03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vera Zingsem'den 'Lilith' Karanlıktaki özgür ve asi kadın mizi büyüttüğü kadar, yazın yapıtlarına da esin kaynağı olur mitler. Kuşaklar boyunca aktarılır, genetik kodlarımıza işler ve bir mikrokosmos oluştururlar iç varlığımızın derinliklerinde. Evreni iyilik ve kötülüğe bölerek anlamlandıran insan zihni, kötünün, kötücüllüğün kaynağını binlerce yıldan bu yana ‘gece’yle açıklamış; ‘gece’ye metaforik anlamlar yüklemiştir. Gecenin bilinmezliğindeki uğursuz varlıklardan birinin, dem’in ilk karısı Lilith olarak görülmesi ve bu durumun tek tanrılı dinlerin kadına bakışındaki güvensizliği simgelemesi gerçekten ilginçtir. "Lilith’in sözcük kökeni Babil Asur kökenli lilitu’ya uzanıyor; ‘dişi şeytan’ ya da ‘rüzgar hayaleti’ anlamına geliyor. İbrani ve Arap kökenli laila kelimesi ise ‘gece’ anlamında kullanılır, geleneksel hikâyelerde Lilith ile bağdaştırılır ve ‘gece hayaleti’ olarak tercüme edilebilir. Barbara G. Walker ise " Lilith ismini Sumer Babil kökenli ‘lotus’ anlamına gelen lilu kelimesinden türetiyor. Böylece Lilith’i Mısır ve Hindistan’ın Lotus Tanrıçalarıyla ilişkilendiriyor." (Bkz. Vera Zingsem "Lilith", s.14) lenen bütün olumsuz sıfatların taşıyıcısı olmuştur: Baştan çıkarıcı, fahişe, cadı, vampir, cinlerin başı, gece canavarı 'unvan'larından bazılarıdır. Saf, edilgen, cinselliği ancak yasak meyveyi tadınca öğrenen (böylece dem'i kandırabilecek kadar kurnaz ve baştan çıkarıcı da olabilen) Havva'nın tersine, başından beri gücünün ve cinselliğinin bilincindedir ve yeri gelince kullanmaktan çekinmez. Din ve ahlak kurallarını yaratanlarca oluşturulmaya çalışılan uysal, söz dinleyen, erkeğe bağımlı, çilekeş, kanaatkar 'iyi' kadının tam tersidir Lilith. Kendi başına buyruk, zapt edilemez, denetlenemez olduğundan, özellikle tek tanrılı din bilgelerinin sürekli baskı altına almaya çalıştığı kötülük kaynağı kadının bir örneği, erkeğin kadına ve cinselliğe duyduğu korkunun bir simgesidir aslında. Doğallıkla da, ölümlü insanların arasında yeri yoktur, yeri bütün bilinmeyen, açıklanamayan kötülüklerin geldiği karanlık güçlerin dünyasıdır. Peki, bu uğursuzluk, kötücüllük ve şeytansılık nitelendirmelerini hak eden neler yapmıştı Lilith? Bu durumu mitler evrenine geçerek açıklamak mümkün: Tanrı topraktan dem ile Lilith'i yaratır. Mutlu yaşamaları için onları cennete yerleştirir. Ama bu insan çifti bir türlü huzur bulamaz. dem ilişkide her alanda söz sahibi olmak ister. Ancak Lilith buna karşı çıkar. Özellikle cinsel ilişki sırasında dem'in hep üstte yer almasını aşağılayıcı bularak itiraz eder. Kendisinin de dem gibi topraktan yaratıldığını, yani "eşit" olduklarını savunur. dem ise kendini, bağışlayan, bereketli gökyüzü; Lilith'i de ürün veren toprağa benzeterek bu şekilde birleşmek konusunda diretir. dem bu konuda ısrar edince, Lilith, onunla birlikte yaşayamayacağına karar verip Tanrı’nın hiç söylenmemesi gereken, gizemli adını anar ve göğe doğru yükselir. Sahip olduğu olanakları terk eden Lilith’in yeri artık dışlanmışların arasındadır. Çevresindeki cinlerle ve cinlerin kralı Şamael (Şeytan) ile ilişkiye girer ve onlardan çocuklar doğurur. Bu arada cennette yalnız kalan dem, Tanrı’ya dua Modern çağlarda Lilith, feminizmin, kadın özgürlüğünün ilk simgesi haline geldi. Bu isimde dergiler çıktı, kafeler açıldı, sadece kadın müzisyenlerin katıldığı 'Lilith Fair' adlı gezici müzik festivalleri düzenlendi. 'İdeal kadın' olarak tanımlanan Havva gibi olmak istemeyen kadınlar, tepkilerini dile getirmek için kız çocuklarına Lilith adını verdiler. Alternatif dinler kurmaya çalışan kimi 'New Age' grupları kendilerine bir 'Lilith' kültü yaratmayı sürdürdüler… ? Hülya SOYŞEKERCİ Lilith’in muhtemelen ilk görsel tasviri, kilden yapılma bir rölyef. Orijinal boyutu 37X49,5 cm. İÖ 2000 dolayları Sümer eseri. İ nsanlığın bilinçaltında binlerce yıldır var olan karanlık, derin mağaralar yer alır. Bu karanlıklardaki birçok gece yaratığı, gizem ve yırtıcılığıyla, bütün ürperticilik ve dehşetiyle en dipteki korkularımızın kaynağını oluştururlar. Jung’un ‘kolektif bilinçaltı’ olarak nitelendirdiği sınır tanımaz karanlık evrende "yarasalar, vampirler, cinler, hayaletler, kötü ruhlar…" ay ışığının o gümüşsü gizeminde, lacivert gecenin içinde sonsuza dek var olmayı sürdürürler. Rüyalarımıza girer, delik deşik zamanlardan gelip korkularımızı beslemeye devam ederler. Aslında bilinmeyen; gecedir. Gece, açıklanamadığı için korkunç, ürpertici ve gizemlidir. Bu gizem, mitlerle beslenip büyür insanlık tarihinde. Düşleri SIRADIŞI TUTKULAR Lilith, İbranilerin kutsal kitabında bir vampir olarak anlatılmış ve tasvir edilmiştir. İsaiah'ın kitabında geçiyor olsa bile Lilith'in kökleri daha çok Babillilerin "demonolojisine" benzer. Buna göre Lilith geceleri bir baykuş görünümüne bürünerek dolaşan bir canavardı. Avlanmak için yeni doğmuş çocukları ve hamile kadınları arardı. Lilith, geleneğe uygun olarak Âdem'in, "Âdem ve Havva" olmadan önceki karısıydı, ama daha sonra şeytanın tarafına geçti çünkü Âdem'e itaat etmeyi reddetti. Sıra dışı tutkuları vardı ve doğal olarak kötülüğün gözüyle bakıyordu. Sonuç olarak dem 'in ve Havva'nın çocuklarına (yani tüm insan soyundan olanlara) saldıran bir vampire dönüştü. İnanışa göre, kötü bir ifrit haline gelen Lilith gece hava karardıktan sonra yeni doğum yapmış evlere girerek loğusa kadınların bebeklerini boğmaktadır. Bu sebeple günümüzde bazı Museviler arasında bir adet olarak, loğusa kadın akşamları evde yalnız bırakılmaz ve akşamları çamaşır ipinde çocuk bezi bırakılmaz, çünkü bunları gören Lilith'in o evde çocuk olduğunu anlamasından endişe edilir. Lilith çağlar boyunca kadınlara yük ederek Lilith'i geri ister. Tanrı, Sanvai, Sansanvai ve Semangelof isimli üç meleği geri çağırmak üzere Lilith'e gönderir. Meleklere, dönmediği takdirde her gün yüz çocuğunun öldürüleceğini emreder. Ama, o kesinlikle dönmeyeceğini bildirir. Emir yerine getirilir… Lilith, duyduğu acıyla, bundan sonra, bütün hamile ve doğum yapmış kadınların, bebeklerin baş düşmanı olmaya yemin eder. Erkek çocukların doğduktan sonra ilk sekiz gün, kız çocukların ise ilk yirmi gün içinde canını alacaktır. Sadece yakınlarında bu üç meleğin ismi ya da şekli bulunanlara dokunulmayacaktır. Lilith artık kötüler tarafına geçmiştir. Bunun üzerine Tanrı, dem'in kaburga kemiğinden Havva'yı yaratır. Bu yeni kadın, dem'den bir parça olduğu için, ona karşı çıkmayacaktır… Uysal ve boyun eğen kadın imgesidir Havva. KÜLTÜREL DNA’LAR... Vera Zingsem’in "Lilith" adlı kitabında yer alan bir yoruma göre: "Mitler, doğruluğu bizim için programlar ve yapılandırırlar. Böylece de gerçekliği nasıl algılamamız gerektiğini belirler ve ona göre davranmamızı beklerler. Mitler, bizlerin kültürel DNA’ları gibidir. Nasıl kendi biyolojik fonksiyonlarımız hakkında düşünmüyorsak, ama onların gerekleri doğrultusunda yaşıyorsak, mitlerle de benzer bir ilişki içindeyiz." (s.153) Yazar, HıristiyanMusevi kültüründeki yaratılış mitinin, erkeği olayların ana noktası haline getirdiğini; buna göre, erkeğin kadından önce yaratıldı ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 863 SAYFA 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle