Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bir yazarın belli bir coğrafyaya değil, belli bir dile doğmuş olması anlayışi; Karadeniz kıyılarındaki kentlerde yayımlanan dergilerde nasıl bir ekine, nasıl bir edebiyata doğduğunu düşündürdü bana. Adapazarı'ndan Artvin'e; Karadeniz'in kıyı kentlerinde çıkan kültür edebiyat dergileri, eskimiş duyarlıklardan yeni açılımlara doğru, değişik etkiler bırakıyor. Mustafa şerif Onaran Dergilerde Karadeniz'in Kıyılarında 2003'te çıkmıştı. Irfan Yalçın, ozanla şair ayrımı yaparken; ozanın doğal duyarlığını şairin bilgiç yapaylığından ayırarak, dolaylı bir anlatımla, doğal duyarlıkların yeniliğe açılan bir yol olduğunu göstcriyor. Yesenin'in Türkiyeli kardeşi Azer Yaran Fatsa'nın Korucak köyüne çekilerek; demek ki "kendinin ücrasında", içindeki taşradan kurtularak, uzağa yakın olmasını bilmiştir. Uzak, Ünye'nin yctiştirdiği halk ozanlarına da yakın duruyor. Ünycli "Kulfani" bu saz ozanlarından biri. Sazının tellerine dokunan Azer Yaran'ı Ankaralı "enkaz kaldırma" günlerinden anımsamak ne iyi! Uzak'ta Hüseyin Alemdar'la, Şinasi Tepe'yle, Yılmaz Arslan'la, Fatma N. ile karşılaşmak ne iyi! Uzak dört yıldır çıkıyor ama, süreli yayın olma özelliğini kazanabilmiş deUzaklara düşünce bunca cmcği özenli kılmak kolay olmuyor. Töre değcrlcrinc önem veren Irfan Yıldız'ın Uzak'ları yakınlaştıracağına inanmalıyız. "BİZİM ATABARI" "Bar" Kuzeydoğu Anadolu'ya özgü bir oyun. "bizim Atabarı" Artvin'in simgesi sayılan bu oyundan yola çıkıp, kültürsanat yönünden bölgeyi tanıtan bir dergi. Bu dergi "Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derncği" ile "Artvin Kalkınma ve Hğitim Vakfı'nın ortak çalışmasıyla Ankara'da yayımlanıyor. "bizim Atabarı" özenli bir baskıyla okuyucusunun ilgisinc sunulan, dört ayda bir çıkan, bir kültür dcrgisi. Bölge dcrgilerinin bölge değerlerini ortaya çıkarması, bölgesel özellikJeri kültürümüze kazandırması olumlu bir çalışma. Karadeniz'in doğu ucundaki Artvin'in özel bir konumu var. Yurdumuzun öteki bölgelerine oranla okuma düzeyinin daha yüksek olduğu bir il diye bilinir. Iç göç yüzünden giderek azahyor. Doğa bütün görkemiyle yerinde dururken, yaşama serüveni, Artvin insanını Anadolu'nun başka bölgelerine savuruyor. Artvin deyince Giindüz Akıncı Hoca'yı anımsamamak olnıaz. Gündüz Akıncı uzun yıllar Türk Dil Kurumu'nda birlikte çalıştığımız değerli bir edebiyat profesörü, bir gönül insanıydı. ünun Ardanuç fıkraları Artvin insanının ruh yeteneğini gösterirdi. Kuşkusuz kişiliğimizin belirmesinde kalıtsal özelliklerimizin öncmli payı vardır. Gene de insan yaşadığı yere benziyor. O yerin kültürüne doğuyor. Rasim Yılmaz Artvin'i "Çalışmaktan onur, paylaşmaktan mutluluk duyanların memleketi" olarak tanımlıyor ("bizim T ahsin Yücel, Ömer Asım Aksoy dil ödülünü 2003 *te "Yalan" adındaki romanıyla kazanmıştı. (îeçen yd, Dil Derneği'nin düzenlediği ödül töreninde bulunamamıştı. Bu yıl, 26 Eylül 20()4'te, Dil Bayramı'nda yaptığı konuşmada dilin önemini bclirtirkcn şöylc bir şcy söylemişti: "însan belli bir coğrafyaya doğmaz, bir ekine doğar, ekinin temelini de dil oluşturdıığuna görc, bir dilin içine doğar." Sonra da anne babasından öğrendiği duru Türkçeyi işleyip nasıl geliştirdiğini anlattı. Tahsin Yücel Elbistanhdır. Bölge ağızları yazı dilindc silinir. Tahsin Yücel özleşme dilini yazıda kullanırkcn yeni sözcüklere değişik anlam yükleri kazandıracak kadar dil işinin ustası olmuştur. Demek ki ııstasının elinde yeni sözcükler değişmeceli anlamlar kazanırken anı yükü de, çağrışım gücü de kazanabilecektir. Bir yazarın belli bir coğrafyaya değil, belli bir dile doğmuş olması anlayışı; Karadeniz kıyılarındaki kentlerde yayımlanan dergilerde nasıl bir ekine, nasıl bir edebiyata doğduğunu düşündürdü bana. Adapazarı'ndan Artvin'e; Karadeniz'in kıyı kentlerinde çıkan kültür edebiyat dergileri, eskimiş duyarlıklardan yeni açılımlara doğru, değişik etkiler bırakıyor. Irnıak, Cîren (Adapazarı), Ada (Samsun), Uzak (Ordu), Ada "Her Zaman Bir Başka Ada Vardır" (Trabzon), MaviYeşil (Rize), bizim Atabarı (Artvin) kendi bölgelerinin kültür edebiyat ortamlarını canlı tııtmaya çalışan dergiler. "UZAK" Ordu'da, Ordu'nun Ünye ilçesinde çıkan bir "Şiir Seçkisi Dergisi'dir, Uzak. Yayınıcısı trfan Yıldız, Mevlana'nın "Şinuli yeni şeyler söylemek lazım" dizcsini ilke olarak benimsiyor. Bir şiir dcrgisine Uzak adının konması anlamlıdır. Biz de Ismet Ozel gibi "Uzak nedir?" diye sorup onun ağzıyla yanıtlayalım: "Kendinin bile iicrasında yaşayan benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir?" Ama uzun yola çıkmaya yargılıysak, şiir dediğimiz o bilinmeyen, uzak ülkeye varmanın özlemi içinde olacağız. Unye'nin bile uzağında olanlar yeni şcylcr söylcmcnin bilincinc varabilmişler nıidirP Uzak'ın 1. Ozel Sayı'sı Aralık Atabarı", Kasım 2003). "Mehmet Özer'in Bir Köy Fotoğrafına Bakarken", (Ozgen Seçkin'in yazdığı şiir, yaşamanın içinden geçerken insanın kendini nasıl eğittiğini düşündürüyor ("bizim Atabarı", Mart 2004). "Işte yalnızlığı bir köyün; usta çocukJuğum benim." "bizim Atabarı" dergisinin yayınları da var. Bekir Karadeniz'in hazırladığı "Artvinli Hnlk Şnirleri" 1 1? o/ıının ycr aldığı kapsamlı bir çalışma (Artvinli Halk Şairleri, AKYD Yayınları, 2002 Ankara). Bu geniş oylumlu seçkiyi tanıtan Güner Yalçın diyor ki: "Binlerce âşık (ozan) gelip geçmiş bu topraklardan, yüzlercesi de aramızda. Hepsi, hepimizle iç içe, kucak kucağa. Anadolu halkı var oldukça bunlar da var olacaktır. Çünkü âşıklığın özü, kaynağı halkın ta kendisidir." Bekir Karadeniz'in hazırladığı seçkide Nuri Aksakal'a da rastladım. Onu, dillc edebiyatla ilgili yazılarından tanırdım. Kızı Neşe Aksakal ın deneme tadında edebiyat çalışmaları vardı. Demek Nuri Aksakal saz ozanı biçiminde şiirler de yazarmış! Bir dörtlüğüyle anımsayalım onu: "Dostlar yavaş yavaş clden gıdiyor Sen benim yanımda kalsan ne olur Herkes yaptığına bedel ödüyor Beni sen olarak bıl\en ne olur " Yöre kültüründen açılmışken, Bekir Karadeniz gibi araştırmacı bir yazarın böyle kapsamlı bir çalışmasını görmüşken, özellikle üzerinde durulması gereken bir durum var: Bölgedeki söz değerlerini derlemek. Böyle bir çalışma dilimizin söz varlığını da ortaya koyacaktır. Anadolu'nun sonsuzluğu yalnızca coğrafyasını ilgilendirmez. () sonsuzluğu insanın ruh yeteneğinde, dılindeki derinlikte aramalıdır. "ADA" Samsun'un Ada'sıyla Trabzon'un Ada'sı birbirine benzemiyor. Her iki dergi de saklı kalmış bölge değerlerinin tanmlmasına özenirken ünlü adlardan da yararlanıyor: Samsunlu Ada küçük tskender, Gültekin Emre, Erdoğan Alkan'a yer verirken (TemmuzAğustos 2004); Trabzonlu Ada, Hilmi Yavuz'ıın beğenisi düzeyinde, edebiyatın öne çıkmaya çalışan adlanna yer veriyor (Yaz 2004). Dünyanın küreselleşmesinde sömürüye dayanan bir yalan var. Ama ulaşımın uzakları yakınlaştırması, iletişimde bilgi ağını yaygınlaştırması, yurdun biitiinleşmesini kolaylaştırıyor. Artık taşra anlayışı da değişiyor. Demek ki bölge dergiİerinden ille de bölgenin değerlerini öne çıkarması beklenmiyor. Gene de yerelden ulusala, ulusaldan evrensele uzanan çizgide "yöre" öncmlidir. "Ada" artık belli bir yöre değildir. Samsunlu Ada'nın Nurettin Taşçı'sıyla Trabzonlu Ada'nın Yaşar Bedri Ozdemir'i dergilerine kişilik kazandırma çabasında görünüyor. Samsunlu Ada'da Erdoğan Alkan "Şiirimiz Niçin Evrensel Olamıyor" derken, yabancı ozanlardan esinlenmiş dizelerdeki geçişmenin bizi evrensele taşıyamayacağını dokunduruyor. Ada yalnızca bir coğrafya parçası değildir. Içimizdeki Ada bir yazarın özel yöresidir. Evrensele oradan varmaya çalışmalı.* Bu savfayla Metisim kurabilmeniz için dergllerinlzi ve kitaplannızı aşağıdaki adrese göndertrsenlz memnun oluruz. Samsunlu Ada küçük Iskender (1), Cültekin Emre (2), Erdoğan Alkan'a (3) yer verlrken (TemmuzAğustos 2004); Trabzonlu Ada. Hilmi vavuzun (4) beğenisi duzeyinde, edebiyatın One çıkmaya çalısan adlanna yer verlyor (Yaz 2004). Mustafa şerif ONARAN Heklmköy Sltesl 20. Sok. No: 8 06800 ÜmltköyAnkara TBİ.: (0512)235 9111236 23 46 K İ T A P SAYFA 22 C U M H U R İ Y E T S AYI 7 70