23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Şaşırtıcı bir imge, düzgün bir dize gibi dururdu yaşamanın içinde. İlkelerinden ödün vermeyen, tavır koymasını bilen bir kişiliği vardı. Ölüme bile aldırmayan bir yıldız kaydı edebiyat dünyamızdan. Ardında “güvercin curnatası” gibi bir “yıldız bulutu” bırakarak... C emal Süreya’yı çağdaş şiirimizin önemli ozanlarından biri olarak anmak yetmez. Kuşkusuz söz, eninde sonunda onun şiirine gelecektir. Kuşkusuz edebiyata bakışında onun ozan kişiliğidir önemli olan. Gene de tam bir edebiyat insanı olarak Cemal Süreya’yı tanımak, şiiriyle bütünleşen bir özellik gösterir. O zaman edebiyata bakmanın anlamı çoğalır. Onun sıradan yazılarında bile görmeyi öğreten, ince bir duyarlık olduğunun ayrımına varırsınız. Yeniyetmelik yıllarımızdan başlayan ilişkiler içinde Cemal Süreya’yı tanımak, bir gönül insanının edebiyattaki yerini değerlendirmek bakımından da anlamlıdır. Mustafa Şerif ONARAN Değinmeler Cemal Süreya siyasa hayatında da. Şinasi Özdenoğlu, kendini sürekli haksızlığa uğramış, bir yerde hakkı yenmiş, kimi zaman da birilerince bile isteye değerlendirilmemiş görüyor. Bu duygu onun içinde bulunması gereken gruplarda devinmeye değil, başkalarını ona karşı savunmaya götürüyor. Sonunda, bu planda kendisinde bir yapılanma oluştu. Kireçlenme de diyebiliriz. Ödünsüzlüğünü siyasasında ilericilere, sanatta yenilikçilere karşı daha fazla kullanmaya başladı.” “Yalnızlık hem yazgısı, hem de fiyakası onun.” Yüzlerin Cemal Süreya’da bıraktığı izdüşümler, kişiliklerin yorumları sayılmalıdır. “99Yüz”, yalnız kişilerin değil, çalkantılı bir dönemin gizli tarihini de anlatır. GÜNLER Günlüklerinde tarih yoktur. Günlük tutmada insanın kendini denetlemesi gibi bir anlam da var. Ama kimsenin aklında günler kalmaz. Belki bir tarihi başlangıç alırsınız, sonra da boşlarsınız arkasını getirmeyi. Cemal Süreya’nın günlükleri, tarihli özel günlükler değil. 151. Gün’de diyor ki: “Yazdığım nedir? Yazmam gerektiği için mi yazıyorum? Öyle bir gerek gördüğüm için mi? Yol arıyorum ama, zaman zaman yolumu yitirmeli de değil miyim? Günlükmektupdenemehayat öyküsüanıpolemik karışımı bir şey bu benimki. Günlüğün kişisel günlük olabilmesi için hayat öyküsünün uç sınırında devinmesi, derin ben’e iniş yapması gerek.” Yeniyetmelik yıllarımız diyordum ya, 981. Gün’de şöyle bir not var: “Günler, hey! Yıl 1955. Eskişehir. Çiçeği burnunda askeri hekim Onaran’la Nasuh Akar’ın kahvesindeyiz. Birden caddeden o yılın güzellik kraliçesi geçiyor. Panaroma Critique biçiminde bir şiir antolojisi yapmak isterim.” Cemal Süreya 9 Ocak 1990’da ölmüştü. Cemal Süreya Şiir Ödülü’nü “Hayal Yayınları” arasında çıkan “Gelincikya” adlı kitabıyla “Şiir Kitabı” dalında Özkan Mert, “Lalzaman” adlı dosyasıyla Şiir Dosyası dalında da Eren Aysan kazanmıştı. Ödül töreni 18. ölüm yıldönümünde İstanbul’da yapılmıştı. Ama Cemal Süreya, Metin Altıok’un deyimiyle “Ankara Prensi”ydi. Uzun yıllar edebiyatı Ankara’da yaşamıştı. Mülkiyeliler Birliği’nde 16 Ocak 2008 akşamı Cemal Süreya üzerine bir anı toplantısı düzenlendi. Toplugörüşmeyi İhsan Feyzibeyoğlu yönetti. Her konuşma arasına Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Tuncer Yığcı’nın okuduğu Cemal Süreya şiirleri serpiştirildi. Mehmet Aydın, Muzaffer İlhan Erdost, Nazik Eksen, Eren Aysan değişik yönleriyle Cemal Süreya’yı, İkinci Yeni’nin kazanımlarını anlattılar. Ben de anılardan baktım Cemal Süreya’ya. Sayılı günlerde anlattığı Eskişehir anısında kahvenin önünden geçen güzellik kraliçesi Güler Arıman’dı. Cemal Süreya ile örtüşen anılardan başka onun “Gizli Güldeste”sinde yer almak da, yavaşça, bir gülümseme gibi sokulur içime. ŞİİR BEĞENİSİ Gönül insanıydı ama, gönül almak için beğenmediği bir ozana arka çıkmazdı. Geniş bir kültürden damıtılmış beğenisi vardı. Beğeniyi tanımlaması da şöyle: “Nedir beğeni? Güzel olanı şıp diye buluvermeyi sağlayan bir görgü bütünü.” Şiir kitabı dalında Cemal Süreya Şiir Ödülü’nü kazanan Özkan Mert için 293. Gün’de şu değerlendirmeyi yapıyor: “Özkan Mert, kuşağı içindeki konumunu değiştirdi. Bir şeyleri tersine çevirdi. Kuşağının dize ustaları arasında birinci sırayı yakaladı: Gerçekten şiire müthiş bir açılışı var. Şiiri, dizeyi, imgeyi, dünya konukluğunu nasıl yakaladı! Aslında ummuyordum o kadarını ondan. Her yanıyla gerçek bir şair karşısındayız.” Sayılı günler akıp gidiyor. Özkan Mert için dün söyledikleri bugün de geçerli. Ölümünden 18 yıl sonra Seçici Kurul Cemal Süreya’nın görüşünü onaylamış oluyor. Hem de 993. Gün onun son günlüğü Bir edebiyat insanı: dür. Bir çeşit kalıt sayılır. Cemal Süreya’nın “Günübirlik” yazdığı denemelerle günlükleri arasında pek ayrım olduğu da söylenemez. (Günübirlik, deneme, Adam Yayınları, 1982). Günlüklerine sayı koyacağına içeriğine yakışan başlıklar da koyabilirdi. Tarih de akılda kalmaz, sayı da. Hüseyin Avni Cinozoğlu “Büyük Saat”in yaşadığımız süreçte iki kez doğru zamanı gösterdiğini anımsatır (Sunak, Kültür ve Yazın Seçkisi, Ocak 2008): “Bir güneşi olmalı insanın sonunda batsa bile Kırk yıl emek gerekir doğru bir asa için İki kez doğru zamanı gösterir Büyük Saat Doğarken ölürken.” (Elimdeki eski baskılardan alıntı yaparken, “artık o eski baskılar bulunamaz” diye kaygılanan okurlarıma anımsatmak isterim: Cemal Süreya’nın bütün kitaplarını Yapı Kredi Yayıncılık çıkarıyor). CİNSELLİKTEN İNSANA BAKMAK Eskişehir buluşmamızdan üç yıl sonra Üvercinka’yı bana imzalarken, hem o eski günleri anımsatıyor, hem iç kapağa “sensualité” diye yazıyor. Yaşamanın anlamını kösnüde gördüğü için mi? Cinselliği bırakılamayan bir yaşama biçimi saydığı için mi? Gerçeğe cinsellikten bakmanın önemine inandığı için mi? Cemal Süreya’nın yorumu şöyle: “Erotizm, soylu anlamıyla, dünyayı değiştirme çabasıdır. İsteğin güçlerini temel durumlarından adamakıllı saptırmış bir toplum içinde yaşıyoruz. Bu utanç cinselliği her şeye hâkim. Ve utanç cinselliğinin adı iffet.” “Humor ve erotizm, yapıtıma ben hiç farkına varmadan sinmiş iki nitelik.” “Üvercinka” yalnızca bir sevi şiiri mi? O sevi ilişkisinin arkasında kurşuna dizilenlerin yoksul Afrikası yaşamıyor mu? Cinselliğin üzerinden toplumsal gerçeğe bakmanın değişik yolları var. Bir insan kendini sesinden ele verebilir. Cemal Süreya’nın “Sesinde ne var biliyor musun?” demesi boşuna değildir. “Bir bahçenin ortası var” demişse, “sesinden semaya akseden bahçe” diyen Cahit Sıtkı Tarancı’ya bir selam uçuruyor demektir. “Ev dağınıklığı var” demişse, o yalnızlığı paylaşmak özlemi içindedir. İşini sevmeyen, yaşadığı kenti sevmeyen, “İkide bir elini başına götürüp Rüzgârda dağılan yalnızlığını Düzeltiyorsun” diye tanımladığı bir kadına bakıyorsa; kadının yorgun sesinde, bırakılmışlığın öyküsünü anlatmak istediği içindir. Bir ülkenin, bir toplumun, bir insanın yalnızlığına cinsellikten bakılırken, “kendini incecik sevdiren” bir kadın, özgürlüğün simgesi olarak yorumlanabilir. “MUHALİF” BİR GÖNÜL İNSANI Tam bir edebiyat insanı olmak, yaşamanın anlamını edebiyata bağlanmakta bulmak, sonra da beklenmeyen bir zamanda ölüme sığınmak... Şaşırtıcı bir imge, düzgün bir dize gibi dururdu yaşamanın içinde. İlkelerinden ödün vermeyen, tavır koymasını bilen bir kişiliği vardı. Bu özelliğini gösteren bir anıyla yazıya son verelim: Cemal Süreya Darphane Müdürü’dür. Dönemin hükümeti onu görevden almak için sözde nedenler aramaktadır. Darphane’yi dolaşan dönemin bakanı, “Burası ne kadar pis böyle” diye söylenir. Cemal Süreya’nın yanıtı ünlüdür: “Siz gelmeden önce temizdi sayın bakan!” Ölüme bile aldırmayan bir yıldız kaydı edebiyat dünyamızdan. Ardında “güvercin curnatası” gibi bir “yıldız bulutu” bırakarak... ? Bu sayfayla iletişim kurabilmeniz için dergilerinizi ve kitaplarınızı aşağıdaki adrese gönderiniz. YÜZLER Anlattığı kişilikleri, yazıyla çizilmiş yüzler olarak nitelemek, bir resimdeki görünmeyen özellikleri belirtmek diye yorumlanmalıdır. (99Yüz, İzdüşümler/Söz Senaryosu, Kaynak Yayınları, 1999). O yüzleri okurken siyasetin, edebiyatın arka sokaklarında dolaşırsınız. Bilinmeyen yönleriyle gerçeği tanımak, Cemal Süreya’nın edebiyat insanı kimliğine duyduğunuz saygıyı çoğaltır. Doğu Perinçek “Sunuş” yazısında “Yüz İzdüşümleri”nin öyküsünü anlatırken Cemal Süreya’nın açıkladığı yöntem üzerinde de duruyor: “Ben insanları yazarım. Portre ama tam öyle de değil: Toplumda o sıra öne çıkan insanların izdüşümleri olacak. O insanların belki yüzlerini bile görmemişimdir ama bir izdüşümleri var. Onları belki asıllarından farklı tanıyoruz, ne ki toplum onları işte öyle algılıyor. Kendileri ile izdüşümleri farklı ama izdüşümleri de bir gerçek.” Cemal Süreya’nın “Yüz İzdüşümleri” Doğu Perinçek’in dergisi “2000’e Doğru”da 80’li yılların sonlarında yayımlandı. Cemal Süreya, “2000’e Doğru” dergisinin adı üzerinde durulurken, 2 Mayıs 1972 günü eşi Zühal Tokkanat’a yazdığı bir mektubu anımsatır: “Bilgi Yayınevi’nin dergi teklifini kabul ettik. Derginin adını ben buldum: 2000. İnsanlık, beş on yıl sonra 2000’li yıllara girecek. Bu bakımdan iyi bir ad bu bana göre.” Doğu Perinçek “2000’e Doğru” derken şöyle bir yoruma varıyor: “Türkiye 2000’lere yüzyıldır olgunlaşan çelişkilerle ilerliyordu ve 21. yüzyıla yenilenmiş, devrimci bir Türkiye olarak girecekti.” (Doğu Perinçek’in bu düşü gerçekleşti mi? Yalnız İşçi Partisi Genel Başkanı olarak değil, duyarlı bir insan olarak “Ermeni Soykırımı Yalanı”na karşı çıkarken, İsviçre’de devleti savunurken, devlet neredeydi?). “Kırk Kuşağı Ozanları” arasında Şinasi Özdenoğlu’nu anımsayanlar giderek azalmaktadır. Onun, “Bir berber aynasında kaldı gözlerim.” dizesi, güncel çağrışımlarla yeniden anımsanır. Cemal Süreya diyor ki: “Şinasi Özdenoğlu’nu tanırım. Dostum, ağabeyimdir. Onun toplumumuzdaki gölgesini ayrıca özellikleriyle seçmek benim için o kadar kolay değil. Fazla nesnel olamam ona karşı. Yine de kendimi zorlayacağım.” Cemal Süreya önce bir davranış özelliğine değinir: “Kolu vali kolu: Elini açmış konuşurken, hafifçe yukarı ve arkaya doğru çolaklaşmış biçimde durur.” Sonra tepkisel davranışından ruhsal yapısını yorumlamak ister: “Tepki! Yalnız sanat hayatında değil, SAYFA 24 MUSTAFA ŞERİF ONARAN Fotoğraf: Ara GÜLER Hekimköy Sitesi 20. Sk. No: 8 06800 ÜmitköyAnk. Tel.: (0312) 235 91 11236 23 46 CUMHURİYET KİTAP SAYI 937
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle