26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Alev Coşkun’la ‘Samsun Öncesi Bilinmeyen 6 AY’ Çarpıcı gerçekler Osmanlı İmparatorluğu dağılıp yer yer işgal edilirken, Mustafa Kemal nasıl oldu da Samsun’a gitti? Samsun’a ayak basar basmaz hemen bir ay sonra nasıl oldu da ünlü Amasya ihtilal bildirisini yayımladı, daha sonraki birkaç ay içinde Erzurum ve Sıvas kongrelerini gerçekleştirebildi? Nasıl oldu da Kuvayı Milliye’yi canlandırdı? Nasıl oldu da Anadolu’daki çoban ateşlerini bir araya getirebildi? Genç yaşında Yıldırım Orduları Komutanlığı rütbesine kadar yükselen Mustafa Kemal, Osmanlı devletinin ateşkesi kabul ettiği ve 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Antlaşması’ndan 14 gün sonra 13 Ekim 1918’de İstanbul’a geldi, 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan ayrıldı. Arada geçen 6 ayda neler gördü, neler yaptı? Alev Coşkun’un yeni kitabı Samsun Öncesi Bilinmeyen 6 AYİşgal, Hüzün ve Hazırlık’ta Kurtuluş Savaşı ve Atatürk hakkında bilmediklerimizi açıklıyor. Devrime ve Ata’ya saygımızı daha da pekiştirecek perde arkası gelişmeleri ortaya çıkarıyor. Son dönemlerde alternatif tarih yaratma gayretlerine hız veren kimi çevrelerin asılsız iddialarını somut belgeler ışığında çürütüyor. Alev Coşkun’la yeni kitabını konuştuk... “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak mahiyet alır...” Mustafa Kemal Atatürk geçtiler, Atatürk Anadolu’ya geçişte geç kaldı” ve bunun gibi deli saçması birçok iddia… “Milli Mücadelemizle ilgili bilgilerimizin yeterince derine gitmediğini gördüm” diyorsunuz kitabınızda... Bunu konularla ilgili belgeler üzerinde incelemeler yaparken, Atatürk’e verilen ve geniş yetkilerle donatılmış kararnamenin, padişah tarafından değil Atatürk’ün bizzat kendisi tarafından oluşturulduğunu, kararnamenin önemli noktalarını Atatürk’ün bizzat dikte ettirip yazdırdığını saptadığım zaman anladım. ŞOK BİLGİLER İnanılması güç bir diğer nokta şudur: Atatürk, Mondros Ateşkesi’nden sonra Osmanlı devletini düştüğü zor durumdan kurtarmak için harbiye nazırı (savaş bakanı) olmak istiyordu. Bunun altında yatan temel nedenleri ortaya çıkarmaya çalışırken, Atatürk’ün son çare olarak Padişah Vahdettin’i Anadolu’ya geçirip, milli mücadeleyi padişahla birlikte yönetmek istediği gerçeğiyle karşılaşınca, birçok noktayı henüz bilmediğimize kanaat getirdim. Bunları kaçımız biliyorduk. Atatürk Nutuk’a “1919 yılı Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım” cümlesiyle başlar ve 1927 yılına kadarki dönemi belgeleriyle ortaya koyar. Oysa Atatürk’ün Samsun’a gitmeden önce işte o 6 ay kaldığı mütareke İstanbulu’ndaki yaşamı, çok önemlidir. Ancak, bu konuda ayrıntılı bir inceleme de yoktur. Türkler, 19191922 arasında, tüm mazlum milletlere örnek olan, emperyalist işgalcilere karşı ilk direniş ve bağımsızlık savaşını gerçekleştirdiler. Bu büyük destansı savaş okullarda temel olarak şöyle öğretiliyor: Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı, Erzurum ve Sıvas kongrelerini topladı, TBMM’yi Ankara’da açmayı başardı. Düzenli ordu kuruldu, üç yıla yakın süren savaşlar sonunda ordumuz zafer kazanarak vatanı kurtardı. Bu kadar… HEY GİDİ ÇOBAN ATEŞLERİ… Yasak savar gibi… Yani, ellerinde olsa onu da yazmayacaklar neredeyse.. Osmanlı İmparatorluğu dağılıp yer yer işgal edilirken, Mustafa Kemal nasıl oldu da Samsun’a gitti? Samsun’a ayak basar basmaz hemen bir ay sonra nasıl oldu da ünlü Amasya İhtilal Bildirisi’ni yayımladı. Sonraki birkaç ay içinde Erzurum ve Sıvas kongrelerini nasıl gerçekleştirebildi? Nasıl oldu da Kuvayı Milliye’yi canlandırdı? Nasıl oldu da Anadolu’daki çoban ateşlerini bir araya getirebildi? Bunların altyapısı neydi? Genç yaşında Yıldırım Orduları Komutanlığı rütbesine kadar yükselen Mustafa Kemal, Osmanlı devletinin ateşkesi kabul ettiği ve 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Antlaşması’ndan 14 gün sonra 13 Ekim 1918’de İstanbul’a geldi, 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan ayrıldı. Dolu dolu 6 ay.... Dolu dolu... Ve ölesiye zor, acı… Mustafa Kemal bu 6 ayda İstanbul’da ne yaptı? Bir yandan düşkünlüğün, yoksulluğun, öte yandan her türlü eğlencenin yan yana kol gezdiği mütareke İstanbulu’nda vur patlasın çal oynasın vakit mi geçirdi, yoksa Anadolu’da yapacağı çalışmaları mı planladı? Şu sorular da çok önemli ve çok ilginçtir. Atatürk bu dönemde harbiye nazırı olmak istiyordu. Neden? Bu dönemde gerçekten Vahdettin’in kızı Sabiha Sultan’la evlenmek istedi mi? Yoksa padişah mı, Mustafa Kemal’i saraya damat almak istiyordu? İstanbul’da eski politikacılar, askerler İttihat ve Terakki liderleri İngilizlerin baskısıyla Osmanlı hükümeti tarafından tutuklanırken Mustafa Kemal neden tutuklanmadı? Bu tutuklanmalardan nasıl Ë Gamze AKDEMİR ustafa Kemal’in İstanbul’da geçirdiği o 6 ayda kaçırılan noktaya açıklık getiriyorsunuz kitabınıza başlarken... Evet, Mustafa Kemal, Anadolu’da girişeceği büyük Anadolu İhtilali’ni bu sırada düşündü ve planladı. O nedenle bu 6 ay bilinmeden Anadolu’da gerçekleştirilen antiemperyalist Anadolu İhtilali tam olarak anlaşılamaz, özümsenemez. İncelemeyi yapmamızın ikinci sebebi ise, son yıllarda, kendilerine “ikinci Cumhuriyetçi”, “liberal” ya da “dinci” adı verilen kesimin kimi yazarlarının genel olarak Mustafa Kemal’in yaptıklarını küçümsemek için olur olmaz iddialar ortaya atmaları... Ulusal savaşın önemini azaltmak, orasından burasından kemirerek ve soru işaretleri yaratarak Atatürk’ü küçültmek, karşılığında özellikle son Padişah Vahdettin’i yüceltmek yolunu tutuyorlar. Alternatif tarih yazma gayreti… Atatürk’ün Anadolu’ya gidişini çarpıtarak başlıyorlar buna... Düpedüz yalana sığınmış durumdalar. Yenilir yutulur şeyler değil… Onlara göre, “Mustafa Kemal, Samsun’a giderken geniş yetkilerle donatıldı; bu yetkileri ona veren Padişah Vahdettin aslında Anadolu’da milli mücadeleyi başlatmak amacını taşıyordu...” Alçakça iddialar böyle de bitmiyor; işte: “Mustafa Kemal İngiliz ajanıydı, onun için kolaylıkla Samsun’a gidebildi” ya da “Diğer arkadaşları (Ali Fuat ve Karabekir) daha önce Anadolu’ya SAYFA 4 kurtuldu? Yoksa bazı şeriatçı yazarların alçakça iddia ettikleri gibi Mustafa Kemal bir İngiliz ajanı mıydı? İşte kitapta bu sorulara açıklık getiriyoruz. Ama belgelere dayanarak. Kitabınızda İtalyanlarla ilgili önemli bir iddia var... Evet, Mustafa Kemal’in işgalci İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlarla ilişkileri nasıldı? İtalyanlar, Ege bölgesinde Mustafa Kemal ve arkadaşlarına para ve silah verip Yunanlılara karşı milis örgütü kurması için öneride bulundular mı? Bu inanılması güç iddia gerçek midir? Eğer gerçekse altyapısı ve gerekçeleri nelerdir? İşte kitabımız bu sorulara yanıt arıyor. Belgelere dayanarak da yanıt veriyor. İnanılması güç ama İtalyanlar resmen Mustafa Kemal’e bu konuda öneride bulunuyorlar. Bu kitap, yıllar süren derin ve sabırlı bir incelemenin ürünüdür. Her yargının, her iddianın altında da muhakkak dipnot vardır, muhakkak belge vardır... Kaynakları birazdan konuşmak üzere, diyorsunuz ki Atatürk’ün Anadolu’da yapacağı eylemin detayı İstanbul’da kaldığı bu 6 ayda biçimlendi.... Hem biçimlendi, hem nitelik kazandı. Bu dönemde birçok temas, birçok toplantı, birçok görüşme, birçok girişim yapıldı, birçok ilişki kuruldu. Mustafa Kemal bu dönemde İttihat Terakki Partisi ve İttihat Terakki’ye tam karşıt olan Hürriyet ve İtilaf Partisi ileri gelenleriyle de ilişkiler kurdu. Anadolu’dan gelen komutanlarla, Trakya’dan gelen örgütlerle görüştü. Basınla ilişkilerine özel önem verdi. Minber adını taşıyan bir gazetenin ortağı oldu, geri planda başyazarlığını yaptı. Yabancılarla ilişki kurmaktan kaçınmadı. İngilizlerle, İtalyanlarla görüşmekten geri durmadı. Padişah Vahdettin’le ilişkisini koparmadı, bu 6 ay içinde padişahla 6 kez konuştu. AŞAMA AŞAMA DEVRİM Aşama aşama… İstanbul’daki bu faaliyetleri üç aşamada görmenin mümkün olduğunu da yazıyorsunuz.. İlki siyasal girişimlerdir ve elbette çok önemlidir. Burada, Mustafa Kemal hükümete girip harbiye nazırı olmak için çalışmalar yapmıştır. Yasal yollardan siyasal girişimlerde bulunmuştur. Sivil giysileriyle meclise gitmiş, milletvekilleriyle toplantılar yapmıştır. Sivil yöntemlerle harbiye nazırı olamayacağı anlaşılınca İkinci aşamaya geçildi. Nedir İkinci aşama? İkinci aşama, “ihtilalci darbe girişimleri”dir. Birinci yolun olanaksızlığı anlaşılınca, Mustafa Kemal ve arkadaşları ihtilalci metotlara yönelmişlerdir. Hükümeti darbe yaparak devirmek ve Kuvayı Milliyecilerden, ulusalcılardan oluşan bir hükümetin oluşmasını sağlamak için ihtilalci yöntemler aramışlardır. Bunu gerçekleştirmek için bir İhtilal Komitesi kurmuşlardır. Ancak bu yoldan kısa sürede vazgeçildi. Zaten İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgal güçlerinin işgal ettiği ve casuslarının cirit attığı İstanbul’da bir askeri darbenin başarılı olması mümkün değildi. Üçüncü aşama da Anadolu’ya geçiş kararıdır. ‘ATATÜRK YAŞASA ERGENEKON İDDİANAMESİNDEYDİ’ “Bir gün dört müşterek arkadaşla birlikte, epeyce tartıştıktan sonra, ihtilalci bir komite kurmaya karar verdik ve ihtilalci önlemler düşünmeye başladık: Padişahı değiştirmek, kabineyi düşürmek, yeni bir hükümet teşkil ederek daha azimli hareketlere başvurmak ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 977 M
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle