında yazmaktan da onur duyuyorum. Pelin Onay’dan söz etmek, rakıyı ve aşkı susuz içmekle şiiri yan yana koymak aynı şeydir! Üstelik o, “bana işini yaparken şarkı söyleyen adamlar gerek” diyecek kadar frambuaz tadında, cumhuriyet gibi gülümseyen, mor bir taka’ya binmiş, ‘yasakmeyve’ derinliğinde bir şairdir! O benim şairlerimden biridir! “Üşümemek için Pelin Onay kendime sarıldım / ve silkinip attım üzerime yapışan yufka yürekli vedaları “ diyebilecek kadar, “biraz Ege yeter bu ridir o! Alargada olması, bir deniz gibi aşka” der ve tutkuyla örülmüş, tastadingin olması, ‘bir istiridyenin, içindeki mam bir “nü sızı” olmuş şiir kitabını inciyi kalbine’ götürecek kadar “hadi “çıplak bir Ege denizi” derdiyle, bir ateş delirelim! Vaktimiz varken/ palamarı tavrıyla kalbimize bırakır! Hem tenimizçözüp mavide yürüyelim” diyebilecek de coşkulu bir bahar hem de en koyukadar, balıkların kılçığı dilimize batacak sundan hüzün bırakır! Bu güzelim şairikadar içi çok okyanus, çok sürgün olmuş mizin şiirlerinde U dönüşü yapılmasa da bir şairdir Pelin Onay! bakın şair ne diyor: “Kızım sen bahara Yine Cemal Süreya’nın, “Onlar İçin aldırma, üstüne yine de bir şiir al sen”. Minibüs Şarkıları” şiiri geldi aklıma Pelin Onay’ın “Nü Sızı” adlı şiir kitabıTUTKU ŞAİRİ şimdi nedense? Aslında hiç ciddiye bile nı okurken aklıma Cemal Süreya’nın bir “İliklerime kadar ıslandığım aşk sualmayacaksınız. Tıpkı Pelin Onay gibi sözü geldi ki, yaşadığımız şu tuhaftan da yum/ sudan sebeplerle çıkma karşıma, şiirinizi inatla yazacak ve iyi şiirleriniz öte; korku filmlerine dönüşmüş bu hakurut bahanelerini.” Siz hiç, bir kanun kötü niyetli yerlilerin alnında havai fiyatın kalbine cuk diye oturur: “Kötülüksesinin içine girdiniz mi? Gömleğinize şekler gibi patlayacaktır! Kötü şiir ve lerin büsbütün egemen olduğu namussıçradı mı ateş kokan, elma kokan Neşet kötü şair derdimizdi ama bu yetmedi Nü Sızı/ Pelin Onay/ ArtShop Yay./ 80 s. suz bir çağ bu!” Ne kadar da haklısın Ertaş! Siz hiç, bir şairin kitabında metaşimdi kurumsallaşmış edebiyat, şiir iktiCemal Süreya, neredeyse “güneşi bile linç edecekler”. Bu boyunca yükselmiştir. Ë Ada BAYAZ anlamda bu şiir kitabı şiir seAyrıca Çin Seddi sırf verlerin ruh sağlığına da iyi geTürkMoğol saldırılarızaydan bile görülecek. Biz, asıl sarhoşluk olan na karşı da inşaa edillebilen üç bin yaaşka da gitsek, kendimizi hamemişti ve set, asırlar şındaki Çin Seddi yattan soyutlayamıyoruz işte! boyu süren ve zaman hakkında ülkemizÇünkü “dudaklarında güzel zaman uzun kesintilede bugüne kadar derinlevaatlerle/ beni vurmak isteyen re uğrayan bir inşaat mesine bir kaynak kitap adamlar var.” faaliyeti sonucu buyoktu. Bu açığı kapamak “Üstat, beni müsait bir şiirde günkü şeklini almıştı. üzere NTV Yayınları’ndan indir…” Belki de zekânın yolİşin aslına gelince, Çin Julia Lovell imzalı “Çin dan çıkmış halidir şiir! Bunu imparatorları bu sedSeddi/Dünyaya Karşı 3000 elbette kara mizah tadında söydi düşman saldırılaYıl” adında nefis bir kitap lüyorum. Çünkü şiirin aklına rından halkını ve topraklarını çıktı. Yasin Kara’nın dilimiakıl sır ermez ve şiir korku yerikorumaktan çok, kendi kültürze kazandırdığı eser Çin ne aydınlık üretir ve nitelikleri lerinin başka kültürlerle karışSeddi’ne dair çok sayıda redeğişse de her türlü hurafenin masını engellemek için yaptırsim içeriyor. Kitabın yazarı ödü patlar şiirden! Benim için mışlardı. Yani setler askeri Julia Lovell genç bir tarihçi. şiir kadim kültür ve sanatların amaçlı olmaktan çok, “konser1975 doğumlu. Cambridge içinde en baştaki yerini alır. vatif” (tutucu) bir anlayışın ifaÜniversitesi’nde Çin tarihi Çünkü şiirin içinde ‘derinliğin desiydi; bu da onların kendileve edebiyatı öğretmeni. kalbi’ kadar dünyayı ve hayatı rinden ne kadar hoşnut olduğunu, geleneklerinden gurur duydukÖmrünün bir kısmını Çin’de geçiren yazar, akademik çalışmalarıbulabilirsiniz. larını ve de ne kadar küstah olduklarını gösteriyor. Onlara göre nın yanı sıra Çin edebiyatının önemli romanlarını çevirmekle meşÇinli olmayan her millet barbardır ve onlardan sakınmak gerekir. gul. Bundan başka The Guardian, The Times, The Economist gibi BİR EGE ŞAİRİ Özellikle de onlara karışmak Çin kültürü için en büyük tehdittir. dünyaca meşhur gazetelere de Çin danışmanlığı, bir çeşit bilirkişiBazı şairler henüz kirlenmeBu yüzden Çin imparatorları, her zaman çok büyük ve çok güçlü lik yapıyor. Dünyaya karşı üç bin yıldır “defans” yapan Çin Seddi miş bir edayla yıkanmış oldukordular kurdular. Sırf sedde, yani bir duvara güvenerek güvenlik hakkında ne yazık ki yeterince bilgi sahibi değiliz. Mesela Türkilarından mıdır nedir, ten ve bazaafı içinde olmadılar. Set son çare olarak akıl edildi. Ve çoğu zaye’de sedde karşı üç yanlış bilgi sanki gerçekmiş gibi algılanmıştır. rış coşkusuyla çıkarız hayatın man bir işe yaramadı; Çin Seddi’ni örnek alarak yapılan Roma, MıBunlardan biri, seddin yekpare ve tek hat üzerine inşa edildiğinin doruklarına, çünkü biz aşka sır, Asur setlerinin bir işe yaramadığı gibi. ? sanılmasıdır. İkincisi, seddin sırf Türk saldırılarına karşı yapıldığı müptelayız aşkın içinden ne çıiddiası. Üçüncü yanlış ve yaygın kanaat ise, seddin bir kerede yapılkarsa! Bu şiirleri okuduğunuzÇin Seddi: Dünyaya Karşı 3000 Yıl/ Julia Lovell/ Türkçesi: Yasin dığının sanılmasıdır. Halbuki Çin Seddi, yekpare değidir ve tek hat da ruhunuza ve kalbinize saplaKara/ NTV Yayınları/ 397 s. üzerinde yapılmamıştır. Tersine çok parçalı ve çeşitli strateji hatları nan kramp; şefkat ve Aze olana gider. Dikkat edin, bir Ege şai B Nü Sızı darı ve şiir terörü başlıyor, başladı bile! Ne diyor sevgili Pelin Onay: “...Susmaya gidiyorum, birazdan dönerim…” İyi şairlerin şiirleri, henüz ‘teri soğumamış bir özlem tadındadır, okuyanın alnına ateş basar’. Çabuk dönmelisiniz şairim Pelin Onay, ne hayattan ne de aşktan mezun olmamalısınız! ‘Başhekimler size tazminat olarak suskunluk’ falan verseler de asla kabul etmeyeceksiniz. “Nü Sızı” vefa, arkadaşlık ve kardeşlik duygusunun kurşuna dizilmişliğine karşı oluşturulmuş onurlu bir cevap niteliği de taşıyor! Ben sadece kendi kendisinin kedisi olan, hakikat duygularıyla yıkanmış bir yanı hüzün kokan şiirler okurken güneş ‘nü sızı’ gibi gülümsüyordu. Güneş o kadar hüzzam makamında gülümsüyordu ki; özlem acıkıyor, sözler ‘mahcup bir kırmızıya’ boyanıp, hüzünlü bir geceden gündüze doğru akıyordu. Dil acarı, dil haylazı, dil serserisi, dil sarhoşu olmalı bu şairimiz! Hep bir oyun bahçesi olmuş, hepimizde aşkın damak tadı bıraktığı o şiir parkı ruhu ne kadar da kıvrımlı. Belki de papatya kokan bir yalnızlık onun dizeleri. Bu şairimizin şiirleri ve yazıları çok önemli dergilerde yayınlandı. Yazdıkları “lirik bir hesaplaşma”nın da ötesinde, Bu kitabını özellikle aşkla yazmış ve aşkın kız kardeşi olan hüznü anlatmış. Cemran Öder’in, Pelin Onay için, “küçük hüzünler şairi” tanımına katılmamak mümkün mü? for olarak ‘nü’ oldunuz mu? Siz hiç Doğan Ergül’ün “dağın kalbi” şiirini okudunuz mu? “ Bir dereden geçip, bir çiçeği konuşan” adamı anmadan da geçemem! Ama şuna inanın ki; grameri şahane, yüklemini kaybetmemiş, gücenik makamıyla çıldırasıya iyi şiirler yazıyor ve şairler için de yaşıyor Pelin Onay! Tutku şairi olmak boşuna değil. Yarası derin ve yaralı kalmak için ancak şair olmak gerekir. Yüzyıllar öncesinden kadın olmak derdini de bugüne kadar taşımak kolay değil! Bir yanı ‘isyan’ bir yanı ‘neşvan’ bir şairdir Pelin Onay! “Bir adam çıplak sesle şarkı söylüyor/ sesi üşüyecek diye çok korkuyorum.” Keşke ben de böyle bir dize yazsaydım diyebilirim. İyi şair ve iyi şiir kimsenin kapısını tırmalamaz. Kimseye bulaşmaz! “Ses düşerse kelimeler yara alır” diyebilecek kadar kaç kişi kaldık ki zaten! Daha henüz iyi şiir yazamamış insanlar haddini bilmek zorundadırlar! Ve kim sanat üzerinden siyaseten terbiyesizlik yaparsa; kim şiirin kaderini üzer ve ‘ben sizden daha iyi biliyorum’ şımarıklığını yaparsa, buna hayat kızar! Nerde kalmıştık? Biz yine sese dönelim. Herkesin kalemini sattığı ve ‘avını iştahla yiyen kurtların’ cirit atmak istediği bir ülkede yok artık böyle bir şey! Çığlığını sıkı tut ve yere düşürme sevgili Pelin Onay! Evet, şiirin de kalbe dayandığı günler yaşıyoruz. Düş kanatlarıyla birileri lir çalsa da, blöf görüldü! Ateşimize kar yağsa da çekilmiyoruz hayattan! Bazı acıların dikişleri kaynamaz çünkü! Hangi coğrafyanın kavalından süzülüp geçtiniz ki siz? Dem olmaktan geldi şiir! Kanımız kaynıyorsa şiirdendir! Canımız yanıyorsa “ateşimin altını kısın!” Yumruğu çoktan açılmış bir kavganın ortasında, hayallerini yırtıyorlar şiirlerimizin. İyi bir şiir kitabı okudum bu gece. Adı “Nü Sızı”. Şair Pelin Onay yazmış. Ne kadar da sahici dizeler bunlar! Ben ne zaman güzel ve iyi şiirler okusam, oğlumun şiir gibi gitar çalışı geliyor gözümün önüne! “Kimlerin albümünde fotoğrafım varsa tozunu alsın lütfen, öksürüyorum.” ? U Çin Seddi SAYFA 18 CUMHURİYET KİTAP SAYI 961 ¥