23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER Sovyetler Birliği Neden, Nasıl Yıkıldı?/ İgor Gali, V.İ. Gromov, G.A. Vasilyev, O.S. Şenin/ Derleyen ve Çeviren: Arif Berberoğlu/ Phoenix Yayınları/ 182 s. Dünya artık “tek kutuplu” değil. Sovyetler’in dağılmasının üzerinden kısa bir süre geçmiş olmasına karşın ABD, bugün güçlü bir Rusya’yla karşı karşıya bulunuyor. Bu, böylesine bir sarsıntı yaşayan Rusya’nın, Sovyet sisteminden devraldığı güçlü bir altyapı ve bilimsel teknolojik birikim sayesinde, kendini kısa zamanda toparladığının somut bir göstergesidir. “Sovyetler Birliği Neden, Nasıl Yıkıldı?” adlı yapıtta, hem Sovyetler’in yıkılışı ve bu olayın bugüne etkisi hem de bugünden geleceğe bir bakışa değiniliyor. Doğu Rumeli’de Kayıp Köyler/ Mehmet Hacısalihoğlu/ Bağlam Yayınları/ 264 s. Mehmet Hacısalihoğlu’nun kaleme aldığı “Doğu Rumeli’de Kayıp Köyler” adlı kitapta, “Güneydoğu Avrupa’da Yer İsimleri Konkordansı: Bulgaristan” konulu araştırmadan elde edilen sonuçlar değerlendiriliyor. Osmanlı coğrafyası hakkındaki bilgiler günümüzde de ihtiyaçları karşılayacak düzeyde değildir. Öyle ki belli başlı el kitapları ve kataloglarda bile yer isimlerinin azımsanmayacak bir kısmı yanlış yazılmış olup birçok yerleşim yerinin haritadaki yeri bilinmiyor. Bu çalışma öncelikle böyle bir ihtiyacı karşılamak amacıyla hazırlanmıştır. Doğu Rumeli vilayetinde ve günümüzde Bulgaristan’ın güneyinde bulunan İslimye sancağı ve sekiz kazasında (İslimye, Ahyolu, Misivri, Burgaz, Aydos, Karinabad, Yanbolu ve Yeni Zağra) yer alan köy isimleri Osmanlı, Rus, Bulgar, Avusturya, Alman ve diğer kaynaklarda tespit edilerek farklı şekilleriyle karşılaştırmalı olarak veriliyor. Aşkale Yolcusu Kalmasın/ Ahmet Aziz/ Yalçın Yayınları/ 224 s. Ahmet Aziz, “Aşkale Yolcusu Kalmasın”da bir tarihsel dönemin kurgusunu yapıyor. Paralardan ve pullardan başlamak üzere, Atatürk’ün üzerinin çizildiği Milli Şef dönemini, anlatmaya çalışan Aziz, yerli ve yabancı Nazileri, ırkçılığı, Varlık Vergisi’nin hangi noktalara kadar tırmandığını, halka uygulanan şiddeti, yaratılan korkuyu hatırlatmak istiyor, Almanya’nın yenilgiye uğramasıyla ülkenin Amerika’nın kanatları altına girişinin, Kore Savaşı ile açılışı yapan Demokrat Parti iktidarının ilk aylarının resmini çizmeye çalışıyor. Abdülhamid’in Hükümdarlığında Yirmi Yıl/ Fausto Zonaro/ Çeviren: Turan Alptekin, Lotto Romano/ Yapı Kredi Yayınları/ 382 s. 1891 yılında İstanbul’a gelen ve 1896 yılında II. Abdülhamid tarafından ‘Saray Ressamı’ olarak görevlendirilen SAYFA 26 Fausto Zonaro, padişahın devrilmesinden sonra eski kadroların tasfiyesi sırasında yeni hükümetin verdiği kararla unvanını kaybetmişti. 1909 yılında hayal kırıklığıyla ülkesine geri dönen Zonaro’nun 1924 yılında kaleme alıp büyük bir özenle, kapağından bölümlerine, içine yerleştirilecek görsel malzemeye kadar basılmaya hazır bir kitap halinde yazdığı hatıratı, ilk kez Türkiye’de yayımlanıyor. “Abdülhamid’in Hükümdarlığında Yirmi Yıl”da, sanatçının İstanbul’a gelişi ve burada kaldığı yıllar boyunca yaşadıkları ve tarihsel tanıklıkları yer alıyor. Medya ve Demokrasi Masalları/ Orhan Erinç/ Cumhuriyet Kitapları/ 302 s. İfade özgürlüğü ve bilgilenme hakkının kullanılması uzun yıllardır çeşitli engeller ve olası tehlikeler yüzünden tam anlamıyla gerçekleştirilemedi. Ne zaman gerçekleşeceğini söylemek de içinde bulunulan ortamı dikkate alınca gittikçe zorlaşıyor, çünkü çok seslilikten dem vuranlar tek sesliliğe gidişin tamtamlarını çalmaktan hoşlanıyor. Aynı sakıncalar demokrasi ve çok partili politika için de geçerli. “Temsilde adalet” ilkesinin yok sayılması ve kendi partilerini bile demokrasi kurallarına aykırı biçimde yönetenlerin ülkeye demokrasi getireceklerini beklemek bir hayalden öteye geçemiyor. Orhan Erinç, “Medya ve Demokrasi Masalları” başlıklı kitabında tüm bunları sorguluyor. El Kaide’nin Sırları/ Faik Bulut/ Cumhuriyet Kitapları/ 358 s. “El Kaide’nin çökertilip çökertilmediğine ilişkin tartışmaya ilişkin olarak Arap dünyasındaki yorumlar ise şu çerçeveye oturuyor: Bin Ladin’le El Kaide hikâyesi mevsimlik değil, yıllarca sürecek uzun bir hikâyedir. Bu mesele, ABD’nin yanlışları veya maksatlı politikası sayesinde bir yılan hikâyesine dönüşmüştür, El Kaide ile kıyasıya mücadele ettiğini sanan ABD, oraya buraya pervasız saldırılarıyla, esasında bu örgüte büyük bir destek vermiş oluyor; onun askere savaşçı gönderme şubesi gibi çalışıyor.” Faik Bulut, “El Kaide’nin Sırları” adlı kitabında, birincil Batılı ve Arap kaynaklardan da yararlanarak örgüt hakkında kapsamlı ve derinlemesine bir araştırmaya imza atıyor. Ve Çocuk Tanrı’ya Küstü/ Yakup Almelek/ Arion Yayınevi/ 88 s. Yakup Almelek’in kaleme aldığı “Ve Çocuk Tanrı’ya Küstü” adlı kitaptaki on öykü, okuyucuyu zaman ve mekânda bir yolculuğa çıkartmayı amaçlıyor; bir çocuğun kartalla arkadaşlık yaptığı masalsı bir dünyadan, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Yahudi mahallesi olarak bilinen Yeğenbey mahallesine, Hayfa’dan İstanbul’a gelen bir gemide değişik kültürlerden gelen yolcular ve mürettebat arasındaki namus anlayışlarının mizahi sonuçlar doğuracak bir şekilde buluşmasına... Ve Cennet’ten kovulduktan hemen sonrasına veya derin güçleri çağrıştıran sakin Ion kasabasındaki cinayete... Bu temaların her biri değişik bir öyküyle okuyucu karşısına çıkıyor. Dilinizi Eşek Arıları Sokmasın/ Vural Sözer/ Gürer Yayınları/ 360 s. Vural Sözer, “Dilinizi Eşek Arıları Sokmasın” adlı kılavuzu 70 bin sözcüğü tek tek tarayarak hazırlamış. Sözer, “doğru yazmak kadar, konuşurken yanlış yapmamak da önemli” diyor: “Örneğin ‘bile’ anlamına gelen dahi (..), iki hecesi de kısa okunurken, olağanüstü yaratıcı gücü olan kişi anlamına gelen dâhi () sözcüğünde ‘a’ uzun okunmalıdır. Örnekleyelim: Doktor dahi (..) hastalığını anlayamadı. Einstein gibi bir dâhi ().” Sözer, güncel yazım kurallarına uyarak derlediği bu çalışmasında, Türkçede düzeni ve birliği sağlamayı hedefliyor. Atatürk’ün Yanı Başında Nuri Ulusu’nun Hatıraları/ Derleyen: Mustafa Kemal Ulusu/ Doğan Kitap/ 254 s. Nuri Ulusu, Atatürk’ün “Kütüphanecisi”, böyle anılmak istiyor. Ancak Atatürk’ün hayatındaki yeri bu sıfatın içerdiği anlamın çok ötesinde, zira on iki yıl boyunca bilfiil onun yanı başında, en sevdiği yardımcılarından biri olmuş, dil ve tarih çalışmalarında aktif görevlerde bulunmuş, tüm yurt gezilerinde, tatbikatlarda, manevralarda ona eşlik etmiş. Mustafa Kemal Ulusu’nun derlediği “Atatürk’ün Yanı Başında Nuri Ulusu’nun Hatıraları” adlı kitap, okuru Atatürk’ün yanı başına götürüyor ve vaktinin büyük bir kısmını geçirdiği kütüphanesindeki dünyasına, o meşhur sofrasına, esprilerine, gezilerine, dostluklarına, dargınlıklarına, rüyalarına, ideallerine ve yalnızlığına ortak ediyor. Eski Dostlar/ Rafael Chirbes/ Çeviren: Ceren Balamir Vartanlı/ Özgür Yayınları/ 230 s. Rafael Chirbes’in yazdığı “Eski Dostlar” başlıklı roman, bir dönem devrim yapmaya çalışan bir grup gencin hikâyesini anlatıyor. Romanın her bölümü farklı bir karakterin aynı dönemde ve ortamda yaşadıklarını, duygularını ve düşüncelerini ele alıyor. Herkesin olaylara verdiği tepkileri, geçmişteki ve şimdiki psikolojik durumunu, bugünkü maddi olanaklarını, aşklarını ayrı ayrı yaşayabiliyoruz. Hiçbiri romanın başkahramanı değil. Hepsinin tek bir rolü var, o da geçmişlerinden şehre yaptıkları yolculuklarına, büyük buluşma yemeği öncesinden sonrasına kadar yaşadıklarını toparlayıp en büyük düşmanları olan düzenin ağına nasıl düştüklerini anlatıp doğru ve yanlışın zaman içinde nelere dönüştüğünü aktarmak. Yeni ve Yakın Çağ Tarihi/ A. Kürşat Gökkaya, Cemil Cahit Yeşilbursa/ Siyasal Kitabevi/ 358 s. Doğu ve Batı dünyasının efsanevi hikâyelerini bir şiirinde dile getiren Rudyard Kipling; “Doğu Doğu’dur, Batı da batı ve bu ikisi asla birleşmeyecektir” der, ancak yine ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 979
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle