Katalog

¥ Beyoğlu arka sokaklarında açılacak bir heavymetal diskoteke ad önerisi: Kisstanbul. 1714 İçinde yüzmek için sahafları yeğlerim. Üç kenarımızdaki denizleri, tablo niyetine uzaktan izlemekle yetinirim. Senelerce senelerce evvelin Side’si, Akdeniz’deki gözde mekânımdı. Karadeniz’de daima Tirebolu. Ege’de Ayvalık. Kayınvalidemin Ayvalık’taki yazlığına tadımlık ziyaretlerim olur. Zaman tünelindeki semtlerini sokak sokak gezmişimdir. Gezerim. Ne zaman Bodrum veya Çeşme adlarını duysam, Ayvalık’ı anarım. Cunda Adası’nda, görür görmez benimsediğim bir tarihi mekân daha oldu. İki keşişin On beşinci Yüzyıl’da kurduğu alımlı manastır, Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından “Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı”na dönüştürüldü. Necdet Kent (19112002), İkinci Dünya Savaşı’nda Musevilere yardımcı olabilmek için yaşamını tehlikeye atan diplomatlarımızdandı. Sevim Kent (19182000) Ayvalıklı Madra’lardandı, ressam ve seramik sanatçısıydı. Kitaplık’ta tarih ve sosyoloji araştırmalarına kaynaklık edecek ender yapıtların yanı sıra YKY’nin yayımladığı edebi yapıtlardan da örnekler var. Mekânın terasındaki kafede dingin bir Cunda peyzajıyla karşılaşıyorsunuz. Kulenin arkasında, denizden esen vakur bir rüzgâr var; sanki sessizliği incitmeme kaygısında. Gel de okuma! Mevsim”, ancak onda bulunurdu. 1.8 milyon Avro’ya (3.2 milyon YTL) sattığı Celine el yazmalarının nereden geldiğini soranlara, “Dükkânın kapısından” dermiş. Hırsı yüzünden sahaflığın etik değerlerini sürekli zorlarmış. “Ender ötesi” kitaplara ulaşma hünerini kurcalayanlara, “Ben aramam, bulurum” buyururmuş… 1719 Cebinizde veya civarınızda bir 25 YKR varsa lütfen turasındaki Atatürk portresine bir bakın. (İçinize sindi mi?) Bu satırları okuyanlar arasında bir TCMB yetkilisi yok mudur? 1720 Ağustos ayındaki rektör seçimlerinde Sayın Abdullah Gül’ün bir cumhurbaşkanı gibi değil de AKP’li politikacı gibi hareket etmesine şaşırılmasına şaşırdım. Beni asıl düşündüren, ön seçimlerde ikinci veya üçüncü geldiği halde rektörlüğe atanmayı kabul eden profesörlerin duruşudur. (Bu vesileyle, Boğaziçi Üniversitesi’nin eski rektörü Prof. Ayşe Soysal’a takdirlerimi sunarım.) 1721 (Geçmiş Zaman Fıkraları Abdülhak Şinası Hisar, 1958) Sultan Hamid, kendi adamlarına, bir hapishaneye çevrilmiş sarayında kalan küçük kardeşi Reşad Efendi için, “Bizim biraderi halka 1715 Rating rekorları kıracak bir “sivil polisiye dizi” önerisi: Emekli komiser Ergin Ekon beceriksiz ama sevimli bir özel dedektiftir. Kötülerin lüks otomobillerinin peşine tek kapılı Anadol’uyla düşmektedir. Yardımcısı Civan takma bacaklı, ileri derecede miyop ve gevezedir. Internette tanıştığı muhafazakâr kız arkadaşı Netice (Netiş) ile bir türlü bir araya geleme Sevim ve Necdet Kent kitaplığı (Cunda, Ayvalık). mektedir. Peşine düştükleri göstermemekle kendisine ne büyük bir hizmet sakarlığından bezip polise teslim olmaktadırettiğimi bilse!” dermiş. lar… 1716 Gelmiş geçmiş en iyi Türk kadın res1722 Ne zaman bir edebiyat ödülü jürisinin samı mı? açıklandığını görsem; aklıma Cenap ŞahabetDüşünmeden Hale Asaf (19051938) derim. tin’in (18701934), “Alemi edebiyatta, dikkat (HALE ASAF Türk Resminde Bir Dönüm ettim, herkes kendi hizasındakini alkışlıyor. KiNoktası, Burcu PelvanoğluYKY) mi alkışladığını söyle, mertebei edebiyeni söyliyeyim” demesi gelir. 1717 Metin Celal’in Özgür Edebiyat’taki 1723 “Komşunun hası, kat malikleri genel (EylülEkim) “Fethi Naci ve Eleştiri” başlıklı yakurul toplantılarında belli olur.” zısından: (Bezgin) Site Yön.Kur.Bşk. S.A. “Fethi Naci, “Sözünü sakınmayan, iyiyse iyi; kötüyse kötü diyen bir eleştirmen”di demiştim. 1724 Senelerce Senelerce Evveldi’nin BueŞimdi “son eleştirmen de gitti”, diye yakınannos Aires bölümünü yazmak için 2006 ilk yalar, zamanında onun bu tavrından, dobralığınzında Buenos Aires’e gitmiştim. Kentin arka dan memnun muydular? Sanmıyorum. Çünkü sokaklarında, kitabın ana karakterlerinden EsTürkiye’de yazarın beklentisi sürekli övülmekter’in izini sürebilmek için İngilizce bilir bir rehtir. Eleştirinin varlığı da yokluğu da övgü oranıbere gereksinim duydum. Otelden bana Patrina göre ölçülür. Bir yazarı yeterince övüyorsacia Glusman’ı önerdiler. O işbilir, zeki ve cannız “iyi”sinizdir. “Eleştirmen misiniz?” O önemli ayakın bir genç kadındı. (Güya bir büyüğümüdeğildir. O nedenle “Türkiye’de eleştiri yok!” zü yatırmak için bir huzur evinde dakikalarca sözü bir tespit olmaktan çok, temennidir. Eleşkalmıştık.) Sayesinde verimli bir hafta geçirtirinin yerini övgü alsın istenmektedir ve bu dim. Patricia, Ariel adıyla romandaki yerini aldı. amaçta da oldukça yol alınmıştır. Ondan, Cumhuriyet Kitap’ta yayımlanan BueFethi Naci’nin ölümünden sonra timsah nos Aires notlarımda da bahsetmiştim. gözyaşları dökenlerin, ardından demeçler verip Patricia, gizemli kentin yükselen semti Pamethiyeler düzenlerin çoğunun o yaşarken lermo’da bir butik otel açmış. İlk fırsatta Nur’la yazdığı eleştirilere alınıp selamı sabahı kestikbirlikte orada olacağımıza söz verdim. Buenos lerini unutmamak gerek.” Aires İstanbul’un kuzeni; vize yok ve İstan(Ve onlardan nicesi televizyon ve basına debul’dan çok ucuz. Hüzünlü tango nağmelerinmeçler verirken trajikomik ötesiydiler…) den başka 3000 kitabeviyle mücehhez. Gerekirse diye Patricia Glusman’ın koordi1718 Pierre Beres’i Ağustos’ta yitirdiğimiznatlarını veriyorum: de 100. yaşına 5 yılı vardı. Ünlülerin sahafı İsTHE GLU ([email protected]) Goday veç asıllı bir Fransızdı. Cruz 1733 Buenos Aires, Argentina Picasso, Brassai ve Raymond Queneau’nun 1725 “Sanat şansa âşıktır; şans sanata dostuydu. Matisse, ünlü “Jazz” baskı dizisini âşıktır” onun dükkânında sergilemişti. Yayıncılık da Aristo’nun Agathon’dan (MÖ V.Yüzyıl) Alıntıyapmıştı, tablo koleksiyoneriydi. Rimbaud’tan sı ? Verlaine’e imzalı bir ilk baskı “Cehennemde Bir CUMHURİYET KİTAP SAYI 977 SAYFA 11