Katalog

Yazarın 24 Saati Y azma masa başında başlamıyor. Bir tiir yaşam bi<,imi. Yazmayı uğraş edinınişseniz yaşanıa bakışınız, gözlemlcriniz, düşünceleriniz, algtlama yetiııiz hcp bu doğrultuda gelişiyor. Anıenlcri açık tııtmaya, kcndi dışmıza çıkmaya çalışıyorsunuz. Cîözlerinizi nc kadar çok açarsanız, öylesine çok yazma malzcmcsi bulabilirsiniz. Bıı açıdan karalama defterlc rim her zaman yanımdadır. Duyduğum ilginç bir söz, şaşırtıcı bir olay, sıradışı bir gözlem her şeyi nor ederim. Başkalarının öykülerini dinlerken, ilgüıç epizotları karalama defterimc ve elbette belleg'ime de kaydediyonım. En hoşuma giden de düş toplanıak. Yalnız kendi gördüğiim rüyaları değil, başkalarınınkini dc not ederim. Son yıllarda gözlemciliğiıni daha da geliştirdiğimi düşünüyomm. Tuhaf bir şey ama insan yaş aldık ça hem duyarlığı hem de birikimi arttığı için, algılama yctisi azalmıyor, tersine artıyor. Bu hoş bir dııygu, çiinkii /anıan kısaldıkça, daha yoğun yaşadıgmızı duyumsuyorsunuz. Karalama defteri giinlük değil. Bir siire sonra çöpe atılacak bir deftcr sadece. Ama def leri atmadan, içinden önemli buldug'um şcyleri bilgısayanmdaki bellek kutuma ycrlcşti ririm. Kim bilir belki bıınların bir ikisini ilerde kullanabilirim. Türkiye'nin ve dünyanın tarihine yepyeni "Yazmak ve yaşamak" bir bakış... ZEHRA IPSIROGLU Malzeme toplama (karalama defteri) bu da benim kcndi seçtiğim hareketli yaşam biçimine bağlı. Pro|e aşamasındayken çalı^ ma üzerinde değer verıliğim biriyle konuşup tartışmak çok vcrimli olabiliyor. Yazma süre cinde bilgisayar benim için çok önemli, çünkü yazdıklanmı durmadan değisjtiriyorum. Değiijtirmek, düzeltmek, çe^itleme yazmak, bunları karşllaştırmak, tam yazının artık iyi cc pijjtiğini dü^ündüğünı bir arnla, getıe de ğişiklik yapmak, böylece yazdıklarıma tekrar tekrar dönmck yazma eylcminin temelini oluşturuyor. Hazırlayan: Asuman KafaoğluBuke Yazma eylemi (yoğunlaşma) Ycni bir kitaba başjaınışsam ve üzerinde sürekli olarak çalışıyorsam, bir sürc sonra o kitap ön plana geçiyor ve bütün diğer çalış malar dunıyor. Bu süre içinde her şey, oku (lıığum gazctc, izlediğim lilın, dinlediğim bir öykü, yaşaılığım bir olay, sadeee ve sadece o kitabın hizmetinde gelişiyor. Yeni projemle ilgisi olmayan hiçhir şeyi algılayamaz oluyo rum artık. "Ben yazarken benimle birlikte her şey ya/ıyordıı. Yazı her yerdcydi" diyor Margucrite Duras. Bu benim de çok iyi bil diğim, tanıtlıgım bir dııygu. Bu nedcnlc bu sürenin mutlaka bir geri çekilmeyi koşulladığını düşünüyonım. YakJaşık oıı yıldır bu çok yoğıın çalışma sürecini yaz aylarına denk gctiriyorum. Temız hava ve deniz insanı giinlük yaşamın geı iliminden kurtararak tam anlamıyla bir mucize yaratıyor. Bu nedenle en az bir ay denız kenarında dizüstü bilgisayarıma bağlı olarak iyice ken di içime kapanık yaşıyor, aylardır üzerinde çalıştığım projeyi biürmeyc çalışıyorum. Bütün dileğim bu süreyi olabildığince uzatabılmek. ü zaman daha ürctken olabileceğime inanıyorum. A önhazırlık (denge) Yazma tıpkı yaşamak gibi iç ve dış dünya arasında kurduğunuz dengeye bagiı. Bence en önemlisi bu dengenin kurulması. Iş yaşamınm hayhuyu içiııde algıladıklanm üzerinde düşünmeye ve kcndi içsesimi dinlemeye hiç zaman bulamadığım zaınanlar dün yanın en mııtsıız insanı olııyonım. Ote yandan bu detıgeyi kurabilmişsenı, yaznıanın gelişebileceği temeli de kurmuş oluyorum. Dengenin kurulması özellikle sabahları /.ihnimin açık olduğıı saatlerde masa başına ottınıp çalısjmama bağlı. Bu evde çalıştığım giinler bütün günü kapsayabilecegi gibi, ünivcrsiteye gittij*im günler eok kısa da sürebi lir. Olsıın, önemli olan, belli bir sürekliliğin olması. Çünkü sabah bir saat olsun çalışabilmişsem, ister istcmcz calı^ma bilinçaltında da siirüyor. Bu açıdan bu saat ya da saatler benim için her şeyden çok değerli. Maskeler, rcsimler, kitaplar vc rcnk renk kilimlerle döşenmiş ayduıhk ve bi'ıyük bir çalışma odam var. Bu odayı çok seviyorum. Bütün günümü sıkrJmadan burada geçirebilirim. 24 saat Yazma uğraşı çok yoğun bir çalışma tem posunun içine sokuyor insanı. Bu açıdan benim hiç tatilim yok. Gene de denizde yüzme, ornıanda yüriiyüş yapma, bisikletle gezmc, kitap okuma, lılnı izleme, arkadaşlarım la birlikte güzel bir yemek yeme, gcnçler, ya ni ögrencilerimlc özel yaşamımda birlikte ol ma, onlarla otıırma, tartışma, tiyatroya gitme ya da arada bir yolculuk yapıp larklı ülkeleri tanıma vb. etkinlikler, ınsanın kcndini mutlu duydug\ı bir orlamda gerilinıi atnnı ve dinlenme anları olarak de^erlendirilcbilir. Ama sonuçta bütün bu güzel yaşantılar da, yazma uğraşma bir zemin olııştıırmııyor muı* Ben açlkça yazmayı vc yaşamayı birbirinden ayırmakta zorlanıyorum. • Zehra Ippro^lu, "lzler: Burada ve Orada" rumantnm yazarı ISYAN 1. CİLT KİTAPÇILARDA Resmi tarih tezlerinin dogmalarının tümüyle sorgulandığı, yeni soru ve cevapların ışığında tarihin giz perdelerinin ışığa kavuşturulmaya çalışıldığı bu kitapla birlikte tarih, bitmiş, yazımı tamamlanmış bir nesne olmaktan çıkarılarak yeniden, yepyeni bir araştırmantn nesnesi olmaktadır. Yazma eylemi (başlangıç) Yeni bir yazma projesine başlamam, top ladığım malzeme içinden belli bir konuyu seçmem elbette ki rastlantısal değil, yaşamı ma, içinde o an bulunduğum dııruma ve hesaplaştığım sorıınlara bafilı. Bu açıdaıı belki "scçmc" söztüğü de duğrıı değil, konunun öylesine içimc işlcmesi, beni inandırması ge rekiyor ki, yazma sürecini başlatabileyim. Çoğu kcz projeler yalnızca taslak aşamasın da kalıyor. Kiıııi kez taslak aşamasında olan bir pıoje zamanı gel diğinde birdcn ön tjpkı ya$amak gibi plana geçiyoı. Bel ki yorucu vc ylpiç ve dt$ dünya ratıcı olan, birkaç arasında kurduğunuz yazma projesi üsdengeye bağlı. i f tünde aynı zaman da çaltşmam. Ama r 1 azma www.ithaki.com.tr SAYFA 27 CUMHURİYET KİTAP SAYI 783