Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cültekin Emre ile 'Melez' ve melez hattı 'Şiir dünyamın haritasını belirlemek istedim' fiziksel olarak kopuk olsam da, pratikte tiim yayınları anı anına izleyebilıyordum. Söziinü ettiğiniz üç dergi de bu tutkunun bir sonucu olarak hayata geçtiler. Ayrıca yaşıtım, kuşağımın şairlerinden, Ankara'nın şiir/sanat ortamından uzak kalmanın verdiği yalnızlığı yenme çabası da var işin içinde elbette. Dergi edebiyatın mutfağıdır, biliyorsunuz. Kitaplaşmadan önce şiirler, öyküler, denemeler dergilerde okur karşısına çıkar. Kitaba daha sonra sıra gelir. Dergi, Gültekin Emre, seçme yazın dünyasının, bana göre, kcndini or şiirlerini 'Melez' adıyla taya koyduğu ve ürünlerin sınandığı yerdir de. yayımladı. Emre ile Berlin'e geldiğinizde yayımlanan siseçme şiirlerini ır/edebıyat dergılerı var mıydı? Nasıl bir konuştuk. sıır ortamı vardı buralarda? Şiir/edebiyat dergileri yoktu ne Berlin'de ne de Almanya'da. Yüksel Pazar• Hayati BOYACIOĞLU kaya'nın daha once çıkardığı Yaprak'ları saymazsak, kısır bir ortam vardı yani. Parantez ve Şiirlik'in ardından epeyce dercak 2002'de yayımlamaya gi girişimi oldu. Şiır akşamları düzenlenbailadıgıntz Melez Şıır di, şiir tartışmaları ilgi gördü. Şiır yazan Dergisım, ne yazık kı 2 sagençlerle farklı bir ortam yakalamaya , yı çıkarabıldıntz Beryaratmaya çalıştım Berlin'de. Bunda Itn/Antulya arasındakı stır yolculuğu epeyce de başarılı da olduğumıı söyleyeuzun sürmedı Siz daha önce de Nısan 1987Ekım 1981"de 17 sayı sürdürebıldı bilirim.. Ortalık biraz hareketlenir gibi oldu 19801990 arası. Sonra gençlerde g'ınız Parantez ve Şubat 1994Bkım 1997'yekadar süren 55 saytlık Şıırlık der heves meves kalmadı. Kimine zor geldi şıirin sıkıntılı, o uzun yolu. Yol ve kulvar gılennı de çıkardınız Berlın 'de Nereden değiştirenler oldu. Berlin'den, Almangclıyor bu dergi tutkusu? ya'dan Türkiye'ye uzanmak, oralarda şiır Ankara Üniversitesi Rus Dili ve Edeyayımlamak da kolay değildi elbette. biyatı Bölümünde okurken başladı bu Onun için, ortam yeniden kısırla^tı. tutku. Ankaralılar çok iyi anımsarlar Zafer Çarşısı'ndaki kitapçıları. Oykücü, yaŞiir yazan gençlerin arasında l'ürkçeyıncı Rcmzi Inanç'ın Toplum Kitapeden Almancaya, Almancadan Türkçeye vi'ne, okuldan sonra her gün uğramak çcviri yapacaklarına inandıklarım vardı. bende bir alışkanlık haline gelmişti üniOnlar da hayal kırıklığına uğrattılar beni. versitedc okurken. Orada, tezgâhta duTürkçeden Almancaya şiir çevirecek heran yeni çıkan kitaplan kanştırıyor, edemen hemen kimse yok Almanya'da. Ne biyat dergilerini okuyabiliyordum. Remzi garip değil mi? Inanç ağabeyin önerdiği kitap ve dergileKÜLTÜR ŞOKU ri de satın alıyordum. Seydişehir Alüminyum Tesislerinde stajımı yaparken Yeniyayımlanan seçme siirleriniz Mede, Erzincan'da askerken de kitap ve lez e geçmeden önce, neden Melez, diye dergi yolladı bana Remzi ağabey. Askerlisorsam. Şiır dergisının adınt neden melez ğimi bitirip de Ankara'ya döndüğümde koydunuz? Neden seçme siirlerinize de Sol ve Onur Yayinları'nda düzeltmen Melez dedınız? Melez'le neyi anlatmak isolarak çalışmaya başladım. Daha sonra tiyonunuz? da Millî Kütüphane'de görev aldım. Böy Berlin'e geldiğimde yaşadığım kültür lece sürekli yayın dünyasının içinde olşokuna bir ad bulamamıştım başlarda. dum hep. 1977'de yayınlanmaya başlaTürkiyeAlmanya arasında süren bir yayan Türkiye Yazıları dergisinde ilk şiirim şamın nereye doğru gittiğini de bilmiyoryayımlandı. Sonra derginin yazı kurulundum. Sonra, bir de baktım ki, çokkültürda yer aldım Ahmet Telli, Ali Cenkizkan, lü bir toplumun verdikleriyle besleniyoSargut Şölçün, Veysel Çolak, I. Mert Barum diliyle, geleneğiyle, yaşam biçimiyle, şat, Oğuzhan Akay ve Ahmet Say'la birmüziğiyle, resmiyle, günlük yaşamıyla, likte. Bir derginin tcknik olarak nasıl hasanatsal etkinlikleriyle ve ıns>an ilişkilezırlandığına, yazı ve şıir seçimine, postariyle. lşte bunun adının Melez olduğunu lantnasına hep tanık oldum. Dergi tutkuanladığırnda çok sevindim. M C Anday su 198()'de Berlın e geldiğimde de, Türbir şiirinde bir yaprağın mclezliğıne dekiye Yazıları hâlâ çıkıyordıı çünkü, sıcakğınir imge olarak. Ben de "melez" ve lığını koruyordu bende. Rcmzi Inanç "melezlik" üzerine düşünmeye başladım. ağabey yıllarca Berlin'c de yeni çıkan kiNeler düşundunuz "melez" ve "meleztapları vc tiim edebiyat/şiir dergilerini lik" ustiine? yolladı. Türkiye'deki yazın ortamından Onları açıklamaya geldi sıra: "Me O lez"le ilgili hiçbir deyim, atasözü yok dilimizde. Sözcüğün siizlük anlamı "karıs,ık", "katı^ık", "ırkları ayrı bir ana babadan doğmuş, her ıki ırkın kimi özelliklerıni taş.ıyan (kimse)". Sözcük, "işeyaramaz" anlamına da geliyor. Elbette bu beni ilgilendırmiyor ve ben, sözcüğün işe yarayan anlamları üstünde duracağım doğal olarak. Melez, ne Hulki Aktunç'un Büyük Argo Sözlüğü'nde (1980), ya da Alper Sedat Aslanda^ & Baskın Bıçakçı'nın hazırladıg'ı Popüler Siyasal Deyimler Sözlüğü'nde de (1995), Ali Püsküllüoğlu'nun Çocuk Adları Sözlüğü'nde (1996) de yok henüz. Melez'in, yani "meles"in başka anlamları da var "karanlık, karışmak"ın yanında: "Soyu karışık, dölü değişik olan yaratık, belli bir soydan değil de döllenme yoluyla karışık soydan gelen" anlamına da geliyor: "melezleme, melezlemek, melezleşme, melezlik" gibi eylem ve sıfatlarla da sözcüğün anlamı biraz daha açımlanıyor, güçleniyor. Devam ediyorum sözcüğü açımlamaya ve sözcük üzerine düşünmeye: Melez Şiir Dergisinin ilk sayısında şunlan yazmıştım. Bu düşünceler hâlâ geçerli: "Bölünürken yeniden oluşma; oluşurken başka bir tadı, kültürü de bünyesine alma, çoğalma; renge, dile, kültüre, ırka, başka bir coğrafyaya dönüşme; dönüşürken içindekiyle içinde yaşadığım da kendinc çevirme; yani şairin, şiirin Nektar olına hali MELEZ, Melezlik! Çifte kavrulnıuşluk! Anadiline kuşbakışı bakan şaırın içinde yaşadığı yabancı toplumun "anadilinde yeniden var olma halidir Melezlik! Bu durumun kültürel, sosyal, ruhsal boyuttaki yansımasının, şiire akmasının, ağmasının dildeki zenginleşmesinin, serpümesinin de bir başka açılımı dır Melezlik. Kültür uyuşmasını, ya da çelişkisinin çok renkli fotoğrafı! Yabancılığın kendini çabuk ele verdiği ortamlara, içinde yaşanılan dile, ülkeye getirilen yeni soluktur; kırış kırış olmuş duygu karmaşasını dille ütülenmesidir Melezlik! Sözcüğün kendine dar gclen anlamı göçmenliğe, yabancılığa da yer açar yanında. Coğrafî, kültürel, dilsel, ırksal karmaşanın ortasında yer alan şairin kendi dil bahçesini kendine göre düzenlemesidir Melezlik, ve bu durumun şiire akıtılmasıdır. Melez şiir, dil, ırk, renk uyumunun,çatışkısının boyutunu genişletme savaşının da bir aracıdır: Çokanlamlılık, çokkültürlülük, çokdillilik, çokkimliklilik artık çağımızın çok sık öne çıkan olgularıdır değişen haritalarda, coğrafyalarda, yazı dünyasında" Melez'in ilk sayısında Alman şiirinın öncülerinden, Dışavurumcu şair E.L.Schüler'e genişçe yer verdik. Yahudi asıllı bu kadın şair de Melez'dir bana göre. 2. sayımızda Fas doğumlu, Fransa'da tanınan Abdcllatif Laâbi'nin şiirlerini sunmaya çalıştık. Bu böyle sürüp gidecekti. Melez dünyayı genişletecektik olabildiğince. Olmadı. Yola çıkarken Melez Hattı demiştim derginin çıkış yazısında, bu uzun ve karmaşık ilişkiler ağında sabırla derlenecek ürünlere. tşte bu hatta yürüdüğümün ve neler biriktirdiğımin de bir kanıtı bu kitap: Melez. Melez şıır mı stzı yazdtklarınız? Çok kultürlü, çok dıllı, çok kimliklı mı yazdıklarıntz ? Ben, Avrupa'da ve dünyada globalleşme rüzgârları eserkcn, 25 yıldır Berlin'i çok kultürlü ortamını soluyorum. Çok dilli sayılmam. Rusça, Almanca bilmeme K İ T A P SAYFA 10 C U M H U R İ Y E T SAYI 822