02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? de bizimle olduğu zamanlarda yedi kadının yaşadığı bir evde büyüdüm. Kadın dili zengindir. Çamaşırdan leke çıkarma yöntemlerinden tutun, evrendeki kara deliklere kadar her şeyi konuşurlar. Erkekler ise (sıralaması değişse de) kadın, para, futboldan söz ederler genellikle. Sözcüklerin hayata ilişkin... Ayrıntılara özellikle giriliyor. Kimileyin yenen yemeklerin özelliğine kadar... Şiiri ayrıntıda aramak, şiirinin özelliklerinden biri diyebilir miyiz? Bazen boyumdan büyük laflar ettiğim oluyor, bunları ne zaman ve nasıl yazdığımı ben de bilmiyorum. Sorun şu: Şiirleri yazan kadınla sorulara cevap veren kadın aynı insan değil. Yazan kadın işini bitirdi, gitti… Şu an konuştuğunuz kadın zaten sıradan biri. ŞİİR DÜZYAZIYA YAKLAŞABİLİR Kimileyin de sözcükleri bozuyorsun:kominist, provakatör gibi. Bunu nasıl anlamalıyız? Sözcüklerle oynamayı onları değiştirmeyi, konuştuğum gibi yazmayı seviyorum. Şiirimde kendi sesim olsun istediğim için böyle yapıyorum. Oldukça titiz bir ekip çalıştı bu kitapta. Her sözcükte her dizede arayıp konuştular benimle. Onları inadımla yorarak ikna ettim. Şimdi olsa aynı inadı diğer iki kitabımda da gösterirdim. Maalesef o kitaplarda yanlış yazıldığı düşünülerek düzeltilmiş ‘benim sözcüklerim’ var. ‘ve final’ şiirini temel tutarak, düzyazı ile şiirin ilişkisi konusunda ne düşünüyorsun? Şiirin ne olduğunu bilmesem de, ne olmadığını bilirim. Sonsuz yolculuğunda şiirin adımları zaman zaman düzyazının üzerinde gezinebilir. Bir anlamda şiir düzyazıya yaklaşabilir fakat düzyazıya dönüştüğü anda şiir olmaktan çıkar. Yaralı bir kadın konuşuyor desek ‘Aşk’ta, yaralarımız nerede ve nasıl sağaltılabilir? Aşk yarasını iyileştirecek bir yöntem olduğunu sanmıyorum. Beyinde bu duyguyu besleyen hücreler ölünceye dek acısı da sızısı da bitmiyor. Şiir okumakyazmak acıyı hafifletebilir. Süreci az hasarla atlatmaya yardım edebilir ama sonuç olarak aşk yarasının mucize ilacı zamandır. Hiç olmazsa yaratıcısı açısından yaratım, rahatlama sürecine katkıda bulunuyor mu? Şunu söylemek istiyorum: Yaratılana konu olan hayatı yaşamak daha zor değil mi? Yazmak ağlamak gibidir. Yazanı rahatlatır, okuyanı doldurur. Derdinizi dökersiniz Umman’a ve rahatlarsınız. Dinleyen ya haline şükreder ya da ‘seninki de dert mi bir de beni dinle’ der! “Aşkın Yahudisi yayımlanan üçüncü şiir dosyam. Bu arada belirtmek isterim ki hâlâ kendime şair demeye korkuyorum. Daha az gerçek de olsa soranlara ‘ev kadınıyım’ diyorum. Oysa şairliğim ev kadınlığımdan iyidir!” Sonuç olarak bir paylaşımdır ve acıyı sağaltan bir yanı olduğu kesindir. Bu anlamda,’ kadın duyarlığı’ kavramı sıkça kullanılıyor yazanı kadın olan şiirler için. "ışığa karşı aşırı duyarlı batılı kadınların/Bitkisel yalanlarla tedavisi mümkündür/Oysa yumuşak doku yaralanmalarında bile/Zehir mutlaka gereklidir Asyalı kadın için" diyen bir şair, kadın duyarlığını nasıl anlıyor? İnsanın sahip olduğu en özel yeteneğin zekâ olduğu söylense de bana kalırsa insanı insan yapan en önemli özellik merhamettir. Kadınlar bu anlamda müthiş bir ayrıcalığa sahipler. Doğanın pozitif ayrımcılığı! Doğurgan olmaları, anaç olmaları, dolayısıyla şefkatli olmaları daha kolay ‘insan’ yapıyor kadınları. Erkeklerin insanlaşması için ise şiir okumaları gerekiyor, desem çok mu acımasız davranmış olurum (hele merhametten söz eden bir kadın olarak!). O zaman ‘erkek’lerin şiir yazmaları daha mı zor anlamına geliyor? Şiir yazma konusunda erkekkadın ayrımı yapmıyorum. Sözünü ettiğim şey ‘insan’ olabilmek. Yani demek istiyorum ki erkek ya da dişi, her zeki organizma insan değildir. Şairleri cinsiyetlerine göre ayrıca erkek hanesi daha kalabalık duruyor. Sayılara bakarak ‘kadınlar zor şiir yazar’ diyebilir miyiz? Bunun bir sürü tarihsel, sosyal, dinsel nedeni var. Kim bilir kaç ‘dâhi kadın şair’ böyle bir yeteneği olduğunun farkına varamadan yaşamış ve ölmüştür. Kim bilir kaç tanesi bir yerlerde çamaşır yıkıyor, ütü yapıyor, yer siliyor… Bu bölümde de olduğu gibi, şiirinde toplumsal göndermelerin var. Eşcinseller, Çingeneler, Kürtler… Şiirin toplumsal anlamdaki işaret dilinden bir şair ne anlamalı? İşaret dilini anladığımı söyleyemem. Hissediyor ve anlamaya çalışıyorum. Bütün dizelerim anlamaya çalıştıklarımdan ibaret. Mazlumdan yana oldum hep. Dini, dili, ırkı, cinsel seçimi nedeniyle ezilen, horlanan, itilen ‘ötekileştirilmeye çalışılan’ insan ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 873 SAYFA 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle