Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
¥ mak zorunda kalıyoruz; hiç hak etmediğimiz halde... ÇELİK GÜLERSOY EKOLÜ Çelik Gülersoy ve estetik değerler… Biraz daha açar mısınız? Estetikten, sanat değerinden, temizlikten, kültürden ve dürüstlükten (özellikle dürüstlükten) taviz vermeyişi olmazsa olmazlarıydı. Elinin değdiği her eserde de en çok, sosyal dokuya uyum sağlaması, tarihi görünümün sürmesi, dejenere edilmemesi, çağdaş işleve kavuşması ve “en güzel”in bulunmasına özen gösterirdi. Çelik Gülersoy’la Konukevi bançesinde ‘Bir Tatlı Huzur’... Araştırmalarını gezerek, okuyarak, bakarak, konuşarak diler. “Rafine medeniyet” derken asla ve düşünerek yaptı; yöntemi ise bütün bir “asalet sınıfı”nı kastetmiyorum. Pabu araştırma ve incelemeden sonra kenris’te, Tokyo’da, Baku’da ya da İzdi zevki selimine güvenmesi ve tercihmir’de yaşayan temel kültüre sahip sade lerini ortaya koymasıydı. Zaten o döbir vatandaşı kastediyorum. nem “Tek Adam” dönemiydi, başarNitekim yüksek makam sahiplerinin mak için öyle gerekiyordu. çoğu ona tereddütle bakarken İstan“EFES İÇİNDE UKDE KALDI” bul’daki sade vatandaş, yerli İstanbullu ona çılgınca bağlandı. Bu bağlanışların İçinde ne ukde kaldı? Yaşama geçirbelgelerinden örnekler de kitapta yer meyi planladığı başka neler vardı? almaktadır. İçinde ukde kalmaz olur mu? Çelik Gülersoy adını daha önce hiç “Efes”i ıslah etmek istiyordu mesela; bu duymamış yığınların sorunu, onları vaamaçla son yıllarında beni oraya gönroş ve arabesk kültürle sınırlayıp hapsedermişti. İstanbul’da trafikten arındırılden sosyal kültür, daha doğrusu milli mış bölgeler yaratmak, insanların çokültürsüzlük politikamızdır. Batı düncukluklarını ve gençliklerini yaşayabileyasından geri kalmamızın başlıca nedecekleri asıl İstanbul’un eşsiz nostaljisini ni de zaten budur. O yığınlara bu kitap, tekrar canlandırmak istiyordu. Ben de belki hayatın gerçek değerini ve Çelik şimdi şöyle diyorum: Kim bilir, belki Bey’i tanıtabilecektir. bir gün… İnsanlara neler dedi ve demek istedi “AYDINLANMA, AKIL VE en çok? GÖNÜL TUTKUNU” İnsanlara yaşama sevinci vermek is “Aydınlanma ve akılcılık felsefesinin tedi, ama bunun yolunun varoş zevkininançlı bir mensubuydu” sözlerinizden den değil, gerçek bir sanat zevki ve tahareketle sormak istiyorum; bu dengeyi rih kültüründen geçerek varmak oldubu kadar başarıyla nasıl kurmuştu? Ayrığunu anlatmak istedi; örnekler vereca hayranı olduğu ama körü körüne asla rek... bağlanmadığı “Batı” medeniyetini nasıl “TURİNG ONUN YUVASIYDI” uyarlamayı ve yaşamayı tercih etmişti? Türk milletinin daha da genişi Doğu Turing, Gülersoy’un, dolayısıyla İsinsanının üstün hasletleri ile Batı medetanbul’un yaşamında nasıl bir dönüm niyetinin sanat, kültür, estetik, mesai, noktasıydı malum... Son soruda bunu ciddiyet, sorumluluk, objektiflik, kuralaçar mısınız? cılık, teknik ve terakki niteliklerini kay “Turing” onun yuvası, onu yetiştinaştırmak istiyordu. “Batıya Doğru” ren büyük “mektebi”dir. Turing Gülerbu amaçla yazılmıştır, bir “seyahatnasoy’u yetiştirdi, Gülersoy Turing’e bu me” olarak değil… büyük misyonu kazandırdı ve İstanbul, Bunun için de ilk şart, aydınlanma çabin yıllık hayatında Gülersoy’la bir döğını yaşayabilmek, felsefe ve düşünüşte nüm noktası yaşadı. aklı öne çıkarabilmekti. Zaten aklı da Bir halis evladı onun; bütün Bizans, bize Tanrı vermiş değil midir? Onun Osmanlı, Geç Osmanlı ve Cumhuriyeverdiği bir imkânı kullanırken neden tetin ilk dönemleri kültürlerini ve de İsreddüt ederiz? Âlemde doğrudan doğtanbul doğasını özümseyerek, hiçbirini ruya onun tarafından yapılan ve yaratıreddetmeyerek, hepsini severek bunlalan iki şey var: Akıl ve gönül… Gerisi rın dejenere edilmesini, yok edilmesini ya doğrudan, ya doğadan yararlanarak önlemeye adadı kendini. yaptığımız insan eli eserler… Büyük bir İstanbul savaşçısı olarak, Burada kişisel bir tespitimi sizinle gerçek bir ‘hemşehri’nin, şehrinin büpaylaşmak istiyorum: Batı insanının kutün bir tarihine sahip çıkması ve benimmaşı (malzemesi) zayıf, terzisi (işlemesi) semesi gerektiğinden hareket ederek, mükemmeldir. Türk insanının ise tam bir Bizans sarnıcını da, bir Osmanlı koaksine, kumaşı (malzemesi) mükemmel, nağını da, bir İstanbul çınarını da, bir işçiliği fevkalade zayıftır. Cumhuriyet aydınının villasını da, aynı Onlar, kalıtımsal olarak çok da yüközen ve sevgiyle temizlemeye, kurtarsek hasletlerle dünyaya gelmeyen, içinmaya, yenilemeye ve hayata kavuşturde insani nitelikleri zayıf olan egoist maya girişti; bunun özgün ve eşsiz eserfertlerini müthiş bir eğitimle çok yararlerini ortaya koydu. lı, uyumlu ve başarılı insanlar olarak yeOnun için Gülersoy, Konstantinopotiştiriyorlar; biz doğuştan, atalarından lis’ten devren gelen İstanbulumuzun taaldıkları yüksek hasletlerle dünyaya gerihinde unutulmaz bir dönüm noktasılen Türk çocuklarını “saldım çayıra dır. ? Mevlam kayıra” anlayışı ile, doğru dügamzeakdemir@cumhuriyet.com.tr rüst eğitmeye zahmet etmediğimiz ve Çelik Gülersoy Senfonisi/ Dr. Uğur değersizlikler, karanlıklar içinde başıİbrahimhakkıoğlu/ Çelik Gülersoy Vakfı boş bıraktığımız için problemli kişilerYayınları/ 561 s. den oluşan bir toplumun içinde yaşaCUMHURİYET KİTAP SAYI 956 SAYFA 21