06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Alper Akçam'ın yapıtları toplu olarak değerlendirildiğinde, belirgin özelliklerinin yazınsal söylem oluşturmanın başlıca unsurlarından olan kurgu sağlamlığı, konu ve olayların yazınsallaştırmaya uygunluğu, kahraman ve yer betimlerinin belirgin görselliği, izlek'in gerektirdiği biçem özgünlüğü ve anlatının tekilliği gibi nitelikler olduğu görülebilir. Alper Akçam ve yapıtları Yazınsal edim ve kuramda üretkenlik ve bütünlük ? Onur Bilge KULA(*) 1 952'de Ardahan'da doğan, Kırıkkale ve Ankara'da orta ve yükseköğrenimini tamamlayan Dr. Alper Akçam, hekim ve cerrahi uzmanı olarak ülkemizin birçok kentinde emekli olana değin hizmet vermiştir. İnsan sorumluluğu ve ülke kalkınmasına yazınsaldüşünsel anlamda katkı yapma duyarlılığı ve istenci yüksek bir birey olan Alper Akçam, şimdilerde bütün gücünü ve bilincini yazınsal ve yazınkuramsal çalışmalara ayırmış bulunmaktadır. Babası öğretmen, yazar ve toplumsal savaşımcı Dursun Akçam'a her bakımdan layık olmaya uğraşan Alper Akçam, salt yazınsal ve yazınbilimsel üretimle yetinmemektedir. Büyük özveri ve emekle, babasının da doğum yeri olan Ardahan'da “Dursun Akçam Kültürevi”ni kurmuş ve onu çevreye de hizmet vererek yaşatmaya çalışmaktadır. Burada her yıl düzenli olarak “Dursun Akçam Kültür Sanat Günleri” düzenlemeye özen göstermekte; hatta burada “Dursun Akçam Öykü Yarışması” ger çekleştirmeyi ilke olarak değerlendirmektedir. Alper Akçam'ın yazınsal üretimi öncelikle “öykü” türünde yoğunlaşmaktadır. Çok sayıda öykü kitabı yayımlanmıştır. Bunlar arasında “Ağaların Ağası” (1998); “Karanlıkta Bir Işık” (1998); “Islaktı Gözleri” (1999); Açık Kapıların Arkası” (2000); “Soluksuz Sıcaklarda” (2000); “Doktor Civanım” (2001); “Yükledi Günahını Sırtına” (2002); “Şalter Kemal” (2006) adlı öykü kitapları sayılabilir. Yazarın ayrıca yine aynı yayınevince yayımlanan “Masalsı” adlı bir romanı ve “Çalıçiçeği” (Tudem 2004) ve “Dostum Keleş” (Tudem 2005) adlarını taşıyan iki çocuk kitabı da bulunmaktadır. YAŞAM BİRİKİMİ... Alper Akçam'ın öykülerini okuyan her okuyucu hemen ve kaçınılmaz olarak, söz konusu öykülerin toplumsalsiyasal anlamda yoğun bir yaşantı, deneyim ve savaşım birikimine dayandığını belirleyebilir. Bu birikim, Alper Akçam'ın dili biçimlendirerek ona sanatsallık kazandırma tutumuna ve yeteneğine de yansımaktadır. Benim çok büyük bir beğeniyle okuduğum “Yükledi Günahını Sırtına”, “Gidenler Gelenlerdi” Ürün, (Ankara 2005) ve “Şalter Kemal” Kum, (Ankara 2006) adlı öyküleri, yazarın belirgin toplumsal duyarlılığı ve eleştirel tutarlılığının yanı sıra, estetik becerisi ve yüksek dil beğenisini somut olarak ortaya koymaktadır. Edebiyatın malzemesi dildir. Edebiyat ya da yazın özünde anlatı sanatıdır. Edebiyatın bu tözsel niteliğine uygun olarak, dili estetik bir işlemden geçirerek, özgün bir biçem oluşturma konusunda Alper Akçam'ın çok başarılı olduğu görülmektedir. Bu nitelikler olmaksızın, yazınsal söylem oluşturmak da söz konusu olamaz. Girişinde “Annem, babama. Tüm Köy Enstitülü, ateş yüreklilere…Öykülerimdeki yaşanmış tek gerçeklik, yaşamıma onlardan düşmüş ışıktır” diye yazdığı “Yükledi Günahını Sırtına” adlı kitapta topladığı öyküleri, Anadolu insanının çilesinden, acısından, hüzünlü töresinden, ağırbaşlı sevincinden ve devrimci öğrencisinin olgunlaşma sürecinden süzerek oluşturduğu anıbelleğinin varsıllığını betimlemektedir. Bu yapıt, yazınsal düzeyin göstergelerinden biri olan anıştırı bolluğunu yansıtan çokkatmanlı bir yazın dili örneğidir. “Gidenler Gelenlerdi”de yazar, öncelikle Türkiye'nin son elli yılının en belirgin sosyolojik olgusu olan içgöç sorununu konulaştırmaktadır. Bu bağlamda Alper Akçam, büyük kentlerin kıyı mahallelerindeki yaşamı tüm boyutlarıyla ve derin bir insan sıcaklığıyla betimlemektedir. İçgöç, doğası gereği, kimlik sorgulaması ve arayışını birliğinde getirir. Bu sorgulama ve arayış içerisinde kimi insan, savaşımcı bir yaklaşım ve özbilinç geliştirir; yazgısının öznesi olur; böylece erdemlere dayalı özgüvenli ve özerk bir kişilik geliştirir. Kimi insan da gerçeklik duygusu ve bilincini yitirerek, olgu ve olayların peşinden savrulur; yazgısını belirleme gücünden yoksun bir biçimde gelişmelerin etkisiyle kişilik yozlaşması geçirir. Alper Akçam, toplumsal durumların KİTAP SAYI ? SAYFA 16 CUMHURİYET 912
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle