02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KISA KISA KISA KISA KISA KISA KISA KISA Evvelotel olan ve yoğun bir anlatıma sahip olan Evvelotel, geriye dönüşlerin dipnotlarla sağlanması bakımından çokkatmanlılığı barındıran bir teknikle kurgulanıyor. Öykü kişisinin, kendi hakkında dedikodu yapılmasının getirdiği öfkeyle öykülemesi, bilinçakışıyla gerçekleşir. Evvelotel, Saklı’daki Zembilli Göçmen’in oğlunun bakış açısıyla verilir. Evliliğinde başka bir aşkın varlığının verdiği kararsızlıkla arayışa giren öykü kişisi, babası Zembilli Göçmen’i bulmak için bir kasaba oteli olan Evvel Otel’e gelir. Kendisinin, babasının ve metinlerarası bir teknikle Anayurt Oteli’ndeki Zebercet’e benzetilen otel sahibinin oğlunun aynı kaderi paylaşması, sorunlarının ortak olması bakımından birlik göstermesi Evvel Otel’i “Evvelotel” yapar. Evliyken “başka ? Ebru KIŞ Ayfer Tunç’un son kitabı Evvelotel, dokuz öyküden oluşan ilk öykü kitabı Saklı’yla organik bağı bulunan yine dokuz öyküden oluşuyor. Saklı’yla metinlerarası bir ilişkisi olan Evvelotel’de karakterler ve temalar Saklı’dan kopup gelir. Bu nedenle Evvelotel’e eklenen Saklı, kitabın ikinci bölümünü oluşturuyor. Evvelotel’in bu iki bölümdeki öykülerin birleşmesiyle birbirini tamamlayan bir kurguya sahip oluşu, bölümlerin birbiriyle metinlerarası ilişkisi yazarın yenilikçi yanını ortaya koymaktadır. Kadınerkek ilişkilerini bu öykülerinde genellikle erkek bakış açısıyla veren Ayfer Tunç, birinci tekil kişili, psikolojik derinliği olan bir anlatım seçiyor. Öykü kişilerinin yaşanmışlıkları veya yaşanmamışlıkları geriye dönüşlerle ve gerideki zamanın parçalanmasıyla anlatması, başka hikâyelerin anlatımına zemin oluşturan çokkatmanlı bir yapıya yükselmesini sağlıyor. A evi” olmanın verdiği bunalımın sonucunda olması gerekenin peşine düşen öykü kişisinin yarım kalan öyküsü, okuru, böyle bir durum karşısında düşünmeye ve seçime sevk eder. Kibir’de, abisinin sevdiği kadını elinden alan, öykü kişisi işlediği suçun ağırlığıyla yaşar. Öykü kişisi, içinde bulunduğu zamanı, geriye dönüşlerle harmanlayarak öyküler. Ağabeyin bakış açısını ise Saklı’daki “İhtilaller Neye Benzer”de buluruz. Halas, öykü kişisinin hayatta istenmeyişinin doğurduğu bir bağlılığı temsil eder. İstenmeyişin ve yalnızlığın öyküsüdür Halas. Edip Cansever’in “Bezik Oynayan Kadınlar”ıyla metinlerarası bir bağı bulunan Acılezzet, Madam Ester’in yalnızlığının, öykü kişisinin ve bu ikisini bir araya getiren bir hikâyenin öyküsüdür. Evvelotel’deki en hacimli öykü olan Hiçbir Hikâye Göründüğü Kadar Temiz Değildir’de terk edilen bir kocanın sindiremediği ayrılık; isyankâr ve öfkeli, ancak okuru gülümseten bir dille öykü kişisi olan kocanın bakış açısıyla verilir. Doğru’da ise yalanlarına âşık olduğu “başka kadın”a giden kocanın intikamını, doğruyu söyleyerek alan bir kadının bakış açısı vardır. Doğru, gerçeği karşılar; ancak aynı zamanda yıllarca söylenmemiş bir gerçeğin gizlenmesinden dolayı Doğru, yalanı barındırır. Yanık Taşlar, hüzünle akan bir yolculuğu anlatır. HAYATINI KENDİ YAZAMAMIŞLARIN ÖYKÜSÜ Turgut Uyar’ın “Geyikli Gece” şiirine atıfta bulunarak anlatılan Tevekkül, öykü kişisinin geriye dönüşlerdeki zaman atlamalarıyla bir araya getirdiği film kareleri olarak dağınık bir biçimde sıralanır. Hayatını kendi yazamamışların öyküsüdür Tevekkül. Son öykü olan SerimDüğümÇözüm ise Saklı’daki “Yüreğin Mahallesi”nin zemininde gelişir. Özgün bir üslupla, Asude’nin yazılmamış öyküsünün eleştirisi vardır bu öyküde. Tüm bu öykülerde, Ayfer Tunç’un aşk ve yalnızlık temalarını arayışlar, yüzleşmeler ve pişmanlıklarla ördüğünü görürüz. Dolayısıyla “Evvelotel”in tüm öykülerinde “acı” saklı kalır… ? Evvelotel/ Ayfer Tunç/ Can Yayınları/ 222 s. OLMASI GEREKENİN PEŞİNDE Kitaba adını veren, kısa bir öykü Ayfer TUNÇ Çirkin Ağacı 1 ? Ali SELÇUK (rehin kalmaya geldim kendi ellerimle rehinim artık kalbinizde) SAYFA 22 995’ten bu yana dergi ve gazetelerde şiir, söyleşi ve yazıları yayımlanan, 2001’de Yaşar Nabi Nayır Gençlik Şiir Ödülü’ne ve 2005’te Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü’ne değer görülen Sinan Oruçoğlu’nun ilk kitabı Yasakmeyve Yayınları arasından çıktı. Şair, ilk kitabına “Çirkin Ağacı” gibi güzel bir ismi yakıştırmış. Kitabını beklediğim şairlerden biri olan Oruçoğlu’nun kitabını güzelce açtım. Ağacın dallarına, yapraklarına geldi sıra. (sonra bir ağaç buldum bunaldım ve bunaldım bir ağaç buldum) Çirkin Ağacı’nda toplam yirmi sekiz şiir var. Üç bölümden oluşan kitaba ayrı bölüm adları konulmamış. Şair bölümlemeleri, dizelere bırakmış: Birinci bölümde (bunaldım ve bunaldım ve bir ağaç buldum) ve ikinci bölümde (uyudum sandıydım gece içimden geçmiş) on birer şiir var. Üçüncü bölümde ise (bir şiirin içinden kuşlar geçiyor/ ben hâlâ buradayım) altı şiir var. (yağmur ne ki ehli sandıydım onu hüznün şifalı suretin kadar bile gönlüm alası değil) İNSANLARI YALNIZ BIRAKMAYAN ŞİİRLER Oruçoğlu, kitabını Yasemen’e adamış, Semen ve Yağmur şiirinin adandığı kişiye. Semen ve Yağmur benim ilk okuduğum Oruçoğlu şiirlerinden biriydi dergilerde. Aklımda kalmış; çünkü dergilerde de az gördüğüm/üz bir şair Oruçoğlu. Gördüğümde (sizleri bilmiyorum) de şiirini merak ve zevkle okuduğum bir şair. Merakla ve zevkle derken ilginç bir yönü var Oruçoğlu’nun: Okunduğu anda sarsmayan; ama okuduktan bir süre sonra da insanı yalnız bırakmayan şiirlerin şairi o. Yakın yıllarda okuduğum bir şiiri bende bu kanıyı oluşturmuştu. (Gece uyanıp da rakı içmemiştim yoksa. Yoksa o benim yerime de mi içmişti.) (uyandım biraz rakı içtim kendime kötü denebilecek sözcükler söyledim bir şiire başladım sonra bana benzeyen birkaç sözcük uğruna gittikçe bir şiire benzedim.) ŞAİRİN KENDİ DÜNYASINA YOLCULUĞU İddialı değil kitaptaki şiirler… Daha doğrusu şairinde böyle bir kaygı yok mu demeliyim? Bir ilk kitap için az KİTAP SAYI ? CUMHURİYET 873
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle