Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
100TEMELESER MEB'in İlköğretim Öğrencileri için tavsiye ettiği 100 Temel Eser arasında yer alan kitaplanmız. VAHin" sbisntE f JOHN STEINBECK Inci Vatan Yahut Silistre NAMIK KEMAL Pollyanna ELEANOR PORTER Uç Silahşörler ALEXANDRE DUMAS m «ı ı Define Adası R. L. STEVENSON Oliver Twist CHARLES DICKENS Tan Otal iHastallan maktadırlar. Günde yirmi saat olmak üzere be§ gün boyunca, gündüzün güneş altında alev alev yanan tarlalarda emekleri hayvan gibi sömürülen, kendilerine gene emekçi kardeşlerince hayvan gibi davranılan ırgatlar Adana'daki para dağıtım günü ırgatbaşının genelevdeki kızlarını "ziyaret ederek" bir anlamda gülünç bir biçimde ondan öç alırlar. Ama bu öç alışta bile bir "acıma", bir "sevgi", bir gülümseyiş vardır... KENT İLE KÖY Cemile'nin en güzel karşıtlıklarından biri, yukarıda değinildiği gibi, kent ile köy karşıtlığıdır. Cemile'nin babası gerçekte " Yugoslav dağlarının yıllarca önceki azgın çete reisiair (s. 77), ama artık Adana'da karısını yutan "makine dişlilerinden" ve "fabrikadan" ödü kopan biri olmuştur (ss.77,78). Tek özlemi, kırlara dönmek, köy yaşamına yeniden kavuşmaktır. Çocuklarını da o yaşama özendirmeye çalışır, "Birlikte çift sürer, ekin biçeriz" (s. 114) diye beyin yıkarsa da çocukları hiç yanaşmazlar onun düşlerine. Kızı Cemile şöyle der ağabeyine: "Ben köye möye gitmek niyetinde değilim... Babama boş ver. Herkes köyden şehre geliyor, ben şehirden köye mi gideceğim? (...) Benim köyüm de, şehrim de, anam da, babam da fabrika" (s.l 17). Kentlinin 'güç' denilince anladığı şey, onun güç kaynağına ilişkin görüşleri kırsal kesimdekilerden böylece aynlmıştır. Bereketli Topraklar Uzerinde'nin Iflahsız Yusuf u, arkadaşı Pchlivan Ali için şu sözleri geçirir içinden: "Gücüne kuvvetine güvcniyor, deli. Köy yerinde üç kişi vız gelirmiş de (...). Akılmı şu? Şehirburası. Burada karakucak söker mi?" (s.61). ÇAĞDAŞ YÖNETİM İLE GELENEKÇİ YÖNETİM Köydeki "karakucak" ilekentteki 'bilimsel' dövüş sanatı "judo" arasındaki C U M H U R İ Y E T K İ T A P ayrımı çağrıştıran bu ayrılık, kentteki fabrikanın yönetim düzeyinde de süren bir savaşımı değişik bir boyutta düşündürür. Cemile'de sergilenen bu savaşım, roman uzamı olan Adana'daki dokuma fabrikasının sınırlarını aşarak o dönemin bütün Türk siyasetini, simgeler. Şöyle: Fabrikanın iyeliği iki kişinin elindedir: Numan Şerif Bey Ue Kadri Ağa... "Bey" ile "Ağa" sanlarının da simgelediği gibi bu iki karşıt kişilik Türk siyasetinde çağdaşlığı savunan ilerici kesim ile geleneğe yapışan tutucu kesimi gösterir. Numan Şerif Bey "Milli Mücadele"ye katılmış, yurtsever, düzgür», çağdaşlaşmaya önem veren, ileri görüşlü, yabancı diller konuşan, bilgisine güvendiği bir yabancı mühendise fabrikasında sorumluluk veren bir kişidir. Belli ki bir Kemalisttir... Kadri Ağa ise, Kurtuluş Savaşı sırasında savaşa katılmayıp kirli kazançlar ardında koşan "kefen soyucu rezil" (s.45) biridir. Mühendis Orlando'nun nitelemesiyle bir "feodal"dir. Davranışları, konuşmaları, eğitimsiz Çukurova yerlilerinin davranışları ve konuşmaları gibidir. Çevirdiği gizli ve kirli dolaplan, bir anlamda karakucak güreşe benzer; yasa ve düzen tanımaz. Kadri Ağa, böylece, dinsel göndergeleri ve yöresel görenekleri de amaçları doğrultusunda sömürmekten çekinmeyen Türk siyasetindeki "feodal" siyasetçiler kesiminin bir tür simgesi gibidir... Orhan Kemal'in bütün bunları elli beş yaşından yıllar önce görüp çok iyi anlayabildiğini ve görüp anladıklarını bizlere çok açık biçimde, bütün canlıhğıyla belgeleyebildiğini düşünürsek, onun, doksan yılda erişilebilecek bir bilgeliğe zamanından önce ermiş olduğuna yorabiliriz. Bu da bir avunçtur... • 822 Ezop Masalları EZOP Andersen Masallar HANS C. ANDERSEN Robin Hood H0WARD PYLE 80 Günde Devriâlem JULES VERNE Tom Sawyer MARKTWAIN Pinokyo CARLO COLLODI IVIııMupK Mutiu Prens OSCARVVILDE Heidi JOHANNASPYRI Güliver'in Seyahatleri JONATHAN SWIFT Remzi Kitabevi SAYFA 13 SAYI