02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ semtle birlikte çizmekmiş. MİSYON ADAMI… Afişlerinde halka bir anlamda eğitim vermesinin yanı sıra espriler de konduruyor İhap Hulusi. Bir ressam, sanatçı ve psikolog ustanın halkla temas ediş tarzını yorumlar mısınız? İhap Hulusi, kendisi için bir afişte en önemli öğenin “buluş” olduğunu söyler, ona göre afiş, seyredenlerin ilgisini çekmeli ve düşündürmelidir. 1980’lerde yaptığı bir röportajda dönemin eğilimlerini eleştirmişti; “Bugünkü afişleri ben beğenmiyorum. Halka hitap etmiyor, ilgi çekmiyor. Sözle çizgi birleşmiyor. Reklam şirketlerinin imkânları afiş sanatçısının lehine kullanılmıyor. Beni sergiye götürdüler. Güzel resim bunlar, ama afiş değil, resim” demişti. Ona göre afiş “sokakta giden adamın durup bakacağı, ilgisini çeken bir unsurdur. “Bu tıpkı müzik gibidir. Beethoven müziği başkadır, sokak çalgıcısınınki başka. Anafikir, günlük hayatta ansızın aklıma gelir, sonra resimlerim. Genellikle afişlerimi küçük boyutlarda yaparım. Sonra projeksiyonla büyütür, temize çeker, ondan sonra teslim eder” biçiminde özetler çalışma sistemini. Tam bir misyon adamı değil mi? Kesinlikle, Türk afiş ve grafik tarihinin öncüsü olmuş, Cumhuriyet öncesi ve sonrasını yaşayarak, yüreğiyle, beyniyle ve bileğiyle yaptığı görsel çalışmalarla yansıtmış, hedef kitleyle iletişimi kurmuştur MARKASI ‘ÜÇGEN’ İMZASI Müsellesten Üçgene” ve “Müsellesten Dreiecke” konsepti nedir? Tarihe mal olan ve çeşitli oluşumlardan geçen İhap Hulusi’nin ‘markalaşmış’ olan üçgen imzası bize ilham oldu. “Müsellesten Üçgene” İhap Hulusi’nin doğumunun 100. yılında oluşturduğumuz konseptin adıydı. Burada müselles Arapçada üçgen anlamına geliyor. Vurgulamak istediğimiz, 1928’deki harf devrimi Cumhuriyet gençliği için en önemli devrimlerden biriydi. Harf devrimi öncesi ve sonrası yaptığı çalışmaları bu çatı altında toplamak çeşitli sergi, panel, konferans ve sempozyumlarla genç nesle tanıtmak ve reklam adamı olgusunda geçmişteki yapılan yazılı ve görsel çalışmaları aynı adlı kitapta toplamak olmuştu. Müsellesten Dreiecke ise az önce bahsettiğim gibi Almanya’da eğitimini almış olması, bu yıl Frankfurt’ta 49. yapılacak olan fuarda ülkemizin konuk ülke olması nedeniyle Almanca’da üçgen anlamına gelen Dreieck’i 100. yılındaki müsellese bir gönderme yaparak bu faaliyetlerin ana başlığı olarak belirledik. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 85. yılında, Marmara Üniversitesi Sultanahmet’teki tarihi Rektörlük binasında faaliyete geçecek olan ‘Cumhuriyet Müzesi’nde tüm eserleri yer alacak. Tabii ki bu çalışmaların 2010 Dünya Kültür Başkenti seçilen İstanbul’a değer katacağına eminim. MERTER’İN İHAP HULUSİ KOLEKSİYONU Ustanın eşya ve eserlerinden oluşan geniş bir koleksiyonunuz var. Bu nasıl başladı? 15 yılı aşan bu sevda serüveninin neticesinde büyük özverilerle kronolojik CUMHURİYET KİTAP SAYI 961 diyorum, “Siz terasta bekleyin ben haber vereyim” diyor. Gözlerime inanamıyorum, sanki karşımda bir Hollywood yıldızı duruyor, uzun boylu, sabahın erken saatleri olmasına karşın şık giyinmiş bir dev. MERTER’İN ŞİİRİ… Tokalaşıyoruz, kocaman ellerinde ellerim kayboluyor sanki. Ama sıcak gülümsemesi ve samimiyetiyle yıllardır tanışıyor gibiyiz. Kısa bir sohbet oluyor. Bu tanışmayla başlayan sevda serüveninde üç yıl önce onun için (Şaheser lakaplı üstat için) yazdığım şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir Sevda Yolculuğu Bu… Bir sevda yolculuğu bu Karşılıksız çıkılan Beklentisi olmayan Bir tutku, bir istek bu Bir sevda yolculuğu bu Sanki bir ömür boyu yaşanmış Tutkulu, heyecanlı, umut dolu Bir şeyler anlatacak yeni kuşaklara zin onuncu yılında (1933) armağan ettiği imzalı, Zenith marka gümüş saat almaktadır. ‘NE GÜNLERDİ AMA BE!’ İhap HulusiEnder Merter kesişmesi ilk nasıl gerçekleşti? 80’li yıllar, Türkiye yine bir darbeyi atlatmış, Özal’ın deyimiyle globalleşen dünyada, dünyaya açılan, bilgisayar, internet gibi teknolojik terimlerin telaffuz edildiği zamanlar. Sabah erken saatlerde bir ada vapuru, yolcular her zamanki mutat yerlerinde. Çaylar geliyor, bir taraftan sabah alınan poğaçalar kese kâğıdından çıkarılıyor, diğer taraftan gazeteler göz ucuyla okunuyor. Vapur Kınalıada’ya yaklaşıyor, bir gazeteci ağabey “Burada zamanın en iyi grafikeri İhap Hulusi Görey oturuyor. Ne günlerdi ama be!” diyor. İlgimi çekiyor, ne de olsa aynı meslek, ben soruyorum o anlatıyor. Ertesi sabah yine aynı vapurda, önceki geceden aklımda kalan soruları soruyorum, o anlatıyor. Bir cumartesi sabahı habersiz, randevusuz evine gidiyorum. Kapıyı bir kadın açıyor, “İhap Hulusi Görey burada mı” Bir sevda yolculuğu bu Sanki hiç çıkılmamış Yaşanmamış gibi soğuk, belirsiz Anlatılır değil, yazılır değil Akmayan kan gibi Bir sevda yolculuğu bu Tüm bu duyguları yansıtan Sanki geçmişte yaşadığım gibi Bir gerçek bu yolculuk Bir sevda yolculuğu bu Tıpkı Yahya Kemal’in sessiz gemisi misali Hareketsiz ama duygu yüklü Dolu dolu… Sanki bir sevda masalı bu İnsanların hayat gaileleri ile dolu Emek var, ekmek var Sevgi var, aşk var Ama bunları çocuklara anlatmak var Bir sevda yolculuğu bu Üstünde durulası var Sizlerle paylaşmak var GÖREY KİTABI FRANKFURT’A GİDİYOR Ekim ayında gerçekleşecek Frankfurt Kitap Fuarı için hazırladığınız bir mini kitap projeniz de var, anlatır mısınız? Kültür ve Turizm Bakanlığıyla ortak gerçekleştirilen İhap Hulusi Görey’in son hazırladığım kitabı “Bir Sevda Serüveni; İhap Hulusi Görey 110 Yaşında” Türkçe ve Almanca olarak hazırlandı, basımını FRS Matbaa üstlendi. Kitap avuç içi (6,5x8cm) boyutunda, 224 sayfa olması. Bu kitap kendi özel standında onlu olarak sanatseverlerle buluşuyor. İçeriğinde biyografisi, kişisel eşyaları, eğitimi, yurtdışı ve yurtiçi çalışmaları, son dönemde yaptığı hat ve suluboya işleri ve skeç defterlerinden örnekler bulunuyor. Bir Sevda Serüveni öncelikle üstadın 110. yaşını anma ve Türkiye’nin konuk ülke olduğu Frankfurt Kitap Fuarı için özel olarak hazırlandı. Burada bir önemli husus da İhap Hulusi’nin eğitimini Almanya’da Haimann Schule ve Kuntsgewerbe Schule yapmış olması. Fuarda bir de sergisi olacak. ? [email protected] Cumhuriyet’i Afişleyen Adamİhap Hulusi Görey 110 Yaşında/ Ender Merter/ Literatür Yayıncılık/ 144 s. SAYFA 17 olarak hazırladığım bu koleksiyon sektörümün öncüsü olan İhap Hulusi Görey’in ve Cumhuriyetimizin görsel tanıklığını yapmakta. Bu konuda birçok yazılı kaynak da bulunabilir. Burada vurgulamak istediğim kronolojik olarak sıralanmış bir koleksiyon yok. Onun için çok okumasını sevmeyen bir toplum olduğumuzdan bu koleksiyon ayrı bir önem kazanıyor. Koleksiyonda ilk dönem yapılmış çini çalışmalar, skeç defterleri, renkli (suluboya) ve siyah beyaz ilanlar, hatlar ve suluboya resimlerle çeşitli şahsi eşyaları bulunmakta. Tabii bunların içinde en önemli yeri Atatürk’ün Cumhuriyetimi Kulüp Rakısı etiketi, birer yudum aldıkları kadehleri masanın üzerine koymuşlar tatlı tatlı sohbet ediyorlar. Arkası dönük olan şair, milletvekili Fazıl Ahmet Aykaç, yüzü dönük olan ise kendisi. Yer: Anadolu Kulübü/ Büyükada.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle