24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

düşen aynada, birbirlerinin bacaklannı, umuzlarını, göğüslerini, sıkı sıkı, istekle saran kollarını, utangaçlığı, bir orman uğultususunda, önüne durulmaz bir çavlan akıntısında, yitmiş birbirlcrinc borçlıı gözlerini istcr istemez, daha çok kaçamak isteklerle gördükçe, sevişmelerinc küçük kiiçiik günahlar da katılırmışcasına, sarsılırlar, tadları artar, dcniz gitgideunuttııklarıbirşey olıır.'.... 'Ama beıı Yckta, bunları ncyc kuruyorum. Andıkça içlenmem, inlemem artıyor.' 'llk iki kitabım, sonrakilere görc tcknik bakımdan farklılık gösteriyor. Te ınalarda ise çok büyük bir ayrım oldıığıınu düşünmüyorum. Gerçekte deği şen bcnim yapım, dünyayı algdayışımdaki değişme olabilir' diyen şair; Enver Hr can'ın 'Arabistan'ı sorması üzcrinc: ' Arzı Hal'i yayınladığımda yirmi yasın daydım. 'Arabistan'ı isc otıız iki. Okııdııklarıın değişmişti, mekânım degiş mişti. Türkiyc'dc ycni bir toplumsal siyasal yapı oluşuyordu. Ben de bu yapı içindcydim. Değişmeler etkiliyordu ister istemez. Hazır bulduğumuz şiir bclki yctmiyordıı bu yeni olıışum içindeki insana. Yani bu değişinı bir bakıma zoraki bir değişim değildi. Tam tersine ken dini zorlayan bireğilimdi.' açıklamasını yapar. Erotizmin, liıizmin, aşkın, ironinin bireylerin dünyasındaki ycrini belirleyen bu kitapta; 'Göğe Bakma Dıırağı' şairin en çok bılincn şiirlerinden biridir. 'Senin bu ellerınde ne var hilmiyorum göğe bakalım Tuttukça güçleniyorum kalabalık olu yorum Bu senin eski zanıan gözlcrin yalntz gibi ag'açlar gibi Sularım ısınsın diye bakıyorum ısını yor Seni aldım bu sunlurlu yere gctirdim Saytsız penceren vardı bir bir kapattım Simdi otobüs gelir biner gideriz Dönmeyeceg'imız bir yer beğen başka türliisü güç Bir ellertn bir ellerim yeter bellıyelım yetsin Sent aldım hana ayırdım durma kendini hattrlat Durma kendini hatırlat Durma gög'e bakaltm' Tıırgut Uyar'ın "l'ütünler Islak' adlı kitabı 1962 yılında Dost'da yayımlanır. Bu kitabında da cinsellik ve ölüm ana temalardır. Tükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir gün/ Bir kalır uzun kitaplarda anısı ÇOK üşüdüğümüzün' diyen şair 'Her Pazartesi' ve 'Toplandılar' adlı kitaplarında yoğun bir şekilde toplumsal olayları işler. '1 ler Pazartesi'nin ilk basımı 1968 ve Toplandılar'ın da 1974 oldıığunu düşünürsek Türkiye'nin dc dünyanın da tcmcl konusu toplumsal, siyasal olaylardır. llk şiirlerinde birinci tekil ağzıyla yazan şair bir süre sonra başka arayişlara gircr ve bunu da: 'Şiirdc çoktandır halletmek zorunda olduğuma inandığım bir mcscle var sanıyordıım, gcçende buldıım, gerçekliğint kanmak için bekJettim. Şiiri bir 'beıı' açısından kurtarmak. 1 liç değilse bıçim olarak, dcyiş olarak. Onun için uzun zamandır yazamıyordıım. Heprekil birinci kişigeliyorduaklıına. Başka türlii hallettim şirndi. Birinci çoğııl kiijiyi besliyorıım, onunla söylüyorıım' diyertk daha sonraki şiirlerinde sıkca göıdügünıiiz 'biz'e çevirir. 'ıliK, ınilaç bok pihür şııranıda bir $eyler var sahidcn bir şcylcr var haykırmadan anlatamam' Dönem haykırısjar, baöırtıJar döncmidir, hcr gün duyulan habcrlerle dc acılar insanlarııı boğazına yumruk gibi tıkanmaktadır. 'Ve sanırım bu ilk bende C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I olmuyor, çünkü denizc bulaştım/ bunu ellerimin maviliğinden anbyorum' diyen Uyarda yaşamdaki her renge bulaşır. Bu kavg.inın rengidir, sevdanın rengidir, acının ya da direncin rengi olabilir. Şiirde toplumsal tavır sorulduğunda; 'Her şiir yazanın şiirdcki 'toplumsal tavn' başka başkadırkuşkusuz. 'lnsani durumlar', 'insani değerler' yanında bir de 'insani ilişkiler' var kuşkusuz. lnsani ilişkilerin kapsamını istediğiniz kadar genişletebilirsiniz. Toplumsalsiyasal iiişki ve tercihlerden, ikili aşk ılişkileri ne kadar Cîenelde şöyle bir şey söyleyebilirim: Bu tavır benim için, bilinç li bir biçimde taraf tutan iyi bir gözlem cinin tavrıdır' Hele gemı zabıtlcri ve tayfalar, hohıılu büyük sigaralarınt gülüşerek bırbırlerittden yakıyorlarsa ne kadar sürebilir olümün en son düşünübneu gereken bir kurtuluş oldtıg'u' Direnç, T. Uyar şiirinin özelliklerin den birisi, () gcrçekleri en korkunç yanlarıyla sıınarkcn ıımudu hep yedeğirıde tııtar. 'Hüznün bir cephe olarak kullanıltlığı/ ve yoksulluğun bir silah" oldıı gıı günlerinde 'cepte tabanca tla cigara paketi aıar gibi aranır' ve avnı zamanda 'Kağıt kalem ve kitap suç aleti sayılıyorsa'; şair: 'Diyorum ki acılıgı eksilmesin ağzımızdan/ boyuna tükürmek için/ boyuna' der. 'tlkın bir kadım kestiler soyup giysilerini sonra kttapları yakttlar, suları kestiler s u bir ulus un özlemidir bu yü'zden dag"lara bakarlar bir silah olarak alınır sahlır ve ıslatır esırgemeden bir rençbenn bog'azını Bunca olaylar yaşanırken; 'Ey dirim ey dirim tek tanrı sensin/ tanrı sendin her defa' diyerek yaşama ve umuda yaslanır. 'Çünkü elbet cocuklar bağıra çağıra/ tutmalı bütün köşeleri/ piyango satanların köşclerini/ pezevenklerin tuttuğu köşeleri/ gazetecilerin tuttuğu köşeleri'. 'Beyaz da çirkin olabilir' dediği dönemlerde; 'ölüm yakın olmamalı'dır hele de çocuklara. Çocukların patır patır vurulduğunu gördiikçe de: 'Sakız çiğnemekten bembeyaz olan dişlerim/ kapkara kesildi arttk küfürden' der. Turgut Uyar' çok iyi bir gözlcmcidir. Gördüğü her şeyi en ince ayrıntısına ka dar beynine kazır. Her nesnenin biçimi, rengi, dokusu ve kokusu dizelerinde du yumsanır adeta. Şiire ilk başladığı dönemlerde; şiirde öykületneyi şiiri zedelcyen bir ööe diye düşünen şair daha sonra da şunları ekler: 'üykü yazmayı beceremediĞimden, beni etkileyen bazı durumları, duyguları şiir diliyle yazdım. Yani şiirle öykü yazdım. Ozellikle Yekta şiirleri. Çağımızda her kişinin bir öykü içindc, çerçevesinde yasadığı kanısındayım. Bir roman değil, öykü çerçevesinde. Ve bu çerçeve hep değişebilir. Güncel olmayı, gazete dilini kullanmayı bu yüzden ycğliyorum. '...Başka bir söyleşide ise: 'Düzyazının ya da 'düzyazının kıyılarında dolaşmanın' şiirsel güciine ina nıyoıum. Şiirin yararlanamayacağı bir alan diişünemiyorum.' diye açıklar. 'Oturum nehirlerden konuşularak bittıüçteevetbelki ücü be) geccbelki ücü beş geçeradyohır yazmadı gazeteler söylemedı evlerde ücte kalktılar zalen ayaktaydılar oturum sözgelimısöz ıstemediler evliliklerini yaşadılar sadece. (Ah, kolkola gece saatleri, daha ileri saatler, saatleri o vakte kurmalar. Her şey ne k.olayken pazar gömlekleri kulalıyken, arada bir hırhırlerıne dırsek vurmalar öldüg'ümüzü, çocuksuzlug'umuzu bir hatırlamasalar...' 'Son Uçü Beş' şiirindeki; 'kolalı gömlekler', 'katlanır metrelerini ceplerine koydular', 'yıkanmış çamaşırlar gibiydiler', 'tozlu bir gümüş tabağın, çiçeksiz bir sardunyanın/ bir kadilenin avuçları kamaştıran anısı', 'alnı akırmalı bir atla düğüne gitnıek', 'dizlerime tutunup kalktım', 'iplere asılı çocuk bezleri, işçi tulumlan' v.b.g.. şiir içinde insani şaşırtan binlerce ayrıntı dizelerde yer ederken; toplumdan seçtiği insanlar da bir o kadar ilginçrir. Vaftizci Yahya, suları kötüye kullanmış yemişçiler, cigarası ağzında şoför, bağ budayanlar, makas tutanlar, çı^lığı kardan geri olanlar, dağlarda suvari olmayı seçenler, motora kum yüklcycnlcr, terziler, bakırcılar, nalbantlar, arzuhalciler, katırcılar, demirci ve çilingirler, takunyacılar, semerciler v.b... bu meslek sahibi ya da kimliklerin yok oldugu düşünülürse; T. Uyar bir tarihin de günlüğüdür bir bakıma. ' Bilirim Bir Kışa Hazırlanmayı' başlıklı şiirinde: 'Bir korku Semercılertn. Bakıralartn. Nalbantla Düzyazmn tayibn rın. Arzuhalcilerin. Parmakçtların ve detmrcılerin ve çiltn girlerin Parmakçıların dıntizlık korkusu. l'akunyedlerin. Bir odada kalanların ölüm korkusu. Bileycilerin, bezzazların ve ölü yıkayıcıların. Ve pazarcılartn. Cökyüzü korkusu. Bütün garipl/ğıyle etnaj carsılarının ve uygunluStıyla ve yenılmışlıg'ıyle bir sancı gibi dolanır ıçımızi.' Yaşamdan korkan, çarşı cşrahnı meslek adlarıyla bir araya getirerek; hepsin de birden dayanıksızlığı ve dirençsizliği gözler. Bu dirençsizlikte; kücük insanın aklının ermediği, algılamakta zorlıık çektiği, baş edemiyeceğini düşündiiğü bir evrensel sömürü bir ekonomik baskı var. 'Anlatı' başlıklı şiirinde: 'herif bastan berı vardı suyu o /u/ardı, ıstg'ı o satardı kağıdı bırbaîimevuıde paraya cevirince gemıleri buğdaydan petrole çevırınee sen de kimsin, diye sorardt herifin kemerinde bir nrdu vardı soysuz bir tabanca yerine ve tarttsma uzayınca hong kong 'da, mudanya 'da elini hemen belıııe atardt ' T. Uvar'ın "lbplandılar'ı (197073 Notlarıj'ndan aJdığım bu dizcler; tartışmaların uzadığı yerde elini beline atan bir sistemin; daha hızlı silahlarla karşımızda durduğunu bir kez daha vurguluyor. 'simdi burada kar yağtyorsa her yerde yapıyordur ve vakit dardır yağmura semsiyesız çıkanları bakkal çtraklarını, meyhane komileri ni, deniz adamlarını izinli yürüyüşleri, sağlıksız grevleri ve aynen lokavtları doğduğu yerin yıtık an ısını bulduğunu sanarak sevenler vardır vakit dardır....' ' Vaktin Çağrısı'nda; sağlıksız eylemler ve sağlıksız karşı duruşları bu dizelerle özetler şair. T. Uyar şiirine; 'Uyar günccleri' demek de mümkiin. Sennur Sezer'le yaptığı bir söyleşide: 'însan güncel bir yaratıktır. Bugünkü beni ben yapan, bugünkü olaylardır. Güncel olayfarın şiirdeki yeri, eüncelliğin genelini bulmakla bağımlıdır. Onu bulamazsam anlata 'Göğe Bakma Durağf 'ToplanıHar' Otaytar ysşflrarkon... 'Her şiir yazanın şiirdeki 'toplumsal tavn başka başkadırkuşkusuz. 'lnsani durumlar', 'insani değerler' yanında bir de 'insani ilişkiler' var kuşkusuz. lnsani ilişkilerin kapsamını istediğiniz kadar genişletebilirsiniz. Toplumsalsiyasal iiişki ve tercihlerden, ikili aşk ilişkilerine kadar. .... Geneldeşöyle bir şey söyleyebilırim: Bu tavır benim için, bilınçli bir biçimde taraf tutan iyi bir gözlemcinin tavrıdır.' 7 0 5 SAYFA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle