Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Erik Orsenna’nın ‘Pamuk Ülkelerine Yolculuk’u... Sıra dışı bir seyahat Elimizdeki yeni seyahatnameler, merak duygumuz bir zamandan beri iyice acayipleştiği, etkisini yitirdiği için belki biçim değiştirmiştir. Ama yolculuk özlemini yine de taşıyabildikleri, kamçılayabildikleri söylenebilir. Bu nedenle belki daha farklı yolculuklar yapılıyor artık. Yolcuyazar, farklı nedenlerle başlıyor işe. Erik Orsenna, bu soy yolcuyazarlardan. Pamuk Ülkelerine Yolculuk, bize dünyamızın nerede, ne konumda bulunduğunu gösteriyor. Pamuk ülkelerini Orsenna ile birlikte dolaştığınız zaman küreselleşmenin yöntemlerini, etkilerini görüyorsunuz. yacaklardır; Dokuz Gitarda Dünya Tarihi adlı son derece ilginç, küçük roman, adından da anlaşılabileceği gibi, tarihimizin seçilmiş noktalarından sahneler yaratarak, böylece gitarın sahneye çıktığı anları tespit ederek –Zweig’ın İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar’ındaki gibi seçilmiş zamanlardır bunlar ilerliyordu. Orsenna, benim arada bir, “Acayip bir yaratık” demekle sevdiğim yazarlardan. Yazdıklarının ilginçliği kendisinin ilginçlik peşinde olmasından kaynaklanmıyor çünkü. Bunları, Erik Orsenna’nın Pamuk Ülkelerine Yolculuk / Küreselleşme Üstüne Küçük Elkitabı’nı okuyunca düşündüm bir kez daha. neticiler de bilincinde bunun: “Açığımız olduğu için bize yükleniyorlar. Ama kimse bu açığın sebeplerini ele almıyor. Devletlerinden aldıkları sübvansiyonlar olmasa, Amerikalı çiftçiler pamuğu bizimkinden daha pahalı üretirler. Bağımsızlıktan bu yana üretimimizi yirmiye katladık. Kırk yıldır, her gün, kendimizi daha iyi hale getirmek için mücadele ettik. Rekabet oyununu sonuna kadar oynadık. Hem de kazanma şansımız olmaksızın, zira en güçlü oyuncu hile yapıyor” diyorlar. Bu bakımdan, bunu artık bu noktada çıkarabiliyoruz, hammadde, bir kere bulunmaya, üretilmeyegörsün, o coğrafya önce kentleşmeye, sonra yoksullaşmaya başlıyor. “Altına hücum”cuların sonunu biliyoruz, diye açıklıyor Orsenna. Pamuğun keşfi, sonuç olarak olağanüstü elbette. Ama bu alana girmek, bunun getireceği ekonomiye sahip olmak isteyen ülkelerin pamuk tarlalarına yer açmak üzere giriştikleri iş, o tarlalar için pek de iç açıcı olmamış. Böylece ortaya son derece ilginç, neredeyse istatistiksel çalışmalar, mesleki Ë Faruk DUMAN ir süreden beri, özellikle Ankara ile İstanbul arasındaki insanların yaşam biçimleri, davranışları, alışkanlıkları ve görünüşlerine dek farkı gördükten sonra, seyahatnameler, yolculuk günlükleri ve bunlara benzer notlar ilgimi daha çok çeker oldu. Üstelik, kimi hazır bilgiler zaten vardı, sözgelimi, kentin tarihi, doğası, toprağın tarzı… Değiştirir bunlar insanı. Yabancıyı da, yani oraya sonradan gelmiş kişiyi de değiştirir, onu başka biri kılar. Sonra tanıdıkları da bir gün çıkıp ona ne kadar değiştiğini, adeta farklı bir insan olduğunu söyleyiverirler. Bu nedenle, bir seyyah için, sezgisi güçlü biri için hele, gördüğü yerleri yüceltmek arzusu, neredeyse kaçınılmazdır. Ki Piri Reis’in insan biçimli birtakım totemleri birer kişi, gezip gördüğü yerlerin halkından birer acayip, canlı yaratık gibi anlatmaya kalkışması bundandır. Zira, toprağın değiştirme, yenileme ve doğurma gücüne bir meydan okumadır bu bana göre; bize abartı gibi görünen budur. Elimizdeki yeni seyahatnameler, merak duygumuz bir zamandan beri iyice acayipleştiği, etkisini yitirdiği için belki biçim değiştirmiştir. Ama yolculuk özlemini yine de taşıyabildikleri, kamçılayabildikleri söylenebilir. Bu nedenle belki daha farklı yolculuklar yapılıyor artık. Yolcuyazar, farklı nedenlerle başlıyor işe. Erik Orsenna, bu soy yolcuyazarlardan. Daha önce Türkiye’de, Can Yayınları tarafından Uzun Zamandan Beri, Dokuz Gitarda Dünya Tarihi adlı romanları yayımlandı. Okuyanlar anımsa B BİR DÜŞÜNCE KİTABI Birincisi, bu kitap elbette alt başlığında açıklandığı gibi bir düşünce kitabı. İkincisi, üst başlıktan da anlaşılacaktır, bir yolculuk metni bu. Üstelik, DideKÜRESELLEŞMENİN ETKİSİ rot’nun Ansiklopedi’sinden alınmış bir Pamuk Ülkelerine Yolculuk, bize pamuk levhasıyla başlayan bir yolculuk dünyamızın nerede, ne konumda bukitabı. “Hammaddeler yeryüzünün bize lunduğunu gösteriyor. Pamuk ülkelerini armağanlarıdır” diye başlıyor Orsenna, Orsenna ile birlikte dolaştı“Her hammadde, mitolojisiyğınız zaman küreselleşmele, diliyle, savaşlarıyla, şehirnin yöntemlerini, etkilerini leriyle, iyisi, kötüsü ve renk görüyorsunuz. Kanımca, renk sakinleriyle bir evrenbundan böyle, yaşadığımız dir. Ve her hammadde, kençağı anlayabilmek için, oldini anlatırken, kendince gegulara daha yakından bakzegeni de anlatır.” mak zorunda kalacağız. ZiOrsenna’nın bu tespiti yera her işin, önümüze koyrinde; özellikle, yaşadığımız duğumuz her eşyanın, bize çağa farklı yerlerinden basöyleyeceği bir şey olacak. kan, bakmayı seven kişiler Bunları düşünürken aklıiçin, her hammadde, diyecema Türkiye’nin pamuğu ğim her nesne, bir çıkış nokgeldi. Orsenna, Türkitasıdır. Yaratıcılığımızı kamye’den söz ediyor etmesine. çılayan budur. Bu nedenle Ancak bizde üretim daha Orsenna’nın çalışması zihin düşük, görünen bu. Ama açıcı nitelikte. benim aklıma nedense, daPamuk Ülkelerine Yolcuha bu kitabı elime alır alluk, yedi bölüme ayrılmış. Bu maz Yaşar Kemal’in Hüyedi bölümün başlıkları şöyyükteki Nar Ağacı adlı kısa le: Mali: Dokumak, konuşromanı geldi: Romanda Çumak, özelleştirmek; ABD: kurova köylerinden üç arLobiye şükürler olsun; Brekadaş işsizlikten kırılmamak zilya: Geleceğin çiftliği; Mıiçin denklerini toplayıp, ne sır: Yumuşaklık üzerine; Özyapalım belki bir iş bulubekistan: Karın armağanı; ruz, diyerek yola düşerler. Çin: Komünist bir kapitaİçlerinden biri, Memet, belizm; Fransa: Cephe hattı. Bu nim ablamın bir çiftliği var, yedi ülke, birer pamuk tarlagidip ondan yardım isteyesı. Pamuk üretiminde başı lim, diye tutturur. Giderler. çeken ülkeler. Orsenna bu Marshall yardımının geldiği ülkelere yaptığı yolculuklaryıllardır. Tarlaları artık köydan gezi izlenimlerini anlatılüler değil, motorlar süreyor elbette ama bununla yecektir. Memet, ablasının katinmiyor. Gittiği bölgelerin pısında gıcır gıcır bir traktarihsel gelişimlerini, bu gelitör görür. Tabii abla değişşim içinde pamuğun keşfini miştir artık; kapı dışarı edive üretimin nasıl başladığını, lirler… Pamuk Ülkelerine buna, yani “beyaz altın” deYolculuk’u okuyun. İyi bir nen pamuğa sahip olmak için yazarın yolculuklarını değil verilen ekonomik savaşları yalnızca, kaderimizin insanaktarıyor. Örneğin Amerilığın kaderiyle nasıl baş baka’nın, sözgelimi Mali için şa yürüdüğünü de okumuş özelleştirme politikaları önerolacaksınız. ? diğini, hatta zorladığını, buna karşılık kendi çiftçileri söz Pamuk Ülkelerine Yolcukonusu oldukta bu çiftçileri luk/ Erik Orsenna/ Çev: Sonasıl sübvansiyonlarla varsıl Erik Orsenna, yolcuyazarlardan. Daha önce Türkiye’de, Can Yayınları tarasi Dolanoğlu/ Metis, Nisan kıldığını anlatıyor. Orsenfından Uzun Zamandan Beri, Dokuz Gitarda Dünya Tarihi adlı romanları ya2008/ 212 s. na’nın konuştuğu Afrikalı yö yınlandı. CUMHURİYET KİTAP SAYI 954 bilgiler içeren kitaplar dışında hiç değinilmemiş bir “düşünsel hammadde” çıkmış oluyor. Orsenna pamuk konusunu öyle kuru kuruya da anlatmıyor elbette. Bakın Teksas düzlüklerini anlatmaya nasıl başlamış: “Dümdüz uzanan bir ülke nedir? Sağduyu, buna cevapların en iyisini verir: Köpeğin için endişelenme. Onu kaybetme ihtimalin hiç yok. Nereye kaçarsa kaçsın, üç gün üç gece boyunca koşsun, onu asla gözden kaybedemezsin. (…) Gezegenimiz, bizi uyarmadan, yuvarlak olmaktan birden vazgeçmiş olmasın?” Orsenna, kitabında, Malili kamyoncuların, yani bu yol sanatçılarının kamyonlarına yazdıkları kimi sözleri, sloganları çok yaratıcı bulduğunu söylüyor, bizimkilere baktıkta bu sözler bana pek kuru geldi. İşte birkaç örnek: “Her şey geçer,” “Geleceği kim bilebilir,” “Dostlarımdan korkuyorum, senden bile…” SAYFA 4