Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Türkçe Günlükleri rhan Kemal Külliyatı tamamlanıyor. Everest Yayınlarından çıkan yeni baskılar, roman, öykü, oyun… çeşitli türlerdeki Orhan Kemal kitaplarını okurla buluşturmayı sürdürmekte. Roman: “Arkadaş Islıkları”, “El Kızı”, “Hanımın Çiftliği”, “Suçlu” ve “Baba Evi” Öykü: “Ekmek Kavgası”; Oyun: “Bütün Oyunlar 1”; Günlükler ve şiirler: “Yazmak Doludizgin” Büyülü Fener Yayınlarından çıkan, Milli Eğitim Bakanlığının 100 Temel Eser kapsamında önerdiği bir de çocuk kitabı: “İnci’nin Maceraları”. FEYZA HEPÇİLİNGİRLER O 10 Mayıs Cumartesi 11 Mayıs Pazar “Bireysel çabaların yetmeyeceği düşünülmeden, bu dili kendi dili sayanların tümü, kendisini Türkçeyi korumak ve zenginleştirmekle yükümlü saymalı.” Bu tümcede, gösterdiğim sözcükler atılıp bu ikisinin yerine “herkesin” diye bir sözcük konursa ne olur? Tümce bozulur, “Bireysel çabaların yetmeyeceği düşünülmeden, bu dili kendi dili sayan herkesin Türkçeyi korumak ve zenginleştirmekle yükümlü saymalı.” biçimini alır. Bozulmakla kalmaz, kendisini kuranı, Türkçeyi bilmez, meramını anlatamaz konumuna düşürür. Vatan Gazetesi’nin eki Pazar Vatan için istenen yazıyı gönderdiğimde, yazdıklarımı beğenmeyip kendilerince düzeltmeye kalkacakları hiç aklıma gelmemişti. “Dilini sevmeyen, ülkesini seviyor olamaz çünkü.” diye biten yazının bu son tümcesini de beğenmemişler ki onun yerine de yine bozuk, hem de kolay kolay düzeltilemeyecek kadar bozuk başka bir tümce eklemişler: “Ayrıca bireysel önlemlerle de kalmayıp, hükümetin yetkili birimleri ve sivil toplum kuruluşları Türkçe’yi zendirici uygulamalar ve yaptırımlar uygulaması ve yeni re formlar getirmesi gerekiyor.” Hedef, beni Türkçe hakkında kitaplar yazan; ama “cümle kurmaktan aciz” bir garip insan haline getirmekse bu hedefe pekâlâ ulaşılmış. Soyadımı bile uzun bulup “ler” hecesini atarak kısaltmış olmalarına karşın, beni yıpratmak gibi bir amaçları olamaz. Niye olsun? Beni tanımazlar etmezler; bana niçin düşmanca bir tavır takınsınlar? Asıl düşündürücü olan iki nokta var. İlki, gazetecilik ahlakı açısından, dürüstlükle bağdaşmayan tutum: Görüş istediğiniz kişinin söylediklerini değiştirme hakkınız, hele hele söylemediği sözleri, onun ağzından yazma şansınız olamaz. Olmamalı. İkincisi ise Türkçe açısından, karşısında bulunduğumuz ibret verici durum: Bir tümcenin başını sonuna bağlayamamak, tümceyi bozduğunu fark edemeyecek kadar Türkçeden uzak olmak, eğitimli kişilerin hiçbirinde affedilir bir durum değildir; gazetecilikte ise bağışlanır yanı olamaz. Türkçe sözcüğünün yazımıyla ilgili yanlışlarımın (!) düzeltilmeye kalkılmasına bir şey demiyorum; durumun doğurduğu fırsatı değerlendirerek konuya bir kez daha dikkat çekmenin yararlı olabileceğini düşünüyorum yalnız: “Türkçeye, Türkçenin” derken kesme işareti kullanmak gerekmez. Türkçe yazılmış bir yazıyı okuyan herkes Türkçenin bir dil adı olduğunu bildiğine göre, sözcüğün, “Türkçe’ye, Türkçe’nin” diye kesme ile ayrılmasına gerek yoktur. sın diye değil, anıları da keyifle okunsun diye yazılmış bir kitap: “Barba’nın Mezeleri” (Alfa Yayınları). Literatür Yayıncılıktan çıkan “Zaman Satan Dükkân”, kapakta söylendiği gibi, “Büyükada’dan İnsan Manzaraları”nı anlatıyordu. Kavli Vasil’i, Padre’yi, Balıkçı Karlo’yu, Gogo’yu, Marangoz Cimo’yu, Patera’nın Takımını ve Çarşı’yı… Fotoğraflarla, yeşil yazılar, kırmızı başlıklarla, çekici bir kapakla… Fıstık Ahmet’in, anıları canlandıran, renkli, alabildiğine akıcı bir anlatımı var zaten. Geçmişe tatlı tatlı dalınıp gidilerek okunuyor yazdıkları. “Barba’nın Mezeleri”nin bendeki iki nüshasından birini İstanbul’da bıraktım; ötekini buraya getirdim. Ayvalık’ta daha çok gerekecek. Bu, yazarın öteki kitapları gibi okunması keyifli bir kitap değil yalnız; aynı zamanda işlevsel. Pazardan aldığım torikten hemen bugün, kitaptaki tarife göre, az tuzlu lakerda yapmakla işe başlıyorum. 19 Mayıs Pazartesi Melih Cevdet Anday’ın “Bir Defterden” adını taşıyan günlüklerinde alıntıladığı, demek ki onun süzgecinden geçmiş sözlerden bir demeti, bayram kutlaması niyetine sunuyorum: “Demokrasi olmayan yerde sosyalizmden, sosyalizm olmayan yerde de demokrasiden söz edilemez.” Rosa Luxemburg “Kaynak bizi sık sık gelecekten karşılar.” Heidegger “Bir sanatçı bütün felsefelerden yararlanabilir.” Lenin “İnsan bir devletin yurttaşı olduğu gibi zamanın da yurttaşıdır.” Schiller “Aydınlanmış insan doğayı kendine dost kılar.” Schiller “Bireycilik başkalarını kendimiz yoluyla anlatmaktır.” Ionesco Marx, ekonomiden başka geçerli belirleyici tanımamak biçimindeki yaklaşım karşısında, “Bütün bildiğim, kendimin Marksist olmadığıdır.” demiş. Herakleitos şöyle demiş Hesiodos için: “Bir şey bilmez, geceyle gündüzün aynı olduğunu da bilmez.” “Yoksulluğu ortadan kaldırmanın insanın ruhuna ne gibi bir yararı olabilirdi.” Dostoyevski ? www.feyzahepcilingirler.com feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı34349 Yıldız / İst. 17 Mayıs Cumartesi Ayvalık kıştan bıkanları ağırlıyor. Hafta sonuna, bir günlük 19 Mayıs tatilinin eklenmesi, bencileyin yazı özleyenleri buraya çekmeye yetmiş. Pazaryeri cıvıl cıvıl, sahil kalabalık… Tur otobüsleri meydanı doldurmuş. Yazın eli kulağında. Balkonlara masalar atılacak, yazlıklarda mangal sefaları başlayacak, içkiler içilecek. Peki, neler yenecek; içki sofraları için hangi mezeler hazırlanacak? Fıstık Ahmet (Tanrıverdi) tarafından, yalnız tarifler keyifle yapıl B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şairin dizeleri ve yayımlandığı derginin adı ortaya çıkacaktır. 1 G 2 I 3 F 4 E 5 E 6 B 7 K 8 B 9 K 10 K 11 C 12 A 13 A 14 F 15 F 16 G 17 C 18 E 19 C 20 F 21 D Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 50 40 61 73 75 I. Bir Rus savaş uçağı. 22 C 23 G 24 L 25 E 26 H 27 C 28 E 29 E 30 E 31 A 32 E 70 2 79 33 A 34 E 35 C 36 B 37 C 38 K 39 C 40 H 41 J 42 K 43 H J. Monarşist eğilimli, günlük İspanyol haber gazetesi. 44 H 45 B 46 C 47 A 48 G 49 L 50 H 51 L 52 C 53 H 78 41 77 54 E 55 B 56 H 57 H 58 K 59 E 60 M 61 H 62 E 63 F 64 G 65 E 66 K 67 F 68 E 69 A 70 I 71 E 72 M 73 A 74 E K. Edebiyat tarihimize 1631’de IV. Murad’a ve 1640’tan önce I. İbrahim’e sunduğu birer risale ile geçen, bu risalelerde Osmanlı devletinin gerileme nedenlerini açıklayan, ünlü devlet adamı. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “... Alkaya” (anarşist şair). 75 H 76 H 77 J 78 J 79 I 80 F 81 L 82 G 83 D 84 F 58 42 9 10 7 66 38 L. Aziz Nesin’in bir oyunu. 31 69 47 33 13 12 83 21 3 80 14 20 84 67 15 63 81 51 49 24 B. Ünlü bir çizgi roman. E. İkinci Yeninin Papazı Ece Ayhan’ın kült şiirlerinden biri. 36 8 55 6 45 G. İskendername ve Cemşid ü Hurşid adlı mesnevileri de yaratan, XIV. yüzyıl divan şairi. M. İffet, namus. C. “Ne olurdu bir kadın elleri avucumda/ Bahsetse yaşamanın tadından başucumda/ ... ...” (Necip Fazıl Kısakürek). 18 5 65 28 25 68 4 54 74 32 71 76 60 72 64 1 16 82 23 48 953. sayının çözümü: A. BÜLBÜLÜ, B. İRDELEME, C. RDP, D. İLA, E. NÖBET, F. CAYDIRILIŞ, G. İŞARETLEME, H. AKINTIYA KÜREK, I. YILLARIN, J. İZZET YASAR, K. NOVEL. Şiir: “Tozla ve rabbin telaşıyla kaldırılırken ölüler bir yüzün tercümesine takılıp yaşamayı denediler” 11 37 46 17 22 27 35 52 19 39 34 59 29 30 62 H. Başucumdaki Müzik ve Konuştuğumuz Gibi Uzaklara adlı yapıtları da yaratan yazar. D. Finlandiya’daki Turku kentinin İsveççe adı. F. Paul Bowles’in sinemaya da uyarlanan bir romanı. 53 57 56 43 26 44 CUMHURİYET KİTAP SAYI 954 SAYFA 39