06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUKGENÇLİK SİHİRLİ DEĞNEK Nilay YILMAZ Gerçekler... Ve çocuğun gerçekliği! ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ (20 Kasım) luslararası topluluklar çocuk haklarını kazanmak için dünyanın dört bir yanında toplantılar yapmaya başlamışlar. Bu hareketlerin sonucunda 1924’te Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi, ardından 1959’da Çocuk Hakları Bildirgesi kabul edilmiş. Çocuk haklarının üçüncü adımı olarak da 20 Kasım 1989’da 54 maddeden oluşan Çocuk Hakları Sözleşmesi Birleşmiş Milletler tarafından benimsenmiş ve 1990’da en kısa sürede yürürlüğe giren ve en çok ülke tarafından imzalanan sözleşme olarak yürürlüğe girmiş. 193 ülke tarafından onaylanan ‘İnsanlık, çocuklara elindeki en iyi şeyi borçludur’ felsefesini tamamlayan bu sözleşme, dünya çocuklarına ‘Yaşama Hakkı’nı, ‘Koruyucu Haklar’ını, ‘Gelişme ve Geliştirme Hakkı’nı, ‘Katılma Hakkı’nı ve ‘Eşitlikçi Haklar’ı getirmek için çalışmalar yapıyor... demek istiyoruz ama ne yazık ki bunu gönül rahatlığıyla söyleyemiyoruz. En azından Türkiye için... Onca eksiklik ve yoksunluk içinde nereden tutacağımızı ve işe nereden başlayacağımızı bilemeden, “çorbada benim de tuzum olsun” diyerek kendimizce bir şeyler yapmak, şartları değiştirmeyi ve dönüştürmeyi düşünmeksizin, çoğu kez sorunları varolan sistem içinde çözmeye çalışmak... Çocuk istismarını ve ihmalini önleyemeden; barınma, güvenlik, eğitim, sağlık gibi en temel haklarda bile adaleti sağlayamadan, deniz yıldızı öyküsünde olduğu gibi sadece erişebildiğimiz çocuklara yardım etmek, erişemediklerimizi kaderlerine terk etmek, ama sorunları illa ki de sistem içinde çözme mücadelesi vermek... Biliyoruz ki özellikle geri kalmış ülkelerde çocuklar fuhuş, uyuşturucu kaçaklığı ve porno üretiminde kullanılıyor, sağlık ve güvenliklerine zarar verecek işlerde, tehlikeli araç ve makinelerle çalıştırılıyor. Yapısal sorunları çözmek elbette o kadar kolay değil. Çözümler pek çok yasal değişimleri U de zorunlu kılıyor. Örneğin; çocuk hakları bildirgesine imza atan Türkiye için pek çok hak sadece kâğıt üzerinde geçerli. Çocuğun velayet ilişkisinden çok velayet hakkına dayalı Medeni Kanun’da çocuk kendisiyle ilgili bir kararda söz söyleme hakkına sahip değil... Türkiye’de suça itilen çocuk sayısı yılda % 510 oranında artarken ve yılda yaklaşık 125.000 çocuk mahkemeye çıkarılırken, sadece 11 çocuk mahkemesinin olması ve çocuğun hâlâ Adalet Bakanlığı’nın öncelikleri içinde yer almaması; her geçen yıl azalmakta olan SHÇEK bütçesi; çocukları istismar ettiği ispatlanamayan ya da yasal boşluklardan yararlanan yetişkinlerin düşünce sistemi ve daha neler neler… Çocuklarla ilgili sayısal değerler de çocuklarla birlikte büyüyor... AB uyum raporları, UNICEF, SHÇEK, MEB, Çalışma Bakanlığı vb. raporlar her yıl yayımlanıyor. Çocukların sorunlarını biliyoruz, yapılması gerekenleri de. Herkes kendince bir şeyler yapıyor. Sorunlar projelerle ve kampanyalarla çözülmeye çalışılıyor. Ancak sorunlar, yapısal nedenleri dikkate alınmadan, problem çözme yöntemleriyle var olan sistem içinde çözülmeye çalışılıyor. Oysa asıl gereken şey, içinde bulunulan şartlara nasıl gelindiğini ve bunun nasıl değiştirilebileceğini düşünmek değil midir? Durmaksızın üremekte olan delikleri yamayarak deliklerin bir gün kapanacağını söylemek ya da düşlemek aslında bir tür göz bağlama değil midir? Çocuk ve gençlik yazınına gönül verenler göz bağlarını nasıl açabilir? Elbette yazarak, yazılanları çocuklara ve gençlere ulaştırarak... Genç nüfusumuz fazla olmasına rağmen, çocukların ve gençlerin sorunlarına değinen, onların yaşamını anla tan kitaplar yazılmıyor, yayımlanmıyor. Bizde “sorun odaklı kitaplar” daha çok okul öncesi dönem çocukların korkularına ve sorunlarına (karanlık korkusu, kardeş kıskançlığı vb.) yönelik düşünülüyor. Oysa ele alınacak ne çok sorun, dokunulmamış ne çok konu var. Çocuklara ve gençlere içinde bulundukları şartları düşündürecek, kendilerine ve dünyaya eleştirel bakmalarına yardım edecek, dünyayı değiştirebilmeleri/dönüştürebilmeleri için onları özgürleştirecek düşüncelerin yeşermesini sağlayacak yapıtlara gereksinimimiz var. Bu durum, aslında “çocuk gerçekliği” dediğimiz kavramın sorgulanmasını da beraberinde getiriyor. Çocuk yazınına gönül veren hemen hemen herkes pek çok platformda “çocuk gerçekliği” üzerine konuşuyor, yazıyor. Ama nedense kimse bu gerçekliği tanımlamıyor. Çocuğun gerçeği nedir? Çocuğun algısını, fiziksel ve ruhsal yaşını, ilgisini, gereksinimlerini vb. dikkate alarak yazmak çocuk gerçekliğine ulaşmak mıdır? “Gerçeklik” çocuk ve yetişkin için farklı mıdır? Çocuk yazınına gönül verenlerin asıl sorgulaması gereken “Sorunları var olan sistem içinde çözmeye mi çalışıyorum yoksa varolanı dönüştürmeye mi hizmet ediyorum?” sorusu değilse nedir? Dile getirdiğimiz ya da getiremediğimiz ne çok soru var; işimize gelen ya da gelmeyen sorular... Pek çok şeyi sorgulamamız gereken şu günlerde bir “Dünya Felsefe Günü”nü daha kutluyoruz! Bilindiği gibi, Türkiye Felsefe Kurumu tarafından getirilen öneriyi kabul eden UNESCO’nun desteği ile 2002 yılından beri kasım ayının üçüncü perşembesi Dünya Felsefe günü olarak kutlanıyor. 2005 yılında Santiago’da Şili’nin; 2006’da Rabat’ta Fas’ın evsahipliğinde kutlanan Dünya Felsefe Günü’ne geçen yıl Türkiye evsahipliği yapmıştı. Dünya Çocuk Kitapları Günü’nün hemen ardından kutladığımız Dünya Felsefe Günü’yle buluşan Çocuk Hakları Günü!.. Düşünüyoruz, o halde?.. ? SİHİRLİ BİR KİTAP Benim Hayatım: Dünya Çocukları Nasıl Yaşıyor? Editör: Amanda Rayner, Türkçeleştiren: Seda Darcan Çiftçi, Proje Editörü: Zahavit Shaley, Araştırmacılar: Lisa Maglof, Sanat Editörü: Claire Penny, Kaknüs Yay., 2006, 128 sayfa (Ciltli) Dört temel çocuk hakkını “Yaşama Hakkı”, “Gelişme Hakkı”, “Korunma Hakkı” ve “Katılım Hakkı” dünyanın çeşitli yerlerinde birbirinden farklı yaşamları olan çocuklar üzerinden anlatan bir kitap “Benim Hayatım”. Kitapta, dünya ülkelerini tehdit eden sorunlar fotoğraflarla ve röportajlarla ele alınmış. Kitabın önsözünü Çocuk Vakfı Başkanı ve Türkiye Çocuk Hakları Koalisyonu Sözcüsü Mustafa Ruhi Şirin yazmış. Şirin, kitabın ilk sayfalarından anne babalara ve çocuklara sesleniyor. “Çocuk için en büyük şans ve ayrıcalık çocuğunun haklarını bilen anne babadır. Ne yazık ki, çocuk sorunlarının çözülemeyişinin bir nedeni de anne babaların çocuk haklarını bilmemesidir. Bu nedenle, dünya çocuklarının güzel bir dünyada yaşama hakkı sürekli ertelenir. Oysa, politika dahil her şey bekleyebilir, ama çocuklar bekleyemez. Siz dünya çocukları, farklı kıtalarda ve değişik kültürlerde yaşasanız da benzer güçlüklerle karşılaşırsınız. “Benim Hayatım” kitabı, adeta bir dünya çocuk hakları haritası gibi. Dünya çocukları, hem sorunlarını hatırlatıyor bize hem de bu sorunların çok azının çözüldüğüne tanık olmamızı istiyorlar”. “Benim Hayatım”, her yaştan insana sorumluluk lar yükleyen bir kitap. Dizinin diğer kitapları da aynı yaklaşımla hazırlanmış. “Benim Okulum”, “Benim Ailem” ve “Benim İnancım”. Diğer kitaplarda da farklı kıtalarda yaşayan çocukların yaşamının parçası olan konular kendi ağızlarından aktarılıyor. Kitapların içeriği, görselleri ve tasarımı için kalabalık bir grup emek vermiş. UNICEF’in de danışmanlık yaptığı “Benim Hayatım”, dünya çocuklarının seslerini yükseltecek bir kitap... Duyabiliyor muyuz? SİHİRLİ ÖNERİLER Çocuk hakları hakkında okumak isteyenler: SİHİRLİ HABERLER “Çocuklar İçin, Çocuklar Hakkında, Çocuklarla Birlikte”: Alternatif Çocuk Gazetesi Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Eğitimi Bölümü öğretim elemanları ve öğrencileri tarafından hazırlanan Alternatif Çocuk Gazetesi ile henüz tanışmadınız mı yoksa? Bu yaz ilk sayısını çıkartan gazete üç ayda bir yayımlanacak. Çocukları, gençleri ve yetişkinleri bir araya getirmeyi amaçlayan gazete çocuklardan yana olan habercilik anlayışı ile alternatif bir medya yaratmayı amaçlıyorlar. “Dosya” sayfası her sayıda farklı bir ilköğretim okulunun seçtiği konunun haberlerine yer verecek. İlk sayıda, Kızılbağ İlköğretim Okulu öğrencilerinin “Savaşların önlenmesinde çocukların rolleri ve önerileri neler olabilir?” konulu yazılarına yer verilmiş. Gazetenin diğer sayfaları, Çocuk ve Kimlik, Medya Rehberi, Çocuk Hakları, Çocukluğun Yerli Halleri, Çocuklar İçin Alternatif, Çocuklar için Alternatif Eğitim, Çocuklar için Sağlık ve Beslenme, Kamusal Başarı, Çocuk Kuruluşları ve İş Hayatındaki Çocuklar başlıkları altında yer alan yazılardan oluşuyor. Gazeteye ulaşmak için Bkz: http://www.ilet.gazi.edu.tr/Cocuk.pdf “Anahatlarıyla Çocuk Hakları ve Çocuk Hakları Mevzuatı”, Mediha Akarslan, Alfa Yayın “Çocuk Hakları”, Bob Franklin, Ayrıntı Yayınları “Akıllı Küçük: Çocuk Kültürü ve Çocuk Hakları Üzerine Sosyokültürel Bir İnceleme”, İsmail Doğan, Sistem Yayıncılık “Çocuk Hakları”, Suat Parlar, Yelda Mihriban Kırdök, Aynur Tuncel Yazgan, Fatma Kanar, Muteber Yıldırım, Hüdai Berber, Işıl Yıldırım, Mercan Polat, Chiviyazıları Yayınları ? İnönü Cad. No: 28 Kuştepe/İstanbul Tel: 0216381 17 50 www.nilayyilmaz.com [email protected] Nilay Yılmaz İstanbul Bilgi Üniversitesi ADRES DEĞİŞİKLİĞİ SAYFA 24 CUMHURİYET KİTAP SAYI 979
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle