Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? eserleri artık büyük ilgi ilk eşi Friderike’ye şu satırları yazar: "Burada görüyor, yeni baskıları Avrupa’yı unutabiliryapılıyordu. 1920 yılınsem, evimi, kitaplarımı da evlendi. Eşi Friderive her şeyimi yitirdiğike de yazardı. Stefan mi aklımdan çıkarabiZweig’la evlenmek için lirsem, üne ve başarıya ilk kocasından ayrılmışboş verebilirsem, Avrutı. Evin onarımından pa’da insanlar açlık ve sekreterliğe kadar yoksulluk içinde kıvrabirçok işin üstesinden nırken bu Tanrı bağışı geliyordu. Stefan Zweig ülkede yaşayabilmek da özgürce yaşamasına iznine kavuştuğumdan devam ediyor, sık sık ötürü mutlu olurdum... yolculuklara çıkıyordu. Fakat Avrupa’dan geGittiği her yerden Frilen haberler pek korderike’ye mektuplar yolkunç. Dünyanın bugüluyordu. Eşi de ona ne değin görmediği uzun uzun yanıtlar veridehşetler dolu bir kış yordu. Yazarın altmış olacak. Burada geçirebir yıllık yaşamında ceğim aylarda otobi19241933 arasının çok yografimi bir gözden özel ve olağanüstü bir geçireceğim..." yanı vardır. Zweig’ın ünü o yıllarda dünyanın dört bucağına yayılmak“SAVAŞLARDAN ta, öyküleri, biyografileNEFRET ri, denemeleri, romanlaEDERİM” rı sadece Amerika ve Avrupa’da değil Asya’da Stefan Zweig’ın hada büyük ilgi görmekteyat hikâyesi olan "Düdir. Yazarın çıktığı yolnün Dünyası" eserinin culuklar artar, her ülkeson satırları, geride kade dostlar edinir. Avrulanlar ve yarınları yaşapa kültürü yoluyla daha İnsancıl ve savaş karşıtıydı Stefan yacaklar için umut ışıZweig. Her şeye bu açıdan bakardı. iyi bir dünya amacını ğıdır: "Her gölge soİnsan ve yazar olarak özgürlüğüne gerçekleştireceğine nunda yine de ışığın düşkündü. inanmaktadır. Elli yaşına çocuğudur. Ancak aybastığı 1931’de: "Bundan sonra tek sadınlıkla karanlığı, savaşla barışı, yüksetır bile yazmasam, kitaplarımın geliri lişle alçalışı yakından tanımış olan kişi, bana yeter," diye düşünür. Fakat yine hayatı gerçekten yaşamış sayılır." Stefan de tedirgindir. Çünkü mutluluklar ve Zweig ve eşi Charlotte Altmann iki yıl başarılarla dolu yaşamı yine de bir gün sonra, 1942 yılının 22 Şubat günü intisona erebilirdi. har ederler. Dünyadaki bunca acının ardından artık sabahı bekleyecek gücü Gerçekten de 1933’te Almanya’da kalmamıştı... "Bir mülteci yaşamı daha Nazilerin işbaşına gelmesiyle bütün alışılmış şekilde sona erdi..." diye oldüşleri karmakarışık oluverdi. İnsanlar dukça üst perdeden yazar o günlerde kamplara atılırken, sokaklarda yığın yıSalzburg Eyalet Gazetesi. ğın kitaplar yakıldı. Yakılan kitaplar arasında onun da eserleri vardı. Stefan İnsancıl ve savaş karşıtıydı Stefan Zweig’ın adı "safkan olmayan insanlar" Zweig. Her şeye bu açıdan bakardı. listesinde yer aldı, eserleri yasaklandı. İnsan ve yazar olarak özgürlüğüne Mutluluklar ve başarılarla dolu hayatı düşkündü. "Savaşlardan nefret edesona erdi. Tedirginlikleri giderek artırim," der Stefan Zweig. "Savaşlar yüz yordu. Anadiliyle eserler vermek olanabinlerce çocuğu öksüz bırakır. Kaba ğının azalmakta olduğunun farkındaykuvvet insanların iç dünyasına hiçbir dı. Alman dilinin konuşulduğu ülkelerzaman huzur getirmez." Stefan Zweig, deki okurlarını zamanla yitireceğini de Freud psikoanalizini uyguladığı öykübiliyordu. 1934’te Gestapo’nun villayı lerinde olay ve kişi davranışlarını, kişibasıp, silah araması üzerine Zweig ülkelerin düşün dünyalarını, en önemsiz sini terk etmekten başka çıkar yol bulsayılabilecek ayrıntılara kadar işlerken madı. Güney Fransa’da, İsviçre’de, yalın bir lirizm, vurucu bir gerilim sağAmerika’da konferanslara ve edebiyat lamayı ustalıkla başarır. Öykülerinde söyleşilerine katıldı. Bir süre için İngiluyguladığı tahlilci anlatım üslubunun tere’ye yerleşti. Ancak kendini burada doruğuna bazı romanlarında da varda rahat hissetmedi. 1938 yılında eşi mıştır. Anlattıkları çoğu kez onun psiFriderike’den boşandı. 13 Mart kolojikedebi deneyimleri, kişi olarak 1938’de Hitler’in Viyana’ya girmesiyle yaşadıklarıdır. Kimi eserinde karşımıza anavatanı Avusturya politika haritasınçıkan alışılmamış kişilikteki insanlar dan silindi. Yarım yüzyıl boyunca kenise yazarın gözüpek heveslerini kamçıdini bir dünya yurttaşı sayan Stefan layarak onu yaratıcılığa sürükleyen kaZweig artık "vatansız kişi"ydi. O, Avrurakterlerdir. Stefan Zweig eserlerinde pası’nı yitirmişti. Savaşın şiddetini artbir şeye hep sadık kalır: Doğruya ve tırması ve Hitler’in güçlenmesi Stefan insancıllığa dikkatimizi çeker, karşıtlar Zweig’ı daha çok bunalımlara sokar. arasında aracı rolünü üstlenir. OkuruOnlarca yıldır kafasından geçirdiği ve nu inandırıcı gücüne, anlatımı ve diliyuğruna savaşım verdiği "kültür Avrupale ulaşır. sı" düşünün artık gerçekleşmeyeceğini Büstü Salzburg’da, Kapuziner manaskavramıştır. 1940’ta İngiliz vatandaşı tırının önünde düşünceli düşünceli karolur ve ikinci eşi Charlotte Altmann ile şıdaki villasına bakıyor. Yirminci yüzyıBrezilya’nın Petropolis kentine yerleşir. lın bu namuslu, insancıl ve iyi yürekli Fakat orada da mutluluğa erişemez. aydın yazarı ölümünden bu yana hiç yiYorgun ve bezgindir. 17 Eylül 1941’de tirmedi güncelliğini. ? KİTAP SAYI 876 SAYFA 9 CUMHURİYET